Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1182 E. 2019/1142 K. 02.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1182 Esas
KARAR NO : 2019/1142

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2017
KARAR TARİHİ : 02/12/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 02/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davalının, müvekkili şirkete olan borcundan dolayı, Bakırköy ,…. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyası ile 67.078.44 TL asıl alacak ve 1.334,22 TL işlemiş faiz olmak üzere takip tutarı olan 68.412,66 TL alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalı iş bu takibe haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz ettiğini, yetkili icra dairelerinin Bakırköy/İSTANBUL olması dolayısıyla davalı şirketin yetki itirazının yerinde olmadığını, talebe konu borcun götürülecek borçlardan olduğunu, müvekkilinin alacağının bedel-para alacağı olduğunu, dolayısıyla icra dairesinine yaptığı yetki itirazının reddinin gerektiğini, davalı şirketin, müvekkili şirket ile yaptığı ticaret gereğince yaklaşık 700.000 TL’nin üzerinde bir mal alışı söz konusu olduğunu, bu ticaret gereğince aldığı mallar karşılığında müvekkiline çekler ile ödemelerde bulunduğunu, ancak bakiye kalan 67.078,44 TL alacak için müvekkili şirkete ödeme yapmayacağını beyan ettiğini, açıklanan nedenlerle, davamının kabulü ile davalı şirketin Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamını, müvekkilin alacağının ticari avans faiziyle birlikte hüküm altına alınarak davalıdan tahsilini, davalının haksız ve kötü niyetli itirazından dolayı % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, davalının icra dosyasına yaptığı yetki itirazının reddi ile Bakırköy İcra dairelerinin yetkili olduğunun kabulünü, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ….. Tekstil firması 2004 yılında kurulmuş olup kurulduğu yıldan beri dünyanın önde gelen markaları olan …… için üretim yapan türkiyenin en büyük 10 hazır giyim kuruluşu arasında yer aldığını, müvekkili şirket ile davacı şirket arasındaki ticari ilişki 26.07.2017 tarihli kumaş sipariş sözleşmesi ile başlamış olup devam ettiğini, müvekkilinin adresinin Karşıyaka olmasından dolayı yetkili icra dairelerinin Karşıyaka Adliyesi sınları içerisinde olduğunu, dolayısıyla öncelikle mahkemenin esasa girmeden önce ilk olarak dosyayı yetkili olan karşıyaka mahkemelerine gönderilmesine karar vermesini talep ettiklerini, davacı şirket dava dilekçesinde de belirtmiş olduğu üzere müvekkilim şirket ile aralarında 700.000 TL’nin üzerinde bir alışveriş yapıldığını belirttiğini, davalı müvekkilinin basiretli tacir olarak üzerine düşen tüm ödemeleri zamanında tam ve eksiksiz olarak yaptığını, 30.11.2017 tarih ….. nolu 497,88 TL , …. nolu 12.166,20 TL, …… nolu 419,04 TL, ….. nolu 471,41 TL, ….. nolu 1.534,00 TL, …. nolu 13.860,72 TL, …. nolu 3.186,00 TL, ….. nolu 26.596,61 TL , ….. nolu 720,36 TL, …. nolu 4.860,00 TL tutarlı faturalara ilişkin davcı şirket aleyhine Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilim ile davacı şirket arasında kumaş alım satım ilişkisi mevcut olmakla birlikte ; davacı şirket müvekkilim şirkete ekte örneğini sunmuş olduğumuz sipariş sözleşmesi ve yazılı siparişlere ilişkin e- postalarda görüleceği üzere belirlenen termin tarihlerinde kumaş tedarik etmeyi üstlendiğini, kumaşlar, tekstil sektöründe ve bu sektörle bağlantılı kumaş sektöründe genel uygulama gereğince rolik olarak adlandırılan aparatlara sarılı bir şekilde düzgün ve zarar görmeyecek şekilde hazırlanarak teslim edildiğini, kumaşların yukarıda belirtildiği gibi müşterinin talebine uygun şekilde teslim edilmesi ve bunun için ilgili araçların kullanılması satıcının yani tedarikçinin sorumluluğunda olduğunu, buna ilişkin mali yükümlülükler de tedarikçiye yani davacı şirkete ait olduğunu, kumaşın tesliminde kullanılan rolik, poşet ve kağıt gibi materyallerin maliyeti tedarikçi yani davacı tarafından karşılanmak zorunda olup davacı şirkete bu durum uygulamada bir teamül niteliği taşıyor olsa da ekte sunulu e-mail yazışmalarında da görüleceği üzere davacı şirkete bildirildiğini, davacı şirket ile müvekkilim arasında ticari ilişki devam etmekteyken teslim edilen kumaşların kalite ve kilo olarak eksiklikleri ile kullanılan rolikler ile poşetlerin ağırlığı hususunda davacı şirketin yetkilisi ile yazışmalar gerçekleştirildiğini, müvekkili şirketçe teslim alınan kumaşlar ile rolik ve poşetlerin darası tartılarak davacı şirkete bildirildiğini, gerekli düşümlerin yapılması talep edilmiş ise de davacı taraf düşümleri yapmayacağını belirtmiş akabinde dara olarak 0,50 kg olarak baz alınması gerektiği yönünde yazışma yapıldığını, bunun üzerine gerekli tartımlar yapılıp davacı şirkete bildirimde bulunulduğunu, buna ilişkin kilo iadesi için yukarıda bildirilmiş olunan, faturalar düzenlenerek davacı şirkete gönderildiğini, müvekkili şirket her ne kadar uğradığı zararları davacı tarafa yansıtmamış ise de bu durumu yani ayıplı hizmeti davacı şirkete ihbar ettiğini, izah edilen nedenlerle mahkeme nezdinde açılmış haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.saygıyla talep ederim.
Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı … tarafından borçlu … Şirketine Yönelik 67.078.44 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.

Davacı tarafın ticari defter ve belgeleri ile dava konusu tekstil ürünleri ile ilgili bir SMMM ve bir tekstil mühendisi bilirkişiden rapor aldırılmış, bilirkişi heyetinin 15/08/2018 tarihli raporuna göre, özetle;Usulüne uygun düzenlenmiş davacı tarafın ticari defterler ve belgelerine göre: davacının davalıdan alacaklı olduğu tespit edildiği, davacı tarafın resmi defter ve belgelerine göre davacı, ….. İnş. Nak. San. ve Dış. Tic. Ltd. Şti’nin davalı ….. Tek. Gıda Tur. San. Tic. A.Ş’den kumaş alım satım ilişkisinden kaynaklı cari hesap bakiyesinden dolayı 67.078,44-TL alacaklı olduğu, 27/11/2017 takip tarihi itibari ile davacı, ….. İnş. Nak. San. ve Dış. Tic. Ltd. Şti’nin davalı ….. Tek. Gıda Tur. San. Tic. A.Ş’den 31/12/2016 yürürlülük tarihi olan T.C. Merkez Bankası Avans İşlemlerinde uygulanan %9,75 faiz oranı üzerinden, 1.487,21-TL Asıl Alacak Faizi tespit edildiği, buna göre taleple bağlı kalınarak 1,334,22-TL Asıl Alacak Faizi alacaklı olduğu tespit edildiği, 27/11/2017 takip tarihinden itibaren, 31/12/2016 yürürlülük tarihi olan T.C. Merkez Bankası Avans İşlemlerinde uygulanan %9,75 Yasal Faiz talebinin yerinde olduğu tespit edildiği, 26/07/2017 Tarihli …. Satın Alma Emrinin taraflar arasında imzalanmadığı, ayrıca e-mail ortamında taraflar arasında paylaşılmadığı, irsaliye ve faturalardan tespit edilen toplam sevkiyat kg. miktarları ile, satın alma emrindeki kg. miktarlarının arasında uyumsuzluk olduğu, Satınalma emrinde bahsi geçen tüm kumaş alımlarımız, rotik ve poşet düşülmesi net kg/mt. bazındadır. Tartım sırasında eksik fazla çıkan miktarlar için tedarikçi bilgilendirilerek ilgili faturalaşma işlemleri yapılır.” maddesinin davalı tarafından kesilen iade faturaları ile uyumlu olmadığı, kesilen faturaların bu madde ile bağdaşmadığı, faturaların reklamasyon, %5 indirim, kg iade, nakliye, termin gecikmesi, kumaş geçikmesi, fireli kesim açıklaması ile kesildiği, e-mail yazışmalarından sevkıyat sürecinin takip edildiği, e-mail yazışmaların yazışma silsilesine uymadığı, mevcut e mailler ile davacının sevk terminine uymadığı, sevk edilen kumaşların rolik darasının düşüleceğinin davacı tarafından kabul edildiği e-mail yazışmalarından anlaşıldığına, dair görüş ve tespitlerini içerir bilirkişi heyet raporumuzu hazırlayarak mahkemeye ibraz etmişlerdir.
Davalı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde de istinabe yoluyla bilirkişi incelemesi yaptırılmış, SMMM bilirkişisinin 10/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davaalı ticari deftelerine göre icra takip tarihi itibariyle davacının 67.078,4 TL alacak bakiyesi bulunduğu, dava tarihine göre ise 2.766,22 TL alacak bakiyesi bulunduğu tespit edilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafça davamı tarafa temin edilerek satılan tekstil ürünlerinden dolayı davacının alacaklı olduğundan bahisle başlattığı icra takibine itiraz üzerine İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Davalı taraf, davacı tarafça kendilerine satılarak teslim edilen kumaş ürünlerinin paketlenmesi ve istenilen kalitede gönderilebilmesi için gerekli rolik, kağıt, poşit gibi malzemelerin kumaşn net ağırlığına ilave edilmeyerek düşülmesi gerektiği halde ilave edildiğini, bu malzemelerin ağırlığının tartılıp toplam ağırlıktan düşülerek davacıya bildirildiğini ve bu konuda kendileri tarafından iade faturaları düzenlenerek davacıya gönderildiğini ileri sürerek borçlu bulunmadıklarını savunmuştur.
İtirazın iptali davalarında takibin yetkili icra dairesinde başlatılmış olması özel dava şartıdır. Bu konuda davalı/borçlunun borca itiraz dilekçesinde ve davaya cevap dilekçesinde icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine itiraz ettiği görülmekle öncelikli olarak bu hususun tartışılması gerekmiştir. İcra takibinde talep edilen ve davamızın konusunu oluşturan alacak sözleşmeye dayalı para alacağı olup, para alacaklarının ifa yeri 6098 sayılı TBK’nun 89.maddesi uyarınca alacaklının yerleşim yeridir. Bir başka deyişle para borçları götürülecek borçlardandır. İİK’nun 50 ve HMK’nun 10.maddeleri uyarınca sözleşmenin yerine getirileceği yer icra dairesinin de yetkili bulunduğunun açık olması karşısında davacı alacaklının kendi yerleşim yerinde takip yapması usul ve yasaya uygun olup, davalı/borçlunun icra dairesinin yetkisine yaptığı itiraza itibar edilmeyerek bu konudaki özel dava şartının mevcut bulunduğu, keza aynı gerekçelerle mahkememizin de yetkili olduğu anlaşılmakla yetki itirazının de reddinin gerektiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki mal alış verişini nedeni ile davacı satıcı tarafından düzenlenen tüm faturaların her iki tarafın da ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, icra takibi tarihi itibariyle alacağın her iki tarafın ticari defterlerinde aynı şekilde kayıtlı bulunup mutabık oldukları, ancak icra takibinden sonra davalı tarafça düzenlenen iade faturalarından dolayı mutabakatın bozulduğu anlaşılmıştır. Davalı, teslim edilen kumaşların ambalaj (rolik ve poşet) ağırlıklarının düşmesi gerektiğinden bahisle borçlu olmadığı savunmasında bulunmuş ve icra takibinden sonra 10 adet iade faturası düzenleyerek davacı tarafa göndermiş, davacı taraf bu faturaları iade etmiştir. Ancak teksil bilirkişisinin de bulunduğu bilirkişi heyeti raporunda da belirtildiği üzere, iade faturaları davalının savunmaları ile uyuşmamakta, iade faturalarında “Ürün gecikmesi, % 5 indirim, nakliye bedeli, reklamasyon” gibi açıklamaların bulunduğu, ancak savunmalarda geçen ambalaj ağırlığının düşülmesine yönelik bir açıklamanın yer almadığı, taraflar arasında ambalaj ağırlığının düşülmesi yönünde imzalı bir sözleşme bulunmadığı, davalı tarafın faturaya konu malların 3.şahıs tarafından kendisine iade edildiğine ilişkin yansıtma faturası da sunmadığı, davalının satıma konu faturaları kendi ticari defterlerine kaydettikten sonra herhangi bir itiraz veya iade söz konusu olmayıp ancak icra takibinden sonra faturaları iade ettiği görülmekle davalının savunmalarına itibar edilemeyeceği kanaatine varılarak asıl alacak yönünden davanın kabulüne ve alacak likit olduğundan davacının icra inkar tazminatının da kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafça keşide edilmiş bulunan ihtarnamelerin iade faturaları ile ilgili olup doğrudan alacak talebini içermemesi nedeni ile davalının takip tarihinden önce temerrüde düşürülmemiş olduğu kanaatine varılarak asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz uygulanmasına ve bu nedenle fazlaya ilişkin işlemiş faiz talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
Davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 67.078,44 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağın takip tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasına, işlemiş faiz yönünden fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
Alacak likit olduğundan asıl alacağın %20 si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 4.582,13.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 826,26.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 342,06.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 3.413,81.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 31,40.-TL başvurma harcı ve 826,26.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan 1.547,70.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.516,75 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından dosyada yapılan 700,00.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 14,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.728,63.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.334,22.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.02/12/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır