Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/557 E. 2018/1234 K. 25.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/557 Esas
KARAR NO : 2018/1234

DAVA : Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 14/06/2017
KARAR TARİHİ : 25/12/2018
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 07/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 14/06/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının plastik geri dönüşüm işi yaptığını, davalıya ait araçlarla taşıma yaptırdığını, dava dışı … firmasına ait 24.160,00 Kg emtianın Elazığ’a 23/01/2017 tarih ve 030117 numaralı sevk irsaliyesi ile …. plakalı çekici ve…. plakalı römork ile gönderildiğini, müşteriye 25/01/2017 tarihinde teslimi beklenirken, yükün kaybolduğunu, sürücüye ulaşılamadığını ve 26/01/2017 tarihinde suç duyurusunda bulunulduğunu, Bakırköy Cumhuriyet Savcılığının …. numaralı soruşturma açıldığını, TTK m.875, m.880 gereği davalının sorumlu olduğunu, yükün tonunun 6.226,86 TL toplam değerinin ise 150.440,93 TL hesaplandığını, bunun da sunulan fatura ile uyumlu olduğunu ileri sürerek davanın kabulünü, tazminatın 25/01/2017 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Usulune uygun tebligata rağmen davalı taraf herhangibir cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davalı vekili süresinden sonra 04.12.2018 tarihinde sunmuş olduğu beyan dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin müvekkiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, bu sebeple yeniden ön inceleme yapılmasının tahkikat işlemlerinin tekrarlanmasını talep edildiği, müvekkillinin söz konusu olayda taşıyıcı durumunda olmadığını, müvekkkilin daha öncesinde davacının bir kısım mallarını taşıdığının doğru olduğunu ancak olay tarihinde davacı tarafın müvekkilinden taşıma konusunda talepte bulunduğunu, müvekkilininde kendi araçlarının müsait olmadığını, başka araç yönlendirebileceğini söylediğini ve davacı tarafın kabulü üzerine müvekkili ile hiçbir bağlantısı olmayan tamamen yardım amaçlı 3. Bir araç yönlendirildiğini, bu nedenle meydana gelen hasardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, kontrol ve özen yükümlülüğünün davacıda olduğunu, ayrıca çalınan malın değeri konusunda da ihtilaf bulunduğunu, zira malın değeri hususunda dosyaya sunulan faturaların birbiri ile uyumlu olmadığını, olay gününe ilişkin sevk irsaliyeli fatura bulunmadığını belirterek davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili her ne kadar dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini iddia etmiş ise de yapılan incelemede tebliğin usulüne uygun olduğu anlaşılmakla davalının bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir.
DELİLLER
Gaziosmanpaşa …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin ….Esas sayılı dosya sureti, bilirkişi raporları, dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İş bu dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklı emtiaların zayi olması nedeniyle uğranılan zararın tazmini talebine ilişkindir.
Somut olayda; davacının dava dışı … firmasına sattığı 24.160 kg emtianın Elazığ’a taşınmasının davalı tarafından organize edildiği ve taşıma sürecinde sürücünün yükü çalarak zayi ettiği, iş bu dava ile davacının zayi olan ürünün bedelini davalı taşıyıcıdan talep ettiği anlaşılmıştır. Davalı vekili son celse beyanında davacı ile aralarında sözleşme ilişkisini kabul etmediği, taşıyıcı konumunda olmadığını, yardım amaçlı olarak üçüncü şahsın yönlendirildiğini, davacının özensiz davranışı neticesinde eylemin gerçekleştiğinden bahisle davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dosyada Mevcut Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı …. soruşturma, …. Esas ve …. İddianame numaralı iddianame incelendiğinde; müştekiler….’un davacının sigortalı çalışanları olduğu, 23.01.2017 tarihli gönderiyi, hammaddeleri… firması aracılığı ile taşıttıklarını,…. ve … plakalı taşıtla taşımaya verilen yükün sürücü …. tarafından taşınırken kayıp olduğu, taşıtın nerede olduğunu bilmediğini beyan ettiği, Davalı … ve …’dan şikayetçi olunduğu, Sahte kimlik kullanan …. adlı kişinin suçu işlediğinin anlaşıldığı, …’in ifadesi ile suçu ikrar ettiği anlaşılmıştır.
Davalı … tarafından düzenlenen 21.0l.2017 tarihli …. sıra numaralı navlun faturasının ….plakalı taşıt ile yapılan Bayrampaşa-Elazığ taşımasına ilişkin olduğu, ancak somut olaya konu taşıma faturası olmadığı, fakat dosyaya sunulan elektronik ortam kaydında davalı … adıyla “….” ifadelerinin yer aldığı anlaşılmıştır.
Somut olayda sürücü …, sahte evrak ile taşıma süreci yürüten ve suç işleme saiki ile hareket eden bir kişi olarak değerlendirilmek gerekir. Dava dışı sürücü …. sahte kimliğini kullanan ….’tir. Bu kişiyi davacı yana yönlendiren ve yükü teslim alması ile taşıma sürecinde TTK m. 888 hükmüne göre fiili taşıyıcı olmasını sağlayan ise davalı …-ı firmasıdır. Gerek ceza dosyası, gerekse de dosya içerisindeki fatura ve e-mailler uyarınca söz konusu taşıma işinin davalının organize ettiği, davalının davacı yana araç tedarik ettiği ve bu şekilde taraflar arasında taşıma ilişkisi bulunduğu kabul edilmiştir. Esasen somut olayda davalı akdi taşıyıcı – taşıyıcı sayılan komisyoncudur. Zira, davalının, sürücüye ve fiili taşıyıcıya ait ehliyet, src belgesi, taşıt kartı, yetki belgesi sahibi taşıyıcı, araç ve işletme bilgilerini almadan davacı yana taşıyıcı organize ettiği gözlenmektedir. Önceki taşımasında navlunu da kendi adına ve hesabına fatura düzenlediği gözetildiğinde; işbu davadaki taşımada da davalının taşıyıcı sayılan taşıma işleri komisyoncusu olduğu ve TTK m.921 gereği sorumlu olacağı takdir ve sonucuna varılmıştır.
Somut olayda davalı taşıyıcı TTK m.886 uyarınca; zarara, pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle ihmali davranışla sebebiyet verdiğinden 879 uncu maddede belirtilen sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz. Davalı taşıyıcı TTK m.879 uyarıca bu taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin, görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur. Yani davalı kendi bulduğu ve taşıma senedi düzenlemeden, irsaliye hazırlamadan, her hangi bir teslim tesellüm belgesi almadan taşımayı aktardığı fiili taşıyıcı olduğu iddia edilen gerçek kişilerin kusurlarından kendi kusuru gibi sorumludur. Nitekim dava dışı bu gerçek kişilerin eylemi kasta eş değer nitelikte iken, davalının eylemi de pervasızca ve zarar oluşma riskini göze alarak hareket niteliğindedir.
TTK m.850 ve devamında düzenlenen maddeler uyarınca yükün kaybolması dolayısıyla tarafların kusur durumunun tespiti için bilirkişiden rapor alındığı, buna göre; Karayolu Taşıma Kanunu ve Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin gerekli gördüğü şartları taşıyıp taşımadığı belli olmayan fiili taşıyıcılar ile taşıma organize eden davalının bu zarardan doğrudan sorumluluğunun bulunduğu ve kusurun ağırlığına göre %75 oranında kusurlu olduğu tespitinin yapıldığı, davacının ise özensiz bir şekilde her hangi bir evrak teyit etmeden malı-değerli emtiasını rastgele bir sürücüye bu şekilde teslim ederek dikkatsiz ve özensiz davrandığı ve zayinin meydana gelmesinde %25 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş ve mahkememizce de bilirkişinin kusur tespitleri olayın oluş şekline uygun bulunarak hükme esas alınmıştır.
Somut olayda meydana gelen zararın tespiti açısından bilirkişi raporu alınmış ve buna göre satım faturasında belirtilen 150.440,93 TL’nin kadri maruf olduğu belirlenmiştir. Yukarıda belirtilen kusur oranları üzerinden yapılan hesaplamada 150.440,93 TL x 0,75= 112.830,70 TL tazminattan davalının sorumlu olduğu takdir ve sonucuna varılarak, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
112.830,70 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 7.707,47-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 2.569,16 TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 5.138,31-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 31,40-TL başvurma harcı ile 2.569,16 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 104,00TL posta gideri ve 950,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.050,00TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 787,50TL’sının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 11.776,46 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.487,13-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
8-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/12/2018
Katip ….
¸E-imzalı

Hakim …
¸E-imzalı