Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/207 E. 2018/728 K. 11.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/207 Esas
KARAR NO : 2018/728

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2017
KARAR TARİHİ : 11/07/2018
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 19/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 02/03/2017 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; Davalı-Borçlu şirket vekilince icra müdürlüğünün yetkisine itirazı haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, icra takibi sözleşmenin İfa edildiği yerde (BK 73-TBK 89) açıldığını, sözleşmenin ifa yeri müvekkilin işyeri adresinin bağlı olduğu Bakırköy İcra Müdürlük ve Mahkemeleri olduğunu, davalı-borçlu şirket tarafından İcra Müdürlüğüne sunulan itiraz dilekçesinde de görüleceği üzere taraflara arasındaki ticari ilişkinin varlığının kabul edildiğini, dilekçe ekindeki delillerden de anlaşılacağı üzere karşılıklı irsaliye ve faturalardan ticari ilişkinin varlığının tartışmasız olduğunu, İİK’nun 50. maddesinin 1. fıkrasına göre HMK’da yetkiye ilişkin hükümler para ve teminat alacaklarına dayalı takiplerde kıyas yolu ile uygulanacağını, aynı fıkranın ikinci cümlesinde takibe konu akdin yapıldığı icra dairesinin de yetkili olduğu öngörüldüğünü, İİK’nun 50. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken HMK’nun 10. maddesine göre sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceğini, sözleşmenin ifa yeri BK 73. (TBK 89.) maddesinde düzenlendiğini, buna göre öncelikle borcun ifa yeri tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirleneceğini, şayet aksine bir anlaşma yoksa para borçlarında borç alacaklısının ödeme zamanındaki ikametgahın da ödeneceğini, müvekkili …. Ltd. Şti. ile davalı-borçlu…. A.Ş. arasında müvekkil şirkete gönderilen kumaşlar üzerine nakıs islenmesi hususunda ticari ilişki kurulduğunu, yani müvekkil şirketin yaptığı işçilik hizmeti olduğunu, davalı-borçlu şirket tarafından müvekkili şirkete gönderilen kumaşlar üzerine istenildiği gibi nakış işlemleri yapıldığını ve davalı şirkette irsaliyeli fatura ile teslim edildiğini, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete gönderilen faturaya, davalı şirket yasal süre içerisinde İtiraz etmediğini, ancak sebebini bilinmeyen nedenlerle yasal süre sonrası davalı şirket tarafından Bornova Noterliğinin 16-01-2017 tarih …. sayılı İhtarname ile 19-12-2016 tarih …. seri … Numara ile yine 19-12-2016 tarih … numaralı iade faturalarını müvekkil şirkete gönderildiğini ve bu faturaların işlenmesi talep edildiğini, müvekkil şirket tarafından da Bakırköy …Noterliğinin 19-01-2017 tarih ve … sayılı karşı ihtarnamesi ile iade faturalarına yasal süre içinde itiraz edildiği ve işlenmediğini, iade faturaları tamamen keyfi ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu, müvekkil şirketin hizmet bedelini ödememeye yönelik olduğunu, bakiye cari hesap alacağı toplamı 17.635,99 TL ödenmediğini, bakiye borcun ödenmesi hususu tüm iyiniyetli çabalara rağmen davalı şirket yetkilisi tarafından reddedildiğini, söz konusu bakiye borcun ödenmemesi üzerine borçlu şirket aleyhine Bakırkö … İcra Müdürlüğünün ….Esas sayılı dosyasıyla “haciz yoluyla” ilamsız takip açıldığını ve borçluya örnek 7 numaralı ödeme emri tebliğ edildiğini davalı-borçlu, hakkında açılan takibe karşı vekili vasıtası ile yetkiye-borca, borca ve ferilerine itiraz ettiğini, bu sebeple işbu itirazın iptali davasını açmak zorunluluğu doğduğunu, davalı-borçlu vekilince 25-01-2017 tarihli itiraz dilekçesindeki tüm itirazları geçersiz ve takibi oyalamaya-geciktirmeye yönelik olduğunu belirterek davalı – borçlu şirket aleyhindeki Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı icra takibinde yetkiye ve borca yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, dilekçemiz ile birlikte sunulan delil listesinin ve eklerinin davalı şirkete tebliğini, alacağın %20’ından az olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak tarafa verilmesine, yargılama masrafı ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekâleten talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Öncelikle ve özellikle belirtmek gerekir ki davaya dayanak haksız icra takibi başlatıldığını Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından başlatılmış olup taraflarınca yasal süresi içerisinde yetkiye ve borca itiraz edildiğini, işbu itirazın iptali davasında yetkili mahkeme İzmir Mahkemeleri olmakla birlikte yetkisiz yer mahkemesinde açılmış bulunan Mahkemenin yetkisine itiraz edildiğini, davacı tarafça her ne kadar cari hesap alacağına dayalı icra takibi başlatmış ise de müvekkili şirket, ihracat yapmak üzere almış olduğu Model-1149 ve Model-1156 T-Shirt siparişlerinin nakış işlemlerini davacı …. Ltd. Şti ‘ne fason olarak yapılmak üzere verildiğini, taraflar arasında işin gereği olarak yapılan eser sözleşmesi niteliğinde olup uyuşmazlığın eser sözleşmesi hükümlerine göre değerlendirilip çözülmesi gerektiğinden, eser sözleşmelerinde yetkili mahkeme sözleşmenin ifa yeri olduğundan, Mahkemece işin esasına girmeden yetki yönünden davanın reddinin talep edildiğini, müvekkili şirket, ihracat yapmak üzere almış olduğu model-…. ve model-… T- Shirt siparişlerinin nakış işlemlerinin yapımı hususunda davacı …. Ltd. Şti. ile fason olarak yapılmak üzere anlaştığını, davacı tarafa Model-…. VE Model-…. T-Shirt Nakış işlemlerinin yapılması için davacı tarafla anlaşmış olup davacı tarafça üretimi yapılan ürünler ile faturalar aynı anda müvekkili şirkete teslim edildiğini, müvekkili şirket yaptığı kontrolde söz konusu üretimleri hatalı olduğunun tespit edildiğini, davalı yana bildirdiğini, davacı ve 19.12.2016 tarih ve …. Numaralı ve 19.12.2016 tarih ve …. numaralı faturalar, iade faturaları düzenlenerek Bornova … Noterliği’nin 16.01.2017 tarih ve …. Yevmiye Numaralı İhtarnamesinin gönderildiğini, davacı tarafça üretimi yapılan ürünler ayıplı çıkmış olup, söz konusu ayıp Ege Bölgesi Sanayi Odasından alınan 18.01.2017 müracaat ve 23.01.2017 tanzim tarihli ekspertiz raporunu göre; yapılan nakışlarda nakış temizleme delikleri, sargı bozukluğu, yazı karakterlerinde bozukluklar, alt ipin üste vurması, yerleşim yeri hataları, seyrek veya kalın nakış işlemleri olduğu, bu haliyle müşteriye gönderilmesinin mümkün olmadığının tespit edildiğini, ekte sunulan raporda; ….model numaralı 212 adet parçada delik, nakış sargı bozukluğu, yazı karakteri bozukluğu, alt ipin üste vurması, nakış yerleşim hatası olduğu;…model numaralı 136 adet parçada delik, nakış sargı bozukluğu, yazı karakteri bozukluğu, alt ipin üst ipe vurması, nakış yerleşim hatası olduğu; …. (….) modelli 123 adet parçada delik, nakış sargı bozukluğu, yazı karakteri bozukluğu, alt ipin üst ipe vurması, nakış yerleşim hatası olduğunun tespit edildiğini, davacı tarafa fason olarak yaptırılan işler, müvekkilin ihracat yapmak amacıyla imal ettiği mallara ilişkin olduğunu, Ege Bölgesi Sanayi Odası’ndan alınan raporda, yapılan nakışlarda nakış temizleme delikleri, sargı bozukluğu, yazı karakterlerinde bozukluklar, alt ipin üste vurması, yerleşim yeri hataları, seyrek veya kalın nakış işlemleri olduğu, bu haliyle müşteriye gönderilmesinin mümkün olmadığı tespit edildiğini, nakış işlemleri yaptırılan malların ayıplı olması sebebiyle davalı müvekkil malları ihraç edemediğini, dolayısıyla, davacının sözleşmeden kaynaklanan edimini gereği gibi yerine getirmemesinden ötürü müvekkil şirket zarara uğradığını, söz konusu ürünler müvekkil şirketin halen depolarında beklediğini, mahkemece de bilirkişi marifetiyle yaptırılacak inceleme ile söz konusu hususun ortaya çıkacağını, davacı taraf, dava dilekçesinde, yalnızca itirazın yerinde olmadığını iddia ettiğini, herhangi bir somut gerekçe veya delil öne süremediğini, zira, yukarıda da açıkladığımız üzere, söz konusu mallarda yapılacak işlerin gereği gibi yapılmamasından ötürü müvekkilin ihracat yapamadığını ve bu nedenle zarara uğradığını davacı tarafın çok iyi bildiğini, taraflar arasında ihtilafa sebep olan iş, eser sözleşmesinden kaynaklandığını, Türk Borçlar Kanunu’nun 470. maddesi şu şekilde düzenlendiğini; “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” Davacı taraf, müvekkilin sahibi olduğu tekstil ürünlerinin nakış işlerini yapmayı üstlendiğini, Eser sözleşmesi, yüklenicinin belli bir netice ortaya çıkarmayı üstlendiği sözleşme olup karakteristik özelliğini sonuç taahhüdü içermesinden aldığını, huzurdaki davaya konu sözleşme kapsamında yüklenici sıfatını haiz olan davacı ….firmasının taahhüt ettiği şey, mallardaki nakış işlerinin ihraç etmeye elverişli nitelikte yapılması gerektiğini, dolayısıyla huzurdaki ihtilafa konu sözleşmede, davacı yanın sözleşmeden kaynaklanan edimini tam ve eksiksiz olarak yerine getirmiş olması için, tekstil ürünlerinin ihraç edilebilecek nitelikte olması gerektiğini, Türk Borçlar Kanunu’nun 471. maddesinde yüklenicin borçları düzenlenmiştir. “Yüklenici, üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır.” Bu hükme göre yüklenicinin özen yükümlülüğü, eser sözleşmesinin sonuç taahhüdü içermesi özelliği ile birlikte değerlendirildiğinde, yüklenicinin özen yükümlülüğü eserin meydana getirilmesinin yanı sıra; eserin, iş sahibinin istediği nitelikleri haiz olmasını da kapsadığını, dolayısıyla yerleşik Yargıtay içtihatlarında da benimsendiği üzere eser sözleşmesinde öngörülen özen yükümlülüğü ayıba karşı tekeffül hükümlerini de kapsadığını, yukarıda açıklandığı üzere hukuki durum, müvekkili ile davacı taraf arasındaki ihtilafa uygulandığında, dava konusu icra takibine konu edilen faturalara müstenit işteki ayıptan, işi yapan yani yüklenici konumunda bulunan davacı taraf sorumlu olacağını, zira, müvekkilin, davacı taraftan talep ettiği iş, tekstil ürünlerindeki nakış işlerinin ihraç edilecek nitelikte olması olduğunu, ürünlerin ihraç edilememesi, ayıptan kaynaklanmakta olduğundan, mahkemece de takdir edileceği üzere davacı taraf edimini tam olarak yerine getirmediğini, davacı tarafın sözleşmeden doğan yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmeyip, kendilerine iade faturaları kabul etmeyerek, müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlatması Türk Medeni Kanunu’nun 2.maddesi bakımından dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğini belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine, Bakırköy 12. İcra Müdürlüğü’nün 2017/225 E sayılı takibin iptaline, davacı taraf aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca cevaba cevap, 2. cevap dilekçeleri, delil listeleri ve ekleri dosyaya sunulmuş, bu bağlamda dava dayanağı olan Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası dosyamız arasına celp edilmiş, dosyanın incelenmesinde ; alacaklısının … , borçlusunun …. olduğu, borç miktarının 17.635,99.-TL olduğu, borçlu tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, iş bu davanın yasal süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğu hususlarında davacı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bu kapsamda bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda ÖZETLE; Dava konusunun, davacının, davalı şirket ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacının 2015, 2016 ve 2017 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (11.07.2017) itibariyle davacının davalıdan 17.635,99 TL alacaklı olduğu, davacının davalı adına düzenlemiş olduğu 10 adet fatura toplamının 77.750,01 TL olduğu, davacının