Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1011 E. 2022/528 K. 13.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1011 Esas
KARAR NO : 2022/528

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/11/2017
KARAR TARİHİ : 13/06/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 07/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Davacı vekili tarafından Mahkemeye verilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin 13.10.2016 tarihinde ……. plakalı motosikletleri ile İstoç istikametinde döner kavşağa gelirken sola dönmek için sinyal İambasını yakmış ve kontrollü bir şekilde sol tarafa dönerken, davalı …’ nın kullandığı …… plakalı ….. model şirket arabası hızlı bir şekilde müvekkillerinin motosikletine arkadan çarptığı, kaza tutanaklarında ve çekilen fotoğraflarda davalı sürücüsünün, müvekkillerinin kullandığı motosiklete arkadan hızlı bir şekilde çarptığının anlaşıldığı, kaza nedeniyle müvekkillerinin yaralandığı, kazaya sebep olan aracın ruhsat sahibinin davalılardan …… Hiz. Dayanıklı Tüketim Malları ve Tic. Ltd. Şirketine ait olduğu, kaza esnasında aracı davalı …’nın kullandığı ve aracın davalı …… trafik sigortası yaptırıldığı, davalı …’nın %100 kusurlu olması nedeniyle müvekkillerim, davalı sürücüden şikayetçi oldukları, …… sigorta şirketine 18.09.2017 tarihinde başvurulduğu, sonuç alınamadığı, müvekkili …’in, bu kaza neticesinde çok ağır yaralandığı belirterek müvekkillerin alacağını dava sonunda tahsil edilmesine olanak vermesi açısından kazaya neden olan aracın ve davalı … ile ….. Hiz. Şirketinin UYAPtan tespit edilecek malvarlıklarına tedbir konulmasını talep ettikleri, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 1.000 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 13.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak(sigorta şirketi yönünden poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere) müvekkillerine verilmesine, 60.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 13.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …… Hiz. Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkillerime verilmesine, yargılama ve vekalet ücretinin karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiş ve daha sonra davasını ıslah ederek maddi tazminat talebini 288.501,06 TL’ye yükseltmiştir.
poliçede gösterilen azami teminat limiti dahilinde olduğu, sigortalının kusurunun tespit edilmesi gerektiği, davacının maluliyetinin belirlenebilmesi için Adli Tıp Kurum ilgili dairenin tespitleri hükme esas alınması gerektiği, davacı ancak temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceği belirtilerek dava şartı yokluğu nedeniyle olmak üzere her halükarda haksız ve hukuki yoksun davanın reddine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde davaya konu talebe ilişkin belgelerin dosyasına sunulması için kesin süre verilmesine, davacıya is göremezlik sebebiyle bağlanan gelirlerin tespitini, maluliyet oranının tespiti açısından ATK” dan rapor alınmasını, davacının davasının ispatı halinde; birden çok zarar görenin varlığı nedeniyle proporsiyon hesabı yapılmasını müvekkil şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmaması, asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı kusuru oranında poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizinden başlatılmasını ve yasal faize hükmedilmesini, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı ….. Hizmetleri Day. Tük Malları ve Tic. Ltd Şti.’nin verdiği cevapta ÖZETLE; Davaya konu edilen kazanın, şirketine kayıtlı olan …… plakalı kamyonetini şirket bünyesindeki çalışan …’nın sevk ve idaresindeyken davacılardan …’in sevk ve idaresindeki ……. plaka sayılı motosikleti ile , kırmızı ışıkta durmakta olan diğer davalı …’ın ışıkta geçmek üzere hareket halinde iken dikkatsiz ve kontrolsüz bir şekilde gelip sağ kaputuna çarpması sureti ile kaza medya geldiği, sonucunda da diğer davalı … araka tarafta oturduğu sepetin sarsılması ve düşmesi nedeni ile düştüğü, davacıların yardım talebinde bulunmadığı, davacı …’in alkol muayenesi yaptırmadığı, davalı …’nın % 100 kusurlu olduğu bilgisinin, haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğu, davacıların iş ve güçten yoksun kaldıkları ve bunun sonucunda da istenen 1.000,00 TL maddi 60.000,00 TL. manevi tazminat taleplerinin haksız olduğu, haksız ve yasal dayanaktan yoksun olarak açılmış olan 1.000,00 TL. maddi 60.000.00 TL. manevi tazminat tutarının çok fahiş olduğu belirtilerek davalı olarak bulunduğu bu davanın reddine . mahkeme masrafları ve vekalet ücretin de davacılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı …’nın verdiği cevapta ÖZETLE; Davalıların dava dilekçesinde sunduğu beyanların asılsız olup gerçeği yansıtmadığı, davaya konu edilen olayın 13/10/2016 tarihinde gerçekleştiği, davacının dava dilekçesinin ilk bendinde belirttiği gibi davacı motosikleti ile sol tarafa kontrollü değil kontrolsüz bir şekilde döndüğü, kırmızı ışıkta önümde başka bir araç varken durduğunu, motosikletin görüş alanında olmadığı, yeşil ışık yandığında hareket ettiğini, davacının aniden sola dönmeye çalıştığı ve aracına kontrolsüz çarptığı, alkol muayenesi yaptırdığı halde ve savcılık ifadelerinde de belirtildiği üzere …’in muayenesini reddettiği, hakkındaki haksız ve yasal dayanaktan yoksun olarak açılmış olan 1 .000,00 TL. maddi – 60.000,00 TL. Manevi tazminat tutarının çok fahiş olduğu belirtilerek davanın reddine , Mahkeme masrafları vekalet ücretinin de davacılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Davacı tarafça; davacı …’in sevk ve idaresindeki ……. plakalı aracın 13/10/2016 tarihinde davalıların sürücü, malik ve ZMMS sigortacısı olarak bulundukları …… plakalı araç ile geçirdikleri trafik kazası sonucunda motorsiklette bulunan davacı …’in ağır derecede yaralandığı ve hamile olması nedeni ile çocuğunu düşürdüğünden bahisle, davacı … için davalılardan maddi tazminat (yapılan tedavi gideri, yapılacak tedavi gideri, işe gitmeme nedeni ile ücret alamama, geçici işgöremezlik ve sürekli işgöremezlik), her iki davacı için sigorta şirketi haricindeki davalılardan manevi tazminat istemi ile işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek nitelikte görüle tüm deliller; trafik kayıtları, hasar dosyası ve poliçe, SED raporları, SGK kayıtları, hastane kayıtları, ceza dosyası vs. tüm deliller toplanmış ve mahkememizce değerlendirilmiştir.
Davacı tarafça bildirilen tanıkların beyanları alınmıştır.
Davacı vekiline, maddi tazminat talep kalemlerinin her biri için miktar bildirmesi ve 60.000,00 TL olarak talep edilen manevi tazminatın hangi davacı için ne kadar talep ettiklerini açıklaması konusunda mahkememizce süre verilmiş, sunmuş bulundukları 18/04/2022 tarihli dilekçelerinde; davacı … için talep edilen maddi tazminatın yapılmış tedavi giderleri için 100,00 TL, yapılacak tedavi giderleri için 100,00 TL, işe gitmemesi nedeni ile ücret alamaması için 100,00 TL, geçici işgöremezlik için 350,00 TL ve sürekli işgöremezlik için 350,00 TL olarak talep ettiklerini, 60.000 TL olarak talep ettikleri manevi tazminatın 10.000,00 TL’sini davacı …, 50.000,00 TL’sini ise davacı … için talep ettiklerini bildirdikleri görülmüştür.
Mahkememizce kusur durumunun değerlendirilmesi açısından bilirkişi raporu aldırılmış, dosyaya sunulan 20/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu kazanın meydana gelmesinde davacı motorsiklet sürücüsü …’in % 30, davalı sürücü …’nın % 70 oranında kusurlu bulunduğunun bildirildiği görülmüştür.
Rapora itirazlar ve mahkememizce alınan mezkur bilirkişi raporu ile ceza dosyasında alınan bilirkişi raporu arasındaki çelişkilerin giderilmesi için yeni bir kusur bilirkişisinden rapor ve davacının tazminat kalemlerinin hesaplanması açısından aktüerya bilirkişisinden rapor aldırılmasına karar verilmiştir. Bu doğrultuda sunulan 14/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda, dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün % 100 oranında kusurlu bulunduğunun bildirildiği, tazminat hesaplaması konusunda ise Fatih Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından ödenen 6.304,17 TL geçici işgöremezliğin rücuya tabi olup olmadığı yönünde bilgi bulunmadığının bildirilmesi nedeni ile bu konuda Fatih Sosyal Güvenlik Merkezi’ne müzekkere yazılarak bilgi alınmıştır.
Kusur durumunun mahkememizce değerlendirilmesinde; davalı sürücü …’nın kaza anında 2918 SK’nun 84.maddesinde öngörülen asli kusurlu hallerden arkadan çarpma kuralını ihlal ederek kazanın meydana gelmesine neden olması nedeni ile % 100 kusurlu olduğu, davacı sürücü …’in ise kazanın meydana gelmesinde alabilecek iken almadığı bir güvenlik önlemi veya kurala riayetsizliği bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı …’in maluliyet durumu ile ilgili Adli Tıp Kurumu …… İhtisas Kurulundan alınan 10/02/2021 tarihli raporda, davacı …’in Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak E cetveline göre % 7,3 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği görülmüştür.
Tarafların 14/06/2019 tarihli bilirkişi raporuna itirazlarının kabulü ile ATK raporundan ve SGK’ya yazılan müzekkereye cevap verilmesinden sonra ek rapor alınmasına karar verilmiş, sunulan 28/02/2022 tarihli ek raporda özetle; davacı …’in geçici işgöremezlik zararının 14.597,44 TL, sürekli işgöremezlik zararının 271.939,22 TL olduğu, ….. Hastanesi tarafından düzenlenen fatura bedelinin 1.964,40 TL olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından sunulan 12/05/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile; yapılmış tedavi giderleri yönündeki talebin 1.964,40 TL’ye çıkarıldığı, geçici işgöremezlik tazminatı talebinin 14.597,44 TL’ye çıkartıldığı, sürekli işgöremezlik tazminatı talebinin 271.939,22 TL’ye çıkartıldığı görülmüştür.
6098 sayılı TBK’nun 49/1.maddesinde yer alan “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür”, aynı kanunun 50.maddesinde ise “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler” ve 51/1.maddesinde ise “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler” hükümleri uyarınca ve yine aynı kanunun 56.maddesinde yer alan “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir” hükmü uyarınca dava konusu haksız fiil nedeni ile haksız fiil faili olan davalı sürücünün davacı tarafın maddi zararlarından sorumlu ve davacı taraf lehine durumun gereği ve kusur durumu dikkate alınarak manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği, maddi tazminatın hesaplanmasında, davacı tarafın varsa müterafik kusurunun da tazminat hesaplamasında dikkate alınarak maddi tazminatın bu oranda indirilmesi gerektiği,
Keza, işleten ve ZMMS sigortacısının sorumluluğu bakımından, 2918 sayılı kanunun 85.maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar…İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur”, bu kanunun 86.maddesinde “İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir” ve yine bu kanunun 88.maddesinde “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur” hükümleri uyarınca dava konusu trafik kazası nedeniyle davalı işletenin maddi ve manevi tazminattan, davalı zorunlu mali mesuliyet sigortacısı şirketin ise mezkur kanunun 92/1-f bendi uyarınca sadece maddi tazminattan sorumlu olmak üzere davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu bulundukları anlaşılmıştır.

Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde;
DAVACI …’İN MADDİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN; dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün % 100 kusurlu olduğu, davacı …’in ve kendisinin yolcu olarak bulunduğu motorsiklet sürücüsünün bir kusuru bulunmadığından müterafik kusur indiriminin söz konusu olmadığı, davalıların haksız fiili gerçekleştiren araç sürücüsü ve ZMMS sigortacısı şirketin TBK ve KTK hükümlerine göre davacı zararlarından müştereken ve müteselsilen sorumlu bulundukları, davacı tarafça talep edilen tazminat miktarlarının poliçe limitleri dahilinde olduğu, alınan ve denetime-hüküm kurmaya elverişli bulunan aktüerya bilirkişisi raporunda saptanan maddi tazminat miktarları yönünden, davacının sürekli işgöremezlik ve SGK tarafından karşılanmamış özel hastane tedavi gideri tazminatı taleplerinin kabulü gerektiği, geçici işgöremezlik tazminatı yönünden ise SGK tarafından davacıya ödenen 6.304,32 TL’nin mahsubu gerektiğinden bu miktar düşülerek davanın bu talep yönünden kısmen kabulünün ve fazlaya ilişkin talebin reddi gerektiği, davacının yapılacak tedavi gideri talebi yönünden bu konuda ileride tedavi gideri yapılacağı ve SGK tarafından karşılanmayacağı belli olmadığından bu yönündeki talebin reddi gerektiği, yine işe gitmeme nedeni ile ücret alamamadan kaynaklanan zarar hususunda ise davacının kazadan önce çalıştığının ispatlanamaması nedeni ile bu yöndeki talebin reddi gerektiği, davalı sürücü yönünden olay tarihinden, davalı sigorta yönünden ise başvuruyu takip eden 8.iş günü sonu olan temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekeceği, sonuç ve kanaatine varılmıştır.
DAVACILARIN MANEVİ TAZMİNAT TALEPLERİ YÖNÜNDEN: Davacının % 7,3 oranında malul kalacak ve 6 ay boyunca işten güçten kalacak şekilde yaralandığı kaza nedeni ile TBK hükümleri çerçevesinde davalı sürücü ve işletenin manevi tazminattan müştereken ve müteselsilen sorumlu bulundukları aşikârdır. 6098 sayılı T.B.K’nun 56/1. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz önünde tutarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakim olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakim bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de su götürmez. Bu ilkeler ve olayın oluş şekli, kusur oranları, maluliyet oranı ve iyileşme süresi, tarafların sosyal ve ekonomik durumu bir bütün olarak değerlendirilerek ve davacının kazada çocuğunu düşürdüğünün tanık anlatımları ve hastane raporları ile sabit olması da dikkate alınarak davacı … lehine manevi tazminat takdir olunmuş ve fazlaya ilişkin talebin reddi gerekmiştir. Diğer davacı … yönünden ise; TBK’nun 56/2.maddesi uyarınca zarar görenin yakınının da ağır bedensel zarar halinde manevi tazminata hak kazanacağı, davacı …’in davacı …’in eşi olup, davacı …’in kaza sonucunda ağır derecede yaralandığının ve çocuğunu düşürdüğünün tanık anlatımları ve ATK raporu ile sabit olduğu, yukarıda manevi tazminat için yapılan tüm açıklamalar ve bu davacının talep ettiği manevi tazminatın miktarı itibariyle manevi tazminat talebinin kabulü gerektiği ve yine faiz yönünden yukarıda belirtildiği üzere kaza tarihinden itibaren yasal faize hükmetmek gerekmiş, netice itibariyle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı …’in maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile;
8.293,12 TL geçici işgöremezlik tazminatı, 1.964,40 TL tedavi gideri ve 271.939,22 TL sürekli işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplamda 282.196,74 TL maddi tazminatın davalı …… Sigorta A.Ş’den temerrüt tarihi olan 28/09/2017 tarihinden itibaren, davalılar … ve …… Hiz.Dayanıklı Tüketim Malları ve Tic.Ltd.Şti.’nden kaza tarihi olan 13/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine,
Davacının yapılacak tedavi gideri ve işe gitmemesinden ücret alamamasına yönelik maddi tazminat taleplerinin REDDİNE,
Davacının geçici işgöremezlik tazminat talebi yönünden fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Davacı …’in manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile;
40.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …. Hiz.Dayanıklı Tüketim Malları ve Tic.Ltd.Şti.’nden kaza tarihi olan 13/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Davacı …’in manevi tazminat davasının KABULÜ ile;
10.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve ….. Hiz.Dayanıklı Tüketim Malları ve Tic.Ltd.Şti.’nden kaza tarihi olan 13/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca maddi tazminat açısından alınması gereken 19.276,86.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 4.913,42.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 14.363,44.-TL karar harcının davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca manevi tazminat açısından alınması gereken 3.415,50.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 204,93.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 3.210,57.-TL karar harcının davalılar … ve …… Hiz.Dayanıklı Tüketim Malları ve Tic.Ltd.Şti.’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 31,40.-TL başvurma harcının davalılardan müştereken müteselsilen , maddi tazminat açısından yatan 3,42.-TL peşin harcın davalılardan müştereken müteselsilen manevi tazminat açısından yatan 204,93 TL harcın davalılar … ve … Hiz.Dayanıklı Tüketim Malları ve Tic.Ltd.Şti.’nden müştereken ve müteselsilen davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 2.372,85.-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 1.921,40 TL’sinin davalılardan müştereken müteselsilen 340,44 TL’sinin avalılar … ve ….. Hiz.Dayanıklı Tüketim Malları ve Tic.Ltd.Şti.’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat açısından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 28.203,77-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat açısından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.300,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
10-Davalı sigorta şirketi ve ….. Hzm. taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat açısından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
11-Davalı …… Hzm. taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat açısından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
12-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
13/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır