Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/264 Esas
KARAR NO : 2018/779
DAVA : Kooperatifin Dağılması İstemli
DAVA TARİHİ : 17/03/2017
KARAR TARİHİ : 18/07/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan Kooperatifin Dağılması İstemli davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin 08/10/2010 tarihinde davacı ve arkadaşları tarafından kurulduğunu, kooperatifin amacının İstanbul Altınşehir bölgesinde olan arsa üzerine konut yapılması olduğunu, ancak aradan geçen süre içerisinde söz konusu arsanın …. tarafından istimlak edildiğini, bunun üzerine ortakların bir araya gelip genel kurul yapamadıklarını, yeni üye kaydedilmediğini, herhangibir aidat alınmadığını, ana sözleşmenin 63.maddesinde belirtilen dağılma sebeplerinin oluştuğunu, davacının üyesi ve başkanı bulunduğu kooperatifin feshini isteyebilmesinin 1163. Sayılı yasanın 81.maddesi uyarınca yasal olarak mümkün değil ise de, aynı yasanın 98.maddesinin atfı gereğince TTK.’nın 434/1-2 ve 4.fıkraları ile 435.maddesinin kooperatifler hakkında da uygulanması sonucu kooperatifin dağıldığının tespitini istemesinde davacının engel bir durumunun olmadığını ileri sürerek davalı kooperatifin kanun gereği feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı asil , davalı kooperatifin yönetim kurulu başkanı olduğundan davalı kooperatif ile bu davada menfaat çatışması bulunduğundan davalı … temsil yönünden kooperatife temsil kayyımı atanmış, temsil kayyımı cevabında kooperatifin yasal defterlerine ulaşılamadığını beyan etmiştir.
Dava hukuki niteliği itibariyle kooperatifin feshi davasıdır.
Yapılan yargılamalar sonucu iddiaya, davalı kooperatifin sicil dosyasına, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden gelen cevabi yazıya, Küçükçekmece … Asliye Ceza Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasına, davacı tarafça sunulan ve dava dışı üyelere ait olduğu bildirilen 3 adet ihbarnameye ve tüm dosya kapsamına göre; davalı kooperatifin 2010 yılında davacı ve 6 arkadaşı ile beraber kurulduğu, 2010 yılında yapılan olağanüstü genel kurul toplantısından sonra herhangibir toplantının yapılmadığı, davacının yönetim kurulu başkanı olduğu, tek başına temsil yetkisinin bulunmadığı, davalı kooperatife ilişkin ana sözleşme sunulmadığından ve bu ana sözleşmeye ulaşılamadığından kooperatifin amacına uluşma imkanının bulunup bulunmadığının tespitinin mümkün olmadığı, amacına ulaşamama imkanı olsa dahi bu hususun 6163 sayılı yasanın 81/7.maddesi gereğince ilgili Bakanlıkça tespit edilmesi gerektiği, kooperatif üyelerinin kooperatifin feshine ilişkin dava açmasının yasal olarak mümkün olmadığı, eski TTK 434. maddenin 6102 sayılı yasada 529.maddeye karşılık geldiği, dava dilekçesinde belirtilen eski TTK 434.maddenin 1.fıkrasının davamızda uygulanmasının mümkün olmadığı, 2.fıkrasındaki amacın gerçekleşmesinin imkansızlığı hususunun yukarıda da belirtildiği şekilde 1163 sayılı yasanın 81/7.maddesine göre ilgili bakanlıkça tespitinin mümkün olduğu, 4.fıkrasındaki pay sahiplerinin yasal sayıdan aza düşmesinin ise kooperatiflerde uygulanmasının mümkün olmadığı, zaten davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6102 sayılı yasanın 529.maddesinde eski TTK.434/4.maddedeki fıkranın yer almadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile eksik 4,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Yaptığı yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda oy birliği ile verilen karar, kararın taraflara tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık sürede İstinaf yoluna başvuru hakları hatırlatılarak açıkça okunup usulen anlatıldı.18/07/2018
Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı