Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1044 E. 2019/614 K. 25.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1044 Esas
KARAR NO : 2019/614

DAVA : Tazminat (Yayımlama Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/09/2016
KARAR TARİHİ : 25/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Yayımlama Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekkili şirketi karalamaya yönelik yapılan haberler sebebiyle kişilik haklarının ihlal edildiğini ve hem maddi hem manevi açıdan zarara uğratıldığını, davalı şirketin ise müvekkili aleyhine yıpratıcı bir politika izleyerek yayın yapan ….Gazetesi ‘nin yayın sahibi olduğunu, 04/07/2016 tarihinde ….Gazetesi’nin resmi twitter hesabında yayınlanmış olan bir haber için kullandığı görselin açık bir şekilde müvekkili şirkete ait gazeteye saldırı ve aşağılama içerdiğini, … Gazetesi’nin tüm hakları kendisine ait olan ve gerek mevkutede gerekse internet sitesinde kullanmış olduğu amblemin kırmızı üzerine beyaz renk harflerle ‘’…’’ kelimesi olup sol başta Kemal Atatürk silueti ve onun altında da büyük harflerle TC kısaltması olduğunu, davalı tarafın yayınlamış olduğu haberde … Gazetesi’nin logosunda bulunan Kemal Atatürk siluetinin gözleri ile oynandığını ve siluetin ‘’….’’ olarak değiştirildiğini, söz konusu görselin hem Atatürk’ün hatırasına hem de …. Gazetesi’ne hakaret amaçlı yapılmış küçük düşürücü bir haber olduğunu, konuyla ilgili taraflarınca savcılık şikayeti yapıldığını ve savcılık sürecinin devam ettiğini, söz konusu haberin hakaret amaçlı olarak yapıldığını, bir kişinin fotoğrafını veya onu anımsatan başka bir objeyi, ona benzemeyecek bir şekilde ve gülünç göstermek için değiştirmenin hakaret olarak algılandığını, ciddiyetsiz ve gülünç bir görüntü verilmek istendiğini ve bu amacın ise müvekkili şirkete ait gazete araç olarak kullanıldığını, okuyucunun gözünde görselin … Gazetesi kaynaklı olduğu algısının uyandırılmak istendiğini, bu sebeplerle müvekkili şirketin kişilik haklarının hukuka aykırı şekilde saldırıya uğradığını, bu nedenle gazetenin maddi açıdan da zarar gördüğünü ve satış rakamlarının düştüğünü, uğranılan zararın boyutunu tespit etmek açısından dünya çapında tanınan ve herkesçe kullanılan arama motoru ‘’www. …com.’’ ‘da …. Amblem yazılıp aratıldığında çıkan ilk görselin davalı tarafın yapmış olduğu haber görseli olduğunu, tüm bu nedenler davalı tarafça oluşturulan ve müvekkilinin itibar ve saygınlığına açıkça saldırı niteliğinde olan mevzuat hükümlerini ihlal eden hakaret dolu bu paylaşım sebebiyle müvekkili şirketin katlanmak zorunda kaldığı üzüntü, elem ve tüm manevi zararların ve maddi zararların tazmini amacı ile işbu davayı ikame ettiğini , tüm bu nedenlerle maddi ve manevi haklara tecavüz teşkil eden yayın dolayısıyla 20.000,00 TL manevi tazminatın yayın tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte ödenmesi,yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde ÖZETLE; gazetede veya internet sitesinde iddia edilen görselin yayınlanmadığını, dava dilekçesinde haber içeriğinin açıklanmadığı gibi kullanıldığı iddia edilen görsel dışında haberin içeriğine de bir itiraz olmadığını, resmin yer aldığı sosyal medya hesabının davalıya ait olmadığını , davacının iddiasının tek dayanağının anılan haberin …Gazetesi adlı Twitter kullancısı tarafından paylaşılırken kullanılan görsel olduğunu, davacının …. ajansının açtığı bir davada tazminata ödemeye mahkum edildiği haberinin davacının kişilik haklarına saldırı olduğu yönünde bir iddia olmadığını, davacının googla adlı arama motorunda yapılan aradama ilk görsel olarak anılan değiştirilmiş logonun çıktığı iddiasının da gerçeği yansıtmadığını , davacınnı saldırının ağırlığını ispat sunduğu bu argümanında gerçeği yansıtmadığını, tüm bu nedenlerle davanın reddine ve davalı yararına avukatlık ücretine hükmolunmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İş bu dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın tazminine ilişkindir.
Somut olayda;04/07/2016 tarihinde davalıya ait ….Gazetesi’nin resmi twitter hesabından davacıya ait olan …. Gazetesi’nin logosunda bulunan Kemal Atatürk siluetinin gözleri ile oynandığı ve siluetin ‘’şaşı’’ olarak değiştirilerek hem Atatürk’ün hatırasına hem de …. Gazetesi’ne hakaret edildiği ve küçük düşürüldüğünden bahisle davacı tarafından manevi zarara uğranıldığı iddiasıyla iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce uyuşmazlığın çözümü adına bilgisayar mühendisi bilirkişi eliyle söz konusu hesaplar üzerinden inceleme yapıldığı ve https://twitter.com/yeniakit isimli twitter hesabında yapılan incelemede dava konusu edilen görsele hâlihazırda rastlanılmadığı gözlendiği,ww…..com.tr/haber/….html isimli internet sayfasında ise hâlihazırda yalnızca “….” ibaresinin yer aldığı bir görselin haber içeriğinde geçtiği görülse de, söz konusu web sayfanın arşiv kayıtları incelendiğinde; dava konusu edilen “….” ibaresinin yazılı olduğu ve gözleri şaşı olarak verilen Mustafa Kemal Atatürk siluetinin yer aldığı görselin haber içeriğinde kullanıldığı tespit edildiği, yani ilgili haberde geçen görselin zaman içerisinde değiştirilmiş olduğu ve bugünkü halini aldığı saptanmıştır.
