Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1188 E. 2020/49 K. 14.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1188 Esas
KARAR NO : 2020/49

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2017
KARAR TARİHİ : 14/01/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE;Müvekkilinin 26/09/2016 tarihinde ….. Mahallesi ….. Caddesi’nde karşıdan karşıya geçmekte iken …… plakalı aracı kullanan davalı ….. geri gelmek suretiyle müvekkiline çarptığını ve ciddi şekilde müvekkilini yaraladığını, davalılardan …..’nın müvekkilini olay yerinde bırakıp kaçtığını, kaza sebebi ile müvekkilinin omuzlarında kalıcı hasarların meydana geldiğinden ellerini kullanamamakta ve yürümükte zorluk çektiğini, müvekkilin tedavisi halen devam etmekte olup tedavinin ne zaman biteceğinin bilinmediğini, 10.000,00TL manevi tazminatın davalı ….. ve …..’tan, 1.000,00TL maddi tazminatın tüm davalılardan alınarak tarafımıza verilmesi talebidir.
Davalı Sigorta Şirketinin vekili tarafından Mahkemeye sunulan cevap dilekçesinde özetle:Somut olayda müvekkil şirkete herhangi bir başvuru yapılmadan huzurdaki dava ikame edildiğinden, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davaya konu kazaya karışan …… plaka sayılı aracın, müvekkil ….. Sigorta A.Ş. nezdinde ….. numaralı trafik sigorta poliçesi ile 03.09.2016/2017 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin ZMSS gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğunun, poliçe limiti ile sınırlı olduğu ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, davacı vekili müvekkilinin daimi sakatlığının bulunduğu iddiası ile müvekkil şirketten sakatlık tazminatı talep ettiğini, ancak davacının kalıcı bir sakatlığının olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, ayrıca sağlık kurulu raporlarının da yönetmeliğe uygun olarak düzenlenmesi gerektiğini, bu yönleriyle de davacı vekilinin beyanlarını kabul etmediklerini, diğer hususlarla beraber meydana gelen kaza nedeniyle geçici iş göremezlik giderinden müvekkil şirket sorumlu tutulamayacağını, usulden reddi gerektiğini talep edilmiştir.
Davalı ….. cevap dilekçesinde özetle: Öncelikle davacının dava dilekçesinde belirttiği hususlar esastan hatalı, yanlış ve art niyetli olduğunu, çalıştığı işveren tarafından kendisine tahsis edilen aracıyla geri geri yavaşça giderken davalıya çarptığını, davalının hafifte kilolu olması hasebiyle yere düştüğünde omzu kırıldığını, kazanın hemen ardından davalıyı alarak …. Hastanesi’ne götürdüğünü ve acil tedavisini yaptırdığını, tedavi masrafları kendisince 250 TL olarak Hastaneye ödendiğini, davalının acil tedavisinin bitmesinin ardından ….. Hastanesinin davalıyı ….. Fakültesi hastanesine sevk edildiğini, ….. Fakültesinde 2,5 gün tedavisi yapıldığını, tedavi sürecinde de annesi ….. ’nın refakat ettiğini, davalının maddi ve manevi tüm ihtiyaçlarının annesi tarafından karşılandığını, davalı kazanın ardından kendisinin de dikkatsiz davrandığını yaşananlardan üzüntü duyduğunu kendisine ve ailesine teşekkür ederek bildirdiğini, akabinde de yaşadığı ABD’ye döndüğünü, gerek insani, gerek yasal olarak üzerine düşen tüm sorumlulukları fazlasıyla yerine getirdiği halde, ….. Fakültesinde davacının tedavisini refakatini maddi manevi tüm ihtiyaçlarını karşıladığı halde, olay yerinden bırakıp kaçtığı şeklindeki iddiasının asılsız olduğu gibi yaşananların üzerine etik de olmadığını, davacının art niyetli olduğunu, Amerika’da haftada üç kez tedaviye gittiğini ve her tedavi için 60.USD ödediği iddiasına karşılık, somut veri ortaya koyamadığını, davacı kendi fiziksel durumundan kaynaklı olarak ortaya çıkan rahatsızlıklarda ilgili kazaya mal ederek insani ve hukuken kabul edilemez iddia öne sürdüğünü, iş bu halde davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ….. cevap dilekçesinde ÖZETLE; Öncelikle davacının dava dilekçesinde belirttiği hususların gerçeğe aykırı olup art niyet taşıdığı, ruhsat sahibi olduğu araçla şoförü …..’nın kaza olduğunda telefonla aradığını ve araçla geri geri giderken bir bayana çarptığını ve bayanın yere düştüğünü kolunda bir sorun olduğunu söylediğini ve …. Hastanesi acil servise götürdüğünü söylediğini, Anadolu yakasında oturduğundan kendisine Hastane masraflarını ödemesi için para havale gönderdiğini, hastane kamera kayıtları ve muhasebe kayıtlarında mevcut olduğunu, davacının acil tedavisinin yapılmasından sonra ….. Fakültesine sevk edildiğini ve tedavisine orada devam edildiğini, davacının teşekkürlerini bildirdiği ve şikayetçide olmadığını, hastaneden çıkınca da ABD ye gittiğini ve ABD’de de haftada üç kez tedaviye gittiği ve her tedavi için 60 USD ödediği konusunda somut bir belge ortaya koyamadığını, davacının kendi fiziksel durumundan kaynaklı olarak ortaya çıkan rahatsızlıkları da kazaya mal ederek insani ve kanuni kabul edilemez iddia öne sürdüğünü, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER
Bağcılar ilçe emniyet müdürlüğü yazı cevabı, Kartal ilçe emniyet müdürlüğü yazı cevabı, ….. Üniversitesi Ortopedi ve Travmatoloji ABD Epikriz Raporu, …..Sigorta Trafik Sigorta Poliçesi, Kusur Bilirkişi Raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İş bu dava trafik kazasından kaynaklı olarak meydana gelen cismani zarar dolayısıyla uğranılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Somut olayda davacı yaya ….. ‘nun 26.09.2016 günü İstanbul İli, ….. İlçesi, ….. Mevkiinde bölünmüş yol olan ….. Caddesi üzerinde karşıdan karşıya geçmek istediği sırada davalı sürücü …..’nın sevk ve idaresindeki …… plakalı araç ile çarpması sonucu dava konusu trafik kazasımn meydana geldiği anlaşılmıştır. Araç tescil kayıtları uyarınca aracın malikinin ….. olduğu tespit edilmiştir. Yargılama kapsamında alınan kusur raporları uyarınca kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün %80 oranında, davacının ise %20 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Maddi tazminatın unsurlarından olan zararın tespiti açısından davacının maluliyetinin tespiti için hazır edilmesine karar verilmiş ancak ihtarlı davetiyeye rağmen davacı hazır edilmemiş ve maluliyet durumu tespiti yapılamamıştır. Aynı şekilde davacının tedavi giderlerine ilişki delillerini sunması içinde ihtarat yapıldığı, ancak bu delillerde dosyaya sunulmamıştır. Bu açıklamalar ışığında dosya kapsamı itibariyle yapılan değerlendirme de davacı tarafından maddi tazminat talebinin ispatlanamaması sebebiyle reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafın manevi tazminat talebine ilişkin yapılan inceleme de; 6098 sayılı T.B.K’nun 56. Maddesinde ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile zarar görene verilecek para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakim bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez.
Bu ilkeler ışığında her ne kadar somut olayda davacının maluliyeti tespit edilememiş ise de, dosyadaki kayıtlar uyarınca trafik kazası neticesinde yaralandığının sabit olduğu, alınan kusur raporu uyarınca aracın sürücüsünün kusurunun bulunduğu ve kusurun yoğunluğu dikkate alınarak yukarıdaki ilkeler ışığında davacı lehine 2.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi takdir ve sonucuna varılmıştır.
Davacı taraf dava dilekçesi ile manevi zararının sürücü ile işletenden müştereken ve müteselsilen talep etmiştir. 2918 sayılı KTK’nın 85. Madde uyarınca “Bir motorlu aracın işletilmesi, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmünün yer aldığı, bu hüküm uyarınca hükmedilen manevi tazminatın işleten sıfatı bulunan davalı …..’dan ve davalı sürücü …..’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat talebinin ispatlanamaması nedeni ile REDDİNE,
2-Manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile,
2.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren (26/09/2016) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ….. ve …..’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Manevi tazminat yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Maddi tazminat için; 492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 54,40-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 187,86-TL peşin harçtan mahsubu ile 133,46 TL harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
5-Manevi tazminat için; 492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 136,62-TL karar harcının davalılar ….. ve …..’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 31,40-TL başvurma harcı ve dosyada yapılan 500,00-TL bilirkişi ücreti ve 276,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 807,40 TL yargılama giderinin red kabul oranına göre 161,48 TL’nin davalılar ….. ve …..’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya iadesine,
7-Davalı ….. Sigorta taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hükmedilen maddi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ….. Sigorta’ya verilmesine,
8-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hükmedilen manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.000,00-TL vekalet ücretinin davalılar ….. ve …..’tan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda maddi tazminat yönünden miktar itibari ile kesin olmak üzere, manevi tazminat yönünden ise verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/01/2020

Katip ….. Hakim ….
¸E-imzalı ¸E-imzalı