Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1081 E. 2022/308 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1081 Esas
KARAR NO : 2022/308

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/11/2017
KARAR TARİHİ : 06/04/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 05/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekkili tarafından 16.02.2016 tarihinde davalı tarafa ait … Marka … tipli, … adlı araç 310.000,00 TL bedelle satın alındığı; davaya konu araç, halk otobüsü olarak kullanılmak için satın alındığı ve bu iş için tahsis edilerek kullanıldığı; ancak aracın; 02.04.2016; 06.04.2016; 08.04.2016; 13.04.2016; 16.04.2016; 19.04.2016; 27.04.2016; 10.05.2016; 19.05.2016; 04.06.2016; 09.06.2016; 01.07.2016; 02.08.2016; 19.09.2016; 12.10.2016; 17.10.2016; 21.10.2016; 28.10.2016; 06.12.2016; 14.12.2016; 31.12.2016; 05.01.2017; 03.02.2017; 15.02.2017; 08.03.2017 ve 22.04.2017 tarihlerinde olmak üzere %20’den fazla arıza gördüğü ve servise götürüldüğü; davalı tarafça teslim edilmeyen bazı servis fişleri nedeniyle yukarıda bildirilen arıza ve servis tarihlerinde eksik olma ihtimali olup tüm servis ve arıza fişlerinin davalı kurumdan celbinin gerektiği; aynı ve farklı sebeplerle götürülen servislerde arıza ve müvekkilinin zararlarının giderilemediği; yetkili servis tarafından sorunun giderildiğine ilişkin bilgi verilmiş ise de görüleceği üzere arızanın devam ettiği; bu durumun aracın üretiminden kaynaklı bir arızası olduğunu ve ayıplı ifanın mevcut olduğunu ortaya çıkardığı; müvekkiline ait araç yukarıda verilen ve verilemeyen servis sürelerinden saat başı 250,00 TL zararı olduğu, araç servislerinden yoksun kaldığı ve kazanç kaybına uğradığı; davalı tarafa Beyoğlu …. Noterliğinin 23.10.2017 tarih … yevmiye numaralı ihtarı ile ayıp ihtarı ve sözleşmeden dönem talebinin iletildiği, ancak davalı taraf Kartal …. Noterliğinin 08.11.2017 tarih … yevmiye numaralı cevabı ihtarnamesinde araçların hiçbir ayıbının olmadığını beyanla talepleri kabul etmediği; ayıpların devamı ile yapılan ihtar neticesinde davalı tarafın temerrüte düştüğünün kabulünün gerektiği; sonuç olarak, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 1.000,00 TL sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile 1.000,00 TL mahrum kalınan karın ihtarın tebliğ edildiği 25.10.2017 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; davacının dilekçesindeki noksanları tamamlaması aksi halde davanın usulden reddi gerektiği; zaman aşımı itirazlarının olduğu; ayıp ihbarının yasal süresi içinde yapılmadığı (ayıp açıkça belli ise 2 gün açıkça belli değilse 8 gün içinde); davaya konu aracın davalı … AŞ tarafından üretilmediği, davalının üretici değil satıcı firma olduğu; aracın üretici firması dava dışı …. Otomotiv İmalat San. ve Tic. Ltd. Şti. olduğu bu nedenle husumet itirazının bulunduğu; davaya konu aracın ayıplı olmadığı, davacının ihtarının bu nedenle kabul edilmediği; bu zamana kadar satışı yapılan araçlarla ilgili ayıp veya şikayetle karşılaşılmadığı; araçta, aracın değerini, kullanım özelliğini, yararını azaltan üretimle ilgili bir arıza olmadığı gibi aracın olması gereken vasıf ve nitelikleri taşıdığı; davacı tarafından da ayıbın ne olduğu konusunda açık ve sarih olarak, niteliği, içeriği ve tanımlamasının yapılmadığı; sadece servis kayıtlarından bahis edildiği; servis kaydında yazılı işlemlerin daha ziyade kullanımdan kaynaklı arızalar ve şikayetler olduğu ve sıradan alalade bakım-onarım işlemlerinin yapıldığının