Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/326 E. 2018/628 K. 20.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/326 Esas
KARAR NO : 2018/628

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/04/2017
KARAR TARİHİ : 20/06/2018
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 19/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 04/04/2017 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkili ile halihazırda boşanma davaları devam eden davalı …’ın bu süreçte müvekkili adına kayıtlı olan …. Makine – … adına kayıtlı şirketin tüm fatura ve defterlerini zilyetliğinde bulundurarak tüm defter ve kayıtları müvekkiline iade etmediğini, yanı sıra müvekkiline ait şirket adına kendisinin fatura kestiği ve şirketi KDV ve Gelir Vergisi yönü ile borçlandırdığını, ayrıca davacı … adına olan şirketin envanterinde kayıtlı yaklaşık 101.662,14.-TL’lik demirbaş ve stokları kendi el yazısı ile fatura ederek hem demirbaş ve stokları uhdesine geçirdiği hem de kesilen faturalar sonucunda şirketi vergi borcuna soktuğunu, dilekçe ekinde sunulu faturalar ve müvekkili şirkete ait defter ve kayıtlarda yapılacak incelemeden de anlaşılacağı üzere davalı şirketin, müvekkili şirketten aldığı mallara ilişkin olarak toplam 105.114,21.-TL (faiz ve masraflar hariç) borcu bulunduğunu, söz konusu alacağın tahsili amacıyla taraflarınca 09.02.2017 tarihinde Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile davalı-borçl…. aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun, işbu icra takibine haksız ve kötü niyetli itiraz ederek takibin durduğunu, huzurdaki dava ile davalının itirazının iptali ve alacaklarının likit olması sebebiyle takip miktarı olan 105.114,21TL (faiz ve masraflar hariç) üzerinden %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalı-borçludan tahsiline karar verilmesini talep etme zorunluluğu doğduğunu belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, davalı-borçlunun, takibe haksız ve kötü niyetli itiraz etmesi sebebiyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalı-borçludan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Tarafların karı koca olduğunu, müvekkiline aralarında Büyükçekmece … Aile Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası ile boşanma davasının görüldüğünü, müvekkili davalının edinilmiş mal kapsamında olması sebebiyle alacaklı firmanın değerinin yarısı oranında alacak hakkı bulunduğu ve buna ilişkin mahsup ve takas hakları bulunduğundan HMK 165.maddesi gereğince anılan davanın sonuçlanmasının beklenmesinin gerektiğini, alacaklı olduğunu iddia eden firmanın faaliyetine devam etmesini sağlayan kişinin makine mühendisi olan müvekkilinin olduğu; davacının firmaya katkısının muhasebe ve finans işlemleri ile sınırlı bulunduğunu, boşanma davası ardından taraflar arası husumetin işlere de yansıdığını, müvekkilinin, faaliyetine devam edebilmek için kendi adına …. isimli firmayı kurduğunu, faturadaki ürünleri ise müşterilerini mağdur etmemek için …’dan aldığını, bu ürünlerin müşterilerden önceden alınan siparişler olup, davacının, bu ürünleri …’a bedelsiz devrini şifahi olarak kabul ettiğini, yapılan işlemin, muhasebesel bir işlem olmasına rağmen davacının huzurdaki davayı kötü niyetli olarak açtığını, bu ürünlerin bedelinin, davacının değil müvekkilin çalışması karşılığı ödendiğini, davacının ise, firmanın kendi üzerine olması nedeniyle sebebi ile kendi ağır kusurunu örtbas etmek için huzurdaki davayı açtığını, bu yönü ile huzurdaki davanın sıradan bir alacak davası olarak kabul edilemeyeceği ve evliliğin yıkılmasında tam kusurlu olan davacının müvekkiline zarar vermek için icra takibi başlattığının açık olduğunu, davacının, icra takibinden önce müvekkiline ihtarname göndermediği ve temerrüde düşürmediği için faiz talep edemeyeceğini, yukarıda arz edilen savunmalarının yanı sıra müvekkilinin halen davacının ödemediği kredi ve 3.şahıs borçlarını ödemekte olduğunu, müvekkili davalının, davacının borcuna kefil olması sebebiyle davacının borçlarını ödediğini, rücu hakkına binaen takas hakkının doğduğunu, müvekkili davalının, davacının …. A.Ş. Bireysel Kredi Hesabına ilişkin (Hesap Numaraları….) 31.03.2017 tarihinde 1.010,00TL, 28.02.2017 tarihinde 1.009,05TL, 07.04.2017 tarihinde 2.020,00TL, 07.03.2017 tarihinde 2.018,51TL olmak üzere toplam 6.057,56TL’lik ödeme yaptığı; işbu ödemelere ilişkin dekontların ekte sunulduğunu, müvekkilinin takas hakkına binaen anılan toplam bedelin alacak miktarından mahsubunun gerektiğini, ayrıca kefalet ilişkisine binaen ödemelerin devam ettiğini, devam eden ödemelerin 31.01.2018 tarihine kadar tamamlanması beklendikten sonra mahsup yapılması gerektiğini, müvekkili davalının ticari itibarını zedelemek amacıyla kasten şirket borçlarını ödemeyen davacı adına ödemelerde bulunduğunu, bu ödemelerin, 03.01.2017 tarihinde …. Makine firmasına 2.536,87TL, 30.12.2016 tarihinde …. Makine firmasına 3.585,56TL, ….’ye 1.006,54TL, 30.12.2016 tarihinde …. Makineye 2.562,96TL olmak üzere toplam 9.691,93TL ödeme yaptığını, ilgili dekontların ekte sunulduğunu, bu tutarında alacak miktarından mahsup edilmesi gerektiğini, müvekkili davalının, davacıya işbu dilekçe ekinde sunulu Tahsilat Makbuzlarından da anlaşılacağı gibi 10.10.2016 tarihinde 4.940,00TL, 11.10.2016 tarihinde 5.780,00TL., 12.10.2016 tarihinde 6.450,00TL, 13.10.2016 tarihinde 5.860,00TL olmak üzere toplam 23.030,00TL ödeme yaptığını, bu ödemelerin de mahsubunun gerektiğini, yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde yapılan ödeme tutarının toplam 38.779,49TL olduğunu, davacının kredi borçlarının da davalının kefil olması nedeniyle ödenmeye devam ettiğini, davacının, müvekkili aleyhine dolandırıcılıktan haksız olarak Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduğunu, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …E. ve…. Sayılı kararı ile suç unsuru bulunmadığından kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, bunun da müvekkiline zarar vermek için her yolun denendiğinin kanıtı olduğunu belirterek huzurdaki davanın Büyükçekmece …. Aile Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunun beklenilmesini, davacının itirazının iptali ile inkar tazminatına hükmedilmesi taleplerinin reddine, davacının haksız takip yapmasından dolayı hakkında, alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, bu mümkün olmadığı takdirde takas ve mahsup itirazlarının kabulü ile davanın reddedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca cevaba cevap, 2. cevap dilekçeleri, delil listeleri ve ekleri dosyaya sunulmuş, bu bağlamda dava dayanağı olan Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası dosyamız arasına celp edilmiş, dosyanın incelenmesinde ; alacaklısının … , borçlusunun … olduğu, borç miktarının 105.114,21.-TL olduğu, borçlu tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, iş bu davanın yasal süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Dosyada ön inceleme aşaması tamamlanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, …. A.Ş.’nden, Büyükçekmece CBS’nden, Büyükçekmece …. Aile Mahkemesinden bir kısım evrak ve belgeler dosyamız arasına celp edilerek incelenmiştir.
Davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğu hususlarında tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bu kapsamda bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda ÖZETLE; Dava konusu uyuşamazlık kapsamında davacı tarafından incelemeye ibraz olunan 2016 yılı ticari defterlerinin TTK hükümlerine uygun tutuldukları anlaşılmakla, anılan ticari defterlerin davacı lehine delil kabiliyetinin Mahkemenin takdirinde bulunduğu, dava konusu uyuşamazlık kapsamında davalı tarafından incelemeye ibraz olunan 2016-2017 yılı ticari defterlerinin TTK hükümlerine uygun tutuldukları anlaşılmakla, anılan ticari defterlerin davalı lehine delil kabiliyetinin Mahkemenin takdirinde bulunduğu, davacı …-…. Makine tarafından davalı …-…. Makine adına düzenlendiği görülen takip ve dava konusu bedele esas 101.662,14TL bedelli 3 adet faturanın davacı taraf ticari defterlerine zamanında ve usulüne uygun olarak davalı adına “borç” kaydedildiği, karşılığında yapılan tahsilat kaydına rastlanmadığı; bu kapsamda davacı tarafından ibraz edilen 2016 yılı ticari defterlerine göre davacının davalıdan takip ve dava konusu 101.662,14TL bedel alacaklı göründüğü, davacı …-…. Makine tarafından davalı …-…. Makine adına düzenlendiği görülen takip ve dava konusu bedele esas 101.662,14TL bedelli 3 adet faturanın davalı taraf 2016 yılı İşletme Defterine zamanında ve usulüne uygun olarak “Alınan Emtia” açıklaması ile kaydedildiği, davalı …’ın, davacı ….’dan, takip ve dava konusu 3 adet fatura ve içeriği 101.662,14TL tutarında emtiayı aldığı konusunda, her iki tarafça sunulu ticari defterler kapsamında ihtilaf bulunmadığı; bu çerçevede taraflar arasında borç/alacak ilişkisinin sabit olduğu, İşletme Defterine tabi mükelleflerin gerek düzenledikleri faturalar karşılığı yaptıkları tahsilatlar ve gerekse gider kalemlerine ilişkin yapılan ödemeler varsa bile buna ilişkin kayıt detaylarını (çek, senet, nakit vb) İşletme Defterinde görmenin mümkün bulunmadığı, davalının 2017 yılında bilanço usulünde defter tutmaya başladığı, davalı tarafından davacıya 2016 yılı içerisinde 4 adet Tahsilat Makbuzu karşılığında ödenen 23.030,00TL bedelin, takip ve dava konusu 101.662,14TL den mahsubu ile kalan 78.632,14TL davacı alacak tutarının davalı ticari defterlerinde 01.01.2017 Açılış Bilançosu Yevmiye Kaydına davacı adına “alacak” kaydedildiği, davalının, davacı … adına 3.şahıslara ve banka kredi borçlarına istinaden yapmış olduğu ödemeleri detayı Tablo-4 ile gösterildiği üzere davacı alacağından mahsup ettiği, neticeten davalı tarafından ibraz olunan ticari defterler kapsamında davacının davalıdan 13.02.2017 takip tarihi itibarıyla 68.940,21TL, 04.04.2017 dava tarihi itibarıyla ise 64.902,70TL alacaklı olduğunun görüldüğü, davalının takas mahsup talepleri doğrultusunda davacı yana borçlu olduğu görülen takip ve dava konusu 101.662,14TL tutarın 23.030,00TL lik kısmının Tahsilat Makbuzları ile ödenmiş olduğunun Mahkemece kabulü halinde davacının davalıdan alacak tutarının (101.662,14TL – 23.030,00TL=) 78.632,14TL olduğu, davalı tarafından davacı adına yapılan ve 78.632,14TL tutardan mahsup edildiği görülen 3. şahıs borçları ile banka kredi borçlarının davalı yanca ödenmiş olduğunun kabulü halinde ise davacının davalıdan 13.02.2017 takip tarihi itibarıyla 68.940,21TL, 04.04.2017 dava tarihi itibarıyla ise 64.902,70TL alacaklı olduğu, ancak tarafların evli olması, boşanma davalarının halihazırda devam etmesi nedeni ile evlilik birliği içerisinde doğan 3.şahıs borçları ve banka kredi borçlarının, davalı tarafından davacı adına ödenen miktarlarının mal paylaşımı/mal rejimi tasfiyesi olarak değerlendirip değerlendirilemeyeceği hususunda takdirin Mahkemeye ait olduğu rapor edilmiştir.
Dosya kapsamı, davacı ve davalı tarafın beyanları, bilirkişi raporu göz önüne alındığında yukarıda özetlenen dava dilekçesi itibariyle Davacı ile boşanma davaları devam eden davalı …’ın davacı adına kayıtlı olan …. Makine – … adına kayıtlı şirketin tüm fatura ve defterlerini davalı zilyetliğinde bulundurarak tüm defter ve kayıtları iade etmediğini, yanı sıra davacı ait şirket adına kendisinin fatura kestiği ve şirketi KDV ve Gelir Vergisi yönü ile borçlandırdığını, şirketin envanterinde kayıtlı yaklaşık 101.662,14.-TL’lik demirbaş ve stokları kendi el yazısı ile fatura ederek hem demirbaş ve stokları uhdesine geçirdiği hem de kesilen faturalar sonucunda şirketi vergi borcuna soktuğunu, aldığı mallara ilişkin olarak toplam 105.114,21.-TL (faiz ve masraflar hariç) borcu bulunduğunu, alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun, işbu icra takibine haksız ve kötü niyetli itiraz ederek takibin durduğunu, belirterek itirazın iptalini talep ettiği görülmektedir.
Davalı cevap dilekçesinde tarafların karı koca olduğunu, aralarında boşanma davasının görüldüğünü, alacaklı olduğunu iddia eden firmanın faaliyetine devam etmesini sağlayan kişinin makine mühendisi olan davalının olduğu; davacının firmaya katkısının muhasebe ve finans işlemleri ile sınırlı bulunduğunu, herhangi bir borçlarının bulunmadığını belirterek davanın reddini talep ettikleri görülmektedir.
Tarafların sunmuş oldukları deliller dosya kapsamında toplanmış ve dosyaya konulmuştur.
Tüm dosya bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişi tarafından düzenlenen rapor denetime elverişli kabul edilerek mahkememiz tarafından kabul edilmiştir.
Taraflar karı ve kocadır. Ancak her ikisinin adına ayrı ayrı kurulmuş şahıs şirketleri bulunduğu görülmektedir. Dolayısiyle her biri kendi şirketler nezdinde sorumlulukları bulunmaktadır.
Bilirkişi tarafından yapılan inceleme neticesinde tarafların ticari kayıtlarında da görüldüğü üzere düzenlenen 3 adet fatura kapsamında 101.662,14 TL alacaklı oluğu anlaşılmıştır.
Davalı taraf dosyaya sunulan tahsilat makbuzları itibariyle davacı tarafa ödemede bulunduğunu iddia etmiş, davacı taraf kabul etmemiş isede, ödeme makbuzlarında imza davacıya ait olması , öncesinde karı ve koca bile olsa açığa imza veya kabul yapmanın sorumluluklarının bulunması dikkate alınarak düzenlenen ödeme makbuzları itibariyle davalının borcunun ödenmiş olduğu, bu miktarın 23.030 TL olduğu mahkememizce kabul edilmiştir.
Celp edilen banka kayıt ve evrakları itibariyle davacının şahsi ve şirket borçları sebebiyle 9.691,93 TL davalı tarafından ödendiği ve toplam alacak miktarından düşülmesi gerektiği mahkememize kanaat gelmiştir.
Tüm dosya kapsamı itibariyle neticeden davacının davalıdan 68.940,21 TL alacaklı olduğu bu miktar itibariyle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, dava konusu alacak likit ve bilinebilir nitelikle olduğu kötü niyetli takibin durdurulması anlaşıldığından yüzde yirmi icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerektiği kanaati gelmiş olmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
Davacının davasının 68.940,21 TL sinin KABULÜ ile bu miktar itibariyle Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasındaki itirazın iptali itibariyle takibin bu asıl alacaklı üzerinden devamına (takip sonrasında yapılan ödemelerin infaz aşamasında icra dairesinde değerlendirilmesine)
Davacının davasının 36.117,40 TL lik kısmının REDDİNE,
Dava konusu alacak likit ve bilinebilir nitelikle olduğu kötü niyetli takbin durdurulması anlaşıldığından 13.788,04 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınrak davacıya verilmesine,
Davalı tarafın icra inkar tazminat talebinin davacı tarafın kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından icra inkar tazminat talebinin REDDİNE,
492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 4.709,31.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 1.269,52.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 525,57.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 2.914,22.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 31,40.-TL başvurma harcı ile 1.269,52.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 88,80.-TL posta gideri ve 600,00.-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 688,80.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 454,61.-TL’sının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 7.933,42.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.322,91.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair tarafların vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/06/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 sayılı kanun hükümleri uyarınca elektronik imza ile imzalanmıştır.*