Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1120 E. 2020/520 K. 01.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1120 Esas
KARAR NO : 2020/520

DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 05/12/2017
KARAR TARİHİ : 01/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile …. A.O arasında leasing sözleşmesi imzalandığını, işbu leasing sözleşmesine göre davacı şirketin …. tarafından temin edilen malzemeler bakımından kiracı konumunda olacağı, ödenen kira bedellerinin malzemelerin tamamının bedeli karşılandıktan sonra sözleşmeye göre malzemelerin müvekkili şirketin olacağını, Sözleşme gereğince davacı şirket tarafından tüm kira bedelleri zamanında ödenmekte olup, işbu malzemeler dolayısı ile davalı firmayla birebir olarak alıcı satıcı ilişkisi kurulmadığını, hal böyleyken davacı şirketin davalı şirkete herhangi bir borcu bulunduğunun hiçbir koşulda imkan ve ihtimal dahilinde olmadığını, davacı şirketin işbu malzeme alım satımı sebebi ile yalnızca … ’e karşı leasing sözleşmesi gereğince sorumlu olup, sorumluluklarını yerine getirdiğini, Davalı firma tarafından öncelikle T.C Bakırköy … Noterliği aracılığıyla söz konusu icra takibine de dayanak olarak gösterdikleri iki(2) adet faturanın ödenmesini talep eden 15/08/2017 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname ile bahsi geçen faturaların gönderildiğini, işbu ihtarnamenin davacı şirkete tebliğini müteakip Samsun ….Noterliği’nin 22/08/2017 tarihli … yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesi ile işbu faturalara itiraz edilerek faturaların iade edildiğini, Davacı şirketin borcun sorumlusu olmamasına rağmen tahsil kolaylığı amacı güdülerek davacı şirket aleyhine Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirketin borçlu olmamasına rağmen işbu takibin devam etmekte olduğunu, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, haksız ve kötü niyetli icra takibi dolayısıyla davacının uğradığı tüm zararların davalıdan alacağım %20’sinden az olmayacak şekilde tahsil edilerek davacıya iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davalının … firması ile hiçbir temasının olmadığını, bizzat davacı tarafından imza edilen sevk irsaliyelerinde de …den bahsedilmediğini, sadece davalı şirketin ve davacı şirketin adının geçtiğini, eğer gerçekten ortada aracı bir firma yahut … firması olsa idi sevk irsaliyelerinde leasing sözleşmelerinin de olması gerektiğini, en azından proforma faturaya konu edilen malların gümrük giriş beyannamalerinin bulunması ve dosyaya sunulması gerektiğini, davalıya teslim edilen malların, davalı tarafından yurt dışından ithal edilmiş ve gerekli gerekli gümrük giriş beyannamelerinin alınmış olduğunu, yurt dışından ithal edilen malların satışı esnasında KDV’sinin hesaplanması için gümrük giriş beyannamelerinin alınmasının zorunlu olduğunu, dava konusu uyuşmazlıkta proforma faturada yer alan ürünler yurt dışından ithal edilmiş olmasına rağmen gümrük giriş bayannamesi veya satın alınan yabancı firmaların kestiği faturaların yer almadığını, proforma faturanın dayanağı olan evrakların bulunmadığını, Sevk irsaliyelerinde sevk tarihi 22/12/2016 iken davacı tarafından dosyaya sunulan leasing sözleşmesinin tarihinin 15/02/2017 olduğunu, sözkonusu leasing sözleşmesinin 40.maddesine bakıldığında aslında sözleşmenin yürürlük tarihinden de daha ileri bir tarihe atılarak kiracının yükümlülüklerini tamamlamasının şart koşulduğunun görüleceğini, dolayısıyla hiçbir leasing şirketinin daha sözleşme imzalanmasından 2 ay önce malları teslim ettiğinin düşünülemeyeceğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası, Şişli Vergi Dairesinin …. Sağlık ve Lojistik Hizmetleri A.Ş.’nin 2017 yılı BS formlarının bir sureti, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İş bu dava, İ.İ.K 72 maddesi uyarınca Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı icra dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasının tetkikinde; Alacaklısının davalı … Tekstil Temizlik Mak. Paz. Ltd. Şti., borçlusunun davacı …. Sağlık Hiz. A.Ş. Olduğu, takip miktarının toplam 701.584,23 TL olduğu, alacağın dayanağının toplamı (565.191,79 +130.310,65 =) 695.000 TL olan iki adet fatura olduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda davacı, davalı tarafından takip konusu yapılan iki adet faturadan dolayı borçlu olmadığını, takip konusu edilen iki adet fatura içeriği ekipmanları ihbar edilen …. A.Ş. ile yapmış olduğu Finansal Kiralamala Sözleşmesi ile kiraladığını ileri sürmüştür. Davalı ise söz konusu ürünleri doğrudan davacıdan sipariş aldığını ve davacı tarafa teslim ettiğini iddia etmiştir.
İcra takibinin dayanağı olan 11.08.2017 tarih, … sayılı KDV dahil 555.191,79 TL tutarlı ve 11.08.2017 tarih, … sayılı KDV dahil 130.310,65 TL tutarlı iki adet faturanın davacı adına davalı tarafından tanzim edildiği, faturaya konu ürünlerin davacı ikrarıyla sabit olduğu üzere davacı çalışanlarına teslim edildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, faturaya konu ürünlerin davacı tarafından doğrudan davalıdan sipariş mi edildiği, yoksa ihbar edilen … A.Ş. ile yapmış olduğu Finansal Kiralamala Sözleşmesi ile kiraladığı mı noktasında toplanmaktadır.
Yargılama kapsamında tarafların ticari kayıt ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi eliyle inceleme yapılmış ve davacı ile davalı arasında takip konusu edilen 11.08.2017 tarihli iki adet faturadan önce 13.04.2017 ve 22.06.2017 tarihlerini havi iki adet faturadan dolayı toplam 3.756,12 TL. tutarında cari hesap/borç-alacak ilişkisi bulunduğu, ancak icra takibine konu faturaların davacı tarafın kayıtlarında yer almadığı tespit edilmiştir. Davalı tarafından düzenlenen söz konusu faturaların sevk irsaliyelerinden (7) gün içinde düzenlenmesi gerektiği halde faturaların yaklaşık 8 ay sonra düzenlendiği, bu durumun malların teslim edildiğinin ispat edilmesi halinde ehemmiyet arz etmediği, yukarıda bahsedildiği üzere söz konusu malların davacı çalışanlarına sevk irsaliyesi ile teslim edilmiş olduğu, dolayısıyla davalı tarafından söz konusu faturalardan dolayı talepte bulunulacağı aşikardır.
Dosyaya fotokopisi sunulan …. A.Ş. ve davacı arasındaki Finansal Kiralamala Sözleşmesi incelendiğinde; sözleşmenin 15.02.2017 tarihinde imzalandığı, dava dışı … A.Ş.’nin yine dava dışı …. Sağlık Ve Lojistik Hizmetleri A.Ş.’den satın almış olduğu ekipmaları davacıya kiraladığı, dava dışı … Sağlık Ve Lojistik Hizmetleri A.Ş.’nin …. A.Ş. adına düzenlediği faturalara konu malların bedelinin 447.013,90 TL + 80.462,50 TL (KDV) olmak üzere toplam 527.476,40 TL olduğu anlaşılmıştır. Ancak söz konusu leasing sözleşmesi ile davalı tarafından düzenlenen ve davacı çalışanlarınca imzalanan sevk irsaliyesinin tarihlerinin uyumlu olmadığı, leasing sözleşmesinin 15.02.2017 tarihinde düzenlendiği, oysa ki davaya konu ürünlerin sevk tarihi ise 21.12.2016 tarihi olup, aralarında yaklaşık iki aylık bir süre söz konusu olduğu, sözleşmeden önce malların tesliminin ticari teamüllere ve hayatın olağan akışına uygun olmadığı, dolayısıyla davacı tarafın bunun aksini, yani davalı tarafından teslim edilen ürünlerin leasing sözleşmesine konu ürünler olduğunu ispat etmesi gerektiği, ancak dosya kapsamı itibariyle bu hususu ispatlayamadığı kabul edilmiştir.
Somut olayda davacı tarafından konsinye satış çerçevesinde teslim alınan malların iadesi söz konusu olabilir. Ancak, işbu davada konsinye mal satışı söz konusu değildir. Çünkü, konsinye satışlarda VUK’nun 230/5’inci maddesi uyarınca mal hareketinin sevk irsaliyesine bağlanması zorunludur. Bu nedenle malın alıcıya/davalıya gönderilmesi sırasında, satıcı/konsinyör tarafından sevk irsaliyesi düzenlenmesi ve malların konsinye suretiyle gönderildiğinin sevk irsaliyesinde belirtilmesi gerekir. Konsinye olarak gönderilen mallar satıldıkça satıcı/davalı tarafından alıcıya/davacıya satış faturası düzenlenmektedir. Somut olayda, davalının davacıya konsinye mal için sevk irsaliyesi düzenlenmediği açık ve ortadadır.
Bu açıklamalar ışığında davacı tarafın iddialarını ispatlayamadığı, davalı tarafın takibe konu faturaların dayanağı olan ürünleri davacı tarafa teslim ettiği ve davacı tarafından bedellerinin ödenmediği takdir ve sonucuna varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Mahkememizce verilen tedbir kararı uygulamaya konulmadığından İİK 72/4.maddesi uyarınca davalı lehine kötü niyet tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 54,40-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 31,40-TL peşin harç ile 11.949,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 52.129,20-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.01/10/2020

Başkan …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Katip …
¸E-imzalı