Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/509 E. 2020/505 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/509 Esas
KARAR NO : 2020/505

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/05/2017
KARAR TARİHİ : 30/09/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 02/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE;Davalının icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazının yerinde olmadığını, karşılıklı edimler içeren sözleşmelerde sözleşmenin ifa yeri mahkemesinin yetkili olduğunu, davalının borca itirazının da yerinde olmadığını, muhatap şirketin talebi üzerine taraflar arasında 16/06/2015 tarihinde kumaş sipariş formu imzalandığını, bu sözleşmede hazırlanacak olan kumaş numune ürün üzerinden muhatap şirket tarafından onaylandığından seri üretime geçildiğini, sözleşmeye uygun olarak üretilen kumaşların fatura eşliğinde muhatap şirkete teslim edildiğini ve işbu kumaşların herhangi bir itiraz kaydı konulmadan teslim alınarak kabul edildiğini, kumaşlara ilişkin faturaların da ticari kayıtlara işlenerek kabul edildiğini, davalı taraf cari hesapta oluşan borcuna karşılık kısmen çekler düznleyerek müvekkili şirkete teslim ettiğini ancak kurdan kaynaklanan alacak farkına ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalının cari hesapta 30.851,27 TL borcu kaldığını, davalı şirketin kumaşları kesip kullandıktan sonra henüz kesilmeyen kumaşları müşterisinin kabul etmediğini belirterek kandisinin zarar ettiğini belirterek müvekkili şirketle e-mail ortamında yazışmalar yaparak anlaşma yapmak istediğini, müvekkili şirket ile taraflar arasındaki mutabakat gerçekleşmediğinden cari hesapta oluşan alacağı tahsil edebilmek amacı ile Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyasında icra takibine geçtiklerini, davalı tarafın açılan icra takibinede haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini icra inkar tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE;Davacı şirket ile şirketleri arasında yapılan anlaşma gereği toplam 70.448,06 TL bedelli kumaşların ……. ve …… firmasının siparişlerinde kullanılmak üzere satın alındığını, kubaşların şirketleri tarafından teslim alındığını, müşterinin son yaptığı testlerde kumaş laminasyonunun stabil olmadığını ve ürünün olması gereken kuru temizleme sonucunda ilk görüntüsünü koruyamadığını ve görüntüsünün tamamen bozulduğu gerekçesi ile siparişin müşteri tarafından iptal edildiğini, davacı şirket ile yapılan görüşmeler sonrasında kesimi yapılan kumaşların bedeli olan tutarın davacı şirket ile yapılan sözlü ve yazılı mutabakatlar uyarınca 30.851,25 TL’lik iade faturası kesildiğini ve davacı şirket yetkilisinin imzası karşılığında teslim edildiğini ancak davacı şirket teslim aldığı iade faturalarını adi postaya verilmek sureti ile şirketlerine yasal 7 günlük süre geçtikten sonra gönderdiğini, davacı şirkete kesilen iade faturası davacı şirket tarafından 02/12/2015 tarihinde kabul edilmiş, teslim alınmış iade geçtikten sonra iade edilen ifade faturasını şirketlerinin kabul etmediğinden Karabük …… Noterliği’nin 01/02/2016 tarih ve …… yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacı şirkete iade ettiğini, davacı şirketin bu sefer Beyoğlu …… Noterliği aracılığı ile göndermiş oldukları ihtara cevapla birlikte iade faturasını tekrar iade ettiklerini son olarak şirketleri aleyhinde Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ……. takip sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını şirketinin davacı şirkete herhangi bir borcu olmadığından bu icra takibine itiraz ettiğini, şirketlerinin davacı şirkete herhangi borcunun bulunmadığını, dava konusu kumaşların üretiminin yapılarak müşteriye sevk edilmesinin söz konusu olmadığını, üretim öncesi gönderilen numunede ayıp tespit edildiğini ve üretiminin yapılmadan siparişin iptal edildiğini, dava konusu kumaşlardaki ayıbın gizli ayıp olduğu ve ilk bakışta anlanabilecek bir ayıp olmadığını belirterek davanın reddini kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında örnek üzere kumaş alım sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.(İİK madde 67 )
Uyuşmazlık, davacı ve davalı arasındaki kumaş alım sözleşmesi ve bu kapsamda alınan kumaşlar itibariyle davacının alacaklı olup olmadığı, varsa miktarının belirlenmesi, davalı tarafın özellikle ayıp ihbarı doğrultusunda ürünlerin ayıplı olup olmadığı, iadenin gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi ile yetki itirazı konusunda karar verilmesi noktasındadır.
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı … tarafından borçlu …’ne yönelik 31.045,21 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Dosyanın yapılan incelemesi sonucunda;
Davacının dava dilekçesinde, davacının sipariş talebi üzerinde taraflar arasında 16.06.2015 tarihli kumaş sipariş formunun imzalandığını, bu sözleşmede hazırlanacak kumaşın numune üzerinden muhatap şirket tarafından onaylanması üzerine seri üretime geçildiğini, sözleşmeye uygun olarak üretilen kumaşların fatura eşliğinde teslim edildiğini, kumaşların ihtirazı kayıt konulmadan teslim alındığını, kumaşlara ait faturaların ticari kayıtlara işlenerek kabul edildiğini, davalının cari hesapta oluşan borcuna karşılık çekler düzenlenerek müvekkileri şirkete verildiğini, kurdan kaynaklanan alacak farkına ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile cari hesapta 30.851,27 TL borcun kaldığını, davalı tarafın kumaşları kesip kullandıktan sonra, henüz kesilmeyen kumaşları müşterisinin kabul etmediğini, kendisinin zarar ettiğini bildirerek muayene ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, ayıba karşı tekeffülden sorumluluğunun bulunmadığını, davalı tarafın reklamasyon faturası kesmek istemediğini, bunun yerine kumaş iadesi adı altında 30.851,27 TL fatura kesmek istediğini, buna karşılık davacı şirketten düzenlenecek fiyat farkı faturasını cari hesaba alacak ödeyeceğini bildirdiğini, müvekkilleri şirketinin davalı tarafça muayene ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirilmemiş olmasına ve kumaşlar kabul edilmiş olmasına rağmen, kur farkı faturası kabul şartının yerine getirilmesi koşuluna bağlı olarak anlaşmaya yanaştığını, mutabakata uygun olarak davalı şirketin 2.12.2015 tarihli 30.851,27 TL bedelli bir adet iade faturası düzenlediğini, ancak davalının, davacı şirket tarafından düzenlenen 28.12.2015 tarihli fiyat farkı faturasını kabul etmediğinden taraflar arasında şartlı mutabakatın gerçekleşmediğini tarafların karşılıklı olarak iade ve fiyat farkı faturalarına itiraz ettiklerini, müvekkiline teslim edilen herhangi bir ürün iadesininde yapılmadığını cari hesapta biriken borcun tahsili için açılan itirazın iptali davasının kabulü ile %20 icra inkar tazminatı talep ettikleri,
Davalının cevap dilekçesi ile, icra dairelerinin yetkisine itiraz ettiklerini, Karabük İcra Dairelerinin yetkili olduğunu beyan ettiklerini, davacı şirket ile aralarında yapılan sözlü mutabakat uyarınca davacı şirketten toplam 70.448,06 TL bedelli kumaşların satın alındıklarını, kumaşların son hali ile kendilerine teslim edildiğini, kumaşların teslim alınarak müşteri model ve sipariş bilgileri ile ürünün kesildiğini, müşterisinin son yaptığı testlerde ürünün olması gereken kuru temizleme sonucunda ilk görüntüsünü koruyamadığını ve görüntüsünün tamamen bozulduğu gerekçesi ile siparişin iptal edildiğini, kesimi yapılan kumaşların davalı taraf ile yapılan sözlü ve yazılı mutabakat uyarınca irsaliyeli iade faturasının kesildiğini, davacı şirket yetkilisinin imzası karşılığında teslim edildiğini, davacı tarafça teslim alınan iade faturasının 7 günlük yasal süre geçtikte sonra kendilerine gönderildiğini bu nedenle iade faturasını davalı şirketin kabul etmediğini, davalı şirketin davacı şirkete herhangi bir borcunun olmadığını, davacı tarafın hatalı ürettiği kumaş nedeniyle maddi anlamda zarara uğradıklarını, davacı şirketle görüşmeleri üzerinde hatalı üretim yapmış olmaları sebebiyle kendi zararlarını karşılamak için iade faturası kesilmesine muvafakat etmiş olmalarına karşın bu anlaşmaya aykırı talepte bulunduklarını üretim öncesi gönderilen numunede ayıp tespit edildiğini ve üretim yapılmadan siparişin iptal edildiğini, davaya konu kumaşta gizli ayıp olduğunu, dava dilekçesinde belirtildiği gibi fiyat farkı faturasını kabul şartı ile iade faturasının kabulünün söz konusu olmadığını davaya konu uyuşmazlığın çözümlenmesi için davacının telifinin kabul edilerek 5.601,18 EURO bedelli fiyat farkı faturasının kesilmesini onayladıklarını davacının anlaşmaya aykırı olarak kesile iade faturasını kabul etmeyerek anlaşmayı bozduğunu itirazın iptali davasının reddi ile %20 oranında kötüniyet tazminatı talep ettikleri,
Taraflar arasında örnek üzere satıştan kaynaklanan sözleşme ilişkisinin olduğu, örnek üzerine satışın 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 247 ve 248. Maddelerinde düzenlendiği, örnek üzerine satış sözleşmelerinin, tarafların sözleşmenin konusu olan malın alıcıya veya üçüncü bir kişiye bırakılan bir örneğe ya da tespit ettikleri bir mala uygun olması üzerinde anlaşmalarıyla yapılan satış sözleşmeleri olduğu, örnek üzerine satışta kendisine örnek verilen tarafın, örnek, alıcının elindeyken bozulması veya yok olması halinde kusuru olmasa bile, satılanın örneğe uygun olmadığını ispat yükü alıcıya düştüğü, taraflar arasında 16.06.2016 tarihli kumaş sipariş formunun imzalandığı, bu formun önemli notlar kısımlı ikinci maddesine göre kesilen kumaştan reklamasyon kabul edilemeyeceğinin kararlaştırıldığı, taraflar arasında davacı tarafça davalı tarafa kumaşların teslim edildiği konusun uyuşmazlık konusu olmadığı, dava konusu kumaşların davalı şirketin Karabük adresinde olduğu, depodaki tüm kumaşların kesildiği, depodaki kumaşların 28 koli 609 kg olduğu, kuru temizleme sonrasında yüzeyde kabarmaların olup olmadığına ilişkin numune üzerine alınan labaratuvar test sonuçlarından numunede belirgin derecede kabarmaların gözlemlendiğinin belirtildiği, dosyada tanık beyanlarının alındığı, tanık …’in sevk irsaliyesi altındaki imzayı kabul ettiği ancak herhangi bir ürün iadesinin yapılmadığını beyan ettiği, gerek davalı vekilinin tanık dinlenen celsedeki beyanı gerekse dava konusu malların davalının deposunda bulunması nedeniyle, davacı tarafın davalıya teslim ettiği malların davalı tarafça davacı tarafa teslimi edilmediğinin bu nedenle teslime ilişkin sevk irsaliyesine itibar edilemeyeceğinin değerlendirildiği, davacı tarafça, davalıya gönderilen numunenin onaylanarak davalı tarafça seri üretime geçildiği, TBK 248. Madde uyarınca satılanın örneğe uygun olmadığı ispat yükü davalı tarafta olduğu, mahkememizce alınan 26.06.2020 tarihli bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, bu raporda da belirtildiği üzere davalı tarafın kumaşların tamamının kesiminden önce gerek basit muayene gerekse test ile anlaşılabilecek ayıplar yönünden kontrol yükümlülüğünün bulunduğu bu yükümlülüğün yerine getirilmeden kumaşların tamamının kesildiği, taraflar arasında kesilen kumaşlara ilişkin reklamasyon talep edilemeyeceğine ilişkin sözleşme hükmü olduğu, kesilmiş kumaşların herhangi bir ekonomik değerinin olmadığı, 08.10.2019 tarihli mali müşavir raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, bu rapor uyarınca davacının talep edebileceği alacak miktarının 31.045,21 TL alacak miktarı olduğu, taraflar arasındaki mutabakata uyulmadığı, bu mutabakatın dikkate alınmadığı, icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazın yerinde olmadığı, icra inkar ve kötüniyet tazminat talepleri koşulları oluşmadığı değerlendirilerek aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KABULÜ ile;
1-Davalının Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin takipte talep edilen 31.045,21 TL asıl alacak üzerinden üzerinden takibin devamına, devamına karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 oranının geçmemek üzere avans faizi uygulanmasına,
2- Koşulları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3- Koşulları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.120,69-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 374,95.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 155,23 harcın mahsubu ile eksik kalan 1.590,51.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 31,40.-TL başvurma harcı ve 374,95.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 1.937,60.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.656,78.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı verilen kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 30/09/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır