Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/292 E. 2018/1148 K. 05.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/292 Esas
KARAR NO : 2018/1148

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/03/2017
KARAR TARİHİ : 05/12/2018
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 02/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 24/03/2017 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; Davalının, belirtilen adreste …. isimli işletmesinin faaliyet göstermekte olduğunu ve davalının işletmesinde kullandığı her türlü gıda ürünlerini müvekkil şirketten temin ettiğini, davalının, müvekkili şirketten 22/11/2016 tarihli cari hesaba dayalı toplam 8.794,29 TL bedelli malzeme alışverişinde bulunduğunu, müvekkili şirketin alım-satım sözleşmesi gereği malzemeyi teslim etme edimini eksiksiz, tam ve zamanında yerine getirmesine rağmen, davalı tarafından sözleşmesel edim olan malzemenin bedelinin müvekkiline ödenmediğini, müvekkili şirketin alacağının tahsili maksadıyla, davalı aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün…. E. sayılı dosyasından ilamsız takip başlatıldığını, davalının, icra dosya borcuna mahsuben 12/12/2016 tarihinde 1.325,00 TL yatırmış olup, bakiye borç için ise haksız ve kötü niyetli olarak icra dosyasına itiraz ederek takibin durmasına sebep olduğunu belirterek müvekkili şirketin alacağının tahsili amacıyla ikame edilmiş olan davanın kabulüne, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Davacı tarafın gıda satışından dolayı alacaklı olduğunu İstanbul … İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı dosyada borca kısmen itiraz edildiğini, 1.325,00 TL’nin ödendiğini, halen 7.469,29 TL alım-satım sözleşmesinden doğan alacağının bulunduğunu ileri sürdüğünü ancak bu iddianın dayanıksız olduğunu, davanun usul ve esas yönünden hukuka uygun olmadığını, davacı tarafın alım-satım sözleşmesinden bahsettiğini ancak delil olarak sunmadığını, borcun varlığını ispata yarayacak yeterli kanıtın sunulmadığını, davacının kendi kusurundan dolayı yaptığı işin ve zararın varsa bedelini haksız şekilde tahsil etme niyetinin bulunduğunu, davacı tarafın tek başına cari hesaba dayanarak alacak ihdas etmesinin kabul edilmediğini, tarafça veya nama yetkili birisi tarafından imza edilmiş teslim makbuzu, fatura vs. delil olmadığını, icra dosyasına yapılan kısmi ödeme tutarı kadar alıveriş borcunun mevcut olduğunu ve borcun ödendiğini, işletme olarak başkaca bir borç bulunmadığını belirterek davanın öncelikle usulden reddine, usul itirazları yerinde görülmez ise davanın esastan reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların delilleri kapsamında İstanbul … İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyası, dava konusu itibariyle davacı tanıkları Mahmut Emre ALVARCI ve Mustafa ŞAHİN’in mahkememiz huzurunda beyanları alınmıştır.
Davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğu hususlarında tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bu kapsamda bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda ÖZETLE; Dava konusunun, davacının, davalı ile olan ticari ilişkisi dolayısıyla oluşan cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın üzerine davacı alacağının tanzimi talebinden ibaret olduğu, davacının 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (25.11.2016) itibariyle davacının davalıdan 8.794,29 TL dava tarihi itibariyle (24.03.2017) 8.644,29 TL alacaklı olduğu, davalının 2016 ve 2017 yılları İşletme Defterinin delil vasfının bulunduğu, davalının 2016 yılı itibariyle ikinci sınıf tacir olarak İşletme Hesabı Defterine tabi olduğu, davalı yanın incelenen 2016 ve 2017 yılı İşletme Hesabı Defterlerinin usulüne uygun şekilde tutulmakla beraber, İşletme Hesabı Defteri yapısı itibarıyla, gerçek borç – alacak ilişkisini tespite imkan vermeyen bir ticari defter olduğu, bu nedenle davalının 2016 ve 2017 yılı İşletme Defterinden davacı ile olan borç/alacak tutarının defterinden tespit olunamayacağı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı tarafından satılan mal ve hizmetlerin davalıya teslim edilip edilmediği noktasında toplandığı, ticari mal ve hizmet tesliminin ispatında sadece fatura düzenlemenin yapılan teslimi ispat etmeye yetmeyeceği, mal ve hizmetleri teslim eden satıcıların, bu mal ve hizmetlerin alıcılar tarafından teslimi ile alakalı olarak alıcı, alıcı temsilcisi veya alıcının sigortalı çalışanı tarafından teslim alındığına dair irsaliyeli fatura veya sevk irsaliyelerinin imzalanmış olması gerektiği, bu itibarla davacının dosyaya sunulu olmayan ve davalıya tebliğ edildiği ile alakalı bir belgenin olmadığı fatura delillerine ve teslim alan kısımları imzalanmamış olan sevk irsaliyerine dayanamayacağı, neticeten davacının davalıya düzenlemiş olduğu 22 adet ve toplamda 7.145,88 TL tutarındaki fatura içeriğindeki malların davalıya teslim edildiği hususunun davacının ispatına muhtaç olduğu, davacı tarafından dinletilen tanık beyanlarının teslimin ispatına yönelik kabul görüp görmeyeceği hususundaki takdirin Mahkemeye ait olduğu, neticeten dava tarihi itibariyle davacının davalıdan alacağının bulunmadığı rapor edilmiştir.
Taraflarca rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuş, bu kapsamda dosya ek rapor tanzim edilmesi için bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen ek raporda ÖZETLE; Kök raporun Mahkemeye tevdii edilmesinden sonra davacı tarafından davalı adına düzenlenen ihtilaf konusu 22 adet fatura fotokopisinin dosyaya sunulduğu, her ne kadar davacı tarafından ihtilafa konu olan 22 adet fatura dosyaya sunulmuş olsa da, iş bu fatura içeriklerinde yazılı olan ürünlerin davalıya teslim edildiği ile alakalı olarak sevk irsaliyeleri veya mal teslim tutanağı gibi belgelerin (davalı ve/veya çalışanları tarafından imzalanmış) dosyaya sunulmadığı, mevcut durumda da ihtilaf konusu fatura içeriğindeki malların davalıya teslim edildiği hususunun davacının ispatına muhtaç olduğu, bu itibarla kök rapordaki görüşü değiştirecek yeni bir belgenin dosyaya sunulmaması sebebiyle davacının davalıdan alacaklı olmadığı rapor edilmiştir.
Dosya kapsamı, davacı ve davalı tarafın beyanları, bilirkişi raporu göz önüne alındığında taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu bu kapsamda davacı tarafından davalıya yönelik fatura kapsamında alacakları sebebiyle icra takibi yaptıkları davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın iptali için İİK 67 ve devamı maddeleri gereğince itirazın iptali davası açılmış olduğu görülmektedir.
Tüm dosya alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde davacının davalıdan takip miktarı itibariyle alacaklı olduğu anlaşıldığından davacının davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği, kanaati gelmiş olmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının KABULÜ ile;
7.469,29.-TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 510,23.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 127,56.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 382,67.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafça yatırılan 31,40.-TL başvurma harcı, 127,56.-TL peşin harç ile dosyada yapılan 600,00.-TL bilirkişi ücreti ve 125,60.-TL posta gideri olmak üzere toplam 884,56.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.180,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/12/2018Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır*Bu evrak 5070 sayılı kanun hükümleri uyarınca elektronik imza ile imzalanmıştır.*