Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1045 Esas
KARAR NO : 2018/439
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 02/05/2012
KARAR TARİHİ : 24/04/2018
KARARIN
YAZILDIĞI TARİH:24/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle, 10/02/2012 keşide tarihli, 90.000 TL lik çekin keşideci tarafından davacı şirket lehine düzenlenerek verildiğini, 27/12/2011 tarihinde davacı şirketin Ankara’da bulunan iş yerinde meydana gelen hırsızlık sonucu çalındığını, bu konu ile ilgili savcılık tarafından soruşturma başlatıldığını, ayrıca davacı tarafça ödeme yasağı talepli çek iptali davası açıldığını, daha sonra çalıntı ve sahte cirolar ile oluşturulan çekin Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasından verilen ihtiyati haciz kararına konu edilerek Bakırköy … icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalılardan … tarafından icra takibine konulduğunu, bu çekteki davacıya ait cirodaki imzanın sahte olduğunu, çekin kendilerine ait olduğunu, çeki elinde bulunduran davalının yasal hamil olmadığını ileri sürerek bu çek nedeni ile davacının davalılara borçlu olmadığının tespitini, icra takibinin iptalini, çekin davacıya iadesini ve keşideci tarafından icra dosyasına yatırılan bedelin davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … ile diğer davalı şirkete yapılan tebligata rağmen bu davalılar bir cevap vermemişlerdir.
Davalı … vekili cevabında müvekkilinin iyi niyetli yetkili hamil olduğunu, ispat yükünün davacıda bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Dava konusu çekin keşidecisi olan şirket davacı yanında feri müdahil olarak davaya katılmıştır.
Mahkememizin …Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen 30/12/2014 tarihli karar tarafların temyizi üzerine Yargıtay …. Hukuk Dairesinin … Esas, … Karar sayılı ve 10/02/2016 tarihli ilamı ile bozularak dosya mahkememize iade edilmiş, yukarıdaki esasa kaydedilmiş, usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Dava hukuki niteliği itibari ile sahte imza iddiası ile İİK 72 maddeye dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır.
Yapılan yargılamalar sonucu iddia ve savunmaya, Bakırköy … icra müdürüğünün … esas sayılı takip dosyasına,davaya konu 10/02/2012 tarihli, 90.000 TL bedelli çeke, bu çek ile ilgili yaptırılan inceleme sonucu alınan 18/11/2013 tarihli adli tıp kurumu fizik ihtisas dairesinin raporuna, dinlenen tanık beyanlarına, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı ve …sayılı soruşturma dosyalarına, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından yetkisizlik ile gelen ve Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının… sayılı dosyasına kaydedilen ve daha sonra irtibat nedeni ile … sayılı soruşturma evrakı ile birleştirilen hazırlık evraklarına, hazırlık soruşturması sırasında davalı şirketin yetkilisi olan …’ın 10/12/2013 tarihinde Cumhuriyet Savcılığı tarafından alınan ifadesi ile ifadesine ekli imza sirkülerine, bozma ilamında yazılı gerekçelere ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirketin Ankara’daki iş yerinde hırsızlık olay meydana geldiğini, dava konusu çek ile birlikte başka çeklerin çalındığı, davamıza konu 90.000 TL’ lik çekin lehtarının davacı şirket olduğu, ilk ciranta konumunda bulunduğu, çekin arkasında davacı şirket adına görünen kaşe üzerindeki cirodaki imzanın davacı şirketin yetkilisi olan …’ın eli ürünü olmadığının adli tıp raporu ile belirlendiği, bu cirodan sonraki davalı şirketin kaşesi üzerindeki imzanında bu şirket yetkilisinin savcılıkta alınan beyanına göre, şirket yetkilisine ait olmadığı, her ne kadar bu konuda imza incelemesi yapılmamış ise de, hazırlık evrakında sunulan ve dosyada örneği bulunan davalı şirketin yetkilisi …’ın 08/01/213 tarihli İstanbul 9 Noterliği tarafından düzenlenen imza sirkülerindeki imza örneklerine hiçbir şekilde benzemediği, davalılar hakkında sahte evrak tanzimi suçlaması ile birden çok hazırlık evrakının bulunduğu, soruşturmaların halen devam ettiği, mevcut deliller ve soruşturma evrakları kapsamında davalıların iyi niyetli kabul edilemeyeceği, sahte imza sonucu lehtara ait olması gereken imzanın sahte olması sonucu ciro silsilesinde kopukluğun oluştuğu, sahtecilik iddiasının mutlak defilerden olup herkese karşı ileri sürülebileceği, davacının davalılara karşı bir sorumluluğunun bulunmadığı, bu nedenle davacı yönünden takibin iptalinin gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-1-Davanın Kısmen Kabulü ile, davaya konu Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasında takibe dayanak olan 90.000,00 TL’lik çekten dolayı davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine, davacı yönünden takibin iptaline,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacı lehine takdir edilen 9.950,00 TL vekalet ücreti ile haklı çıkılan orana göre davacının yaptığı 2.065,50-TL (bozmadan önceki masraflar 1.995,50 TL+ bozmadan sonra 70-TL tebligat giderinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine),
3-Alınması gereken 6.147,90-TL karar harcının peşin alınan 1.336,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.811,40TL harcın davalılardan alınıp hazineye gelir kaydına, (ancak bozmadan evvel 4.811,40TL harcın tahsili için ilgili vergi dairesine yazı yazıldığından yeniden harç tahsil müzekkeresi yazılmasına yer olmadığına)
4-Davalı … lehine takdir edilen 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda verilen karar, kararın taraflara tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık sürede Yargıtay yoluna başvuru hakları hatırlatılarak açıkça okunup usulen anlatıldı.24/04/2018
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı