Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/425 E. 2020/51 K. 15.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/425 Esas
KARAR NO : 2020/51

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/05/2017
KARAR TARİHİ : 15/01/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 12/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 04/05/2017 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; Meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının yaralandığını, bu yaralanma sebebiyle beden gücü kaybı nedeniyle zararın oluştuğunu, dava konusu aracın sigorta şirketinin poliçesiyle sınırlı olmak üzere davalı … şirketi yönünden olay tarihinden işletilecek en yüksek banka mevduat faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte müvekkile ödetilmesini, davacı müvekkil için tıplamda 90.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden işletilecek yasal faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte araç sahibi ve aynı zamanda aracın sürücüsü olan davalıdan alınarak davacı müvekkile ödetilmesine ve….. plakalı araca ihtiyati tedbir konulmasını, maddi ve manevi zararların karşılanması gerektiğini, kusurun asli olarak davalı tarafta olduğunu, Cumhuriyet Başvcılığında tahkikatın olduğunu belirterek maddi ve manevi zararın tazminini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Dava konusu kazanın oluşumunda, müvekkil tarafından kullanılmakta olan …. plaka sayılı aracın kusuru bulunmadığını, tüm kusur, kazanın oluşumunun yaya olarak sebebiyet veren davacıya ait olduğunu, müvekkil …’in herhangi bir kusurunun bulunmadığını fakat yaya olan davacının tam kusurlu bulunduğunu, dosyada bulunan mevcut kaza tespit tutanağı incelendiğinde davacının tam kusurlu olduğunu, nitekim müvekkilin kurallara uyduğunu, kurallara uygun bir şekilde ve hızda aracını kullanmakta olduğunu, hızlı bir şekilde aracını kullanmadığını, yaya olan davacının trafik ışıklarının veya yaya geçidinin bulunmadığı bir yerde, ani bir şekilde yola fırlaması ve başka bir araçtan korkup geriye doğru hamle yaparak kazaya sebebiyet verdiğinin tespit edildiğini, müvekkil tarafından sigortalı aracın kusursuz olduğunu, davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddini, müvekkil adına kayıtlı….. plaka sayılı araç üzerindeki teminatsız ihtiyatı tedbir kararının kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; davaya konu….. plaka sayılı araç müvekkil şirketin nezdinde …… Poliçe Nolu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile teminat altına alındığını, sigortacı; hak sahibinin, kaza veya zararın tespit edilebilmesi için gerekli tüm belgeleri sigortacının merkez veya şubelerinden birine ilettiği tarihten itibaren sekiz işgünü içinde tazminatı hak sahibine ödediğini, sigortacının kendisine iletilen belgelere haklı olarak itiraz etmesini veya kendisinin hak sahibinden ya da başka bir kurumdan haklı olarak yeni bir belge talep etmesi halinde söz konusu süre yeni talep edilen belgenin sigortacının merkez veya şubelerinden birine iletilmesinden sonra başladığını, sigortacı hak sahibinden münhasıran hak sahibinin tazminat hakkını etkileyen bilgi ve belgeleri talep edebileceğini, geçici iş göremezlik tazminatı 6111 sayılı yasa ve trafik sigortası genel şartları gereğince teminat dışı olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatı talepleri de hem 6111 sayılı kanun gereği hem de trafik sigortası genel şartları uyarınca tedavi teminatı içerisinde değerlendirildiğinden teminat dışı olduğunu, müvekkil şirketin söz konusu zarardan Poliçe Teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, dava tarihine kadar müvekkil şirkete herhangi bir başvuru yapıldığını, bu nedenle faiz başlangıç tarihinin dava tarihi itibariyle yasal faiz olması gerektiğini, manevi tazminat sorumluluklarının bulunmadığını, haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazası nedeniyle haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
17/11/2016 gün davalı sürücü …’in sevk ve idaresindeki ….. plakalı araç ile …… caddesi üzerinde Zeytinburnu istikametine seyir halinde iken olay mahalli olan mevkiye geldiği sırada yolun solundan sağına doğru geçiş yapan davacı yaya ……’ya çarpması neticesinde yayanın yaralanmasına konu trafik kazası meydana gelmiştir.
Uyuşmazlık, araç sürücüsünün kusurlu olmasına göre tazminat verilip verilmeyeceği ve tazminat miktarına ilişkin olduğu, somut olayda, davacı yaya ……’nın, gerek Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan yargılamada dosyaya aldırılan Adli Tıp Kurumuna ait rapor ve gerekse huzurdaki davada aldırılan 16.01.2019 tarihli bilirkişi raporuna göre, olayın meydana gelmesinde % 75 kusurlu olduğu, davalı sürücünün ise % 25 kusurlu olduğu anlaşılmaktadır.
Yine dosyaya sunulan Adli Tıp Kurumu raporuna göre davacının % 4 oranında malul kaldığı anlaşılmaktadır.
Maddi tazminat hesabı aktüerya bilirkişisine hesaplattırılmış, davacının zararının kazanç durumuna göre 45.176,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Anılan raporlar denetime elverişli bulunmuştur. Hesaplanan tazminat miktarından % 75 kusur tenzilatı yapıldıktan sonra davacının hakettiği maddi tazminat tutarının 11.294,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafın manevi tazminat talebine ilişkin yapılan inceleme de; Gerek mülga B.K’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı T.B.K’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakim olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakim bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez.
Bu ilkeler ve olayın oluş şekli, davacının maluliyet oranı, kusur durumu ve kaza neticesindeki uğradığı manevi zarar dikkate alınarak davacı yararına 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi takdir ve sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafın maddi tazminat talebinin KABULÜNE,
11.294,00 TL iş göremezlik tazminatının davalı … yönünden kaza tarihinden itibaren (17/11/2016) , davalı …. Yönünden (poliçe limitleri dahilinde sorumlu olmak kaydıyla) temerrut tarihi olan 12/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte anılan davalılardan müştereken mütesselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacı tarafın manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile
5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden (17/11/2016) itibaren işleyecek yasal faizi (talebe göre) ile birlikte davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.113,00 TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 309,11 TL peşin harç ile 36,87 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan 767,02TL karar harcının 531,62 TL’sinin davalılar … ve …’nden müştereken ve mütesselsilen, 235,40 TL ‘sinin davalı …’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 309,11 TL peşin harç ile 36,87 TL ıslah harcının davalılar … ve …’nden müştereken ve mütesselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyada yapılan 1.100,00 TL bilirkişi ücreti ve 400,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.500,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 241,20 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalılar tarafından dosyada herhangi bir masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre MADDİ TAZMİNAT yönünden hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’nden müştereken ve mütesselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücretinin Tarifesine göre kabul edilen MANEVİ TAZMİNAT yönünden hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalı …’den tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
10-Davalılar … ve …’i kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden Avukatlık Asgari Ücretinin Tarifesine göre red edilen MANEVİ TAZMİNAT yönünden hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile ilgili davalılara verilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/01/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır