Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/922 E. 2019/917 K. 14.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/922 Esas
KARAR NO : 2019/917

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2016
KARAR TARİHİ : 14/10/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 25/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkilinin tekstil sektöründe olduğunu davalının gönderilen faturalara yasal süresi içerisinde itiraz etmediğini, alacağını tahsil edemeyen müvekkilinin 853,20 TL ve 18.820,74 USD karşılığı 57.642,90 TL’nin tahsili için yukarıda ayrıntılı yazılı icra takibinin başlatıldığını, davalının itirazı neticesinde takibin durduğunu, davalının itirazda borcunun var olmadığını iddia etmiş ise de, satış sözleşmesinden kaynaklanan bir alacak ilişkisi olduğunu, dilekçe ekinde sevk irsaliyesi ve faturaların ibraz edildiğini, müvekkilinin alacağının faturalarla sabit olduğunu, faturalara kanuni süresi içerisinde itiraz edilmediğini, taraflar arasındaki ticari ilişkinin her iki yan defterlerinde kayıtlı olduğunu, satım sözleşmesinde bedelin her seferinde USD üzerinden belirlendiğini belirterek davanın kabulünü, davalı aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Dava konusu icra takibinin yetkili icra dairesinde açılmadığını müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu olmadığını, davacının müvekkilinin isteği doğrultusunda istenilen renk ve dokuda kumaş hazırlayarak veya imal ederek müvekkiline teslim ettiğini, müvekkilinin de bu kumaşları kullanarak Tekstil ürünleri imal edip ihraç ettiğini müvekkilinin davacı şirkete, 18.02.2016 tarihinde ….. kumaşı 09.03.2016 tarihinde teslim edilmek üzere, 13.01.2016 tarihinde …. baskılı … siparişini +… kemeri 02.03.2016 tarihinde teslim edilmek üzere sipariş ettiğini, davacının bu siparişleri taahhüt ettiği tarihte ve nitelikte hazırlayıp teslim edemediğini, 360 kg olan ….. siparişinin 09/03/2016 tarihinde teslim edilmesi gerekirken 08/04/2016 tarihinde teslim edildiğini ancak istenilen nitelikte olmadığından iade edildiğini, 09.03 ile 08.04 tarihleri arasında davacı şirketçe birçok renk çalışması yapılmasına rağmen rengin siparişe uygun üretilmediğini, tekrar 21.04.2016 tarihinde bu kumaşların teslim edildiği, renk farkları yüzünden tekrar iade edilmek zorunda kalındığını, ….. siparişin davacı tarafça 03.02 tarihinde teslim edileceğini, bu siparişte de baskı renklerinin istenilen nitelikte üretilmediğini, müşterinin kumaşı onaylamadığım, defalarca tamirden sonra 2.860 mt teslimi gereken kumaşın 1.511 mt. Olarak 08.03.2016 tarihinde teslim edildiğini, siparişe uygun üretilmediği için 14.03.2016 tarihinde davacıya iade edildiğini, davacının ayıplı ürünlerin tekrar onanmmı yaptığını ifade ederek 19.04.2016 tarihinde siparişe konu kumaşları tekrar müvekkiline teslim ettiğini, ancak kumaşların eksik ve yine ayıplı teslim edildiğini, müvekkilinin kumaşları geri iade ettiğini, davacının kumaşları teslim almadığını, kemer kumaşı için istenen kumaşın 25.03.2016 tarihinde müvekkiline gönderildiğini, üstünde enine izler olduğu için müvekkilinin müşterisinin onaylamadığını, davacıya sipariş edilen kumaşlar taahhüt edilen tarihte ve nitelikte teslim edilmediğinden, müvekkilinin almış olduğu siparişlerin müşterisi tarafından iptal edildiğini, müvekkilinin…… siparişi yüzünden 10.938,60 EUR kazanç kaybı olduğunu, 4.652 ad. siparişten 16.125,60 EUR kazanç sağlayacakken 1.365 ad. teslim edilerek 5.187,00 EUR kazanç sağlandığım, ……. siparişten 27.705,60 EUR kazanç kaybına uğradığını, 15.03.2016 tarihinde teslim etmesi gereken konfeksiyon ürünlerini kumaş kaynaklı gecikmeler nedeniyle teslim edemediğini, müşterisinden süre istemek zorunda kaldığını, 26.04.2016 tarihinde hızlı Tır nakliyesi ile gönderdiğini, müvekkilinin hem kazanç kaybına uğradığını, hemde ekstra hızlı tır bedelleri ödediğini, davacının talep ettiği tutarı, edim yükümlülüğünü yerine getirmediği için talep etme hakkı olmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafça davalı tarafa kumaş temin edilerek satılması nedeni ile davacının davalıdan alacaklı bulunduğundan bahisle başlattığı icra takibine davalının itirazı üzerine İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
İtirazın iptali davalarında takibin yetkili icra dairesinde başlatılmış olması özel dava şartıdır. Bu konuda davalı/borçlunun borca itiraz dilekçesinde icra dairesinin de yetkisine itiraz ettiği görülmekle öncelikli olarak bu hususun tartışılması gerekmiştir. İcra takibinde talep edilen ve davamızın konusunu oluşturan alacak sözleşmeye dayalı para alacağı olup, para alacaklarının ifa yeri 6098 sayılı TBK’nun 89.maddesi uyarınca alacaklının yerleşim yeridir. Bir başka deyişle para borçları götürülecek borçlardandır. İİK’nun 50 ve HMK’nun 10.maddeleri uyarınca sözleşmenin yerine getirileceği yer icra dairesinin de yetkili bulunduğunun açık olması karşısında davacı alacaklının kendi yerleşim yerinde takip yapması usul ve yasaya uygun olup, davalı/borçlunun icra dairesinin yetkisine yaptığı itiraza itibar edilmeyerek bu konudaki özel dava şartının mevcut bulunduğu mahkememizce saptanmıştır.
Taraflarca gösterilen tüm deliller toplanmıştır.
Taraflar arasında, davalı tarafa davacı tarafça kumaş temin edilerek satıldığı, bu konuda taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu hususunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlığın temeli, davacı tarafça temin edilerek davalıya teslim edilen kumaş ürünlerinin sözleşmeye aykırı bir şekilde geç teslim edilip edilmediği, ürünlerin sözleşmeye uygun bir şekilre üretilip üretilmediği, ürünlerin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın niteliği, ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı/süresinde yapılıp yapılmadığı, sözleşmeye aykırı bir şekilde üretilen ürünler veya ayıptan dolayı ürünlerin iadesinin gerekip gerekmediği hususlarına dayanmaktadır.
Tarafların karşılıklı iddiaları, alacak-borç durumu ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin kapsamına yönelik tarafların ticari defterleri üzerinde ve dava konusu kumaş ürünleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Talimatlı yoluyla aldırılan SMMM ve Tekstil Mühendisinden oluşan bilirkişilerin 15/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı tarafın usulüne uygun olarak tutulmuş resmi defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan 53.576,24 TL alacaklı olduğu, yapılan teknik incelemeler neticesinde davacının kusurundan kaynaklanan, hali hazırda davalının deposunda olan ve kullanılmadığı tespit edilen emtia tutarları toplamı olan 41.663,98 TL’nin tespit edildiği belirtilmiştir.

Bu bilirkişi raporunda davacı defterlerinin değerlendirilmemiş olması ve rapora yapılan itirazlar göz önünde bulundurularak SMMM ve iki tekstil mühendisinden oluşan 3 kişilik bilirkişi kurulundan heyet raporu aldırılmış, dosyaya sunulan 24/12/2018 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; davacı tarafın usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defter ve belgelerine göre icra takip tarihinde davacının davalıdan 57.642,90 TL alacaklı olduğu, davalı ticari defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporuna göre davalının davacıya 53.576,24 TL borçlu olduğunun belirtildiği ancak 11.sayfadaki muavin defter kaydının 2016 yılı açılışında 853,20 TL borç rakamının kayıtlara eklenmemiş olması nedeni ile davalının defterlerine göre davacıya 54.429,44 TL borçlu göründüğü, tarafların ticari defter kayıtlarının karşılaştırılmasında tarafların birbirlerine düzenledikleri faturalar hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmadığı, ihtilaf farkının tamamen kur farkından kaynaklandığı, dava konusu kumaşlar üzerinde yapılan teknik inceleme sonucunda dava konusu kumaşlar üzerinde açık ayıp bulunduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi heyeti raporuna itirazlar üzerine bilirkişi heyetine İZU Hukuk Fak.Öğr.Grv…… eklenerek bilirkişi heyetinden ek rapor aldırılmıştır. Sunulan 29/04/2018 tarihli (rapora 2018 tarihinin sehven yazıldığı, rapor tarihinin 29/04/2019 olduğu anlaşılmıştır) bilirkişi heyeti raporunda, tarafların ticari defterleri ile ilgili önceki raporlara atıfta bulunulduğu, ayıplı mal iddiasıyla ilgili olarak da ayıbın açık ayıp niteliğinde olması nedeni ile davalının TBK’nun 477/son maddesine dayanamayacağı kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Böylece mahkememizce yapılan yargılamada toplanan tüm deliller muvacehesinde; davacı tarafça davalı tarafa fatura karşılığında mal (kumaş ürünü) satılara teslim edildiği, düzenlenen faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde de yer aldığı, davalı tarafça faturaların iade edilmediği gibi faturaları kendi ticari defterlerine de kaydettiği, davalı tarafın teslim edilen mallarla ilgili ayıp iddiasıyla borcu ödemekten kaçındığı, taraflar arasındaki mal tesliminde bir kısım malların ayıplı olduğu iddiasıyla davacı tarafa iade edildiği ancak bu iadenin artından davacı tarafça davalı tarafa başkaca malların sevk edilerek teslim edildiği, davalı tarafın davacıya iade edilen mallardan sonra davacı tarafça yeniden sevk edilerek teslim edilen mallarla ilgili süresinde ve usulüne uygun herhangi bir ayıp ihbarında bulunmadığı, yaptırılan teknik bilirkişi incelemesinde de tespit edildiği üzere mallardaki ayıpların “açık ayıp” niteliğinde olup sonradan ortaya çıkan (gizli) ayıp niteliğinde bulunmadığı, bu kapsamda davalı tarafın süresinde ve usulüne uygun bir ayıp ihbarının bulunmamış olması nedeni ile ayıplı mal savunmasına itibar edilemeyeceği, davacının ticari defter ve belgelerle sabit görülen alacağının mevcut olduğu kanaatine varılarak talepten fazlaya hüküm verilemeyecek olması nedeni ile davacının asıl alacak ile ilgili davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.

İşlemiş faiz talebi ile ilgili olarak; takip tarihine kadar davalının temerrüde düşürülmesine yönelik herhangi bir ihtarname mevcut olmadığından işlemiş faiz talebinin ve yine şartları bulunmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE
Davalının Büyükçekmece ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 53.353,00 TL asıl alacak üzerinden devamına
Fazlaya ilişkin işlemiş faiz talebin REDDİNE
Devamına karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanun uyarınca ticari avans faizi uygulanmasına,
Alacağın yargılamayı ve ayrıntılı bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeni ile davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.644,54.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 930,52.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 2.714,02.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 29,20.-TL başvurma harcı ve 930,52.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 4.044,50.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 6.218,83.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 14/10/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır