Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1104 E. 2021/580 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1104 Esas
KARAR NO : 2021/580

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/11/2017
KARAR TARİHİ : 17/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30/05/2010 tarihinde davalı …’a ait ve davalı sürücü … tarafından kullanılan toplu taşıma yapılan …… plakalı minibüs (…… Sigorta tarafından …… nolu karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile sigortalı) sebebiyet verdiği trafik kazasında davacı müvekkilin ağır şekilde yaralandığını, 19 gün yoğun bakımda kaldığını, yapılan tevadilerde müvekkilin iyileştirilemediğini, yaşanan kaza sonrası Bakırköy ….. Asliye Ceza Mahkemesinin …… Esas sayılı dosyası ile açılan dava sonrası sürücü davalı … asli derece tamamen kusurlu olduğunun Trafik İhtisas Dairesininden alınan raporla sabit olduğunu, davalı sürücü mahkeme kararıyla birden fazla kimsenin yaralanması suçundan cezalandırıldığını ve kararın kesinleştiğini, davacının kaza sonrası sağlık durumunda sıkıntılar yaşadığını, müvekkilin ……. Hastanesinden alınan 26/05/2017 tarihli engelli sağlık kurulu raporuna göre %20 malul olduğunun tespit edildiğini, kaza tarihinde 18 yaşından küçük ve ortaöğretim öğrencisi olan müvekkilinin derslerine devam edemediğini ve sınıf tekrarı yapmak zorunda kaldığını, hem maddi hem manevi olarak zarara uğradığını,
Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizleriyle birlikte davalılardan ( ……. hariç) müştereken ve müteselsilen tahsilini,
Kaza neticesinde tedavi gideri olarak ödenen toplam 70.757,00 TL’sinin 5.000,00 TL’sinin davalı …….. ‘dan
Kalan 65.757,00 TL’sinin davalı gerçek kişiler ….. ve …… ‘dan ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini,
50.000,00 TL manevi tazminatın davalı gerçek kişiler …… ve Haksız fiil tarihinden itibaren …..’dan tahsilini,
Kazayı yapan …… plakalı araç ile sürücü … ve işleten …’ın mal varlıkları üzerine dava sürecinde tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı … tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; hakkındaki suçlamayı kabul etmediğini, üzerine kayıtlı mal varlığının bulunmadığını, olay yerinden kaçmadığını, ambulansı kendisinin aradığını, 14 yıldır araç kullandığını, hayatında yaptığı ilk kazanın bu kaza olduğunu, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ….. Sigorta Şirketi cevap dilekçesinde özetle; davaya konu talebin zaman aşımına uğradığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini, müvekkil şirket tarafından davacı yana 20/12/2017 tarihinde 121.626,00 TL ödeme yapıldığını ve bu nedenle üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini, HMK 6. Madde gereği yetkili mahkeme davalı tarafın davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri olduğundan yetki yönünden reddi ile dosyanın yetkili İstanbul …… Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini, Sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmaması nedeniyle, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, davacı yanın müterafik kusurunun nazara alınmasını haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımına uğrayan davanın reddini, dava dilekçesinde iddia edildiği gibi kazanın oluşumunda tüm kusurun minibüs sürücüsü …’a ait olmadığını, olayın oluş şekli nazara alındığında iş kazanın oluşumunda asli kusurlu, bisiklet sürücüsü dava dışı …..’ın olduğu, kazanın üzerinden yaklaşık 7 yıl geçtikten sonra alınan bu maluliyet raporunun, kaza ile illiyet bağının olup olmadığının araştırılmasının gerektiğini, davacının derslerine devam edemediğini ve sınıf tekrarı yapmak zorunda kaldığını, bunun da kendisini çok etkilediğini ve manevi anlamda zarara uğrattığını belirterek 50.000-TL manevi tazminat talebinde bulunmuş ise de, kaza tarihi 30 Mayıs olup, 2 hafta sonrasında okullar kapandığından davacının varsa sınıf tekrarı yapmasının yegane sebebi bu kaza olmadığından bu talebinin reddini, davanın reddine yargılama harç, masraf ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ……. vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın yasal dayanaktan yoksun, haksız ve yersiz olduğunu, görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın HMK 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan etmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin …… Esas sayılı davasında davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; 30/05/2010 tarihinde davalı …’a ait ve davalı …’ın sevk ve idaresindeki …… plaka sayılı toplu taşıma yapan minibüsle sebebiyet verdiği trafik kazasında davacı müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını ve 19 gün yoğun bakımda kaldığını, yapılan tedavilere rağmen müvekkilinin tam olarak iyileşemediğini, kaza sonrası Bakırköy…… Asliye Ceza Mahkemesi ile dava açıldığını, aynı olaya ilişkin Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, ancak davalı sigorta şirketinden tedavi giderlerinin talep edilmediğini, sonradan poliçe kapsamında olduğu anlaşıldığından gerekli başvuru şartları tamamlanarak açılan huzurdaki dava ile talep edildiğini belirterek söz konusu dosyanın Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
……. Sigorta A.Ş., ……. Emniyet Müdürlüğü, …… Hastanesi hastane kayıtları, Milli Eğitim Bakanlığı Bilgi İşlem Daire Başkanlığı yazı cevabı, …. Üniversitesi Hastanesi yazı cevabı, Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne yazı cevabı, …… Hastanesi hastane kayıtları, … Hastanesi hastane kayıtları, Bakırköy …… Asliye Ceza Mahkemesi dosya sureti, Adli Tıp Kurumu raporları, kusur bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava, trafik kazasından kaynaklı olarak meydana gelen cismani zarar dolayısıyla uğranılan maddi ve manevi tazminat talebine birleşen dava trafik kazasından kaynaklı tedavi giderlerine ilişkin tazminat davasıdır.
Dosyanın yapılan incelemesi ve değerlendirilmesi sonucunda; 30/05/2010 tarihli trafşk kazasının, davalı …’a ait davalı sürücü … tarafından kullanılan …… plakalı minibüs ile ……… Bulvarı üzerinde Haznedar istikametinden D-100 yönüne doğru hareket halinde iken No 52 önüne geldiğinde minibüsün sağ ön kısmıyla, aynı istikamette seyreden dava dışı bisiklet sürücüsü ….. idaresindeki bisiklete çarpması neticesinde meydana geldiği, trafik kazasına ilişkin Bakırköy ….. Asliye Ceza Mahkemesinin …… esas sayılı dosyasında yargılama yapıldığı, ceza yargılaması sırasında Adli Tıp Kurumu trafik ihtisas dairesinden kusur raporu alındığı, raporda 2’li değerlendirme yapıldığı, ceza yargılaması sonucunda mahkemenin davalı … Bayarı asli derecede kusurlu bulunduğu, davalı hakkında TCK 89/4 ‘den taksirle yaralama suçundan ceza verilerek hükmün açıklanmasına yer olmadığına karar verildiği, kararın 09/09/2013 tarihinde kesinleştiği, ceza mahkemesinin kabul ettiği kusur değerlendirmesinin, zararın kapsamına ilişkin belirlemenin hukuk hakimini bağlamayacağı ancak; maddi olayın belirlenmesine veya saptanmasına ilişkin ceza mahkemesi kararı hukuk mahkemesini bağlayacağı, ceza dosyasında 231/5 hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinde, ortada açıklanan ve hukuk aleminde sonuç doğuran bir karar olmadığından ortaya konulan ve kabul edilen maddi vakıaların hukuk mahkemesince kabul edilmesinin zorunlu olmadığı, bu halde hukuk hakiminin meseleyi kendi topladığı deliller çerçevesine kendi değerlendirerek çözebileceği (emsal Yargıtay 4 HD2013/14470 e,2014/8916 K.),dosya kapsamında makine mühendisi …… ’dan kusur raporu alındığı, raporda ihtimalli olarak kusur değerlendirilmesinin yapıldığı, kusura ilişkin ayrıca 3’lü bilirkişi heyetinden rapor alındığı, raporda davalı …’ın asli ve tam kusurlu olduğunun belirtildiği, raporun hükme ve denetime elverişli olduğu, kaza tarihinde yürürlülükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Yönetmeliğine göre davacının maluliyet oranı ve tedavi süresine ilişkin ATK ….. Ihtisas dairesinden rapor alındığı, sigorta poliçesinin dosya arasına alındığı, sosyal inceleme araştırmasının yapıldığı, …… sigorta tarafından hasar dosyasının açıldığı davacıya maluliyeti sebebiyle 121.626,98 TL ödemenin yapıldığı, aktüerya bilirkişisi …… ’den 15.11.2019 tarihinde rapor alındığı, SUT uzmanı bilirkişiden rapor alındığı, davacı tarafın 29.03.2021 tarihli ıslah dilekçesi sunduğu, Anayasa Mahkemesi iptal kararından sonra aktüerya bilirkişisinden TRH 2010 ve PMF 1931 tablolarına göre yeniden aktüerya birlirkişinden ek rapor alındığı, davacı tarafın Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. sayılı dava dosyası ile sigorta şirketinden tedavi giderlerine ilişkin 29/05/2018 tarihinde dava açtığı iş bu davanın mahkememizin …… esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği,
Somut olayın incelemesinde, mahkememizin görevli olduğu, davacının maddi tazminat istemine ilişkin olarak, davalıların zamanaşımı savunmasında bulunduğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109. maddesinin birinci fıkrasında; “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin taleplerin, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.” aynı maddenin ikinci fıkrasında; “Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” şeklinde düzenlemesi yer aldığı, davalı … Hakkında hakkın da, kaza nedeniyle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan mahkumiyetine karar verildiği, kararın itiraz edilmeden kesinleştiği, taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçu ise olay tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 89. maddesinin 4. fıkrası kapsamında olduğu ve ceza zamanaşımı süresinin 5237 sayılı TCK’nun 66/e maddesi uyarınca 8 yıl olduğu, kaza tarihinin 30.05.2010 tarihi asıl dava tarihinin 30.11.2017, birleşen dava tarihinin 29.05.2018 tarihi olduğu, dosya kapsamında maluliyet rapor içeriği ile SUT raporundaki fatura tarihleri de incelendiğinde davacının devam eden tedavisinin olmadığı, asıl ve birleşen davanın açıldığı tarih itibariyle son tedavi giderinin yapıldığı günden itibaren 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109. maddesinde düzenleme altına alınan 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu ancak olay tarihinden itibaren de 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 89/4 ve 66/1-e maddeleri uyarınca 8 yıllık uzamış ceza zamanaşımı süresinin dolmadığı, ıslah ile arttırılan kısım yönünden ise sigorta tarafından yapılan 20.12.2017 tarihli ödeme tarihli ile her ne kadar borçlar kanunu uyarınca zamanaşımı süresinin tüm davalılar yönünden kesildiği kabul edilse dahi ıslah tarihi de dikkate alındığında 8 yıllık zamanaşımı süresinin dolacağı bu nedenle ıslah ile artırılan kısmın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verildiği, ıslah ile artırılan kısım dışındaki miktar yönünden maddi tazminat istemine ilişkin, davacının dava dilekçesindeki talep miktarı Anayasa Mahkemesi iptal kararı, Yargıtay …. HD ile ……. HD’nin güncel uygulamaları uyarınca kaza tarihinde geçerli maluliyet yönetmeliğine göre rapor alındığı, davalı sürücünün %100 kusurlu olduğu, aktüerya hesaplamasının TRH 2010 ile 1,8 oranında faiz uygulanmadan %10 iskonto yöntemi ile yapılması gerektiği, 26.05.2021 tarihli raporunda buna göre hazırlandığı, sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin asıl dava dosyasından sonra yapılması nedeniyle güncellenerek düşülemeyeceği, tarafların temerrüt tarihleri de dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verildiği, davacının sunduğu belgeli tedavi giderlerine ilişkin, 25/02/2011 tarihinde yürürlüğe giren ve 2918 sayılı Kanun’un 98.maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesi ve geçici 1. maddesi ile, trafik kazası sebebiyle kazazedelerin sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı ve yine bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin de Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağının hükme bağlandığı, buna göre; 6111 sayılı Kanun gereği Kanun’un yayımlandığı tarihten önce ve sonra meydana gelen tüm trafik kazaları nedeniyle sunulan belgeli sağlık hizmet bedelleri ……. tarafından karşılanacağı, bu nedenle davacının dava konusu tedavi giderlerinden belgeli/faturalı sağlık giderlerinin tümünden …….. ’nın, (belgesiz/paramedikal giderlerden ise aracın işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı) sorumlu olduğu, öte yandan, Danıştay ….. Dairesinin önce 14/11/2013 tarihinde yürütmenin durdurulması kararı ve 16/03/2016 tarih, …… esas ve ….. karar sayılı kararı ile trafik kazaları nedeniyle ilgililere sunulan sağlık hizmet bedellerinin tahsiline ilişkin usul ve esaslara ilişkin Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. bendinde yer alan “… Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yer alan hükümler doğrultusunda” ibaresinin iptaline karar verildiği, iptal edilen ibare yerine 31/12/2016 tarih ve 3. Mükerrer 29935 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelik değişikliğiyle “..genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde..” ibaresine yer verildiği, açıklanan yasal düzenlemelere göre kaza ile illiyet bağı bulunan ve 6111 sayılı Yasa kapsamında kalan tüm belgeli tedavi giderlerinden Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumlu olacağının dikkate alınması gerektiği, dosya kapsamına göre yargılama konusu yaralanma nedeniyle davacının hastane masrafları ve tedavi giderlerinin belgeli olup, 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesi ile değişik 2918 sayılı Kanun’un 98. ve yine 6111 sayılı Kanun’un geçici 1. maddeleri SUT uzmanı bilirkişi raporu ile saptanan ve davacının yaralanma derecesiyle uyumlu olduğu anlaşılan davaya konu belgeli tedavi giderlerinin tamamından Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumlu tutulduğu, bu istem yönünden davalı …, … ve Sigorta Şirketi yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verildiği, (emsal Yargıtay 4 HD ESAS NO: 2020/3382, KARAR NO : 2020/4482 kararı, aynı dairenin emsal ESAS NO: 2021/502 , KARAR NO: 2021/1372 ilamı), davacının manevi tazminat talebine ilişkin yapılan inceleme de; Gerek mülga B.K’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı T.B.K’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceğinin öngörüldüğü, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olması gerektiği, hükmedilecek bu paranın, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşıdığı, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmediği, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmesi gerektirdiği, takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiği,. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterildiği, bunların her olaya göre değişebileceğinden hakimin bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermesi gerektiği, hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı davacının sürekli iş göremezlik oranı, davacının yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez olduğu, bu ilkeler ve olayın oluş şekli, davacının kusur oranı, kaza dolayısıyla tedavi geçirecek süre ve kaza neticesindeki uğradığı manevi zarar dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A.Asıl dosya yönünden
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ ile; 100.000-TL maddi tazminatın, davalı … , …. yönlerinden kaza tarihi olan 30.05.2010 tarihinden itibaren, davalı …… Anonim Sigorta şirketi yönünden ise tahsilde tekerrür oluşturmadan (bakiye kalan 53.373,02 TL sigorta teminatı üzerinden ) temerrüt tarihi olan 19.7.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacının ıslah dilekçesi ile artırdığı miktarın zamanaşımı nedeniyle reddine
2-Davalının tedavi giderlerine ilişkin talebinin,
a)Davalılar … ve … yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
b)5000 TL bedeli tedavi giderinin 24.06.2010 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı SGK’dan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davalının 50.000TL manevi tazminat talebinin kabulü ile kaza tarihi olan 30.05.2010 tarihinden itibaren, işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen davalı … ve …… ‘dan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca maddi tazminat yönünden alınması gereken 6.831,00-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 584,00-TL peşin harçın ve 1294,00 TL ıslah harcından mahsubu ile eksik kalan 4.953,00-TL’nin davalılardan (…….. harçtan muaf olduğundan) ….. hariç diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca manevi tazminat yönünden alınması gereken 59,30-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 170,77-TL peşin harçın ve 222,00 TL ıslah harcından mahsubu ile bakiye 333,47-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
6-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvurma harcı ve 754,00 TL peşin harç 1.516,00 TL ıslah harcı, 3.100,00-TL bilirkişi ücreti, 700,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 6.101,40 TL’nin kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.525,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maddi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 13.925,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maddi tazminat yönünden red edilen miktar üzerinden hesaplanan 39.274,35 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
9-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre manevi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 7.300,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
B.Birleşen Dosya Yönünden;
10-Davacının tedavi giderine ilişkin talebinin davalı yönünden pasif husumet eksikliğinden reddine,
11-Birleşen dosya davalı …….A.Ş.’nin kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 9.608,41 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …… A.Ş.’ye verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı ….. vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/06/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır