Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1077 E. 2018/357 K. 06.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1077 Esas
KARAR NO : 2018/357

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/11/2017
KARAR TARİHİ : 06/04/2018
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 09/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 22/11/2017 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkili … müteveffa borçlu …’un kızı olduğunu, davaya konu icra dosyasının borçlusu …’un 20/12/2015 tarihinde vefat ettiğini, dava konusu icra takibine ilişkin ödeme emri, müvekkiline 15.11.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkilinin … ile babası arasında daha babasının sağlığı sırasında dahi baba-kız ilişkisi denilebilecek nitelikte bir ilişki yaşanmadığını, müvekkilinin babasının soyadını kullanmamak için dava ikame etmiş ve neticesinde İstanbul …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 01.07.2015 Tarih, …Esas, …Karar sayılı kararıyla babasının soyadını kullanmamaya başladığını, …’un vefatının ardından, babasıyla maddi manevi tüm bağlarını koparmak isteyen müvekkili … tarafından İstanbul …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … E sayılı dosyasıyla mirasın reddi davası ikame edilmiş olup, davada 04.05.2016 tarihinde mirasın kayıtsız şartsız reddinin tesciline karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, müvekkilinin müteveffa …’un borçlarından sorumlu olmadığını, davalı yan Bursa …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile borçlu müteveffa aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatmış olup, borçlunun vefatının ardından takibi haksız ve hukuka aykırı olarak müvekkiline yönlendirdiğini, takibin müvekkiline yönlendirilmesinin hukuken mümkün olmadığını belirterek öncelikle ve ivedilikle, Bursa …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takibinin durdurulması yolunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine, müvekkilinin davalı şirkete hiçbir borcunun olmadığının tespiti suretiyle haklı davanın kabulüne, davalı şirket aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkili şirketin, … Şirketi olduğunu, davaya konu icra dosyasını ve alacağı 22.09.2017 tarihinde …Bankasından temlik aldığını, derdest bulunan takibin kesinleştirilmesi amacıyla, dosya borçlusu (davacının murisi) …’a ödeme emri gönderilecek iken, icra müdürlüğünce borçlunun vefat ettiğinin bildirilmesi üzerine, icra takibini, borçlunun tek mirasçısı olan davacıya yöneltilmiş ve 13.11.2017 tarihinde ödeme emri davacıya tebliğ edildiğini, ancak davacı, mirasın reddettiğini beyan ederek huzurdaki menfi tespit davasını ikame ettiğini, davacı, huzurdaki davayı açmakta kötüniyetlidir; zira, eğer gerçekten mirası reddetmişse reddi miras kararını, ödeme emrini gönderen icra müdürlüğüne ibraz ederek takibi durdurabileceğini, ya da icra mahkemesine itiraz yolu ile başvurarak evrak üzerinden inceleme yapılmak suretiyle ödeme emrinin iptalini sağlayabileceğini, bunu yapmak yerine usul ekonomisine aykırı bir şekilde, masraf ve zaman kaybına yol açarak menfi tespit davası açması iyi niyetli bir tutum olmadığını belirterek öncelikle hukuki yarar yokluğu sebebiyle, haksız ve yersiz davanın reddine ve yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya tahmiline, ayrıca, reddi miras kararına muttali olur olmaz tarafımızdan dava konusu ödeme emrinin iadesi ve iptali için icra müdürlüğü nezdinde gerekli işlemler yapılmış olduğunu ve huzurdaki davanın konusuz kaldığını talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Av. … tarafından sunulan 05/04/2018 tarihli dilekçe ile davadan feragat edildiği görülmekle, dosyaya sunulan vekaletname incelendiğinde davacı vekilinin davadan feragate özel yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Davalı vekili Av. … tarafından sunulan 05/04/2018 tarihli dilekçe ile davacının feragatini kabul ettiğini, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin olmadığını bildirdiği görüldü.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde HMK 311. maddesi gereğince feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağından davacının davalıya yönelik açtığı işbu davasından feragat etmiş olduğu görülmekle açılan davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının feragat sebebiyle REDDİNE,
Feragat ilk celseden önce yapılmış olmakla 492 Sayılı Harçlar Kanununun 22. maddesi uyarınca alınması gereken 35,90.-TL karar harcının 1/3’ü olan 11,97.-TL’ nin peşin harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye kalan harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
Taraflarca yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Karar kesinleşince tedbirin kaldırılmasına, bu hususta icra dairesine yazı yazılmasına,
HMK 392/2 maddesi uyarınca kararın kesinleşme tarihinden itibaren 1 (bir) aylık yasal süre içerisinde tazminat davası açılmadığı takdirde teminatın yatırana iadesine,
Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/04/2018

Katip …

Hakim …