Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1169 E. 2018/121 K. 19.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1169 Esas
KARAR NO : 2018/121

DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ : 19/12/2017
KARAR TARİHİ : 19/02/2018
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 13/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 19/12/2017 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkilinin davalı ile 22/05/2011 tarihinde 13027,20 TL bedelli Fuar Katılım Sözleşmesi ve daha sonra aynı fuar ile ilgili … AŞ ile 22/06/2011 tarihinde 1180 EURO bedelli alan kiralama sözleşmesi imzaladığını, ancak bu sözleşmeler imzalanmadan önce fuara ilişkin yapılan tanıtımlarda fuarın 120.000 m² alanda binden fazla katılımcı ile düzenleneceğinin tahaddüt edildiğini ve buna göre krokiler, yerleşim planları ve dökümanlar sunulduğunu, yerleşim planlarında fuarın 8 adet salonda yapılacağını belirtirdiğini ve buna göre yerleşim planında katılımcıların isimlerine yer verildiğini, bu katılım için listesine ve fuarın büyüklüğüne inanarak müvekkilinin sözleşme imzaladığını, fuara kısa bir süre kala fuarın 3.000 m² alanda 50 civarında katılımcı ile yapılacağının ortaya çıktığını, mevcut haliyle fuara katılmanın müvekkili açısından rantabıl bulunmadığını ve müvekkilinin fuara katılmadığını, bu amaçla ihtarname gönderilerek sözleşmenin feshi / iptal talebinde bulunduğunu, ödemenin iade edilmemesi nedeniyle bu davayı açtığını belirterek sözleşmenin davalının hileli davranışları ve yanıltmaları nedeniyle yapılmış olması dikkate alınarak iptaline, sözleşme nedeniyle ödenen 3.750 TL iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, taraflar arasında imzalanan 26/05/2011 tarihli sözleşmeye göre davacının sözleşmeye uyma yükümlülüğü bulunduğunu, davacının sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih hakkı olmadığını, davacının fuarın alanı ve katılımcı ile ilgili vermiş olduğu bilgilerin gerçekleşmesini beklediği tahminler olduğunu, davacının tacir olup TTK 20. maddesi gereğince basiretli olarak hareket etme yükümlülüğü bulunduğunu, Borçlar Kanununa göre hilenin dava konusu ile ilgili bir ilgisi bulunmadığı, müvekkilinin hilede davranış olmadığını, müvekkilinin kesin bir sayı ve taahhüddünün bulunmadığını, Borçlar Kanunu 28. maddesi dikkate alındığında, tacirin hileye dayalı olarak hakkı fesh edebilmesi için basiretli olarak hareket etmesine rağmen hataya düşmesinin gerekli olduğunu, tacirin kendi yanılmasını aktifesih için sebep olamayacağını, sözleşmenin 21.maddesinde de müvekkilinden bu hususlarda talepte bulunulamayacağı hükmünün yer aldığı, zenginleşmenin söz konusu olmadığını ve bu davada da uygulanma yeri olmadığını belirterek davanını reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Bakırköy … Sulh Hukuk Mahkemesinin… esas sayılı dosyasında alınan karar, taraflar arasında imzalanan sözleşme örneği, tanık beyanları, PTT’nin cevabı yazısı, Yargıtay …. Hukuk Dairesinin ilamı, bilirkişi incelemesi ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; sözleşmenin iradeyi fesada uğratan hile ile yapıldığı iddiası ile iptali talebine ilişkindir.
Taraflar arasında 26.05.2011 tarihinde fuar katılım ve kira sözleşmesinin imzalandığı hususunda bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, davacının kendisine bildirilen fuar katılım alanını, katılımcı ve ziyaretçi sayısının az olacağı düşüncesine dayalı sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir.
Mahkememizce … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile; fuarın ne kadar alanda, ne kadar katılımcı ile gerçekleştirileceğine ilişkin öngörüde bulunup karşı tarafla, yapılan görüşmelerde bu öngörülerin dile getirilmesinin olağan olduğu ve fuarı düzenleyen firmanın tahminleri olarak değerlendirmenin mümkün olabileceği, ancak somut olarak katılacak firmaların krokilere yerleştirilerek gösterilmesinin öngörüden ziyade somut bilgiler sunularak karşı tarafın açıkça bu firmalarında fuara katılacağı intibağı ile sözleşme yapmasına sebep olacağından davalının bu şekildeki hileli davranışı ile davacının hataya düşürülmüş olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak davalı tarafın temyizi üzerine Yargıtay …. H.D’nin ESAS NO: …-KARAR NO: … ilamı ile bozma kararı verildiği ve davacı tarafın karar düzeltme isteminin de reddine dair karar verildiği, mahkememizce iş bu esas üzerinden bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunduğu anlaşılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamı uyarınca; sözleşme içeriğinden davalının fuara katılım sayısı ile ilgili herhangi bir taahhüdünün bulunmadığı, davacının bu konuda bir ihtar da keşide etmediği, ayrıca sözleşmenin 2. maddesinde “davacı sözleşmeden vazgeçse bile ödeme yükümlülüğünün yerine getirileceği” hususunun açıkça yazılı olduğuda nazara alındığında mevcut deliller karşısında davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL karar harcının peşin alınan 55,70 TL harçtan mahsubu ile fazla 19,80 TL harcın karar kesinleşince ve talep halinde davacıya iadesine, (bozmadan evvel bakiye 200,46 TL harcın davalıdan tahsili için harç tahsil müzekkeresi yazıldığından, harç tahsil edilmişse iadesi, edilmemiş ise harç tahsil müzekkeresinin işlemsiz iadesi için davalı tarafın talebi halinde yazı yazılmasına)
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerine bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 61,80 TL yargılama giderinin davacı tarafından alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.180,00.-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süredeYargıtay Temyiz hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
19/02/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır