Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1024 E. 2018/293 K. 23.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1024 Esas
KARAR NO : 2018/293

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2017
KARAR TARİHİ : 23/03/2018
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 19/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 07/11/2017 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; Davacı ile davalı arasında hiçbir ticari ilişkinin olmadığını, davacı ile aynı grup içerisinde yer alan …Limited Şirketi olarak ünvanlı şirketle yapmış oldukları ticari ilişki kapsamında alacak borç ilişkilerinin doğduğunu, bu sebeple de kendilerine yönelik yapılan icra takibini kabul etmediklerini, takibe konu borçtan dolayı sorumlu olmadıklarını belirterek davanın kabulüne, müvekkilinin 44.899,25.-TL bedelli fatura yönünden davalıya borçlu olmadığına, ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalının %40’tan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkili şirket tarafından verilen hizmet itibariyle bir kısım faturalar tanzim edildiğini, MK 2 kapsamında dürüstlük kuralı gereğince davacı tarafın da sorumlu olduğunu, hiçbir ticari ilişki olmadığı iddiasını kabul etmediklerini, özellikle kesilen faturalardan sadece yüksek miktarlarının dava konusu yapılması bile bunu ispatladığını, İTO kayıtları itibariyle davacı şirket ile dava dışı Ltd Şti’nin isimlerinin aynı olduğu, sahiplerinin aynı olduğu, hissedarlarının aynı olduğu ve aynı adresleri de kullandıkları dikkate alınarak davanın reddi talep etmiştir.

Taraflarca cevaba cevap, 2. cevap dilekçeleri, delil listeleri ve ekleri dosyaya sunulmuş, bu bağlamda dava dayanağı olan Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası dosyamız arasına celp edilerek mahkememizce incelenmiştir.
Dosyada ön inceleme aşaması tamamlanarak tahkikat aşamasına geçilmiş ve mahkememize yargılamaya devam olunmuştur.
Dosya kapsamı, davacı ve davalı tarafın beyanları, bilirkişi raporu göz önüne alındığında yukarıda özetlenen dava dilekçesi itibariyle Davacı ile davalı arasında hiçbir ticari ilişkinin olmadığını, davacı ile aynı grup içerisinde yer alan Limited Şirketi olarak ünvanlı şirketle yapmış oldukları ticari ilişki kapsamında alacak borç ilişkilerinin doğduğunu, bu sebeple de kendilerine yönelik yapılan icra takibini kabul etmediklerini, belirterek borçlu olmadıklarını talep etmişler, davalı taraf cevap dilekçesi ile davalı şirket tarafından verilen hizmet itibariyle bir kısım faturalar tanzim edildiğini, MK 2 kapsamında dürüstlük kuralı gereğince davacı tarafın da sorumlu olduğunu, hiçbir ticari ilişki olmadığı iddiasını kabul etmediklerini belirterek davanının reddini talep ettikleri görülmektedir.
Taraflar arasında ki dava itibariyle icra takibine konu alacak itibariyle davacı tarafın sorumluluğunun bulunup bulunulmadığına yönelik menfi tespit davası açılmış olduğu görülmektedir.
Tüm dosya kapsamı tarafların beyanları, çıkartılan ticari sicil kayıtları ve davacı tarafın beyanları da birlikte değerlendirildiğinde, davalı tarafından Bakırköy … icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalı şirket yönünden fatura sebebiyle icra takibi başlanıldığı, davalı taraf dava dilekçesinde belirttiği gibi asıl borçlunun diğer grup şirketleri olan … limited şti ile ticari ilişki olduğundan bahisle menfi tespit davası açılmış olup, davalı şirket ile dava dışı olduğu belirtilen şirket’in ticari ünvanları karşılaştırıldığında “ve ” kelimesinden bir ayrımdan başka farkın olmadığı, aynı kişilere ait şirketler olup aynı ticari adresi kullandıkları ve de aynı grup şirketlerine ait olduklarını dikkate alındığında davacının MK 2 maddesi kapsamında iyiniyetli olmayan şekilde dava açtığı, aynı grup şirketleri olarak sadece bir kelime eklemesi ile üçüncü kişileri yönelik aldatıcılık unsuruda dikkate alındığında icra takibi konusu borçtan dolayı davacının da sorumlu olduğu, faturaların bu kapsamda çıkartıldığı dikkate alınarak davacının davasının reddine karar verilmesi gerektiği kanaati gelmiş olmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının REDDİNE,
492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 35,90.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 766,77.-TL peşin harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye kalan 730,87.-TL harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.288,92.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/03/2018

Katip …

Hakim …