Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/867 E. 2021/400 K. 19.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/867 Esas
KARAR NO : 2021/400

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/09/2016
KARAR TARİHİ : 19/04/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 19/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekillerinin murisinin davalı kişinin ağır kusur ile sebebiyet verdiği kaza sonucu yaralandığını ve vefat ettiğini, müvekillerinin bu nedenle çok acı çektiğini belirterek 2000 TL maddi tazminatın davalılardan her bir müvekilleri için 10.000 TL olmak üzere 40.000 TL manevi tazminatın davalı gerçek kişiden tahsilini talep etmiş ve sonrasında maddi tazminat talebinin 9.286,11 TL’ye ıslah etmiştir.

CEVAP
Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; kazada davacılar murisinin kusurlu olduğunu, davacı murisinin ölümünün trafik kazasından kaynaklanmadığını, kronik hastalıklar nedeni ile vefat ettiğini, davacı yaşı itibari ile davacılara maddi destekte bulunulmasının söz konusu olamayacağı, müvekillerinin sorumluluklarını yerine getirdiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; kusur tespiti gerektiğini, ayrıca hesaplama yapılması gerektiğini, davacının kusur ve zarar arasındaki bağı ispatlaması gerektiğini, davacıların kaza sebebi ile elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Davanın davalı araç sürücüsü ile birlikte ZMMS şirketi aleyhine de açılmış bulunması, ZMM sigortasının zorunlu sigortalardan olması ve TTK’nda düzenlenmiş bulunması nedeniyle davanın mutlak ticari davalardan olduğu anlaşılmakla davalı tarafın görev itirazının reddi gerekmiştir.
Davacılarca, murisleri …’ın davalı sürücünün kusuru nedeni ile sebebiyet vermiş olduğu trafik kazası nedeniyle ağır yaralanması ve akabinde vefatı nedeni ile davalı sürücü ile ZMMS sigorta şirketi olan davalı … şirketinden 2.000 TL maddi tazminat ve davalı sürücüden davacılardan her biri için 10.000’er TL olmak üzere toplam 40.000 manevi tazminat talep edilmiştir.
Taraflarca gösterilen ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek nitelikte görülen tüm deliller (ceza dosyası, nüfus kaydı ve veraset ilamı, SED araştırma raporları, hasar dosyası ve poliçe vs.) toplanmış ve mahkememizce değerlendirilmiştir.
Taraflarca bildirilen tanıkların beyanlarına başvurulmuştur.
Davacı vekili tarafından sunulan 04/05/2017 havale tarihli dilekçe ile maddi tazminat talebinin açıklaması yapılmış ve maddi tazminat taleplerinin müteveffanın tedavi giderleri, bakım ve beslenme giderleri, hasta yatağı gideri, hasta bezi giderleri gibi medikal ürünler ve yol gideri olarak talep edildiği anlaşılmıştır.
Müteveffanın vefat etmeden önce gördüğü tüm tedavilere ilişkin hastane evrakları celp edilerek dosya arasına alınmış, Adli Tıp Kurumundan rapor aldırılmıştır. ATK ….. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 22/07/2020 tarihli ….. sayılı raporda müteveffanın ölümü ile dava konusu trafik kazasına bağlı yaralanma arasında illiyet bağı bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce kusur durumuna ilişkin bilirkişiden rapor aldırılmıştır. Dava konusu trafik kazasının, müteveffanın karşıdan karşıya geçmekte iken davalı sürücünün müteveffayı görmesi ve müteveffanın tereddütlü bir şekilde hareket ettiğini anlamasına, müteveffanın yolu yarılamasına rağmen müteveffanın karşıdan karşıya geçişini tamamlamasını beklemeden tedbirsizce yoluna devam etmesi nedeni ile kazanın meydana gelmesinde asıl etken olduğu, müteveffanın ise yolu dik olarak geçmesi gerekirken çapraz bir şekilde geçmeye çalışması ve yola gereken dikkate vermemesi nedeni ile tali derecede kusurlu olduğu anlaşılmış, bu kapsamda müteveffaya % 25, davalı sürücüye % 75 kusur oranı veren bilirkişi raporuna iştirak edilmiştir.
Mahkememizc10/09/2018 tarihli bilirkişi raporu, aktüerya bilirkişisine doktor bilirkişi 11/03/2019 tarihli rapor ve 06/11/2020 tarihli ek raporlar aldırılmıştır.
Davacı vekili tarafından sunulan 11/11/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile 2.000 TL olarak talep edilen maddi tazminat talebi 7.286,11 TL artırılarak 9.286,11 TL’ye çıkartılmıştır.
Davalı tarafça her ne kadar ıslaha karşı zaman aşımı defi ileri sürülmüş ise de TBK’nun 72.maddesi uyarınca haksız fiilin cezayı gerektiren bir fiil olmasından dolayı ceza zaman aşımı dolmadan ıslah yoluna başvurulduğundan zamanışımı definin reddine karar vermek gerekmiştir.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; davacıların murisi olarak bulunan müteveffanın dava konusu kaza sonucunda yaralandığı, müteveffa her ne kadar belli bir süre sonra vefat etmiş olsa da müteveffanın ilerlemiş yaşı ve bu yaş nedeni ile kendisinde var olan hastalıklar sonucunda vefat ettiği, zira mahkememizce aldırılan ATK …… İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 22/07/2020 tarihli …. sayılı raporda müteveffanın ölümü ile dava konusu trafik kazasına bağlı yaralanma arasında illiyet bağı bulunmadığının bildirildiği anlaşılmakla davacının maddi ve manevi tazminat talepleri, müteveffanın vefatına ilişkin değil yaralanmasına ilişkin olarak değerlendirilmiş ve hesap edilmiştir. Bu doğrultuda yapılan değerlendirme sonucunda;
Davacıların maddi tazminat talepleri açısından; davalı sürücü ve sigorta şirketinin davalı sürücünün müteveffanın müterafik kusuru düşülerek davalı sürücünün kusur oranı olan % 75 oranı nispetinde müteveffanın maddi zararlarından sorumlu bulundukları, davacıların mirasçı sıfatları ile bu maddi zararları talep edebileceği, toplanan deliller ve alınan Sut uzmanı ile aktüerya bilirkişinin raporlarında belirtildiği üzere hastane masrafları ile yatak-bez gibi medikal giderlerin SGK tarafından karşılanabilir giderler olduğundan davacılarca talep edilemeyeceği, yine kaza ile vefat arasında illiyet bağı bulunmadığından cenaze-defin gideri talep edilemeyeceği, davacılarca davalılardan ancak % 75 kusur oranı nispetinde ve 1/4 miras payları oranında yol masrafları ile evde bakım masraflarını talep edebilecekleri, fazlaya ilişkin taleplerin reddi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davacıların manevi tazminat talepleri açısından; yukarıda da belirtildiği gibi, kaza ile vefat arasında illiyet bağı bulunmadığından davacılarca ancak müteveffanın yaralanmasından dolayı haksız fiil failinden manevi tazminat talep edilebilir. TBK’nun 56/2.maddesinde, ağır bedensel zarar durumunda zarar görenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebileceği öngörülmüş olup, müteveffanın celp olunan hastane rapor ve evrakları ile alınan ATK raporundan müteveffanın kaza sonucunda ağır bedensel zarara uğradığı anlaşılmakla davacıların müteveffanın yaralanmasından dolayı davalı sürücüden manevi tazminat talep edebilecekleri sonucuna varılmıştır. Hakim olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakim bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de su götürmez. Bu ilkeler ve olayın oluş şekli, kusur oranları, yaralanmanın derecesi ve ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumu bir bütün olarak değerlendirilerek davacılar lehine manevi tazminat takdir olunmuş, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur (Taraf vekillerince her ne kadar vekalet ücretlerinin taraflar lehine değil de vekilleri lehine hükmolunmasına karar verilmesi talebinde bulunulmuş ise de, yargılama giderlerinden olan vekalet ücretine ancak taraf lehine veya aleyhine hükmedilebileceği, 1136 sayılı yasadaki ayrık hükmün taraf ile vekil arasındaki iç ilişkiye dair olduğu sonuç ve kanaatine varılarak vekalet ücretleri taraflar lehine hükmolunmuştur).

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile
Davacıların her biri için 580,92 TL olmak üzere toplamda 2.323,68 TL maddi tazminatın (yol masrafları ve evde bakım masraflarının) davalı … yönünden kaza tarihi olan 15/06/2015 tarihinden, davalı … yönünden dava tarihi olan 26/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesin, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
2-Manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile
Davacıların her biri için 5.000,00 er TL olmak üzere toplamda 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 15/06/2015 tarihinden itibaren işleyecekyasal faizi ile birlikte davalı … den tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca maddi tazminat yönünden alınması gereken 158,73.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 31,72.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 127,01.-TL karar harcının davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 29,20.-TL başvurma harcı ve 31,72.-TL peşin harcın davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca manevi tazminat yönünden alınması gereken 1.366,20.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 136,63.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 1.229,57.-TL karar harcının davalı gerçek kişiden tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 136,63.-TL peşin harcın davalı gerçek kişiden tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 1.839,00.-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 86,70 TL’sinin davalılardan 746,25 TL’sinin davalı gerçek kişiden tahsili ile davacı tarafa verilmesine bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı … tarafından dosyada yapılan toplam 150,00.-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 82,05 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı … tarafından dosyada yapılan toplam 26,95.-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 13,47 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat açısından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.323,68.-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken müteselsileh tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
10-Davalı … taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat açısından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.323,68.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
11-Davalı … taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat açısından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.323,68.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
12-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat açısından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken müteselsileh tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
13-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat açısından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
14-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede istinaf başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.. 19/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır