Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/237 E. 2018/1056 K. 08.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/237 Esas
KARAR NO : 2018/1056

DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)
DAVA TARİHİ : 09/03/2017
KARAR TARİHİ : 08/11/2018
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 04/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 09/03/2017 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE;Davacı … İstanbul Tic. Sicil Müdürlüğü’nün …. numarası ile kayıtlı …. A.Ş’ nin azınlık hakkı sahibi ortağı olduğunu, … A.Ş’ de yine İstanbul Tic. Sicil Müdürlüğü’nün …. numarası ile kayıtlı … A.Ş’ nin yaklaşık olarak %12 hissedarı ve iştiraki olduğunu, müvekkilinin 12.12.2016 tarihinde … A.Ş’ nin genel kurulunda iştirak halindeki … A.Ş’ nin düzenli şekilde zarar etmesini veya açıklanan karlılık oranlarının inanılmaz düşük olmasını, şirketin sürekli öz sermayesinin erimesi ve benzeri hususlarda azınlık hakkı kullanılarak ilgili şirkete karşı …. A.Ş’ nin kanuni haklarını kullanmasını, aksi takdirde bu hususta azınlık hissedarı olarak haklarını kullanacağını belirttiğini, bu yöndeki talep ve istekleri ….A.Ş genel kurulunca reddolunduğunu, …A.Ş’ nin tüm varoluş amacı ve aktivitesi ilgili faktöring şirketine sermaye sağladığını, …. başkaca bir ticari faaliyetinin bulunmadığını, ilgili 12.12.2016 tarihli genel kurulda …. A.Ş’ nin 30.09.2016 tarihli mali tablolarının paylaşıldığını, müvekkilce ileri sürülen olumsuzlukların hiç birinin kabul görmediğini, dikkate alınmadığını, Finansal Kurumlar Birliği tarafından yayınlanan verilere göre ülke çapında faal olan lisanslı faktöring şirketlerinin ortalama performansları ve bir takım mali verilerinin kamuya açık olduğunu, ileri sürdüğü olumsuzlukları görmezden gelen genel kurul ve yönetim kurulu üyelerinin bu verileri dahi incelemeyip ….A.Ş’ nin genel durum ve gidişatı ile karşılaştırmadıkları veya bundan kaçındıklarının ortada olduğunu, ….şirketinin 30.9.2016 bilançosunun finansal kurumlar birliği tarafından yayınlanan faktöring sektör verileri ile kıyaslandığında tabloyla ortaya çıkacağını, …. şirketinin 30.9.2016 bilançosunun finansal kurumlar birliği tarafından yayınlanan faktöring sektör verileri ile kıyaslandığında tabloyla ortaya çıkacağını,
Alman banka kredilerinin özkaynakların 6 ile 14 misli olduğunun gözüktüğünü, personel masraflarının eksi kar olmadığı senelerde karın 7.15 ile 9.40 misli olarak gözüktüğünü, kira gelirlerini de içeren işletme giderlerinin ise karın var olduğu zamanlar 4 misline tekabül ettiğini, piyasa rayiçlerine hatta banka mevduat faizlerinden çok daha az kar eden bu ….’ in her nedense karın misli misli üstünde personel maaşı ödeyip, karın misli misli masraf yaptığını, 20.000.000,00 TL ‘lik öz sermayesi olan bir ticari şirketin kar etmemesi veya edememesinin nedeninin, kasten veya bilinçsizce ilgili sermayenin kötü yönetildiği ve ehil olmayan kişilerin elinde olduğu sonucunu çıkardığını, davalının iştirakinde bulunan …. A.Ş 2016 yılında sermayesini 14-15 milyondan 20 milyon TL ye çıkardığını, bir sene içinde tüm arttırılan sermaye şirket yönetiminin yanlış kararları nedeniyle eridiğini, şirket yönetiminin ana sermayeyi enflasyona karşı bile koruyamadığını, davalı şirket ile iştirakinde bulunan …. A.Ş’ nin hukuken ve fiilen ortak olduğunu, …. A.Ş. ve …. A.Ş.’nin yönetim kurulu, genel kurul ve hissedarlarının tamamı veya bir kısmı aynı kişiler olduğunu, …., …. ve belli başlı bir kaç isim daha ilgili grup şirketlerde hem çoğunluk hissedarı hem yönetim kurulu üyelikleri görevini üstlendiğini, davasında müvekkilin azınlık hissedarı olduğu davalı … A.Ş. sürekli olarak, iştirakinde bulunan …. A.Ş. ‘ nin kar elde etmemesini, zarar etmesini ciddiye almadığım, buna ilişkin olarak yapılan uyarıları reddettiğini, müvekkilce genel kurul gündemine alınmasına rağmen bu talepleri reddettiğini, davalı şirketin, tek faaliyeti olan Factoring firması ortaklığını bile yönetemeyerek kar elde etmesini sağlamadığı gibi, zarar etmesini engelleme girişiminde bulunmadığını, Finansal Kurumlar Birliği verilerine göre faktöring şirketlerinin yıllık kar oranlarının ortada olduğunu, …. A.Ş ’nin çok düşük karlar elde etmesi durumunun ilgili faktöring şirketinin amacının kar etmek olmadığını, şirketin bilinçli olarak kötü yönetildiğini ortaya koyduğunu, kar payı dağıtamamakta ve bilimsel verilere göre emsal şirketlerin kazançlarının yanına dahi yanaşamadığını, şirket ana sözleşmesinde yer alan kar gütme amacını emniyetini kaybettiğini, kötü yönetildiğini, çoğunluk hisselerinin azınlık hisseleri üzerine taahküm kurmasına neden olduğunu, şirket sermayesi binlerine personeli gideri adı altında peşkeş çekildiğini, davalı … A.Ş’ nin çıkarlarını korumayarak zarara neden olan ilgili şirketler yönetim kurulu üyeleri hakkında sorumluluk davaları açma haklarım saklı tutarak, davalı şirketin tasfiyesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine, bilirkişi raporunun celbinden sonra kayyum talep etme hakkının saklı tutulmasına karar verilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Davalı tarafından müvekkil aleyhine aynı iddialarla ve aynı taleple, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin…. Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, açılan davada … Karar numarası ile 22.03.2017 tarihinde davanın reddine karar verildiğini, söz konusu kararın henüz taraflara tebliğ edilmediğini, davacı, müvekkil şirketin de bulunduğu yönetim ve ortaklık yapılarında benzerlikler olan birkısım şirketlerdeki hisselerini 2011 yılında şirketin diğer ortaklarına devrederek ortaklıktan ayrıldığını, davacı, davalı müvekkil şirket ve dava dışı olan ….A. Ş.’ de bulunan hisselerini ise devretmediğini, bu şirketlerde hissedar ve Yönetim Kurullarında bulunmaya devam ettiğini, davacının hisselerini devrettiği dava dışı ….A.Ş. hakkında hisse devir işlemlerinden sonra, davacının yöneticisi bulunduğu departmanın hisse devirleri öncesindeki faaliyetlerini içine alan bir gümrük soruşturmasının başlatıldığını, 2013 yılı Aralık ayında Ege Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğü tarafından dava dışı … A.Ş. ‘ne ödeme emrinin gönderildiğini, bu ödeme emri kapsamında 2014 yılı Mayıs ayında adı geçen şirket tarafından Ege Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğü Saymanlığına 48.163.690-TL ödeme yapıldığını, adı geçen şirketin özvarlığı bu nedenle ödenen tutar kadar azaldığından davacı ile bu tutarın devir olunan hisselere isabet eden ve sonradan ortaya çıkan ayıbın telafisi için görüşmelerin yapıldığını, görüşmelerin sonuçsuz kalması üzerine, hisseleri devir alanlar tarafından, davacı aleyhinde 18.03.2015 tarihinde; İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin…. E., İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin….E., İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. E., İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E.,İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. E., İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin …. E., İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E., İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin…. E., İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin…. E., İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin…. E., sayılı dosyaları ile davaların ikame edildiğini, bu dosyaların daha sonra İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E., sayılı dosyasında birleştiğini, derdest durumda olduğunu, huzurda görülen bu davanın, açmış olduğu ve saydığı davalardan sonra açıldığını, hukuki talepler içermekten öte olduğunu, davacı, dava dilekçesinde de ifade ettiği üzere tüm iddialarını müvekkil şirketin iştiraki olan …. A.Ş. faaliyetlerinin usulsüz olduğu savına dayandırdığını, davacı …. A.Ş.’nin ortağının olmadığını, davacının müvekkil şirketteki ortaklığı nedeniyle …. A.Ş.’ ye sirayet eden hissesinin bu şirketin %2’si civarında olduğunu, bu şirket hakkında davacı tarafından usulsüz işlemler yapıldığı iddiasıyla BDDK’ ya ihbarda bulunulduğunu, BDDK tarafından yapılan incelemede bu iddiaların asılsız olduğunun anlaşıldığını, adı geçen şirketin sermaye artışına izin verildiğini, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin dosyayı incelendiğinde bu durumun tamamen açıklığa kavuşacağını, bu kapsamda davacı tarafından İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….Esas sayılı dosyasından …. A.Ş. aleyhinde açılan tasfiye davasının da davacının feragati nedeniyle reddedildiğini, davacı …’nin, …. A.Ş. ‘nin devralındığı ve yönetecek kadro ile sözleşme yapıldığı dönemlerde grupta, ortak olarak ve yönetici olarak aktif bir pozisyona sahip olduğu ve şirket çalışanlarının özlük haklarını bildiğini, o tarihten bu güne şirket çalışanlarının ücretlerinde genel artış oranları dışında bir değişiklik olmadığım, şimdi çalışanların ücretlerini şirketin kar etmemesinin bahanesi olarak kullanmasının hakkaniyetine uygun bir davranış olmadığını, davacı … ‘nin …. A.Ş. ‘nin hiç kar etmemiş bir şirket izlenimini yaratan iddialarının doğru olmadığının ifade edildiğini, şirketin 2005-2015 yılları arasında 3.815.006-TL ortalama nakti kar dağıtımı yaptığını, aynı dönem içinde ayrıca 5.650.000-TL karın sermayeye ilavesi suretiyle bedelsiz sermaye artışının yapıldığını, bu şekilde bu dönemde ortakların toplam 9.465.006-TL ekonomik yarar sağladığının vurgulandığını, ekonomide yaşanan bu daralma neticesinde şirket yönetimince bir kısım kararlar alınarak 2016 yılında uygulamaya konulduğunun ve genel giderler ile personel giderleri konusunda ciddi tasarruf sağlandığının ifade edildiğini, davacı …’ nin, Finansal Kurumlar Birliği verilerine dayandığını iddia ederek faktöring Sektöründe yer alan şirketlerin karlılık rakamlarını dava dilekçesine ek yaptığı, ancak Finansal Kurumlar Birliğinin bu verilerinin halka açık veriler olmadığını, sektörde yer alan şirketlerin sermaye büyüklüklerinin birbirinden çok farklı olduğunu, davaya konu şirket gibi sermayesi az olan bir şirket ile büyük sermayeli şirketlerin karlılıklarının karşılaştırılmasının doğru olmadığının ifade edildiğini, davacının bahse konu ettiği 2015 yılındaki sermaye artışı, BDDK’nın sektör için aldığı karara istinaden kanuni zorunluluk olarak yapıldığının ifade edildiğini, …. A.Ş.’nin kanunla kurulan, faaliyeti kamu otoritesinin iznine bağlı bir finans kuruluşu olduğunun, iş ve işlemlerinin gerek BDDK ve gerekse Maliye tarafından periyodik raporlamalarla sıkı bir şekilde denetlendiğinin ifade olunduğunu, bağımsız denetim şirketi tarafından da yıllık olarak bilanço denetimi yapıldığının, davalı tarafından yapılan asılsız ihbar neticesinde şirketin tüm işlemleri BDDK murakıplarınca denetlendiğinin ve şirket bünyesinde olumsuzluğa rastlanmadığının ifade olunduğunu, müvekkil şirketin Genel Kurullarını her yıl düzenli olarak yaptığını, davacının da vekilleri aracılığıyla yapılan genel kurullara katıldığını, tüm beyan ve taleplerini genel kuruluda özgürce sunduğunu, dava dilekçesinde iddia olunan davalı şirket ile Faktöring şirketinin ortaklarının ve yönetim kurulu üyelerinin aynı olduğu iddiasının da mesnetsiz olduğunu, davalı şirket ile …. A.Ş.’nin ortaklık yapısının aynı olmadığını, bu iki şirkette ortak olan tek Yönetim Kurulu Üyesinin ….olduğunu, kendisinin Faktöring şirketinin Yönetim Kurulunda bulunmasının davalı müvekkil şirketin ve davacının menfaatine olduğunu, …. A.Ş. profesyonel kadrolar tarafından ve davalı müvekkil şirkette ortaklığı bulunmayan bir çoğunluk tarafından yönetildiğini, müvekkil şirketin 13.02.2015 tarihli 2014 yılı Olağan Genel Kurul toplantısında iç kaynaklardan sermaye artışı yaptığını, 2.050.000-TL olan sermayesinin 3.866.200-TL’ye yükselmiş olduğunu, davacının hissesi de bedelsiz olarak 328.000.-TL ‘den 618.592-TL’ye yükseldiğini, aynı genel kurulda nakit kar dağıtımı kararının alındığını, davacıya da hissesi nispetinde ödeme yapıldığını, müvekkilin sürekli zarar ettiğinin ve davacıya ekonomik bir faydasının olmadığı iddiasının da mesnetsiz olduğunun bu şekilde ortada olduğunu, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişinin düzenlemiş olduğu 21/06/2018 tarihli raporunda; dava dilekçesinde eşit işlem ilkesine aykırı olan A.Ş.’nin temel yapısına uymayan ve sermayenin korunmasını ilkesini gözetmeyen şirketin kötü yönetilmesi, şirketin işleyişinin felce uğratılması şeklinde dile getirilen iddialara istinaden yapılan incelemede, şirket 2015 yılında 5.353.542,70 TL olan öz kaynaklarının 2016 yılında zarar etmesi nedeniyle 2016 yılında 5.338.004,16 TL’ye gerilediği ve 2017 yılında 5.350.269,90 TL’ye yükseltildiği tespit edildiğini, davalı şirketin kayıtlı sermayelerinde herhangibir kaybının bulunmadığı, aksine artışın meydana geldiği, sermaye artışının da geçmiş yıl karları, sermaye yedekleri gibi öz kaynak kalemlerinden sağlandığı tespit edildiğini, bu durumda dürüstlük kuralı çerçevesinde ortaklar açısından şirketin devamını olanaksız kılan ve ortaklığın haklı nedenle feshini gerektiren bir nedenin oluşmadığını öngörmüştür.
Dosya kapsamı, davacı ve davalı tarafın beyanları, bilirkişi raporu göz önüne alındığında davacı tarafından mahkememize fesih istemli dava açmış olduğu, tüm dosya kapsamı itibariyle tarafların sunmuş oldukları deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde dava konusu itibariyle davanın kabul edilebilir olmasının haklı sebeplerin varlığının ispatlanması gerektiği, davacı tarafından sunulan iddia ve deliller itibariyle haklı sebeplerin ispatlanamamış olması sebebiyle davacının davasının reddine karar verilmesi gerektiği kanaati gelmiş olmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 35,90.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 31,40-TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 4,50-TL karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Gider avansının karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
08/11/2018

Başkan …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Katip …
¸E-imzalı