Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/325 E. 2021/33 K. 15.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/325 Esas
KARAR NO : 2021/33

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/04/2017
KARAR TARİHİ : 15/01/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 18/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; davalı ……… Sigorta tarafından sigortalı davalı …….. inşaat adına kayıtlı davalı ……… idaresindeki araç ile davalı …….. Sigortası tarafından sigortalı dava dışı ……… Gıda adına kayıtlı davalı ……. idaresindeki araç arasındaki kazada müvekkilerinin ağır yaralandığını belirterek 20.000 TL maddi tazminatın davalılardan 40.000 TL manevi tazminatın sigorta şirketi haricindeki davalılardan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı …….. İnşaat ve ……. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; zamanaşımı itirazları bulunduğunu, kazada kusurları olmadığını, maddi zararların tespiti gerektiğini, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, faiz talebine itiraz ettiklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …….. Sigorta vekilinin cevap dilekçesinde ÖZETLE; dava şartı olan müvekkilerine başvuru yapılmamış olduğunu, kusur tespiti yapılması gerektiğini, maluliyet, tedavi giderleri açısından tespit yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ……. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; müvekkilerinin kazada kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ……… Sigorta vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; zamanaşımı itirazları bulunduğunu, sigorta şirketi başvuru şartının yerine getirilmediğini, davacının zararlarını ispat etmesi gerektiğini, kusur ve maluliyet tespiti gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeni ile maddi-manevi tazminat davasıdır.
Davacı tarafça; davacının yolcu olarak bulunduğu ……… plakalı aracın 15/01/2011 tarihinde ………. plakalı araçla karıştığı kaza sonucunda yaralandığı, vücudunun değişik kısımlarında gözle görülür yaralar oluştuğundan bahisle bu yaraların tedavisi için maddi tazminat ve kazanı etkileri nedeni ile manevi tazminat talebinde bulunduğu, davacı tarafın yargılama sırasında maddi tazminat taleplerinin davalı …….. Sigorta AŞ tarafından karşılandığından bahisle bu şirket yönünden davadan feragat ettiklerini bildirdiği görülmüştür.
Davalıların kazaya karışan her iki aracın işletenleri, sürücüsü ve zorunlu mali mesuliyet sigortalarını yapar sigorta şirketleri olduğu anlaşılmıştır.
Taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli olan tüm deliller mahkememizce toplanmış ve değerlendirilmiştir.
İlgili hasar dosyaları ve poliçeler celp edilerek dosya arasına alınmış, dava konusu araçların trafik kayıtları dosya arasına alınmış, ilgili ceza mahkemesi dosyası celp edilerek dosya arasına alınmış, davacı ile davalı gerçek kişilerin sosyal ve ekonomik durum araştırması yaptırtılarak dosya arasına alınmıştır.
Her ne kadar bir kısım davalılarca zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de kaza tarihinin 15/01/2011 olduğu, daha uzun olması nedeni ile uygulanması gereken ceza zamanaşımı süresi içerisinde işbu davanın açılmış bulunduğu anlaşılmakla zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafça bildirilen tanıkların yeminli beyanları alınmıştır.
Mahkememizce kusur durumu açısından makine mühendislerinden oluşan üç kişilik bilirkişi heyetinden bilirkişi raporu alınmıştır. Sunulan 11/12/2017 tarihli bilirkişi heyet raporunda, ……… plakalı araç sürücüsü olan davalı …….’ın asli derecede ve % 65 oranında kusurlu bulunduğu, ……… plakalı araç sürücüsü olan davalı …….’in tali derecede % 25 oranında kusurlu bulunduğu, davacı yolcunun ise % 10 oranında kusurlu bulunduğu yönünde değerlendirme yapıldığı, aldırılan 15/01/2018 tarihli ek raporda ise kazanın münhasıran alkollü araç kullanmaktan meydana gelmediği yönünde görüş bildirildiği görülmüştür. Mahkememizce kusur durumu değerlendirilmiş, davalı …….’ın yüksek promil alkollü iken makas atma tabir edilen hareketi yaparak kazanın meydana gelmesinde asli etken olduğu, diğer davalı …….’in ise arkadan gelen davalı ……. yönetimindeki aracın tehlikeli bir şekilde seyrettiğini görmesine rağmen fren tedbirine başvurmayarak aracının hızını azaltmaması nedeni ile kazanın oluşumunda tali derecede etken olduğu, davacının ise içerisinde yolcu olarak bulunduğu aracı kullanan davalı sürücünün yükszek oranda alkollü olmasına rağmen araca binip emniyet kemerini bağlamamasının zararın oluşumu ve etkisinin artmasında etken olması nedeni ile asgari düzeyde kusurunun bulunduğu kanaatine varılarak, bu doğrultudaki bilirkişi heyeti raporuna mahkememizce itibar edilmiştir.
Davacının hastana kayıtları getirtilerek dosya arasına alınmış, Adli Tıp Kurumu ………. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 31/07/2019 tarihli ………. karar nolu raporda davacının dava konusu kaza sonucunda % 8,1 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceğinin mütalaa edildiği görülmüştür. Ancak ne var ki davacının maddi tazminat talebinin geçici veya sürekli işgöremezlikten kaynaklanmadığı, kaza sonucunda davacının vücudunda oluşan yaraların estetik ameliyat ile giderilmesi için gerekli masraf olduğu anlaşılmakla bu konuda hastaneden rapor aldırılmış, ……… Hastanesi’nin 12/02/2020 tarihli raporunda “Sırt bölgesinde sırt parascapular alanda daha sonradan üstüne dövme yapılan yaklaşık 6 cm horizontal skarlı alan gözlendi, sağ el dirsek anterioru yaklaşım 5 cm çevre dokularından atrofik skarlı alan gözlendi, sağ el dorsumu daha sonradan üzerinde dövme yapıldığı gözlenen sağ el bileği ekstensor zone 6 tenar bölgeyi kapsayan yaklaşık 6*5 cm groin flab-bulky dokusu gözlendi, sağ el D1 tırnak yatağının distrofik olduğu gözlendi, sağ kasık dönor sahada ingunial krizde olan yaklaşık 15 cm skar dokusu gözlenmiştir, skarların üzerinden geçen süreden dolayı iyileşmesinden dolayı cerrahi ek bir tedavi önerilmez, fayda sağlanmayacağı düşünülmüştür” şeklinde rapor tanzim edildiği görülmüş, aynı konuda Adli Tıp Kurumundan rapor alınmış ancak ATK ……. İhtisas Kurulu tarafından sunulan 14/10/2020 tarih …….. karar nolu raporda, yaraların estetik ameliyat ile giderilip giderilemeyeceği hususunda bir plastik ve rekonstrüktif cerrahi kliniğinden görüş alınmasının uygun olduğu bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan dilekçe ve duruşmadaki beyanlarla, dava konusu maddi tazminat taleplerinin davalı …….. Sigorta AŞ tarafından karşılandığından bahisle bu şirket yönünden davadan feragat ettiklerini bildirdiği görülmekle öncelikli olarak maddi tazminat talebi yönünden feragat hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir. Davacı tarafça maddi tazminat taleplerinin tamamen karşılanarak maddi tazminat taleplerinden tamamen feragat ettikleri bildirilmiş olup, bu feragatin diğer davalıları da kapsayacağı açıktır. Her ne kadar davacı vekili tarafından duruşmadaki beyanında, zararlarının davalı …….. sigorta tarafından karşılanması nedeni ile davadan bu şirket yönünden feragat ettiklerini, maddi tazminat taleplerinin talepleri gibi 20.000 TL üzerinden ödendiğinden diğer davalılar yönünden maddi tazminat taleplerinin konusuz kaldığını ileri sürmüş iseler de, davacının feragatinin tüm davalıları kapsayacağı kanaatine varılarak davacının maddi tazminat talebinin tüm davalılar yönünden feragat nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının manevi tazminat talebine gelince; sigorta şirketleri dışındaki davalıların TBK hükümleri çerçevesinde işleten ve sürücü sıfatıyla manevi tazminattan sorumlu bulundukları aşikârdır. 6098 sayılı T.B.K’nun 56/1. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz önünde tutarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakim olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakim bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de su götürmez. Bu ilkeler ve kazanın oluş şekli, kusur oranları(davalı % 10 kusurlu sayılarak müterafik kusuru manevi tazminatın takdirinde dikkate alınmış olup, davalıların kendi kusur oranlarının müteselsil sorumluluklarını etkilemeyeceği kanaatine varılmıştır) davacının maluliyet oranı ve iyileşme süresi, bu kaza sonucunda davacının vücudunun değişik bölgelerinde meydana gelen kalıcı yara izleri (davacının bu izlerin bir kısmının üzerine dövme yaptırarak kapatmaya çalıştığı anlaşılmış, bu şekilde veya estetik ameliyat yolu ile bu izlerin giderilmiş sayılamayacağı kanaatine varılmıştır), davacının yaşı da dikkate alındığında bu izleri yaşamının sonuna kadar taşıyacak olmasının davacının ruhsal durumu üzerinde yarattığı ve yaratabileceği olumsuz etkiler, tarafların sosyal ve ekonomik durumları bir bütün olarak değerlendirilerek davacı lehine manevi tazminat takdir olunmuştur. Faiz talebi yönünden, haksız fiil tarihinden itibaren faize hükmedilebileceği, davalılardan işleten …….. İnşaat firmasının tüzel kişi tacir olması nedeni ile avans faizi talep edilebileceği kanaatine varılarak netice itibariyle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın maddi tazminat talebi yönünden feragat nedeniyle REDDİNE ,
2-Davanın manevi tazminat talebi yönünden KISMEN KABULÜ ile,
30.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 15/01/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar …….. İnş. Ve Tur. Ve Tel. Tic. Ltd. Şti, ……… ve …….’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
3-Maddi tazminat açısından feragat deliller toplandıktan sonra yapılmış olmakla 492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30.-TL karar harcının 2/3’ü olan 39,53.-TL’nin maddi tazminat açısından yatan peşin 341,55 TL harçtan mahsubu ile bakiye 302,02‬-TL kalan harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davalı …….. Sigortanın yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Diğer Davalı taraflar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …….. Sigorta AŞ haricindeki diğer davalılara verilmesine,
6-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.049,30.-TL karar harcından manevi tazminat açısından mahkememiz veznesine yatırılan 683,10.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 1.366,20.-TL karar harcının sigorta şirketi harici davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından yatırılan 31,40.-TL başvurma harcı ve 683,10.-TL peşin harcın sigorta şirketi harici davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 2.569,04.-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 1.926,78 TL’sinin sigorta şirketi harici davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı …….. İnşaat tarafından dosyada yapılan toplam 100,00.-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 25,00 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı ……. tarafından dosyada yapılan toplam 30,00.-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 7,50 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
11-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.500,00.-TL vekalet ücretinin sigorta şirketleri haricindeki diğer davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
12-Davalı taraflar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı sigorta şirketleri haricindeki diğer davalı taraflara verilmesine,
13-Davacı ve davalılar tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilleri ile davalı …….. İnş. Ve ……… yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 15/01/2021

Katip ……..
¸e-imzalıdır

Hakim ………..
¸e-imzalıdır