Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/479 E. 2019/1071 K. 14.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/479 Esas
KARAR NO : 2019/1071

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/05/2017
KARAR TARİHİ : 14/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE; Yasal düzenlemeler gereği ihalesi yapılmış olan …. Ayrımı İnşaatı işinin ihalesinin davalı … inşaat Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti tarafından alındığını, işin devamı sırasında davalı müteahhit firmanın kusuru nedeniyle 18.09.2008 tarih ve ….. sayılı Yönetim Kurulu kararı ile ihale sözleşmesi feshedildiğini, feshedilen ihale sözleşmesi ile ilgili olarak kesin hesap işlemleri yapılırken ….. Şebeke ve Kat Ayrımı İnşaatı İşinin ihalesini alan davalı … İnşaat Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin bu ihale işinin ismi ve malzeme kodunu kullanarak usulüne aykırı bir şekilde malzeme talebinde bulunduğu ve temin ettiği bu malzemeleri yine aynı şirket tarafından yüklenilen “…. İşi” nde kullandığının tespit edildiğini, söz konusu malzeme taleplerinde yapılan usulsüz işlem ile ilgili olarak inceleme başlatılmasına karar verildiğini, davalı şirketin kusuru nedeniyle ihalenin feshedildiğini, davalı … İnşaat Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti. kusur sorumluluğundan kaynaklanan tazminat hükümlerini dolanmak ve kanundan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla kötü niyetle ….. den alacaklarını temlik etmiş ve müvekkil idareyi dava sürecine verilen hüküm gereği toplam 992.293,32 TL ödemek zorunda bıraktığından, fazlaya dair talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydı ile idaremizce ödenmek zorunda kalınan 992.293,32 TL nin ödeme tarihi olan 27.05.2016’dan itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekiline usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davalı tarafça herhangibir cevap verilmemiştir.
DELİLLER
İstanbul …. İcra Dairesinin …. esas sayılı dosyası, İstanbul ….. İcra Hukuk Mahkemesinin ….. Esas sayılı dosya sureti, İstanbul …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosya sureti, İstanbul …… İcra Dairesinin …. esas sayılı dosya sureti, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü yazı cevabı, ….. Genel Müdürlüğü sözleşme örneği, Pendik …. İcra Müdürlüğü ….. esas sayılı dosyası, İstanbul ….. Asliye Ticaret Mahkemesi ….. Esas sayılı dosya aslı, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İş bu dava, eser sözleşmesinin feshi nedeniyle temlik hükümleri uyarınca ödenen bedelin iadesi talebine ilişkindir.
Somut olayda davacı ….. ile davalı … İnşaat arasında “…… İnşaatı” işi ile ilgili 02.02.2007 tarihli sözleşme imzalandığı, bu sözleşmenin davacı ….. tarafından 18.09.2008 tarihinde fesih edildiği, 18.09.2008 tarihine kadar yapılan işlere ait 12.05.2009 tarihli “7- Kesin Hakediş Raporu” hazırlanmış ve taraflarca itirazsız olarak imzalandığı, bu hakediş raporuna göre yüklenici olan davalının alacağı 952.805,60 TL’dir. Davalı yüklenici tarafından bu alacak ……’a temlik edilmiştir.
….. tarafından temlik alacağına ilişkin olarak K. Çekmece l.İcra Müd. ….. Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatılmış ve davacı …..’nin itirazı neticesinde takip durmuş ve ….. tarafından İstanbul ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. E. Sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali konulu davada temlik alan …..’ın 918.873,44 TL alacağı olduğu belirlenmiş, bu miktar üzerinden takibin devamına, bu miktar üzerinden itirazın iptaline ve davalı ….. tarafından borç olarak kabul edilen 760.132,28 TL nin %40 ı olan 304.052,90 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve karar Yargıtay tarafından onanmıştır. Kesinleşen hüküm karşısında yukarıda anılan icra müdürlükleri kararları ile Davacı ….. toplamda 543.228,50 TL + 449.064,82 TL = 992.293,32 TL ödemiştir. İşbu dosyanın davacısı ….., yukarıda izah edildiği üzere ödediği 992.293,32 TL’yi davalı yükleniciden geri istemektedir. Ancak 16.001,28 TL nin ….. ye iade edilmesi üzerine ….. nin ödediği miktarın 976.292,04 TL olduğu anlaşılmıştır.
Alacağın devrine ilişkin yapılan değerlendirme de; alacağın devri, dar anlamda bir borç ilişkisinde alacağın alacaklı tarafından bir başka kişiye devredilmesidir. Alacaklı ve alacağı devralan arasında yapılan bu sözleşmenin geçerli olarak akdedilebilmesi için borçlunun rızasına ihtiyaç bulunmamaktadır. Ancak, rızası aranmaksızın yapılan devrin borçlunun durumunu ağırlaştırmaması gerekmektedir. Bu nedenle, borçluya birtakım savunma imkanları getirilmiştir. Alacak, devredenin malvarlığında ne halde ise devralanın malvarlığına o hali ile geçtiği için, borçlu alacakla ilgili savunmaları alacağı devralmış olan kimseye karşı da ileri sürebilir. Alacakla ilgili itirazlar, alacağın doğmadığı ya da sona erdiğine ilişkin olabilir. Borçlu borcun kaynaklandığı borç ilişkisini iptal etmeye veya bu ilişkiden dönmeye veya borcun miktarını azaltmaya yönelik haklarını, alacağın devrini öğrenmesinden sonra da borç ilişkisinin diğer tarafına karşı kullanabilir ve bunun sonuçlarını yeni alacaklıya karşı savunmasına dayanak yapabilir. Alacakla ilgili teknik anlamda def’iler açısından da borçlu alacağın dayandığı borç ilişkisinde sahip olduğu ödemezlik defini yeni alacaklıya karşı da kullanabilir.
Dava konusu uyuşmazlıkta davacı ile davalı arasında akdedilen bir eser sözleşmesi uyarınca, bu sözleşmeden kaynaklanan ücret alacağının dava dışı üçüncü kişiye temlik edildiği ve alacağı devralan üçüncü kişinin bu alacağı kesinleşmiş mahkeme kararına dayalı olarak tahsil ettiği görülmektedir. Buradan anlaşıldığı üzere borçlu davacı yukarıda belirtilmiş olan dava sürecinde bir savunma olarak alacağı devralan üçüncü kişiye karşı alacağın varlığı ve zararlarını ileri sürebilme imkanına sahiptir. Yapılan yargılama neticesinde temlik alan alacağının varlığı mahkeme kararı ile tespit edilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında; iş bu davanın konusunun davacı tarafın temlik sebebi ile 3.kişi olan …..’a yapılmış olan 992.293,32 TL nin davalı tarafa rücu talebine ilişkin olduğu, bu miktarın mahkeme kararı ile hüküm altına alındığı, temlik hükümleri uyarınca davacı tarafın dava sürecinde bir savunma olarak alacağı devralan üçüncü kişiye karşı alacağın varlığı ve zararlarını ileri sürebilme imkanına sahip olduğu, ancak bu hakkını kullanmayarak söz konusu miktarı ödemek zorunda kaldığı, ancak temlik hükümleri uyarınca ödemiş olduğu bu bedeli temlik edenden isteme imkanının bulunmadığı takdir ve sonucuna varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı taraf harçtan muaf olduğundan harç konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 53.641,73 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/11/2019

Başkan …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Katip …
¸E-imzalı