Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/155 E. 2019/1133 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/155 Esas
KARAR NO : 2019/1133

DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat (Ölüm Sebebiyle)
DAVA TARİHİ : 15/02/2017
KARAR TARİHİ : 28/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE: Davalı kooperatifin maliki, diğer davalının sürücüsü olduğu …….. plakalı tır’ın 28/10/2016 tarihinde müteveffa ………’ün kullandığı ……. plakalı motosiklete çarptığını, gerçekleşen kaza neticesinde müvekkilerinden …….’ün oğlu diğer müvekkillerinin kardeşi olan müteveffanın 2 ay yoğun bakımda kaldıktan sonra vefat ettiğini, kazada kusurun davalı sürücüde olduğunu ve KTK’ya göre araç işletenin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğunu ve kusuru olmasa dahi sorumlu olduğunu, kaza yapan …….. plakalı tırın sigorta şirketnie zorunlu trafik sigortası ile sigortalı edildiğini, işbu sebeple maddi tazminat talepleri açısından poliçe bedeli ile sınırlı olmak üzere müvekkili …….’ün maddi zararından diğer davalılar ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, müvekkili anne …….’ün 18 yaşındaki tek oğlunu kaybetmekle maddi zarara uğradığını ve oğlunun maddi desteğini ömür boyu kaybettiğini, ailenin bu kayıptan dolayı büyük bir acı ve üzüntü yaşadıklarını belirterek davacı anne ……. için 1.000,00 TL maddi ve 100.000 TL manevi tazminat, davacı kardeşler ……, …….. ve ……. için ayrı ayrı 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen ödemeye mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı ……. Sigorta A.Ş. Vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE:Davacı tarafın müvekkili firmaya usulüne uygun başvuru yapmaksızın dava açma yoluna bavşvurduğunu ve dava şartını yerine getirmediğini, dava konusu …….. plaka sayılı aracın müvekkili nezdinde sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalılarının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda poliçede belirtilen azami oran ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat talepleri poliçe teminatının dışında olduğunu, davacının müvekkili şirket bakımından manevi tazminat taleplerinin reddinin gerektiğini, SGK tarafından rücuya tabi herhangi bir ödemenin veya gelirin bağlanıp bağlanmadığının sorulması gerektiğini, dosyanın bir aktüerya bilirkişisine verilmesi gerektiğini, müteveffanın kendi can güvenliği nedeniyle gerekli güvenlik tedbirlerini alıp almadığı ve müterafik kusur durumunun tespiti bakımından rapor alınması gerektiğini, hesaplanacak tazminattan müterafik kusur indiriminin yapılması gerektiğini belirterek davanın dava şartı noksanlığı nedeni ile reddini, tüm delillerin toplanmasını, adli tıp kurumundan kusur tespiti yapılmasını ve akabinde müvekkili şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda yine “aktüer” sıfatına sahip bir bilirkişi kanalı ile tazminatın hesaplanmasını müvekkili şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda sorumluluğun sınırlı olacağını talep etmiştir.
Davalı ……. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE: Dava konusu kazada müvekkili …….’in herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kaza sonrası tutulan kaza tespit tutanağından da açıkça anlaşılacağını, kazaya sebebiyet verenin müvekkilinin değil plakası tespit edilemeyen mavi renkli bir otobüs olduğunu, plakası tespit edilemeyen bu otobüs ile müteveffa’nın kullanmış olduğu motosikletin çarpışmasından sonra motosikletin dengesini kaybederek müvekkilinin kullanmış olduğu tıra çarparak yere düşdüğünü ve bunun sonucunda müteveffanın yaralandığını, müvekkilinin olay tarihinden sonra…….. Polis Merkezi Amirliği’ne verdiği ifadede de olayı anlattığını, davacı tarafın talep ettiği maddi tazminatların sigorta şirketleri tarafından karşılandığını bu nedenle müvekkilinden maddi tazminat talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek gerçekleşen kazada müvekkilinin sorumluluğu bulunmaması nedeni ile müvekkil açısından açılan davanın reddini karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …….. ve Mot Taş Kooperatifi’nin cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
DELİLLER
Taraf iddia ve beyanları, ……. Sigorta A.Ş’nin 15/03/2017 havale tarihli cevabi yazısı, Hendek İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün 17/03/2017 havale tarihli cevabi yazısı, Bahçelievler İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün 13/07/2017 havale tarihli cevabi yazısı, ……. Sigorta A.Ş’nin 08/08/2017 havale tarihli cevabi yazısı, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nın 20/09/2017 havale tarihli cevabi yazısı, Esenyurt İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün 03/01/2018 havale tarihli cevabi yazısı, Bakırköy ……. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ……. esas sayılı dosyası, 15/03/2019 tarihli Adlı Tıp Kurumu raporu, 27/05/2019 havale tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İş bu dava, trafik kazası neticesinde desteğin ölümü dolayısıyla ölenin desteğinden yoksun kalanların maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
Konu ile ilgili yasal düzenlemeler gözden geçirildiğinde; 6098 sayılı TBK.nun 51/1 maddesinde “Hakimin tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını gözönüne alarak belirleyeceği”, TBK. 52/1 maddesinde ” zarar görenin zararı doğuran fiile razı olması veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olması veya tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırması halinde hakim tazminatı indirebileceği veya tamanen kaldırabileceği”, TBK 53/3 maddesinde “ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpların” ölüm halinde uğranılan zararlardan bulunduğu, 2918 sayılı KTK 85/1 maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesinin bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşübbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacağı”, 2918 sayılı KTK 85/son maddesinde ” işleten ve araç işleticisi teşebbüs sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu”, olduğu, 2918 sayılı KTK 86/2 maddesinde “sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin, kazanın oluşumunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse hakimin durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebileceği”, 2918 sayılı KTK 91/1 maddesinde “işletenlerin bu kanununun 85. Maddesinin 1 fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu” bulunduğu, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumlluluk Sigortası Genel Şartlarının sigortanın kapsamı başlıklı A.1 maddesinde “sigortacının poliçede tamınlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı KTK ya göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği… ” öngörülmüştür.
Kazaya karışan …….. plakalı tırın maliki ve işleteni olan davalı kooperatifin KTK 85 uyarınca meydana gelen kaza dolayısıyla uğranılan maddi ve manevi tazminattan davalı sürücü ……. ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları kabul edilmiştir. Kazaya karışan …….. plakalı tır, davalı ……. Sigorta A.Ş tarafından Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalandığı, poliçenin kaza tarihini kapsadığı, davalı sigorta şirketinin meydana gelen kaza dolayısıyla uğranılan maddi zarardan poliçe limitleri dahilinde KTK 85 ve 91/1 uyarınca eksik teselsül hükümlerine göre sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
Somut olayda; davalı kooperatifin maliki, diğer davalı …….’in sürücü olduğu …….. plakalı tırın 28.10.2016 tarihinde müteveffa ………’ün kullandığı ……. plakalı motosiklete çarpması neticesinde ………’ün 27.12.2016 tarihinde vefat ettiği, alınan ATK raporunda davalı sürücü …….’in %75 oranında, müteveffanın ise %25 oranında kusurlu olduğu, bu tespitin ceza dosyasında alınan kusur raporu ile örtüştüğü tespit edilmiştir.
Mahkememizce davacı annenin maddi tazminat talebine ilişkin olarak deliller toplanmış ve aktüerya bilirkişisinden rapor alınmıştır. Alınan rapor denetime elverişli ve mevzuat ve yargı içtihatlarına uygun hesaplama yapmış olması nedeniyle mahkememizce hükme esas alınmıştır. Buna göre davacı …….’ ün nihai ve gerçek zararının 200.454,63 TL destek tazminatı ve 489,00 TL cenaze gideri olmak üzere toplam 200.943,63 TL olduğu hesaplanmıştır. Hesaplanan bu bedeller üzerinden maddi tazminat talebinin kabulüne ve 200.454,63 TL destek tazminatı ve 489,00 TL cenaze gideri olmak üzere toplam 200.943,63 TL maddi tazminatın davalı ……. ve …….. ve Motorlu Taşıyıcıları Kooperatifi yönünden kaza tarihinden itibaren (28.10.2016), davalı ……. Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihi olan 15.02.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken mütesselsilen tahsili ile davacı …….’e verilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın manevi tazminat talebine ilişkin yapılan inceleme de; Gerek mülga B.K’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı T.B.K’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin ölümü durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, ölenin yakınlarına bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakim olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakim bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez. Bu ilkeler ve olayın oluş şekli, kusur durumu, tarafların sosyal ve ekononmik durumu, paranın alım gücü, yakınlık derecesi ve kaza neticesindeki uğranılan manevi zarar dikkate alınarak; davacı anne ……. için 30.000 TL, kardeşler ……, …….. ve ……. için ayrı ayrı 10.000 TL olmak üzere toplam 60.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren (28.10.2016) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ……. ve ……. ve Motorlu Taşıyıcıları Kooperatifi’nden tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
Faiz yönünden yapılan değerlendirme uyarınca; kural olarak haksız fillerde faiz başlangıç tarihi kaza tarihidir. Ancak 2918 Sayılı KTK’nin 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2 maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresi, rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 işgünü olarak belirlenmiştir. Başvuru yoksa dava tarihinden itibaren davalı sigorta şirketinin temerrüt faizinden sorumluluğuna karar verilmesi gerekeceğinden ve somut olayda herhangi bir başvuru bulunmadığından davalı Sigorta Şirketi açısından dava tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacı tarafın maddi tazminat talebinin KABULÜ İLE,
200.454,63 TL destek tazminatı ve 489,00 TL cenaze gideri olmak üzere toplam 200.943,63 TL maddi tazminatın davalı ……. ve ……. Tırcılar ve Motorlu Taşıyıcıları Kooperatifi yönünden kaza tarihinden itibaren (28.10.2016), davalı ……. Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihi olan 15.02.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken mütesselsilen tahsili ile davacı …….’e verilmesine,
2-Davacı tarafın manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ İLE
Davacı anne ……. için 30.000 TL, kardeşler ……, …….. ve ……. için ayrı ayrı 10.000 TLmanevi tazminatın kaza tarihinden itibaren (28.10.2016) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ……. ve ……. Tırcılar ve Motorlu Taşıyıcıları Kooperatifi’nden tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 17.825,05 TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 652,37 TL peşin harç ile 683,00 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan 16.489,68 TL karar harcının 12.697,05 TL’sinin ……., ……Tır ve Mot Taş Kooperatifi ve ……. Sigorta Anonim Şirketi’nden, 3.792,63 TL ‘sinin ……. ve …….. ve Mot Taş Kooperatifi’nden tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 652,37 TL peşin harç ile 683,00 TL ıslah harcının davalılar ……., ve Mot Taş Kooperatifi ve ……. Sigorta Anonim Şirketi’nden tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyada yapılan 600,00 TL bilirkişi ücreti ve 306,81 TL posta gideri olmak üzere toplam 906,81 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 605,20 TL ‘sinin davalılar ……., ve Mot Taş Kooperatifi ve ……. Sigorta Anonim Şirketi’nden tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından dosyada herhangi bir masraf yatırılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre MADDİ TAZMİNAT yönünden hesaplanan 18.006,62 TL vekalet ücretinin davalılar ……., ve Mot Taş Kooperatifi ve ……. Sigorta Anonim Şirketi’nden tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre MANEVİ TAZMİNAT yönünden hesaplanan 6.950,00 TL vekalet ücretinin ……. ve ……. ve Mot Taş Kooperatifi’nden tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-Davalılar ……. ve ……. ve Mot Taş Kooperatifi kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesne göre reddedilen MANEVİ TAZMİNAT yönünden hesaplanan 6.950,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/11/2019

Başkan ……
¸e-imzalıdır
Üye ……
¸e-imzalıdır
Üye …..
¸e-imzalıdır
Katip …….
¸e-imzalıdır