Somut olayda ….Gazetesi’nin resmi twitter hesabından davacıya ait olan … Gazetesi’nin logosunda bulunan Kemal Atatürk siluetinin gözleri ile oynandığı ve siluetin ‘’şaşı’’ olarak değiştirildiği ve bu sebeple kişilik haklarının saldırıya uğradığı iddiası uyuşmazlık konusu olduğundan, basın hürriyeti ve ifade özgürlüğü çerçevesinde kişilik haklarına saldırı hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir.
Basın özgürlüğü, Anayasanın 28. maddesi ile 5187 sayılı Basın Yasasının 1. ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerde basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir. Basına sağlanan güvencenin amacı; toplumun sağlıklı, mutlu ve güvenlik içinde yaşayabilmesini gerçekleştirmektir. Bu durum da halkın dünyada ve özellikle içinde yaşadığı toplumda meydana gelen ve toplumu ilgilendiren konularda bilgi sahibi olması ile olanaklıdır. Basın, olayları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma ve böylece kişileri bilgilendirme, öğretme, aydınlatma ve yönlendirmede yetkili ve aynı zamanda sorumludur. Basının bu nedenle ayrı bir konumu bulunmaktadır. Bunun içindir ki, bu tür davaların çözüme kavuşturulmasında ayrı ölçütlerin koşul olarak aranması, genel durumlardaki hukuka aykırılık teşkil eden eylemlerin değerlendirilmesinden farklı bir yöntemin izlenmesi gerekmektedir. Basın dışı bir olaydaki davranış biçiminin hukuka aykırılık oluşturduğunun kabul edildiği durumlarda, basın yoluyla yapılan bir yayındaki olay hukuka aykırılık oluşturmayabilir. Ne var ki basın özgürlüğü sınırsız olmayıp, yayınlarında Anayasanın Temel Hak ve Özgürlükler bölümü ile Türk Medeni Kanununun 24 ve 25. maddesinde yer alan ve yine özel yasalarla güvence altına alınmış bulunan kişilik haklarına saldırıda bulunulmaması da yasal ve hukuki bir zorunluluktur.
İfade özgürlüğü; haber ve bilgilere, başkalarının fikirlerine serbestçe ulaşabilme, düşünce, tavır ve kanaatlerinden dolayı kınanmama ve bunları tek başına veya başkalarıyla birlikte çeşitli yollarla serbestçe ifade edebilme, anlatabilme, savunabilme, başkalarına aktarabilme ve yayabilme imkânlarına sahip olma anlamlarına gelir. Muhalif olanlar da dâhil olmak üzere düşüncelerin her türlü araçla açıklanması, açıklanan düşünceye paydaş sağlanması, düşünceyi gerçekleştirme ve bu konuda başkalarını ikna çabaları ve bu çabaların hoşgörüyle karşılanması çoğulcu demokratik düzenin gereklerindendir. Dolayısıyla toplumsal ve siyasal çoğulculuğu sağlamak, her türlü düşüncenin barışçıl bir şekilde ve serbestçe ifadesine bağlıdır. Bu itibarla düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü demokrasinin işleyişi için hayati önemdedir (Anayasa Mahkemesi (AYM); Bekir Coşkun, B. No: …., 4/6/2015; Mehmet Ali Aydın, B. No: …, 4/6/2015; Tansel Çölaşan, B. No: …, 7/7/2015).
İfade özgürlüğü; aynı zamanda demokratik toplumun temelini oluşturan, toplumun ilerlemesi ve bireyin gelişmesi için gerekli temel unsurlardan olup bu özgürlük, sadece toplum tarafından kabul gören, zararsız veya ilgisiz kabul edilen bilgi ve fikirler için değil; incitici, şoke edici ya da endişelendirici bilgi ve düşünceler için de geçerlidir. İfade özgürlüğü; yokluğu hâlinde demokratik bir toplumdan söz edemeyeceğimiz çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin bir gereğidir (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM); Von Hannover/Almanya, B. No: …. ve ….., 7/2/2012 ve AYM; Kemal Kılıçdaroğlu (3), B. No: …., 18/7/2018).
Ancak belirtmek gerekir ki ifade özgürlüğü sınırsız değildir. Başta siyasi kişiler olmak üzere, en geniş hâlde dahi ifade özgürlüğünün, kişilerin itibarına zarar verecek boyuta ulaşmaması gerekir. Bu gereklilik, temel hak ve hürriyetlerin; kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva ettiğini belirten Anayasa’nın 12. maddesinin ikinci fıkrasından doğan bir zorunluluktur (AYM; Fatih Taş, B. No: 2013/1461, 12/11/2014).
Bu açıklamalar ışığında; davalı tarafın eylemini sonlandırılarak gerekli düzeltmeleri yapmış olmasının kişilik haklarına saldırı kastının bulunmadığına delalet teşkil ettiği, kaldı ki bilinçli olarak yapılmış olsa bile davalı tarafın bu eyleminin basın ve ifade özgürlüğü sınırları içerisinde makul ölçüleri aşmadığı, orantılı ve ölçülü bir biçimde eleştiri sınırları içerisinde kaldığı takdir ve sonucuna varılmıştır. Bu nedenle davalının eyleminin kişilik haklarını ihlal etmediği kanaatine varıldığından davanın reddine karar verilmiştir. (YARGITAY… Hukuk Dairesi…. Esas ve … Karar)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Manevi tazminat şartlarının oluşmaması nedeniyle davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 341,55.-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan 297,15-TL harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/06/2019

Katip …
¸E-imzalı

Hakim …
¸E-imzalı