Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/297 E. 2019/257 K. 08.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/297 Esas
KARAR NO : 2019/257

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/03/2017
KARAR TARİHİ : 08/03/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 18/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 27/03/2017 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkili şirketin davalı şirkete kumaş gönderdiğini, ticari faaliyetlerinin bu yönde olduğunu, faturaların tanzim edildiğini, cari hesap ilişkisi kapsamında faaliyette bulunduklarını, ancak bedellerinin ödenmediğini, bu sebeple davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile icra takibine başladıklarını, haksız itirazla takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Davayı kabul etmediklerini, davaya konu faturalar ve cari hesap üzerinden mutabık kalınmadığını, bu hususun noter ihtarnamesi ile belirtildiğini ve ayrıca kendileriyle iletişime geçildiğini, davacının kendilerine kumaş gönderdiğini, ancak söz konusu kumaşların ayıplı ve eksik adetli olduğunun belirlendiğini, bunun tutanak altına alındığını, ancak ayıp hatalarının giderilmeden yurt dışı firmasına (….) yükleme yapıldığını, davacının kötü niyetle savsaklama yaptığının açıkça ortaya koyduğunu, ürünlerin çok fazla olmasından dolayı tek tek kontrolünün mümkün olmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca cevaba cevap, 2. cevap dilekçeleri, delil listeleri ve ekleri dosyaya sunulmuş, bu bağlamda dava dayanağı olan Bakırköy … İcra Müdürlüğünün…. Esas sayılı dosyası dosyamız arasına celp edilmiş, dosyanın incelenmesinde ; alacaklısının …. LTD. ŞTİ., borçlusunun …. olduğu, borç miktarının 159.031,33.-TL (47.893,79 EURO) olduğu, borçlu tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, iş bu davanın yasal süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğu hususlarında tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bu kapsamda bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda ÖZETLE; Davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkide davacının fatura ettiği tutarların davalıda mevcut olduğu, davacı kayıtlarında 144.513,24.-TL karşılığı 43.521,53 EURO davalıdan alacaklı kaldığı, takibe konu edilebilecek tutarın 43.521,53 EURO olduğu, davalı kayıtlarında davacının tanzim ettiği faturalar kayıtlı ise de davacıya tanzim edilen 144.534,16.-TL tutarındaki reklamasyon faturası sebebiyle davacıya borç alacak mevcut olmadığı, söz konusu faturaya davacının itiraz ettiği, davalının davacının alacağını ödememe sebebi olarak yurtdışı … firması tarafından reklamasyon uygulandığı bildirilmiş olup, sunulan …. firması kayıtlarında davalıya reklamasyon uygulandığı Ağustos 2016 tarihli kayıtlarda belirlendiği, davalının süresinde ayıp ihbarı yapıp yapmadığı hususunda incelenen ihtarnameler ve mail yazışmalarının takdirinin mahkemeye ait olacağı, davalının …. firması tarafından bildirdiği reklamasyonla ilgili hususların teknik konu olması davacının yaptığı işle ilgili olup olmadığının, kodlamaların, bildirilen yağ kir pas lekesi iğne izi gibi ayıpların değerlendirmesinin teknik bir husus olması sebebiyle takdirin mahkemeye ait olacağı rapor edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, eser sözleşmesine konu iş bedeline ilişkin tanzim edilen faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.(İİK madde 67)
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı … LTD. ŞTİ. tarafından borçlu … LTD. ŞTİ’ne yönelik 47.893,79 Euro asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Somut olayda davacı taraf ile davalı taraf arasında sözlü eser sözleşmesinin akdedildiği, bu sözleşme kapsamında davacı tarafın kumaş teslimi işini üstlendiği ve karşılığında söz konusu faturayı düzenleyerek davalı tarafa teslim ettiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık davacı tarafın yerine getirdiği işin ayıplı olup olmadığı bu kapsamda reklamasyon faturasının düzenlenip düzenlenmediği noktasında toplamaktadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu(TBK)’nun 470. maddesine göre eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Buna göre yüklenici, üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır. TBK’nın 475. maddesine göre, yapılan şeyin, iş sahibinin kullanamayacağı ve hakkaniyet kurallarına göre kabule zorlanamayacağı oranda kusurlu veya sözleşme şartlarına aykırı olması halinde eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hallerde iş sahibi, o şeyi kabulden kaçınabilir veya yükleniciden zarar ve ziyanının tazmin edilmesini isteyebilir. Eserdeki ayıp, yukarıda açıklandığı gibi önemli değilse iş sahibi, işin kıymetinin noksanı oranında fiyatı tenzil edebilir veya aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere, eserin ücretsiz onarılmasını da isteyebilir.
Kural olarak, eser sözleşmelerinde işin yapıldığını ve teslim edildiğini kanıtlamak yükleniciye, eserin ayıplı olduğunu kanıtlama külfeti ise iş sahibine aittir. İş bedelinin ödenmesi için açılmış olan bir davada, iş sahibi kendisini ancak ayıpları ispatla kurtarabilir; eserin sözleşmeye uygunluğuna sadece itiraz yeterli değildir. Ayıp, eser sahibine teslim edilen eserin niteliklerinde, sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına göre teslim edilmesi gereken eserin özellikleriyle karşılaştırıldığında, ortaya çıkan sapmadır. Kısaca ayıp, teslim edilenle, teslim edilmesi gereken arasındaki farktır (YAVUZ, Nihat: Ayıplı İfa, Seçkin Yayınevi, 2. Baskı, Ankara 2010, sh. 437-438-447). Buna göre, ayıbın ortaya çıkarılması için iş sahibi tarafından teslim edilen ile sözleşmede kararlaştırılanın karşılaştırılması ve eksiklikler bulunması halinde teslim edilen eserin ayıplı olduğunun kabulü gereklidir.
Eserin ayıplı olduğu her türlü delil ile ispatlanabilirse de, tanık delili, zayıf ve çürük bir delildir. Tanığın bir vakıayı tamamen hatırında tutması ve gerçeği olduğu gibi anlatması zordur. Bundan başka, ahlak, din, şeref ve namus gibi manevi yönleri zayıf olan kişilerin, bilerek gerçeğe aykırı tanıklık yapmaları mümkündür. Bundan dolayı, tanık delili ancak küçük tutarlar ve senede bağlanması imkansız olan hukuki işlemler ve hukuki fiiller için caizdir (KURU, Baki; ARSLAN, Ramazan; YILMAZ, Ejder: Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, Yetkin Yayınları, 22. Baskı, Ankara 2011, sh431-432).
Somut olay bu ilke ve kavramlar ışığında değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki sözlü eser sözleşmesi uyarınca davalının yurtdışına ihraç ettiği ürünlerin davacı tarafından yapıldığı ve ürünlerin ihraç edildiği, davalı iddiasına göre ürünlerin ihraç edildiği dava dışı firmanın ürünlerin ayıplı olduğunu bildirdiği ve bunun üzerine davalı tarafa reklamasyon faturası kesildiği, davalının da bu miktar tutarında iki ayrı reklamasyon faturası düzenleyerek davacı tarafa gönderdiği ancak davalı beyanına göre bu faturaların iade edildiği, kumaşların ise yurtdışında olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle bilirkişi marifeti ile ürünlerin gerçekte ayıplı olup olmadığı tespit edilememiştir.
Diğer yandan davacı defterleri üzerinde yapılan incelemeye göre dosyaya sunulan bilirkişi raporuna göre, takibe konu yapılabilecek miktarın 43.521,53 Euro olduğu, raporun denetime elverişli olduğu kanaatine varılmıştır.
Kural olarak eserin sövzleşmeye uygun olarak yapıldığının ispat etmek davacı yükleniciye aittir ancak söz konusu eser teslim edildikten sonra ayıp iddiası davalı iş sahibi tarafından ispat edilmesi gerekir. Somut olayda davalı tarafından ayıp savunmasında bulunulmuş ise de; ayıbın varlığı konusunda bir delil tespiti yaptırılmadığı, ürünlerin bilirkişi marifeti ile üzerinde inceleme yapılmasına olanak sağlamadığı gibi ayıbı kanıtlayan bir delil de sunulamamıştır. Bu nedenle, ispat yükü üzerinde olan davalı iş sahibince ayıbın varlığı yöntemince kanıtlanamamıştır.
Bu açıklamalar ışığında davacı tarafın alacağının varlığı sabit olmakla davanın kabulü ile itirazın tamamen iptaline ve İİK nun 67/2 maddesi gereğince alacağın likit olması itirazın haksız olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
Bakırköy …İcra Müdürlüğünün…. esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 43.521,53 Euro üzerinden DEVAMINA,
2-Alacağın likit olması ve itirazın haksız olması nedeni ile asıl alacağın takip tarihindeki satış kuru esas alınarak (3,2991 TL) %20 sine denk gelen 28.716,3759 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 9.808,08.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 1.920,70.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 795,16.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 7.092,22.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40.-TL başvurma harcı ile 1.920,70.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 99,00.-TL posta gideri ve 600,00.-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 699,00.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 629,10.-TL’sının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 14,00.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 1,40.-TL’sının davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 14.236,55.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.725,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
9-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/03/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 sayılı kanun hükümleri uyarınca elektronik imza ile imzalanmıştır.*