görüldüğü; kayıtlara yansıyan arıza ve şikayet içeriklerinin birbirlerinden farklı olduğu iddia edildiği gibi giderilemeyen aynı arızaların da olmadığı; aracın bazı bakım ve servislerinin de yetkili servislerde yapılmadığı (örneğin 60.000 km-80.000 km ve 100.000 km periyodik bakımlarının yetkili servislerde yapılmadığı); davacının iddialarını kabul etmemekle birlikte, davacı tarafın sözünü ettiği şikayetler için daha önce seçimlik hak kapsamında tamir, bakım ve onarım hakkını kullandığı, seçimlik hakkını tamir/onarım olarak tercih ettiği; davacının, aracı davalıya teslim etmeden bedel iadesine ve faize hak kazanmasının da mümkün olmadığı, davacı aracı uhdesinde tutmakla araçtan faydalandığı; dolayısıyla davacı talepleri ve iddiası haksız olmakla birlikte, davacının aracı kullanması nedeniyle elde edilen menfaatlerin de davacının olası alacağından (bedel iadesi durumunda) BK hükümleri gereğince mahsup edilmesi gerektiği hususunun da dikkate alınmasının gerektiği; aracın yıprandığının da (100.000 km üzerinde) göz önüne alınması gerektiği (eskime yıpranma kaynaklı değer kaybı); kar kaybına yönelik taleplerin de haksız olduğu, aracın sürekli olarak servis verip çalıştığını (1-2 saat dışında serviste işlemde görmediği) beyan ederek davanın reddini talep etmişitr.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, tacirler arası satıma konu aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı misliyle değişim veya bedel iadesi istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; davalı taraftan 16.02.2016 tarihinde 310.000TL bedelli halk otobüsü satın alındığını, aracın 20’den fazla arıza görüp servise götürüldüğünü, sorunun giderilemediğini, aracın üretiminden kaynaklı arızası olduğunu, ayıp mevcut olduğunu, ayıp ihbarı ve dönme talebinin davalıya iletildiğini, davalının temerrüte düştüğünü, ürünün sınırlı sayıda üretildiğini ayıpsız misli bulunmadığını, bu durumda gözönünde bulundurulduğunda davacının sözleşmeden dönem ve bedel iadesi hakkını kullanması gerektiğini, sözleşemeden dönme ve bedel iadesi talebi ile mahrum kalınan karın talep ettiği,
Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; zamanaşımı talebinde bulunduğu, ayıp ihbarının yapılmadığının belirtildiği, husumet itirazında bulunulduğu, aracın ayıplı olmadığının, araçta üretim hatası bulunmadığının, servis kayıtlarına yansıyan işlemlerin kullanımdan kaynaklı olduğunun, davacının seçimlik aklarından onarım hakkını kullandığını, diğer seçimlik haklarını tercih etmesinde hukuki yararının olmadığını, davacının her ne kadar davalının elinde aynı özellikte başka araçların olmadığı için sözleşmeden dönme hakkını kullandığını iddia etmiş ise de aynı özellikte araçların halen davalı tarafça satıldığını, aracın davalıya teslim edilmeden bedel iadesi ve faize hak kazanılamayacağını, davacının aracı uzun zamandır servis de kullandığını aracın eskimiş ve ikinci el araç olduğunu, değer kaybının hesap edilerek davacının olası alacağından düşülmesini talep ettiği, davanın reddini talep ettiği,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı tarafından davalı şirketten satın alınan aracın müteakip defa servise gitmiş olması ve bir kısım arızalar vermiş olması sebebiyle ayıp durumunun olup olmadığı, tespit edilen arızalar itibariyle ayıp gerektirip gerektirmediği, aracın iadesi ve bu kapsamda zararın davalıdan tahsilinin gerekip gerekmediği ile davalı tarafın zaman aşımı ve husumet itirazları itibariyle karar verilmesi gerektiği görülmektedir.
6102 sayılı TTK’nun 23/1-c maddesi gereğince; malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcının 2 gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmesi gerektiği, açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içerisinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu satıcıya ihbarla yükümlü olduğu, diğer durumlarda 6098 sayılı TBK’nun 223/2. maddesinin uygulanacağı, TBK’nın 223. maddesine göre; alıcının, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorunda olduğu, alıcının gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal etmesi durumunda satılanı kabul etmiş sayılacağı, ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hükmün uygulanamayacağı, bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmesi gerektiği, bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılacağı,
Dosyada delillerin toplandığı, bilirkişi heyetinden araç üzerinde inceleme yapılarak ayrıntılı raporlarının alındığı, davacının dava konusu halk otobüsünü davalı taraftan 16.02.2016 tarihinde satın aldığı, davalı tarafın satıcı olması, davacının davaya konu talepleri de dikkate alındığında davalının husumet itirazının yerinde olmadığı, aracın satın alınma tarihi, davacı tarafın ihtar tarihi ve dava açılma tarihi de dikkate alınarak davalının zamanaşımı savunmasının yerinde olmadığı, davacının aracı tamir için servise götürmesi işlemi ile bu servis tarihlerinde ayıp ihbarında bulunulduğu, ayıbın kullanımla ortaya çıkan gizli ayıp olması nedeniyle ihbar süreleri bakımından TBK’nın 223. Maddesi uyarınca davalının ayıp ihbarında bulunulmadığı savunmasına itibar edilmediği, satın alınan aracın ayıplı olup olmadığı, varsa ayıbın niteliği, araçtaki arızanın onarımla giderilip giderilmediği, aracın mevcut durumuyla davacı tarafça kabulünün mümkün olup olmadığı, ayıbın üretim ya da kullanımdan kaynaklı olup olmadığı, davacının seçimlik haklara ilişkin talebine yönelik dosya kapsamında servis kayıtları tutanaklarda dikkate alınarak bilirkişi …’ndan 09.04.2019 tarihli rapor alındığı, rapora itirazlar üzerine araç üzerinde keşif yapılarak bilirkişi …,… ve ….ten oluşan heyetten 13.02.2020 tarihli rapor alındığı, rapora itirazlar üzerine heyetten 23.12.2020 tarihli ek rapor alındığı, davacı tarafın 31.01.2021 tarihinde ıslah dilekçesi sunarak dava dilekçesini tamamen ıslah ederek talebini aracın yenisi ile değiştirilmesi olarak açıkladığı, Mahkememizce iki rapor arasındaki farklılıkların giderilmesi için araç üzerinde talimat ile ..,…,… ve …’den oluşan heyetten 22.10.2021 tarihli rapor ve rapora karşı beyan ve itirazlar üzerine 17.01.2022 tarihli ek rapor alındığı, alınan bu raporun denetime ve hükme elverişli olduğu, raporda, araç üzerindeki fiili durum, onarımlar ile servis kayıtları arasında uyumsuzluk olduğu, dava konusu aracın yolda sürüş güvenliğini tehlike oluşturacak şekilde iki majör arızasının tespit edildiği, bunların dava konusu aracın frenlemesinde yön kontrolünü kaybetmesi ve aracın şasi ve karasöründeki sonradan yapılan fabrikasyon olmayan kaynakla birleştirme uygulamaları olduğu, dava konusu araç frenlemesindeki aracın sola çekme arızasının devam ettiği, aracın fren sistemi elektronik donanımında yazılım hatası olduğu, davaya konu aracın fren sisteminin gizli ayıplı olduğu, araçtaki frenleme sola çekme arızasının devam ettiği, araç fren sistemindeki arızanı onarımının servislerce giderilmesinin mümkün olmadığı, bahse konu arızanın otobüs içerisinde seyreden yolcuların can güvenliğini tehlikeye atacak nitelikte olduğunu, araçtaki ayıpların kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı, tasarım hatası olup üretimden kaynaklandığı, aracın gizli ayıplı olduğu, bu ayıpların araçtan beklenen faydalanmayı azalttığı, aracın bu şekilde kullanılmasının trafik güvenliğini ve yolcuların can ve mal güvenliklerini tehlikeye attığı, semen tenzilinin söz konusu olamayacağını, aracın misliyle değişiminin uygun olduğunun belirtildiği,
TBK’nın 227. maddesinde ise satılanın ayıplı olması halinde alıcının seçimlik haklarının; “satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkan varsa satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme” olarak belirlendiği,
Davacının dava dilekçesinde sözleşmeden dönme talebinde bulunduğu, bu talebine ilişkin aracın sınırlı sayıda üretimi nedeniyle başka bir misli bulunmadığını belirttiği, davalının cevap dilekçesinde ise bu hususa açıklama getirerek aynı özellikte araçların halen davalı tarafça satıldığını belirttiği, davacı tarafın ıslah dilekçesi ile davaya konu talebini aracın yenisi ile değiştirilmesi olarak ıslah ettiği, bilindiği üzere ıslahın, taraflardan birinin usule ilişkin bir işlemini, bir defaya mahsus olmak üzere kısmen veya tamamen düzeltmesine olanak tanıyan ve karşı tarafın onayını gerektirmeyen bir yol olduğu, öğreti ve Yargıtay kararlarında, ilke olarak ıslah yoluyla davanın değiştirebileceği ve genişletilebileceği, aynı şekilde savunmanın da genişletilebileceğinin ilke olarak kabul edildiği, davacının davaya konu aracın üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğunu, ayıbın halen devam ettiğini ve aracın ticari araç olması ile araçtaki mevcut ayıbın aracın kullanılması halinde gerek trafik güvenliği gerekse yolcu güvenliğini tehlikeye atabilecek nitelikte olduğunu ispat ettiği, bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının tercih hakkını yargılama aşamasında ıslah yoluyla değiştirmesi olanağının bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı,
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun … Esas, … Karar Sayılı kararında da belirtildiği gibi; davanın tamamen ıslah edilmesi halinde dava dilekçesi dahil yapılmış olan bütün usul işlemlerinin yapılmamış sayılacağı (HMK mad. 179/1), bunun doğal sonucu olarak dava dilekçesinde yer alan ilk talep içeriğinin değil, ıslah yoluyla açıklanan talep içeriğinin nazara alınarak araştırma ve inceleme yapılması ve mahkemece verilecek hükümde de ıslahla ileri sürülen istemin karşılanması gerektiği, dava dilekçesinde davacının araç bedelinin iadesinin talep etmiş olması, davacının diğer seçimlik haklarını açık olarak terk ettiği/ vazgeçtiği şeklinde değerlendirilmediği, davacının sözleşmeden dönme yerine sözleşme ile bağlı kalma iradesine üstünlük tanınması gerektiği, sözleşmeden dönmenin en son çare olduğu, o halde davacının, davanın tamamen ıslahı yoluyla, davalının muvafakati aranmaksızın talep sonucunu değiştirmesinin olanaklı olduğu, (benzer nitelikte Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesi 2017/182 esas no, 2017/263 karar no ilamı), raporun davacının ıslah dilekçesindeki talebini de karşıladığı, davacının ıslah talebi kabul edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı O…’ın davasının 31/03/2021 tarihli ıslah talebi doğrultusunda kabulüne, dava konusu davaya konu, … marka, … tipli, … adlı, …. şase nolu … model tek katlı otobüsün(aracın), ayıpsız yenisi ile değiştirilmesine, dava konusu … marka, … tipli, … adlı, … şase nolu … model tek katlı otobüsün(aracın) davalı yana teslimine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 21.176,1‬0.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 34,16.-TL peşin harcın ve 5.259,86TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan 15.882,08‬.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 31,40.-TL başvurma harcı ve 34,16.-TL peşin harcın ve 5.259,86TL ıslah harcının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 4.240‬,00.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 30.150,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı taraf vekilinin yüzüne karşı verilen kararın, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/04/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır