Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/487 E. 2018/1007 K. 24.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/487 Esas
KARAR NO : 2018/1007

DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 22/03/2018
KARAR TARİHİ : 23/03/2018

KARARIN YAZILMA TARİHİ : 23/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan), ve birleşen Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 23/05/2017 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; Davalı tarafın davacı müvekkili ile olan alışverişinden dolayı oluşan son cari hesap bakiyesi borcunu ödemediğini, bunun üzerine davalı şirkete oluşan borç kalemi üzerinden takip yapıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, davalının itirazının haksız ve yersiz olduğunu, bu hususun yapılacak yargılamada tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yaptırılarak inceleme ile de sarih olacak nitelikte olduğunu, davalı tarafın yaptığı itirazdan

dolayı işbu davayı açma zarureti doğduğunu belirterek, davanın kabulü ile, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Açılan davanın itirazın iptali davası olduğunu, itirazın iptali davasının takip miktarının tamamına ilişkin olabileceğini, bu nedenle kısmi davaya konu olamayacağını, ancak davacı tarafından kısmi dava açılmış olduğunu, itirazın iptali davası yönünden kısmi dava yada belirsiz alacak davası açılamayacağından davanın usulden reddinin gerektiğini, müvekkili şirket tarafından mal alımına ilişkin faturalar nedeniyle cari hesaptan bir kısım bakiye kaldığı tespit edilmiş olduğunu, bakiye kalan 24.763,10 Euro ödemenin icra takibinden sonra yapıldığını, bu nedenle mal alımına ilişkin fatura karşılıklarının tamamının davacı firmaya ödendiğini, bu nedenle davalı müvekkili şirketin herhangi bir borcunun olmadığını, davalı şirketin …. Bankası …. Şubesinden davacı şirketin hesabına yapılan ödemeler ile bu hususun kanıtlanacağını, müvekkili şirketin vade farkı olarak bir borcu olmadığını, taraflar arasında vade farkına ilişkin herhangi bir anlaşma bulunmadığını, kaldı ki ödemelerin Euro üzerinden yapıldığından herhangi bir vade farkı oluşmasının mümkün olmadığını, bu nedenle vade farkı talebine ilişkin davacı tarafın taleplerinin haksız olduğunu, müvekkili şirketin kur farkı nedeniyle de herhangi bir borcu olmadığını, davacı tarafın faturaları daha önceki tarihli Euro karşılığı TL olarak düzenlendiğini, ödemelerin ise daha sonraki bir tarihteki Euro hesabı üzerinden yapıldığını, faturaların düzenleme tarihi ile faturaların ödeme tarihleri farklı olduğundan kur farkı nedeniyle müvekkili şirketin TL olarak fatura bedellerinden daha fazla bir ödeme yapmış olduğunu, bu nedenle müvekkili tarafından fazla ödeme yapılan bu kısım için davacı şirketin fatura kesmesi gerekmekte olduğunu, ancak kesilmesi gereken bu faturanın, fatura düzenleme tarihi ile fatura ödeme tarihinin farklı zamanda gerçekleşmesinden kaynaklı fazla yapılan TL ödemesinin faturası olduğunu, şeklen muhasebeleştirilmesi gereken bu durumun davacı tarafın herhangi bir alacak hakkı yaratmadığını, davacı yanın kesmesi gereken kur farkı faturasının davacıya ödenmesi gereken bir bedel olmadığını, sadece tarafların muhasebe sistemindeki TL ödemesinin denkleştirilmesinin sağlamaya yönelik davacı tarafın kesmek zorunda olduğu bir fatura olduğunu, ancak davacı tarafın bu faturanın mahiyetini anlamadığı gibi kendi lehlerine anlamsız bir alacak kalemi yaratarak muhasebelerindeki hatalarını müvekkili şirketten alacak talep etmek suretiyle düzeltmeye çalışmakta olduğunu, kur farkı talebine ilişkin bu haksız alacak kalemlerinin tamamının reddinin gerektiğini belirterek, davanın reddine, davacı yanın % 20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DOSYADA DAVA
Birleşen dosyada dava dilekçesinde ÖZETLE; davalı şirket tarafından müvekkili şirket aleyhine Bakırköy …İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyası ile 48.834,19 Euro üzerinden icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin itirazı üzerine takibin durduğunu, şirket kayıtlarını inceleyen müvekkilinin davalı şirkete 24.763,10 Euro borçlu olduğunu gördüğünü ve 06/06/2017 tarihinde …. Bankası kanalı ile bu miktardaki ödemeyi makbuz karşılığında yaptığını, davalı şirket tarafından Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile kısmi olarak itirazın iptali davası açıldığını ve dosyanın derdest olduğunu, anılan dosyada bilirkişi raporu verilmiş olup, bilirkişi raporunda davalının 3.034,71 Euro vade farkı alacağı olduğunu ve bunun dışında herhangi bir alacağı bulunmadığı yönünde tespit yapıldığını, taraflar arasında vade farkına ilişkin herhangi bir anlaşma da bulunmadığını, ödemeler Euro üzerinden yapıldığından herhangi bir vade farkı oluşmasının da mümkün olmadığını, davalı yanın faturaları daha önceki tarihli Euro karşılığı TL olarak düzenlediğini, ödemelerin ise daha sonraki bir tarihte Euro hesabı üzerinden yapıldığını, faturaların düzenleme tarihi ile ödeme tarihleri farklı olduğundan kur farkı nedeniyle müvekkili şirketin TL olarak fatura bedellerinden daha fazla ödeme yaptığını, bu nedenle müvekkili tarafından fazla ödeme yapılan bu kısım için davalı şirketin fatura kesmesi gerektiğini, kesilmesi gereken bu faturanın, fatura düzenleme tarihi ile fatura ödeme tarihinin farklı zamanda gerçekleşmesinden kaynaklı fazla yapılan TL ödemesinin faturası olduğunu, davalı yanın kesmesi gereken kur farkı faturası davalıya ödenmesi gereken bir bedel olmayıp, yapılmış bir ödemenin faturası olduğunu, tarafların muhasebe sistemindeki TL ödemesinin denkleştirilmesini sağlamaya yönelik davacı tarafın kesmek zorunda olduğu bir fatura olduğunu, davalı tarafın bu faturanın mahiyetini anlamadığı gibi kendi lehlerine anlamsız bir alacak kalemi yaratarak muhasebelerindeki hatayı müvekkil şirketten alacak talep ederek düzeltmeye çalıştıklarını belirterek, Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası nedeniyle müvekkilinin davalıya 24.071,07-Euro borçlu olmadığının tespitine , haksız açılan icra takibi nedeniyle davalı yanın % 20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, dosyanın derdest olan Bakırköy 6. ATM’nin 2017/487 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Taraflarca cevaba cevap, 2. cevap dilekçeleri, delil listeleri ve ekleri dosyaya sunulmuş, bu bağlamda dava dayanağı olan Bakırköy … İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyası dosyamız arasına celp edilmiş, dosyanın incelenmesinde ; alacaklısının …, borçlusunun … olduğu, borç miktarının 48.834,19 EURO olduğu, borçlu tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, iş bu davanın yasal süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Dosyada ön inceleme aşaması tamamlanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, …. Bankası A.Ş.’nden bir kısım evrak ve belgeler dosyamız arasına celp edilerek incelenmiştir.
Davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğu hususlarında tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bu kapsamda bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda ÖZETLE; Vade farkının TL üzerinden istenebileceğinin kabulü durumunda, davacının davalıdan 12.292,03 – ( 20.441 – 17.347,73 ) = 9.198,76 TL ( 2.270,85 EURO ) tutarınca alacağının bulunduğunun söylenebileceği, vade farkının EURO üzerinden istenebileceğinin kabulü durumunda, davacının davalıdan 17.07.2017 takip tarihi itibariyle 12.293,03 TL ( 3.034,71 EURO ) tutarınca alacağının bulunduğunun söylenebileceği rapor edilmiştir.
Davacı tarafça davanın 12.193,03.-TL’ye ıslah edildiği görüldü.
Dosya kapsamı, davacı ve davalı tarafın beyanları, bilirkişi raporu göz önüne alındığında yukarıda özetlenen asıl dava dilekçesi itibariyle Davacı ile Davalı arasında olan alışverişinden dolayı oluşan son cari hesap bakiyesi borcunu ödemediğini, icra takip yapıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini talep ettiği görülmektedir.
Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde davacı ile davalı şirket aralarında mal alımına ilişkin faturalar nedeniyle cari hesaptan bir kısım bakiye kaldığını, bakiye kalan 24.763,10 Euro ödemenin icra takibinden sonra yapıldığını, bu nedenle mal alımına ilişkin fatura karşılıklarının tamamının davacı firmaya ödendiğini, bu nedenle davalı müvekkili şirketin herhangi bir borcunun olmadığını,belirterek itirazın iptalini davasının reddini talep ettiği görülmektedir.
Birleşen dosyada davacı … – dava dilekçesinde davalı şirket tarafından kendileri aleyhine Bakırköy …İcra Müdürlüğündavalı şirket tarafından müvekkili şirket aleyhine Bakırköy …İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyası ile 48.834,19 Euro üzerinden icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, şirket kayıtlarını inceleyen davacının davalı şirkete 24.763,10 Euro borçlu olduğunu gördüğünü ve 06/06/2017 tarihinde …. Bankası kanalı ile bu miktardaki ödemeyi makbuz karşılığında yaptığını, belirterek bakiye borcun bulunmadığını belirterek menfi tespit davası açılmış olduğu görülmektedir.
Tüm dosya kapsamı itibariyle tarafların sunmuş oldukları deliller ile birlikte bilirkişi incelemesi yaptırılmış bilirkişi tarafından rapor düzenlenmiş, denetime elverişli olarak kabul edilen rapor mahkememizce kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı itibariyle davacı ve davalı arasında ticari ilişkinin bulunduğu bu ticari ilişki kapsamında alacak borç ilişkisinin cari hesap ilişkisi kapsamında takip edildiği ancak taraflar arasında cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı görülmektedir.
Tarafların sunmuş oldukları deliller ile birlikte defter incelemesi bilirkişiye yaptırılmış ve yapılan inceleme neticesinde düzenlenen rapor itibariyle taraflar arasında vade farkı uygulamasının devam eden ticari ilişki kapsamında Euro üzerinden yapıldığından mahkememizce Euro üzerinde vade farkı talep edilebileceği, bilirkişi raporu itibariyle bu kapsamda alacak miktarının 3.034,71 Euro yani 12.293,03 TL olduğu tesbit edilmiş mahkememizce kabul edilmiştir.
Mahkememizce davacının bilirkişi tesbiti itibariyle 3034,71 Euro alacaklı olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. Asıl davacı davasını kısmi dava açarak 100 TL üzerinden açmış olduğundan bu miktarın kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. Her nekadar davacı taraf davasını ıslah ederek 12.293,03 TL çıkartmış isede, dava itirazın iptali davası olup itiraz ve itiraz sebeplerini öğrendikten sonra 1 yıl içerisinde itirazın iptali davası açılması gerekmektedir. Davacı taraf kısmi olarak açtığı iş bu dava itibariyle dava tarihinde itiraz sebeplerini öğrendiği kabul edilse dahi 1 yıldan fazla süre geçtiğinden ıslah ile arttırılan miktar itibariyle açılan itirazın iptali davasının reddine karar verilmesi gerektiği kanaati gelmiş olmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Birleşen Bakırköy … ATM … Esas , …. Karar sayılı dosyası itibariyle davacı …. Ltd şirketi tarafından açılan menfi tespit davası mahkememiz ana dosyası itibariyle aynı alacak ve borç kapsamında olduğundan mahkememiz dosyası ile birleştirilmiş, davacı taraf asıl dosya yargılama konu Bakırköy …. icra müdürlüğünün ….esas sayılı dosyası itibariyle 48.838,19 Euro icra takibi itibariyle kendi ticari defterleri itibariyle 24.763,10 Euro bakiye borcu bulunduğu tespit ederek ödeme yapıldığını beyan ederek bakiye miktar için menfi tespit davası açtıklarını beyan etmişlerdir.
Birleşen dosya davacısı tarafından açılan menfi tespit davası itibariyle açılan icra dosyası itibariyle yerinde olduğu açılabileceği mahkememizce kabul edilmiştir. Menfi tespit davası itirazın iptali davası ile ayrı ayrı görülmesi mümkündür.
Dosya kapsamı itibariyle asıl dosya olan itirazın iptali davası itibariyle bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde ve ayrıca davalının ödemeye yönelik beyanları itibariyle bilirkişi incelemesi ile alacak borç miktarı belirlenmiş ve akabinde bu kapsamda asıl dava dosya davacının alacak borç miktarı belirlenmiş olması, itirazın iptali itibariyle 1 yıl içerisinde alacak borç miktarının kesinleşmiş olması dikkate alınarak birleşen dosya davacısının davasının reddine karar verilmesi gerektiği kanaati gelmiş olmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
Davacının davasının 100,00.-TL’lik kısmının KABULÜ ile Bakırköy …. İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyasındaki itirazın iptali ile bu asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
Davacının davasının 12.093,03.-TL’lik kısmının REDDİNE,
2-Mahkememiz dosyasıyla birleşen Bakırköy …. ATM…. Esas , 2018/205 Karar sayılı dosyası itibariyle davacının davasının REDDİNE,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 35,90.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 31,40.-TL ve 209,00.-TL ıslah harcından mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 204,50.-TL harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
Davacı tarafından yatırılan 31,40.-TL başvurma harcı ve 31,40.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 136,60.-TL posta gideri ve 700,00.-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 836,60.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 8,37.-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 100,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 2.180,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 35,90.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 1.988,86.-TL peşin harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 1.952,96.-TL harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 12.066,85.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/10/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 sayılı kanun hükümleri uyarınca elektronik imza ile imzalanmıştır.*