Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1108 E. 2020/264 K. 12.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1108 Esas
KARAR NO : 2020/264

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 01/12/2017
KARAR TARİHİ : 12/03/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/04/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekkillerinin her birinin davalı şirketin 24.000 payının 4.000 payına sahip olduklarını,davalı şirket yönetim kurulunun kararı ile 15.11.2017 günü Olağanüstü Genel Kurul yapıldığını ve 28.Kasım.2017 gün 9461 nolu Ticaret Sicili Gazetesi’nin 5907 sayfasında tescil ve ilân olduğunu,Olağanüstü Genel Kurul Toplantı Tutanağının 7.maddesi ile, şirketin 600.000,00 TL sermayesine 1.500.000,00 TL eklenerek 2.100.000,00 TL sına çıkarılmasına, % 50 sinin peşin % 50 sinin altı ay içinde karşılanmasına karar verildiğini, davacıların bu karara olumsuz oy verdiklerini ve muhalefet şerhlerini Olağanüstü Genel Kurul Toplantı Tutanağına şerh ettiklerini, Olağanüstü Genel Kurul Toplantı Tutanağının 7. maddesi İle alınan Şirketin 600.000,00 TL sermayesine 1.500.000,00 TL eklenerek 2.100.000,00 TL’ye çıkarılmasına, % 50 sinin peşin % 50 sinin altı ay içinde karşılanması kararının hem artırım hem de ödeme şekli yönünden ayrı ayrı iptaline, TTK 457/1 maddesine ve dürüstlük kuralına açık aykırılık nedeni ile, sermaye artırımı kararının TTK 449.maddesince yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ÖZETLE; Firmanın kâr etmesinin tek başına sermaye artırımının iptali için geçerli bir neden olmadığını, fiktif alacak oluşturulduğuna dair beyanların gerçek dışı olduğunu, davacıların sermaye artırımına bizzat sebebiyet vererek aynı zamanda huzurdaki davayı açmakta olup, kötü niyetli olduklarını, Hermes’in ticaret kapasitesi, finansal ve mali açılardan sermayesinin artırılması elzem olduğunu, sermayenin ödenme şeklinin ortaklar arasında bir eşitsizlik yaratmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davacılar vekili Av…. tarafından sunulan 12/03/2020 tarihli dilekçesi ve 12/03/2020 tarihli duruşmasındaki beyanında; davadan feragat edildiği görülmekle, dosyaya sunulan vekaletname incelendiğinde davacı vekilinin davadan feragate özel yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Davalı vekili Av. …’ın 27/02/2020 tarihli dilekçesi ile davacı tarafın feragatini kabul ettiklerini, yapılan protokol gereği karşılıklı olarak masraf ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan ettiği, dosyaya sunulan vekaletnamesinde feragati kabul yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
HMK nun 307. maddesi “(1)feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” hükmünü amirdir. hmk nun 309. maddesi “(1)feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2)feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (3)kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. (4)feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” hükmünü amirdir. hmk nun 310. maddesi “(1)feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.” hükmünü amirdir. hmk nun 311. maddesi “(1)feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. irade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” hükmünü amirdir. açıklanan nedenlerle davadan feragat, kesin hükmün yasal sonuçlarını doğuran ve davayı sonuçlandıran taraf işlemi olup, davalının kabulüne dâhi bağlı değildir. Bu durumlar karşısında davacının davasından feragat etmesi nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-FERAGAT NEDENİ İLE DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar kanununun 22. maddesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ nun 25.01.1984 tarih ve …. esas ve …. karar sayılı kararı gereğince alınması gereken harç miktarı, maktu karar ve ilam harcı üzerinden hesaplanması ve alınması gerektiğinden, işbu davadan feragat dilekçeler aşamasından sonra olduğundan maktu karar ve ilam harcının 2/3 oranına isabet eden 36,26TL’nin davalı tarafından peşin yatırılan miktardan mahsubu ile artan kısmın kararın kesinleşmesine müteakip davacı tarafa talep halinde iadesine,
3-Taraflarca yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/03/2020

Başkan …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Katip …
¸E-imzalı