Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/231 E. 2019/612 K. 25.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/231 Esas
KARAR NO : 2019/612

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/03/2017
KARAR TARİHİ : 25/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkil şirkete ait işyerinde 30.11.2016 tarihinde silahlı soygun olayı yaşandığı, 30.11.2016 tarihinde gece yarısı meydana gelen soygunda kapı kırılarak iş yerine girilmiş olup, iş yerinde bulunan çelik kasa tahrip edilerek dava konusu çek de dahil toplam 68 adet Müşteri çeki, müvekkil şirkete ait 600 yaprak civarında boş çek ve 328.000-TL nakit para ile 25.000- EURO tutarındaki dövizin çalındığını, dava konusu çekin de içinde olduğu 68 adet müşteri çeki için Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. E. sayılı dosyası ile 06.12.2016 tarihinde tensiben “ödeme yasağı kararı” verildiğini, davalı …’nın vekili tarafından Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılmış olan “Kıymetli Evrak İptali talepli” dava dosyasına dava konusu çekle ilgili olarak çekin kendi ellerinde olduğunu bildirdiğini, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bir hafta kesin süre içerisinde istirdat davası açma konusunda süre verildiği ve bu sebeple işbu davanın açılması zorunluluğunun doğduğunu,
Dava konusu çekin son gerçek hamili ve zilyedinin müvekkil şirket olduğunu, dava konusu çekin, ortakları ve temsilcisi aynı olan ….Limited Şirketinden iktisap edildiği, bu durumun defter ve belgelerin incelendiğinde ortaya çıkacağını, dava konusu çekin soygun gününde kasadan çalındığı zamana kadar müvekkilin uhdesinde kalmaya devam ettiğini,
Dava konusu çekin müvekkilin rızası hilafına elinden çıkması ve çeki elinde bulunduran şahısların haklı hamil olmaması sebebiyle dava konusu çekin istirdadı ile çekin müvekkile iadesi ve müvekkilin son yetkili hamil sıfatıyla alacaklı olduğunun tespiti, davanın devamı esnasında çek bedelinin ödenmesi halinde çek bedelinin müvekkile iadesi hususunda karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP
Davalı Oktav Yaprakçı vekilinin cevap dilekçesinde ÖZETLE;Davanın reddi gerektiğini, dava konusu çek ile ilgili Konya …. İcra Müdürlüğünün ….Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, dava dışı diğer borçlularca dosya alacağının ödendiği ve dosyanın infaz edildiğini, müvekkilin icra takibi başlatmadan önce ödeme yasağı kararı veren Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin…. Esas sayılı dosyasına çekin zayi olmadığını belirterek davaya müdahil olduğunu, müvekkilin iyi niyetli olduğu, davacının, davalı ve diğer cirantalarla arasında bir ticari ilişkisinin olmadığını iddia ettiğini, davacının dava konusu çekte cirosu dahi bulunmadığını, ayrıca müvekkilin dava dışı cirantalar arasında gerçek bir ticari ilişki olup olmadığı hususunu araştırma zorunluluğu olmadığı gibi bunu bilmesinin de mümkün olmadığınıdan davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER
Konya Cumhuriyet Başsavcılığı ….CBS dosya sureti, bilirkişi Raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İş bu dava, çalınan veyahut kaybolan çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ve istirdat talebine ilişkindir.
Somut olayda söz konusu çekin zorunlu unsurları ve imzanın salahiyeti konusunda bir uyuşmazlık olmayıp, çek geçerli ve tedavüle uygun bir çektir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının işyerinde meydana gelen hırsızlık neticesinde çalınan dava konusu çeki iktisap eden davalı hamilin çeki iyi niyetle kazanıp kazanmadığı, borçlu olmadığını bile bile ve davacıyı zararlandırmak için çeki iktisap edip etmediği, noktasında toplandığı açıktır.
Kambiyo senetlerinde, imzaların istiklali ilkesi geçerlidir. Çeke hangi sıfatla olursa olsun imza atarak sorumluluk altına giren her kişi diğer imza sahiplerinin sorumluluğundan ayrı ve bağımsız olarak borç altına girer. Bu husus, 6762 sayılı TTK’nın 589. maddesinde (6102 sayılı TTK’nın 677. md.) de açıkça ifade olunmuştur. Zincirleme ve birbirine bağlı, lehtardan hamile tam ve düzenli yani kesintisiz cirolar hak sahipliğine karine sayılır. Cirolar arasındaki zincirleme bağlılığın gözlenmesi sadece dış görünüm bakımından yapılır. Başka bir anlatımla, ciro silsilesinin (zincirinin) muntazam bir şekilde birbirini takip edip etmediğini incelerken dış görünüşü incelemek yeterli olup, cirantalardan birinin imzasının sahte olması veya temsilci sıfatıyla senedi imzalayan şahsın imza yetkisinden yoksun olması ciro zincirini etkilemez. Ayrıca imzaların istiklali prensibi gereğince ciro silsilesinde şekli bir eksiklik bulunmadığı sürece çeki elinde bulunduran hamilin iyiniyetli olduğu kabul edilir.
Somut olayda, davaya konu çekte ciro silsilesinde şeklen bozukluk yoktur. Davacı, davalı hamilin kötüniyetle çeki iktisap ettiğini kanıtlamadıkça şahsi def’ileri hamile karşı ileri süremez. Davalı hamilin çeki iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiği, başka bir anlatımla kötüniyetli hamil olduğu kanıtlanmalıdır.
Davacının iş yerinde gerçekleşen hırsızlık olayıyla ilgili olarak şikayetçi olduğu, Konya Cumhuriyet Başsavcılığı …. CBS dosyası üzerinden soruşturma yürütüldüğü, bu soruşturma uyarınca hırsızlık olayının sabit olduğu ancak davalı hamile ilişkin henüz bir tespit yapılıp dava açılmamıştır. Mahkememizce dosya kapsamı dikkate alınarak ceza soruşturmasının sonucunun beklenilmesine gerek görülmemiştir. Her ne kadar dava konusu çekte davacının ciro silsilesinde ismi bulunmasa da mali müşavir bilirkişi eliyle davacının kayıtları üzerinde yapılan inceleme de çekin davacı kayıtlarında yer aldığı ve davacının hamil iken çekin çalındığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce UYAP entegrasyon ekranında yapılan inceleme ve dosyaya arasına alınan iş bu kayıtlar uyarınca davalı …’ya ait benzer mahiyette çok sayıda gerek hukuk ve gerekse ceza davalarının olduğu, bu durumun hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi çeki nasıl iktisap ettiğine ilişkin açıklama da dosyaya sunamamıştır. Bu sebeple davalı hamilin kötüniyetli olduğu kabul edilerek, davanın kabulü ile Konya …. İcra Müdürlüğü’nün…. esas sayılı dosyasına konu çekin ve ödenen çek bedelinin istirdadı ile davacı tarafa verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
Konya … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına konu çekin ve ödenen çek bedelinin istirdadı ile davacı tarafa verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.390,00-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 31,40-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 2.358,60.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 31,40-TL başvurma harcı, 597,72-TL peşin harç ile dosyada yapılan 500,00.-TL bilirkişi ücreti ve 130,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 1.259,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı tarafın yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/06/2019

Katip …
¸E-imzalı

Hakim …
¸E-imzalı