Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1221 E. 2021/225 K. 08.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1221 Esas
KARAR NO : 2021/225

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/12/2017
KARAR TARİHİ : 08/03/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 05/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 29/12/2017 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; davalı …’a ait ……. plakalı aracın, sürücü …’un idaresindeyken, 04/08/2017 tarihinde Avcılar Dolum Tesisleri yolundan Yakuplu/Haramidere istikametine seyir halindeyken ……. Tır Konteyner firması hizasına geldiği esnada, gidişine göre yolun solundan aşağı doğru geçmekte oln müvekkilin oğlu Suriyel uyruklu ……’a çarptığını, ölümüne sebep olduğun, sürücü …’un trafik içinde seyir halindeyken kanun tarafından belirlenen hız sınırına riayet etmediğini, %100 kusurlu olarak merhuma çarparak yaralanmasına ve ölümüne sebebiyet verdiğini, sigorta şirketine müvekkilin zararının poliçe limitlerinde tazmini için 29/06/2017 tarihinde başvuruda bulunulduğu ve sigorta şirketinin ……. nolu hasar dosyasına istinaden 10.581,00 TL maddi zarar ödemesi yaptığını, miktarın mağduriyetini gidermekten ok uzak olduğunu, …….’ın ölümü sonucu geride kalan babasının tarifsiz üzüntü yaşadığını, 100.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunulduğunu, açıklanan nedenlerle ve trafik kazasında meydana gelen ölüm nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 04/05/2017 tarihinden itibaren işletilecek faizi, ( sigorta şirketinin yetersiz ödemesine ilişkin bakiye maddi tazminattın ve sigorta poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydı ile) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, davalı sürücü ve davalın araç sahibinden sigorta şirketi hariç olmak üzere 100.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 04/05/2017 tarihinden itibaren davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, her türlü yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP
Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; davalı vekili tarafından aleyhlerine 5.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 105.000,00 TL tazminat davası açıldığını, iş bu davanın usul ve yasaya aykırı olduğu gibi hukuki dayanaktan yoksun olduğundan reddinin gerektiğini, kaza ile ilgili ceza davası henüz soruşturma safhasında olduğunu, Büyükçekmece CBS …… sor. Sayılı dosyası ile tahkikatın devam ettiğini, iddianamenin hazırlanmadığını, olayda hiçbir kusurunun olmadığını, kazanın maktule sonradan çarpan aracın kusru ve maktulün kusurundan meydana geldiğini, maktulün gece yarısı yayaların geçemeyeceği ve yayaya kapalı bir alanda ve siyah elbise giymiş şekilde geçerken ikinci bir aracın çarpması sonucu yaralandığını, maktulün tüm zararlarının aracın bağlı bulunduğu sigorta şirketince karşılandığını, davanın açılması için yasal şartların oluşmadığını ve davanın kötü niyetli olarak açıldığını, usul ve yasaya aykırı olan hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz olarak ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.

CEVAP
Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; davaya konu olayda kaza yapan, müvekkile ait aracın müvekkilice diğer davalı …’a kiralandığını, bu gibi durumlarda malikin işleten sıfatının ortadan kalktığını, bu nedenle davanın müvekkili yönünden reddinin gerektiğini, davaya konu kazada sürücü …’un dava dilekçesinde belirtildiği gibi % 100 kusurlu olmadığını, kaza tutanağından da görüleceği üzere maktul ……’ın KTK 68. Maddesine göre kusurlu olduğunu, sürücü …’un beyanına göre, olaya karşıan bir araç daha mevcut olduğunu, şayet başka bir aracın da kazaya karıştığı ortaya çıkarsa kusur durumunun değişeceği ve diğer araç malik ve sürücüsünün de davaya dahil edilmesinin gerekeceği, davacı tarafa sigorta şirketince makul bir ödeme yapıldığını, karşı tarafın maddi zararının karşılandığını, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, huzurdaki davanın gerek kusur belirlemelerinin gerektiğini, gerek istenen tazminat miktarları yönünden yanlış ikame edildiğinin ve reddinin gerektiğini, açıklanan nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Davacı tarafça, davacının oğlu olan müteveffa …….’ın 04/05/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda vefat etmesi nedeni ile maddi (destekten yoksun kalma tazminatı) ve manevi tazminat talep edilmiştir.
Davalılardan …’un araç sürücüsü, …’ın araç maliki(işleten) ve davalı … şirketinin ise zorunlu mali mesuliyet sigortacısı sıfatı ile sorumluluğunun ileri sürüldüğü, maddi tazminat talebinin tüm davalılara karşı manevi tazminat talebinin ise davalı … haricindeki davalılara karşı ileri sürüldüğü görülmüştür.
Taraflarca gösterilen ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olan tüm deliller, ceza dosyası, hasar dosyası ve poliçe, trafik kayıtları celp edilerek dosya arasına alınmış, kolluğa sosyoekonomik durum araştırması yaptırtılmıştır.
Kusur durumu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, ilk önce trafikçi bilirkişiden 15/10/2018 tarihli bilirkişi raporu aldırılmış, bilirkişi tarafından dava konusu kazanın meydana gelmesinde müteveffanın % 80, davalı sürücünün ise % 20 oranında kusurlu bulundukları belirtilmiş, rapora itirazlar üzerine mahkememizce 3 kişilik uzman bilirkişi heyetinden yeniden rapor alınmış ve 15/01/2019 tarihli bu raporda da aynı kusur oranlarının belirlendiği görülmüştür.
Kusur durumu ve oranının belirlenmesi hususunda mahkememizce yapılan değerlendirmede; kazanın meydana gelmesinde, davacı desteği olan müteveffanın gece vakti bariyerlerle bölünmüş olan yoldan karşıdan karşıya geçmemesi gerekirken bariyerlerin üzerinden atlamak suretiyle yayaların girişine yasak olan yola girdiği, yaklaşan araçların hız ve yakınlığını dikkate alarak uygun zamanda geçişini yapması gerekirken yapmadığı, kendi güvenliğini ve trafik güvenliğini tehlikeye atacak şekilde hareket ettiği, bu nedenle kazanın oluşumunda asıl etken olduğu, davalı sürücünün ise hızını hız sınırına ve yol durumuna göre ayarlamayarak seyretmesi gereken hızın üzerinde bir hızla seyretmesi nedeni ile tali derecede kusurlu olduğu kanaatine varılarak alınan bilirkişi raporlarında davalı sürücüye % 20, müteveffaya % 80 oranında kusur verilmesine mahkememizce itibar edilmiştir.
Dosyaya gelen kayıtlardan davacıya dava konusu kaza nedeni ile sigorta tarafından 29/06/2017 tarihinde 10.581,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce teknik hesaplama yapılarak tazminat miktarının hesaplanabilmesi için aktüerya bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş, dosyaya sunulan kök raporda hesaplama hatası yapıldığı anlaşılmakla bu yanlışlığın düzeltilmesi sonucunda dosyaya sunulan 14/02/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda, davacıya yapılan 29/06/2017 tarihli 10.581,00 TL’lik ödemenin rapor tarihine güncelleştirilerek hesaplama yapılması sonucunda davacının talep edebileceği maddi zararının kalmadığı kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür. Ancak belirtilen bu rapordaki hesaplamanın sigorta genel şartları nazara alınarak yapıldığı anlaşılmakla, Anayasa Mahkemesi tarafından sigorta genel şartlarına yönelik verilen iptal kararı nedeni ile bilirkişiden 25/01/2021 tarihli ek rapor aldırılmış, bu ek raporda yapılan hesaplamada da davacıya yapılan 29/06/2017 tarihli 10.581,00 TL’lik ödemenin rapor tarihine güncelleştirilerek hesaplama yapılması sonucunda davacının talep edebileceği maddi zararının kalmadığı kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür. Aktüerya bilirkişisinin raporunun gerekli teknik hesaplamayı içerdiği, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılarak rapora itibar edilmiş, raporda yapılan hesaplamalarda davacıya 29/06/2017 tarihinde yapılan 10.581,00 TL meblağlı ödemenin rapor tarihine güncelleştirilmesi sonucunda davacının talep edebileceği bakiye tazminat alacağı kalmadığı kanaatine varılarak davacın maddi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının manevi tazminat talebine gelince; davalı sürücü ve işletenin, davacının oğlu olan müteveffanın ölümü ile sonuçlanan kazada TBK hükümleri çerçevesinde manevi tazminattan sorumlu bulundukları aşikârdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakim bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de su götürmez. Bu ilkeler ve olayın oluş şekli, kusur oranları(özellikle müteveffanın müterafik kusur oranının yüksekliği tazminat miktarının belirlenmesinde etkili olmuştur), tarafların sosyal ve ekonomik durumu bir bütün olarak değerlendirilerek davacı lehine manevi tazminat takdir olunmuş, fazlaya ilişkin talebin reddi gerekmiş, haksız fiil tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat talebinin REDDİNE,
2-Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile,
10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 04/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca maddi tazminat yönünden alınması gereken 59,30.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 17,07.-TL peşin harçın mahsubu ile eksik kalan 42,23.-TL karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca manevi tazminat yönünden alınması gereken 683,10.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 341,55.-TL peşin harçın mahsubu ile eksik kalan 341,55.-TL karar harcının davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından manevi yönden yapılan 31,40-TL başvurma harcı, 341,55.-TL peşin harcın davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, bakiye kısmın davacı üzerine bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yapılan 3.015,80 posta giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 301,58 .-TL’sının davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerine bırakılmasına,
6-Davalı … tarafından yapılan 100,00-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 10,00.-TL’sının davacıdan tahsili ile davalı …’a verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre manevi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, bakiye kısmın davacı üzerine bırakılmasına,
8-Davalılar … ve …kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maddi tazminat yönünden red edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
9-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre manevi tazminat yönünden red edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
10-Davacı ve davalılar tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
08/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır