Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/533 E. 2021/773 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/533 Esas
KARAR NO : 2021/773

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/06/2017
KARAR TARİHİ : 15/09/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 23.09.2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekkili ………. 28.01.2016 tarihinde…….. ‘na ait ve ………’ın hakimiyetindeki ……… plakalı aracın arka kapağının açılması sonucu elinden yaralandığı sonuç olarak haksız fiil faili davalı ………”ın haksız fiil sorumluluğu ve araç işleten ………. ‘sinin araç işleteninin kusursuz sorumluluğu kapsamında haksız fiilin vuku bulduğu 28.01.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi: davalı ……….. Sigorta Şirketi’nin temerrüt tarihinden başlamak üzere temerrüt faizi ile birlikte şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat: haksız fiil faili davalı ………’ın haksız fiil sorumluluğu ve araç işleten ……… ‘nin araç işletenin kusursuz sorumluluğu kapsamında haksız fiilin vuku bulduğu 28.01.2016 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte 50.000.00 TL manevi tazminat miktarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin talep ettiği görüldü.
Davalı ……….. Sigorta A.Ş. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; sorumluluğun poliçe limiti ile sınırlı olup masraf ve vekalet ücreti sorumluluğunun da bu miktara isabet eden oranda olacağı: davacının sigortalı araç sürücüsüne raci kusur ve zararın kanıtlanması gerektiği: geçici iş göremezlik tazımınatı zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartları uyarınca Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu, bu nedenle söz konusu zarardan müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığı, müvekkili şirketten geçici iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmasının kabul edilemeyeceği müvekkilinin sorumluluğuna gidilecekse dahi yapılacak olan hesaplamanın genel şartlara uygun olarak yapılmasının gerektiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ……… vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; çalışanın seçimi, talimat gözetim ve denetim yükümlülüğünü yerine getiren idareye kusur isnat edilemeyeceği (BR Md:66), zararlı netice ile idari işlem veya eylem arasında uygun illiyet bağının varlığı şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği (İdare Hukuku ve Anayasanın 125.md.sı gereği) olayın bu şartlarla gerçekleşmediğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının dava dilekçesinden özetle, 28.01.2016 tarihinde davalı İBB ait davalı ……… hakimiyetindeki ……. plakalı aracın arka kapağının açılması neticesinde davacının elinden yaralandığı, buna dayalı kaza tarihinden itibaren maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu, davalılardan …….. ile sigorta şirketinin süresinde cevap dilekçesi sunarak davanın reddini talep ettiği,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın dava dilekçesinde yer aldığı şekli itibariyle ve dosya kapsamı doğrultusunda meydana gelen trafik kazası neticesinde davacıda zararın meydana gelip gelmediği, gelmişse maddi ve manevi sorumlulukların kime ait olduğu ve varsa maddi manevi sorumlulukların kusur durumu itibariyle belirlenmesine ilişkin olduğu,
Dosya kapsamında, davacı ve davalının soruşturma ifade tutanaklarının, tedavi belgelerin, sigorta poliçesinin ve diğer belgelerin dosya arasına alındığı, soruşturma dosyasında mağdurun ek ifadesinde şikayetçi olmadığını beyan etmesi sebebiyle şikayet yokluğundan kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, ATK dan davacının maluliyetine ilişkin raporun alındığı, davacının e cetveline göre %11 oranında maluliyetinin bulunduğu, iş göremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 1,5 aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği, olaya ilişkin kusur raporu alındığı, raporun ihtimalli olarak hesaplandığı her iki ihtimalde de davacının kusursuz olduğunun belirtildiği, davalı sigorta şirketinin 20.03.2018 havale tarihli dilekçesi ile dava konusu kaza nedeniyle 32.909,26TL ödeme yaptığını, davacının iş bu ödemeyi almakla davalı tarafı kesin olarak ibra ettiğini, davanın reddini masraf ve vekalet ücreti talebi bulunmadığını beyan ettiği, davacı tarafın 27.04.2021 tarihli dilekçesinde maddi tazminata ilişkin sigorta şirketinden yapılan ödeme nedeniyle maddi tazminat talebinden feragat edildiğini, maddi tazminat miktarının kısmi olarak açıldığını ve değerinin 1000TL olduğunu, her iki davalıya karşı manevi tazminat talebinin devam ettiğin, beyan ettiği, davacı tarafın maddi tazminattan feragate ilişkin 20.04.2018 tarihli celse ile 15.09.2021 tarihli celse de beyanı olduğu, davacı tarafın sigorta tarafından yapılan ödeme nedeniyle maddi tazminat talebinden feragat etmiş olması, feragatin davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olması ve davanın her aşamasında yapılabileceği değerlendirilerek maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine karar verildiği, feragate ilişkin sigorta şirketinin yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından feragat nedeniyle sigorta ve diğer davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmediği,
Manevi tazminata ilişkin talebin, gerek mülga B.K’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı T.B.K’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceğinin öngörüldüğü, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarının adalete uygun olması gerektiği, hükmedilecek bu paranın, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşıdığı, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmediği, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmesi gerektirdiği, takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiği, 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterildiği, bunların her olaya göre değişebileceğinden hakimin bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermesi gerektiği, hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı, davacının sürekli iş göremezlik oranı, davacının yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez olduğu, bu ilkeler ve olayın oluş şekli, davacının kusursuz olması, yaşı, kaza dolayısıyla maluliyet oranı, yaralanmanın niteliği dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Açılan maddi tazminat davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
1-492 Sayılı Harçlar Kanununun 22. maddesi uyarınca alınması gereken 59,30.-TL karar harcının 2/3’ü olan 39,53-TL’ nin peşin harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 134,67‬TL kalan harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
2-Davalı ……….. Sigorta tarafından yapılan toplam 50,00TL yargılama giderinin sigorta şirketinin masraf talebi olmadığı da dikkate alınarak üzerinde bırakılmasına,
3- Feragatin sigorta şirketinin yapmış olduğu ödeme nedeniyle olması ve davalı sigorta şirketinin vekalet ücretine ilişkin talebi de olmadığı dikkate alınarak tüm davalılar lehine vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına
4-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
B) Açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE 40.000TL manevi tazminatin 28.01.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ,……. ile ……. müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine , FAZLAYA İLİŞKİN İSTEMİN REDDİNE
1-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.732,4‬0.-TL karar harcının davalılar …….. ile ……. müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-Davacı tarafından yatırılan 31,40.-TL başvurma harcının davalılar …….. ile ……… dan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan toplam 995,92.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 796,74.-TL’sının davalılar …….. ile ……… müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı ……… tarafından yapılan toplam 50,00.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 10,00.-TL’sının davacıdan tahsili ile davalı ……… verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 6.000,00.-TL vekalet ücretinin davalılar …….. ile …….. müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalılar …….. ile …….. kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar …….. ile ……… verilmesine,
7-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı ve davalı ……… vekillerinin yüzlerine karşı, diğer tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/09/2021

Katip ……..
¸e-imzalıdır

Hakim ………
¸e-imzalıdır