Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/958 E. 2018/245 K. 14.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/958 Esas
KARAR NO : 2018/245

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 24/10/2016
KARAR TARİHİ : 14/03/2018
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 10/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 24/10/2016 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkili şirketin, dünyada 50’den fazla ülkeye hizmet sunan … bünyesinde yer aldığını, Türkiye genelinde ülkenin önde gelen şirketlerine 1987 tarihinden bu yana hizmet sunduğunu, sektörünün önde gelen şirketleri arasında yer aldığını, bu hizmetleri kapsamında müvekkili şirket tarafından davalı-borçlu şirkete de yemek hizmeti verildiğini, bu kapsamda müvekkili şirket ile davalı arasında, borçlu davalı şirkete yemek hizmeti sağlanması konusunda ticari bir ilişki kurulduğunu, verilen bu hizmetin karşılığında davalı-borçlu şirketin kendisine faturalandırılarak tebliğ edilen hizmet bedellerini ödemekle yükümlü olduğunu, davalı-borçlu şirkete sözlü ve yazılı olarak yapılan tüm bildirim ve taleplere rağmen ödemeyi taahhüt ettiği işbu hizmet tutarın ödenmediğini, bu sebeple davalı-borçlu şirket aleyhine İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalı borçlu şirketin haksız ve kötü niyetli olarak müvekkili şirkete herhangi bir borcu olmadığından bahisle alacağın tamamına ve ferilerine itiraz ettiği ve takibin durmasına neden olduğunu, davalı şirketin, söz konusu cari hesap alacağını, iş ilişkisini ve borcun neye dayandığını ve faturalandırıldığını gayet iyi bildiğini, bu hususun müvekkili şirket ticari defterleri üzerinde yapılacak inceleme ile açıklık kazanacağını, yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı taraflarınca itirazın iptali davası yerine işbu alacak davasını ikame etme zarureti doğduğunu belirterek müvekkili şirketin, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan alacağının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile başlatılan takip tarihi olan 05.12.2011‘ den itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsilinin talep edildiğini belirterek davalarının kabulü ile fazlaya ve faize ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydı ile taraflar arası ticari ilişkiden kaynaklanan 1.333,80.-TL tutarındaki alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Davacı tarafça sunulu dava dilekçesinde, taraflar arası ticari ilişki olduğu iddiasıyla faturalandırıldığı ve seneler önce takibe koyduğu alacağının tahsili amacı ile haksız, usule ve kanuna aykırı talepte bulunduğunu, davacı tarafın iddialarını ve alacağın varlığını kesinlikle kabul etmemekle birlikte, Sayın Mahkemede görülen dava dosyasında, dava konusu olarak ileri sürülen alacağa ilişkin faturanın davacı tarafından kesildiği tarihin 07.03.2010 olup, ileri sürülen işbu borç tutarının TBK hükümleri gereği zamanaşımına uğradığını, davacı tarafça işbu alacağın tahsili amacıyla 05.12.2011 tarihinde icra takibi başlatıldığını ve müvekkili tarafından itirazla bu icra takibinin durduğunu, davacı tarafın yaptığı icra takibinde haklı olması halinde usule uygun şekilde 1 yıl içinde itirazın iptali davası açması gerektiğini, davacı tarafça 05.12.2011 tarihinin zamanaşımı yönünden dikkate alınması maksadıyla işleyecek ticari faizlerin hesaba katılması beklentisi ile işbu davayı açtığını, müvekkili şirketçe yapılan araştırmada cari hesap kayıtlarında davacıya ödenecek bir borca, taraflarınca kabul edilebilecek faturalara, sözleşmeye ya da herhangi bir bilgiye ulaşılamadığını, davacı tarafından dayanak belgelerin de ekte gönderilmemesi sebebi ile cari hesap kayıtlarının davacı tarafça iddia olunan dayanak belgelere göre incelenemediğini, davacı tarafın kötü niyetli ve haksız olduğunu, belirterek açılan davanın açıkça kötü niyetli olarak açılmasından dolayı uğranılacak zararda dava açma hakları saklı tutularak işbu davanın reddi; vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca cevaba cevap, 2. cevap dilekçeleri, delil listeleri ve ekleri dosyaya sunulmuş, bu bağlamda dava dayanağı olan İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasının bir sureti dosyamız arasına celp edilmiş, dosyanın incelenmesinde ; alacaklısının … , borçlusunun … olduğu, borç miktarının 1.333,80.-TL olduğu, borçlu tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, iş bu davanın yasal süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğu hususlarında tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bu kapsamda bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda ÖZETLE; Dava konusu uyuşmazlık çerçevesinde davacı şirket tarafından ilgili tüm ticari defter ve belgelerin ibraz edilmediği, dava konusu uyuşmazlık çerçevesinde davalı şirket tarafından ibraz olunan 2010 yılı ticari defterlerinin TTK hükümlerine uygun tutulmadığının anlaşıldığı, anılan ticari defterlerin davalı şirket lehine delil kabiliyetlerinin Mahkemenin takdirinde bulunduğu, dava konusu bedele esas faturalar ile içeriği hizmetin davalı yana verildiğine ilişkin dava dosyası kapsamında herhangi bir belgeye rastlanmadığı, davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlendiği görülen dava konusu 1.333,80TL bedele esas 2 adet faturanın davalı şirket tarafından ibraz olunan 2010 yılı ticari defterlerinde kaydına rastlanmadığı rapor edilmiştir.
Dosya kapsamı, davacı ve davalı tarafın beyanları, bilirkişi raporu göz önüne alındığında yukarıda özetlenen dava dilekçesi itibariyle Davacı şirket tarafından davalı-borçlu şirkete de yemek hizmeti verildiğini, bu kapsamda müvekkili şirket ile davalı arasında, borçlu davalı şirkete yemek hizmeti sağlanması konusunda ticari bir ilişki kurulduğunu, verilen bu hizmetin karşılığında davalı-borçlu şirketin kendisine faturalandırılarak tebliğ edilen hizmet bedellerini ödemeyi taahhüt ettiği işbu hizmet tutarın ödenmediğini, bu sebeple davalı-borçlu şirket aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını ancak takibe itiraz ile durdğunu belirterek mahkememize alacak davacı açmış olduklarını beyan etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı itibariyle alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğnde davacı ile davalı arasında ki hizmet ilişkisi kapsamında davacının fatura düzenlediği ancak düzenlenen faturanın ve bu kapsamda yapılan yemek hizmetinin davalıya sunulduğuna ilişkin sevk irsaliyesinin bulunmadığı, hizmetin yapıldığına ilişkin delil sunulamadığından davacının davasının ispat edilememiş olması sebebiyle reddine karar verilmesi gerektiği kanaati gelmiş olmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının REDDİNE,
492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 35,90.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 29,20.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 6,70.-TL karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.333,80.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
14/03/2018

Katip …

Hakim …