düzenlemiş olduğu bu faturalara yönelik davalının bir itirazının bulunmadığı gibi keşidecisi davalı olan 22.02.2017 tarih ve …. çek no.lu 59.368,82 TL tutarlı çek ödemesi yapılmış olduğu, davalının 19.12.2016 tarihli …. no.lu (KDV Dahil) 6.279,52 TL “FİYAT FARKI” açıklamalı ve 19.12.2016 tarihli …. no.lu (KDV Dahil) 6.411,96 TL tutarlı “SATIŞ FATURASI” açıklamalı olmak üzere toplamda 12.691,48 TL davacı adına fatura düzenlediği, taraflar arasındaki ihtilaf konusunun; davalının düzenlemiş olduğu 19.12.2016 tarihli …. no.lu (KDV Dahil) 6.279,52 TL “FİYAT FARKI” açıklamalı ve 19.12.2016 tarihli …. no.lu (KDV Dahil) 6.411,96 TL tutarlı “SATIŞ FATURASI” açıklamalı faturalar nedeniyle davalı tarafından davacıya ödeme yapılmamasından kaynaklandığı, davalının davacı adına düzenlediği 19.12.2016 tarihli …. no.lu (KDV Dahil) 6.279,52 TL “FİYAT FARKI” açıklamalı faturasının dayanağı (fiyat farkına ilişkin sözleşme v.b.) evraklar olmadığından davacının kabulünde olmayan mezkur faturanın davalının ispatına muhtaç olduğunun kabulü ile hesaplama dışı bırakıldığı, davalının davacı adına düzenlediği 19.12.2016 tarihli … no.lu (KDV Dahil) 6.411,96 TL tutarlı “SATIŞ FATURASI” açıklamalı faturası üzerinde “İADE” faturası olduğuna dair bir ibarenin olmadığı, bununla birlikte mezkur faturanın iade faturası olduğunun kabulü halinde dahi bu fatura içeriğindeki ürünlerin davalı tarafından davacıya tesliminin gerçekleştirildiğinin davalı tarafından ispatının gerekeceği, ancak davacı tarafından kabul edilmeyen bu fatura içeriğinin davalı tarafından davacıya teslim edildiğine dair delil niteliğinde bir evrak (sevk irsaliyesi, teslim formu v.b.) sunulmadığından mezkur faturanın davalının ispatına muhtaç olduğunun kabulü ile hesaplama dışı bırakıldığı, davalının düzenlemiş olduğu ihtarnamesinde ve faturalarında ayıp ihtarı/ihbarına ilişkin düzenlendiğine dair dayanağın olmadığı, davacının davalı adına düzenlemiş olduğu faturalara ilişkin malları davalıya teslimine ilişkin ihtilafın olmadığı, davalının itirazının davacının ayıplı ürün imal ettiği noktasında toplandığı, buna ilişkin davalının davacıya toplamda 12.691,48 TL tutarlı 2 adet fatura düzenlediği, fakat davalının düzenlemiş olduğu bu 2 faturanın davalının ispatına muhtaç olduğu, davalının ayıp tespitine yönelik almış olduğu mübrez ekspertiz raporunun uzmanlık alanımız dışında olduğundan değerlendirilme dışı bırakıldığı, neticeden, davacının davalıya düzenlemiş olduğu 10 adet toplamda 77.750,01 TL faturadan bakiye alacağının 17.635,99 TL kaldığı, davalının ayıp konusundaki iddiasına yönelik takdirinin Mahkemeye ait olduğu, mevcut durum itibari ile davacının davalıdan 17.635,99 TL alacaklı olduğu rapor edilmiştir.
Taraflarca rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuş bu kapsamda dosya ek rapor tanzimi için bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından ek rapor tanzim edilerek mahkememizce irdelenmiştir.
Dosya kapsamı, davacı ve davalı tarafın beyanları, bilirkişi raporu göz önüne alındığında yukarıda özetlenen dilekçeler itibariyle Davacı tarafından davalı hakkında başlatılan icra takibine davalı tarafından vaki itiraz sebebi olarak yetki itirazında bulundukları oysa ödenecek borç olması sebebiyle yetkili icra dairesinde takibin yapıldığını, şirkete gönderilen kumaşlar üzerine istenildiği gibi nakış işlemleri yapıldığını ve davalı şirkette irsaliyeli fatura ile teslim edildiğini, davalı şirkete gönderilen faturaya, davalı şirket yasal süre içerisinde İtiraz etmediğini, davacı tarafın iade faturası gönderdiğini ancak yerinde olmadığından kabul edilmediğini, cari hesap alacağı bakiye borcun ödenmemesi üzerine borçlu şirket aleyhine icra takibi yaptıklarını takibe itiraz edilmesesi üzerine mahkememize itirazın iptali davası açtıklarını beyan etmişlerdir.
Davalı cevap dilekçesinde icra takibine yasal süresi içerisinde yetkiye ve borca itiraz edildiğini, ihracat yapmak üzere almış olduğu Model-…. ve Model-…. T-Shirt siparişlerinin nakış işlemlerini davacı … Ltd. Şti ‘ne fason olarak yapılmak üzere verildiğini,davalı şirket yaptığı kontrolde söz konusu üretimleri hatalı olduğunun tespit edildiğini, davalı yana bildirdiğini, davacı ve 19.12.2016 tarih ve …. Numaralı ve 19.12.2016 tarih ve …. numaralı faturalar, iade faturaları düzenlenerek Bornova … Noterliği’nin 16.01.2017 tarih ve …. Yevmiye Numaralı İhtarnamesinin gönderildiğini, yapılan icra takibinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddini talep ettikleri görülmektedir.
Davacı taraf mahkememize İİK 67 ve devamı maddeleri kapsamında itirazın iptalini davacı açtıkları görülmektedir.
Dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından düzenlenen rapor denetime uygun olması sebebiyle mahkememizce kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bilirkişi raporu taraf beyanları birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında arasında ticari ilişki kapsamında üretimi istenen mal olması sebebiyle Eser sözleşmesi kapsamında ticari faliyetin bulunduğu görülmektedir. Davalı taraf yetki itirazında bulunmuş isede de, yargılama aşamasında karar verildiği gibi faturaya dayalı alacak ödenecek borç olması sebebiyle yetki itirazına yönelik talepleri mahkememizce kabul edilmemiştir.
Taraflar arasında ki ticari ilişki kapsamında davalı tarafından davacı tarafa yapılması için verilen fason iş itibariyle faturalar düzenlendiği, ürünlerin davalı tarafa fatura ile teslim edildiği hususlarında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasında ki eser sözleşmesi kapsamında davalı taraf kendisine teslim edilen ürünler üzerinde TMK kapsamında en kısa sürede inceleme yaparak davacı tarafa bildirmesi gerekirken ayıp ihbarını yerine süresinde yapıldığına ilişkin delil bulunmadığı gibi, dosya da mevcut ihtarname de dahi ayıp hususunda herhangi bir beyan bulunmadığı görülmüş olması sebebiyle davalı tarafuın süresi içerinde ayıp ihbarında bulunmadığı mahkememizce kabul edilmiştir.
Taraflar arasında, bilirkişi raporun da da belirlendiği gibi fiyat farkı uygulamasına yönelik uygulamaların bulunduğu ve dolayısiyle fiyat farkının taraflar arasında uygulanabileceği mahkememizce kabul edilmiştir.
Tüm bu sebeplerle, arasında ki ticari ilişki kapsamında alacak borç ilişkisinin bulunduğu, bilirkişi raporu itibariyle davacının davalıdan takip miktari itibariyle asıl alacağın bulunduğu anlaşıldığından asıl alacak itibariyle davacının davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği, Dava konusu alacağın faturaya dayandığı, likit olduğu, davalının kötü niyetli itirazla takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşıldığından %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerektiği kanaati gelmiş olmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının KABULÜ ile;
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı icra dosyasındaki itirazın iptali ile TAKİBİN DEVAMINA,
Dava konusu yapılan alacak faturaya dayalı ve likit olması dikkate alınarak yapılan itirazın kötü niyetli itiraz ile takibin durmasına sebebiyet verildiğinden %20’sini oluşturan 3.527,20.-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.204,71.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 213,00.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 88,18.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 903,53.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafça yatırılan 31,40.-TL başvurma harcı, 213,00.-TL peşin harç ile dosyada yapılan 600,00.-TL bilirkişi ücreti ve 257,00.-TL posta gideri olmak üzere toplam 1.101,40.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.180,00.-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/07/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 sayılı kanun hükümleri uyarınca elektronik imza ile imzalanmıştır.*