Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/585 E. 2018/54 K. 29.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/585 Esas
KARAR NO : 2018/54

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/06/2017
KARAR TARİHİ : 29/01/2018
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 27/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 19/06/2017 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekkileri tarafından davalıya vidanjör hizmeti verildiğini, bu hizmete ilişkin olarak fatura düzenlenip davalıya teslim edildiğini, davalının ödeme yapmadığını, açılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; davacının dava konusu fatura içeriği hizmeti vermediğini belirterek davanın reddini kötü niyet tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Bakırköy ….İcra Dairesinin … sayılı dosyası sureti, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.(İİK madde 67 )
Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı … tarafından borçlu … A.Ş. yönelik 16.520,00 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Eldeki davada esasa ilişkin yapılan incelemede; uyuşmazlık faturaya konu akdi ilişkinin varlığı ve akdi ilişkinin konusu hizmet veya malın teslim edilip edilmediği veya yerine getirilip getirilmediği ve takip talebine ekli faturalara bedellerinin ödenip ödenmediği noktasındadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır. Dava açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 21. Maddesinde fatura tanımlanmıştır. Anılan Yasanın 21. maddesinde “Ticari işletmesi icabı bir mal satmış veya imal etmiş veyahut bir iş görmüş yahut bir menfaat temin etmiş olan tacirden, diğer taraf kendisine bir fatura verilmesini ve bedelini ödemiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir. Bir faturayı alan kimse, aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde münderecatı hakkında bir itirazda bulunmamışsa münderecatını kabul etmiş sayılır.” hükmü yer almaktadır. Bu yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gereklidir. Ticari işletmeye ilişkin olarak ve belli faaliyetlerde bulunma halinde tacirler tarafından o faaliyetle ilgili olan karşı taraf adına düzenlenmesi gereken ticari bir belge niteliğindeki fatura, sözleşmenin yapılması ile ilgili değil, taraflar arasında yapılmış bir satım, hizmet, istisna ve benzeri sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Başka bir deyişle fatura, akdin şartlarını belirleyen değil, belirlenmiş olan şartların bir kısmını gösteren belgedir. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi yoksa, düzenlenen belge fatura olmayıp, olsa olsa icap mahiyetinde kabul edilebilecek bir belgedir. Bu nedenle faturanın, onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeni ile düzenlenmiş olması gerekir ve öncelikle taraflar arasında böyle bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının gözönünde tutulması zorunludur.
Somut olayda davacı, icra takibine konu faturalarda yazılı hizmetlerin verildiği ve fatura tanzim edildiği ancak tebliğ edilen fatura bedellerinin ödenmediğini ileri sürmüş davalı taraf ise söz konusu faturaların teslim edilmediğini faturaya konu hizmetlerinde verilmediğini savunmuştur.
Mahkememizce uyuşmazlığın çözümü adına tarafların ticari kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş sadece davacı tarafın ticari defterlerini sunması nedeni ile davacı kayıtları ve defterleri üzerinde inceleme yapılmış buna göre takibe konu faturaların takip tarihinden önce davacı tarafa ödendiği görülmüştür. Ticari defterler sahibinin lehine olabileceği gibi aleyhine de olabilir. Somut olayda davacı tarafın ticari defterleri uyarınca söz konusu fatura bedellerinin ödendiği anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-Alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan harçtan mahsubu bakiye harcın karar kesinleşince ve talep halinde yatırana iadesine
3-Yaptığı giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı lehine takdir edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 29/01/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır