Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/587 E. 2020/569 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/587 Esas
KARAR NO : 2020/569

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/06/2017
KARAR TARİHİ : 20/10/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 18/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekkillerinin işyerinde 21/12/2016 tarihinde hırsızlık olayı olduğunu, bu hırsızlık olayında daha önce güvenlik ve alarm sistemleri için anlaşma yaptıkları davalı tarafın kusuru bulunduğunu belirterek sigortanın kapsamadığı zararın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; dava dilekçesinde hırsızlık olayının gerçekleştiği işyerinde son işlemin yapıldığı kişi ……. olarak belirtildiğini fakat kendi kayıtlarında son işlemin yapıldığı şifrenin ……. adına kayıtlı olduğunu, şifrenin davacı tarafından gizli tutulmadığını, davacı tarafından güvenlik zaafiyeti oluşturulduğunu, olay yerinde telefon hattı kesildiğinden işlem yapadıklarını, bir kusurları olmadığını belirterek davanın reddi talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sözleşmeye aykırılık nedeni ile maddi tazminat istemidir.
Somut uyuşmazlıkta, taraflar arasında 10/02/2017 tanzim tarihli güvenlik sistemi abone sözleşmesi bulunduğu, 21/12/2016 tarihinde davacı şirkete ait ofis ve depoda hırsızlık meydana geldiği, davacı tarafça çalınanlar arasında kasa içerisinde mevcut 23.963,15 TL nakit para bulunduğu ve bu paranın sigorta tarafından karşılanmadığı, hırsızlık olayının davalı şirketin sözleşme hükümlerinin gereğini yerine getirmemesinden kaynaklandığından bahisle 23.963,15 TL zararının davalıdan tazminini talep ettiği anlaşılmaktadır.
Davalı taraf hırsızlık olayında kusur ve sorumluluklarının bulunmadığından ve zararın ispatlanması gerektiğinden bahisle davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasında imzalanan 10/02/2017 tanzim tarihli güvenlik sistemi abone sözleşmesi içeriği incelendiğinde; davalı tarafça davacıya ait işyerine elektronik güvenlik sistemi (alarm sistemi) kurulması ve iletişim hatları ile izlenmesini içerdiği anlaşılmaktadır.
Mahkememizce talimat yoluyla kusura ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve bilirkişi kök ve ek raporları aldırılmıştır.
Mahkememizce, davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde zarar hususunda talimat yoluyla bilirkişi incelemesi yaptırılmış, sunulan 25/11/2019 tarihli SMMM bilirkişisinin raporunda özetle; davacı tarafın kasada 23.963,15 TL nakit para bulunduğunu iddia etmiş olduğu halde bu iddiasını ispata yarayan herhangi bir belge sunamadığı, davacı yasal defterlerinin incelenmesinden 21/12/2016 tarihi itibari ile kasada 136.576,24 TL para olduğunun gözüktüğü, davacının iddiası ile yasal defterleri arasında çelişki bulunduğu, farkın nerede olduğunun tespit edilemediği bildirilmiştir.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; davacının işyerinde meydana gelen hırsızlık olayı sonucunda çalınanlar arasında kasasında bulunan 23.963,15 TL olduğunu ve davalının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerine uymaması nedeni ile bu zararını karşılaması gerektiğini ileri sürmüş ise de, genel ispat kuralları doğrultusunda davacının kasasında 23.963,15 TL para bulunduğu ve bu paranın da çalındığı hususunu ispatlaması gerektiği halde bu konuda herhangi bir yazılı delil sunmadığı gibi davacı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinde ticari defterlerinde kayıtlara göre 36.576,24 TL para olduğunun gözüktüğü, dolayısıyla davacı iddiaları ile kayıtlarının birbiri ile çeliştiği, davacının iddiasını ispatlayamadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 54,40-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/4.maddesine göre hesaplanan 3.400,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
. 20/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır