Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/373 E. 2019/441 K. 29.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/373 Esas
KARAR NO : 2019/441

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/04/2017
KARAR TARİHİ : 29/04/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 18/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 18/04/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin davalıdan aralarındaki ticari ilişki nedeni ile 10.290,87-TL alacaklı olduğunu, taraflarınca bu alacağın tahsili için önce davalıya Büyükçekmece … Noterliği’nden 19 Ekim 2016 tarihinde … yevmiye nolu ihtarname gönderilerek söz konusu borcun ödenmesi için üç günlük süre verildiğini, ancak söz konusu borç ödenmeyince taraflarınca Büyükçekmece …. İcra Müd.nün… esas sayılı dosyası ile 10.290,87-TL ana alacak için takibe geçilmesi gerekir iken sehven 12.290,87-TL üzerinden icra takibine geçildiğini, ancak, borçlu davalı tarafından söz konusu takibe konu borcun tamamına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edilerek takip durdurulduğunu, ancak davalı tarafından yapılan yetki itirazının yerinde olmadığını, söz konusu borç götürülecek borçlardan olduğunu, davacının adresi Büyükçekmece Adliyesi yetki sınırları içinde olduğunu, dolayısıyla yetkili icra dairesi ve mahkeme, Büyükçekmece İcra Dairesi ve Mahkemeleri olduğunu, dava Ticaret Mahkemesi’nin görev alanına girmesi nedeniyle de, ihtilafı yetkili Ticaret Mahkemesi ise, Bakırköy Ticaret Mahkemeleri olduğunu, açıklanan nedenle, davalının yetki itirazının reddi gerektiğini, davalının esasa ilişkin itirazları da yerinde olmadığını, davalının, borca ilişkin itirazı ve iddiasının da hukuki dayanaktan yoksun olduğu gibi gerçeği de yansıtmadığını, davalı müvekkil ile aralarındaki ticari ilişkiyi reddetmediğini, müvekkile bir borcu olmadığını iddia ettiğini, bu durumda davalının ödemeye ilişkin belgeler ile iddiasını kanıtlaması gerektiğini, bu durumun, taraflara ait ticari defterler, faturalar, irsaliyeler, müşteri sipariş teyit formları, sözleşmeler, vergi dairesi kayıtları kayıtlar ile tespit olunacağını, açıklanan nedenlerle ve fazlaya ilişkin haklar talep ve dava etme hakkı saklı kalmak kaydıyla, itirazın iptali ve takibin devamını, ana alacak olan 10.290,87 TL ‘nin takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık 9,75 oranında avans faizi ile birlikte ödenmesini, davalının, davacı lehine ana alacağın %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatı ödemesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesin talep ve dava etmiştir.

Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış cevap dilekçesi ibraz edilmediğinden davayı inkar etmiş sayılmıştır.

Dava; Ticari satımdan kaynaklı alacağın tahsili için girişilen ilamsız icra takbine vaki itirazın iptali, takibin devamı ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.

Davacı vekili yazılı delillerini, fatura suretlerini ibraz etmiş ve icra dosyası celp edilmiştir.

Bakırköy … İcra Müdürlüğünün esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Alacaklı (davacı) …. Ltd. Şti. vekili vasıtası ile 09.02.2017 tarihinde borçlu (davalı)….Ltd. Şti. aleyhine Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile cari hesap bakiye alacağını dayanak göstererek, 12.290,87- TL asıl alacak, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %9,75 oranında faiz, icra masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili amacıyla takibe geçmiştir. Davalı icra takibine yasal süresi içerisinde itiraz etmiş yine itirazın iptali davası 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde ikame edilmiştir. “HUMK’nun 10. maddesine göre sözleşmeden doğan davalarda tarafların sözleşmenin yerine getirileceği yer hakkında açık veya zımni isteklerinin anlaşılamadığı hallerde sözleşmenin yerine getirileceği yerin Borçlar Kanunu’nun 73. maddesine (6098 sayılı BK 89.md) göre belirleneceği” açıklanmıştır. Alacağın faturada kaynaklandığı ve para borcunun götürülecek borç olduğu nazara alındığında davacının kendi ikametgahında(Büyükçekmece) icra takibi yapması İİK 50, HMK 10 ve BK 73. Maddesi gereği mümkün olduğundan Büyükçekmece İcra Müdürlüğü itirazın iptaline konu icra takibi açısından yetkilidir. Davalının icra dairesinin yetkisine itirazını bu sebeple reddine karar verilmiştir.

Mahkememizce 23.10.2017 tarihli ara karar ile alacak miktarının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ek ve kök raporlar alınmıştır.

Bilirkişi Mali Müşavir ….tarafından hazırlanan 29.01.2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle;Davacının 2015, 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (09.02.2017) itibariyle davacının davalıdan 10.290,87 TL alacaklı olduğu, davacının 10.290,87 TL tutarındaki cari hesap alacağının; 16.11.2015 tarihli 7.111,90 TL tutarındaki faturası ile 02.03.2016 tarihli 5.797,36 TL tutarındaki faturasından bakiye alacaktan oluştuğu, Gelir İdaresi Başkanlığı Tekirdağ Vergi Dairesi Başkanlığı’nın dosyaya mübrez 08.05.2017 tarihli yazısında belirtilen BA/BS dökümlerinin dosyaya celp edildiği, 2015/11. ayında davalının davacıdan 1 Adet 6.585,00 TL Ba bildiriminde bulunarak, davacının 16.11.2015 tarihli (KDV dahil) 7.111,90 TL tutarındaki faturasının davalının kabulünde olduğu, davacının davalı adına düzenlemiş olduğu 02.03.2016 tarih ve 116453 no.lu “Ardiye – Reklamasyon – İthalat Masraf ve Navlun Bedeli” açıklamalı 5.797,36 TL faturanın davalı kayıtlarında yer alıp almadığı davalının Mart/2016 ayı Ba formu dosyaya celp edilmediğinden tespit edilemediğini, bu itibarla davacının düzenlemiş olduğu 02.03.2016 tarih ve 116453 no.lu “Ardiye – Reklamasyon – ithalat Masraf ve Navlun Bedeli” açıklamalı 5.797,36 TL faturanın içeriğinin davalıya sunulmuş olduğu hususunun davacının ispatına muhtaç olduğu, neticeten, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 4.493.51 TL alacaklı olduğunu ispat edebildiği, davalı tarafından takip tarihinden sonra (dava tarihinden önce) 24.02.2017 tarihinde 4.493,51 TL ödeme yapılmış olduğundan, dava tarihi itibariyle davacının davalıdan alacağının kalmadığı kanaatine varmıştır.

Yapılan yargılama toplanan ve sunulan deliler hükme esas alınan 29.01.2018 bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriği ile birlikte değerlendirildiğinde;

Davacı ticari satımdan kaynaklı alacağın tahsili için girişilen ilamsız icra takbine vaki itirazın iptalini, takibin devamını ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış cevap dilekçesi ibraz edilmediğinden davayı inkar etmiş sayılmıştır. Davacının ticari defter ve kayıtlarına göre 10.290,87 TL alacaklı olduğu, davalı tarafından takip tarihinden sonra (dava tarihinden önce) 24.02.2017 tarihinde 4.493,51 TL davacıya ödeme yapıldığı, davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatıldığı davacının 02.03.2016 tarihli 5.797,36 TL tutarında faturanın teslimine ilişkin yemin teklifinde bulunulduğu davalı şirket yetkilisinin yemine eda etmekten kaçındığı dolayısıyla davalının HMK 228. Madde gereğince 02.03.2016 tarihli 5.797,36 TL tutarında faturanın teslim edildiğini ikrar etmiş sayılacağı ancak davacının malın teslimine yönelik yemin teklifinde bulunmaması nedeniyle faturaya konu malın tesliminin kanıtlanamadığı, davacının alacağının bir kısmının ispatlayamaması alacaklı ile olduğu tutar olan 4.493,51 TL’nin davacıya dava açılmadan önce ödendiği nazara alınarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 114,30-TL peşin harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye kalan 69,9-TL harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.735,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK. 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.29/04/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır