Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/464 E. 2018/875 K. 24.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/464 Esas
KARAR NO : 2018/875

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/05/2017
KARAR TARİHİ : 24/09/2018
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 30/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekkilerinin davalıya kesim için ürün gönderdiğini, ürünlerin kesim işini kusurlu yaptığını, bu nedenle müvekkilerinin zarar ettiğini belirterek 12.346,10 TL zararının davalıdan faizi ile tahsilini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; müvekkilerinin ürünlerin kusurunda bir sorumluluğu olmadığını, davacı tarafından verilen ürünlerde kusur olduğunu , bunun davacı tarafa bildirildiğini fakat davacının yinede ürünlerin yapılmasını istediğini belirterek davanın reddini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Ticaret sicil kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İş bu dava eser sözleşmesinden kaynaklı işin ayıplı ifasından kaynaklı TBK’nın 475. Maddesi uyarınca uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Somut olayda; davacı tarafın işlenmemiş çelik ham madde ithalatı ve işlenmiş çelik kalıp imalat ve satış işi yaptığı, müşterisi olan dava dışı firmanın davacıdan muhtelif çelikten bıçak kalıp sipariş ettiği, davacının da sipariş konusu hammedelerin rektefiye/kesim işini davalıya verdiği ve davalı şirketin verilen işi yaparak karşılığında 5.900 TL fatura tanzim ettiği, söz konusu malzemelerin istenilen boyut ve ölçülerde kesilmemesi sebep gösterilerek dava dışı firma tarafından ürünlerin iade edildiği ve bu ürünlerin davalının eylemi neticesinde hurda hale geldiği, davalının bu eylemi dolayısıyla 12.346,10 TL tutarında zarara uğradığından bahisle davacının iş bu davayı açtığı; davalı tarafın ise davacının siparişe konu malzemelerinin çarpık olduğunu, davacı şirketçe verilen ölçülerin uygun olmadığını davacıya bildirildiğini ancak davacının işin yinede yapılması talebi doğrultusunda kesim/rektefiye işleminin yapıldığını, ortaya çıkan sonuçtan sorumluluklarının bulunmadığından bahisle davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce uyuşmazlığın çözümü adına söz konusu ürünler üzerinde bilirkişi heyeti aracılığıyla inceleme yapılmıştır. Buna göre davaya konu ürünlerin yüzeyinde gözle görünür boşluk ve işleme izlerinin olması sebebiyle söz konusu hataların açık ayıp niteliğinde olduğu, davalıdan teknik resim ve şekillendirme sonucu elde edilen ölçüler, şekiller ve geometri teknik resimlerde belirtildiği nitelikte olmasına davalı yüklenicinin etkisinin olmadığı tespit edilmiştir. Bu tespitler ışığında söz konusu ayıpların açık ayıp niteliğinde olduğu TBK 474. Madde uyarınca iş sahibi davacının eseri teslim aldıktan sonra imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve varsa ayıpları davalı yükleniciye bildirmek zorundadır. Ancak dosya kapsamından anlaşılacağı üzere davacı iş sahibi ürünleri teslim aldıktan sonra gerekli incelemeyi yapmayarak eserdeki ayıpları kabul etmiş sayılmıştır. Davacının bu tarz eylemlerinin davalının ürünlerin yapısı gereği ayıplı çıkacağına ilişkin davacıya bildirim yaptığına dair savunmalarını da doğruladığı anlaşılmıştır. TBK’nın 476. Maddesi uyarınca; ”eserin ayıplı olması yüklenicinin açıkça yaptığı ihtara karşın iş sahibinin verdiği talimattan doğmuş bulunur veya herhangi bir sebeple iş sahibine yüklenebilecek olursa iş sahibi eserin ayıplı olmasından doğan haklarını kullanamaz.” hükmüde göz önünde bulundurularak davacının iş bu davasında haklı olmadığı takdir ve sonucuna varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 35,90.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 210,85.-TL peşin harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.180,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır