Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/810 E. 2020/392 K. 09.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/810 Esas
KARAR NO : 2020/392

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/09/2016
KARAR TARİHİ : 09/07/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan ……. ‘ın müvekkili aleyhine senede dayalı takip başlattığını, müvekkilinin davalılara borcunun bulunmadığını, senedin sahte olduğunu, davalılardan …’in müvekkilinin ortağı ve yetkilisi olduğu ……San. Tic.A.Ş’de ofisboy-tahsilat elemanı olarak çalıştığı dönemlerde hukuka aykırı olarak elde ettiği ıslak imzalı belgelerin üzerlerinin sonradan doldurulmak ve/veya kes kopyala yapıştır yöntemleriyle sahte olarak ortaya çıkarıldığını, konuyla ilgili suç duyurusunda bulunduklarını belirterek müvekkilinin davalılara borçlu olmadığınıın tespitine senedin iptaline ve takibin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davalılardan …..’e parça parça verdiği borç para karşılığında davaya konu senedi adı geçenden aldığını ve diğer davalı …’ya temlik ettiğini, davacıyı tanımadığını iyi niyetli 3.kişi konumunda buluduğunu bildirmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacının ortağı ve yetkilisi olduğu ……. Man.San. Tic.A.Ş’nin uzun yıllardan beri gizli ortağı olduğunu, bunun 20.01.2012 tarihli protokol ve taahhütname başlıklı belge içeriğinden de anlaşıldığını, müvekkilinin gizli ortaklıktan ayrılma karşılığında dava konusu senedin verildiğini, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını bildirek davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin davaya konu senedi davalılardan …’ten alacağın temliki yoluyla devir aldığını, müvekkilinin keşideciyi tanımadığını, iyi niyetli 3,kişi olup, şahsi def’ilerin müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini bildirirek davanın reddini istemiştir.
Davacı vekili, 30.10.2016 tarihli replik dilekçesinde davalı …’in sunduğu protokol ve taahhütname başlıklı belgeninde sahte olarak düzenlendiğini ileri sürmüştür.
DELİLLER
Bakırköy …… Hukuk Mahkemesinin …… esas sayılı dosya sureti, Bakırköy ……. Asliye Ceza Mahkemesinin ……. esas sayılı dosyası, Bakırköy CBS’nin …… hazırlık dosya sureti, BAM …… Hukuk Dairesi’nin 21/10/2019 tarih, ….. Esas, ….. karar sayılı ilamı ve tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, bono ve bonoya istinaden başlatılan icra takibi nedeni ile menfi tespit davasıdır.
Dava konusu bononun incelenmesinde; tanzim edeninin …, lehtarının …, tanzim tarihinin 20/01/2012, vade tarihinin 30/06/2014, meblağının 400.000,00 TL olduğu, bonoda davalılardan …’in lehtar, davalı …’in ciranta ve davalı …’nın hamil sıfatının bulunduğu, davalılardan bonoda hamil olarak görünen …’nın Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …… E sayılı takip dosyası ile bu bono dayanak yapılarak davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus takip yolu ile icra takibi yaptığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık dava konusu bononun davalı … tarafından hukuka aykırı bir şekilde elde edilip edilmediği, bononun bu davalı tarafından hileli yollarla doldurulup doldurulmadığı ve bu doğrultuda davacının dava konusu bonodan dolayı borcu bulunup bulunmadığı hususundadır.
Davalı … vekili tarafından cevap dilekçesi ekinde sunulan 20/01/2012 tarihli “Protokol ve Taahhütname” başlıklı belgede el yazısı ile “Ortağı ve yetkili bulunduğum …… San ve Tiv. AŞ ….. Mah. ….. Cad. No:….. Arnavutköy /İST adresinde faaliyet gösteren firmamda gizli ortağım … ile işbu protokol ve taahhütname ortaklıktan ayrılması sonucunda kendisine % 15 hissesi karşılığı 400.000 TL kayıtsız şartsız ödenecektir. Bu ödeme şu şekilde yapılacaktır. Ortaklıktan ayrılma hissesi karşılığı kendisine 20/01/2012 tanzim tarihli 30/06/2014 vadeli 400.000 TL bedelli … borçlusu olan senet verilmiştir. Verilen senetle ilgili olarak ortak … senedin vadesine kadar parçalı olarak ödemeler yapacaktır. Ödemelerin yapılmaması halinde senet vadesi geçtikten sonra gizli ortak … tarafından senedi işleme koyma ve yasal yollara başvurma hakkı vardır. İşbu senet ve taahhütname …’in 12 yıllık gizli ortaklığına karşılık yapılmış olup kendisinin bundan sonra herhangi bir hak ve alacağı olmayacak ve tarafıma herhangi bir dava da açmayacaktır. 20/12/2012 NOT: İşbu senet doldurulmuş halde ve imzalı şekilde bay … tarafından verilmiştir” şeklinde yazıldığı ve belgenin altının davacı ile davalı … adlarına atfen imzalandığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesine ekli bulunan, grafolog …. tarafından düzenlenen 06/09/2016 tarihli özel rapordur başlıklı grafoloji inceleme raporunda dava konusu bononun üst ve alt kenarlarının fabrikasyon kesimi olmadığı, senetteki imzanın mutat olduğu üzere senedin sağ tarafında bulunmayıp sol tarafa atıldığı ödeyecek bölümdeki TC …… adedinin imzayı çiğnememek için sağ tarafa kaydırılarak yazıldığı, senedin sol alt tarafında bulunan imza hatlarının yazıyla çakışan bölümlerinin incelenmesinde yazıların imza hatlarının üzerinde olduğunun tespit edildiği, yine davacı tarafça dosyaya sunulan grafolog ….. tarafından düzenlenen 06/09/2016 tarihli özel rapordur başlıklı grafoloji inceleme raporunda “protokol ve taahhütname” başlıklı 20/01/2012 tarihli belge üzerinde davacı namına atılmış imza bulunan boş kağıdın imza ile üst kenar arasındaki bölümün sonradan sıkıştırılarak doldurulması suretiyle hazırlanmış olmasının kuvvetle mümkün ve muhtemel görüldüğü, diğer bir deyişle belge metninde bulunan davacı namına atılmış imzanın mevcut metnin tasdiki makamında atılmış olamayacağı kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Dava konusu olayla ilgili davalılar hakkında şüpheli sıfatı ile yürütülen soruşturma sonucunda Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 03/01/2017 tarih …… Sor …… Karar sayılı kararı ile kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, müşteki vekilinin itirazı üzerine Bakırköy …. Sulh Ceza Hakimliğinin 20/03/2017 tarih ve …… D.İş sayılı kararı ile itirazın kabulüne ve kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılmasına karar verildiği, bunun üzerine soruşturmaya …. Sor.sayılı dosyası üzerinden devam edildiği anlaşılmıştır.
Ceza soruşturma dosyasında Grafoloji ve Sahtecilik Uzmanı ….. tarafından düzenlenen 15/04/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Protokol ve taahhütname” başlıklı 20/01/2012 tarihli belge üzerinde … adına atılı imzaların …’in eli ürünü olduğu ancak bu belgedeki yazıların eli ürünü olmadığının bildirildiği görülmüştür.
Ceza soruşturma dosyasında alınan Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 02/11/2017 tarihli raporunun incelenmesinde; dava konusu senetteki borçlu imzasının adres yazıları ile çakışma noktalarında imzanın altta bulunduğu, yazının belgedeki imzanın üzerine bilgisayar ve ekipmanı yardımıyla söz konusu yazıların sonradan eklendiği, dolayısıyla anılan bulgular göz önünde bulundurulduğunda söz konusu senedin imzadan faydalanılarak oluşturulmuş olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Yürütülen ceza soruşturması sonucunda davalı … hakkında sanık sıfatıyla açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçundan Bakırköy …… Asliye Ceza Mahkemesinin …… Esas sayılı dosyası ile kamu davası açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda 29/01/2020 tarih ….. Esas …. Karar sayılı karar ile sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bakırköy ….. İcra Hukuk Mahkemesinin ….. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacısının …, davalısının …… olduğu, davanın davamızın konusu olan bono ile ilgili başlatılan icra takibi nedeni ile kambiyo takibine itiraz davası olduğu, dava konusu senet ve “Protokol ve taahhütname” başlıklı 20/01/2012 tarihli belge üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, bu dosyaya sunulan Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 10/06/2019 tarihli raporunda özetle; inceleme konusu senedin alt ve üst kısımlarının forme kesim olmadığı, matbu senetlerden olmayıp bilgisayar ve ekipmanı yardımıyla oluşturulmuş olduğu, senetteki borçlu imzasının adres yazıları ile çakışma noktalarında imzanın altta bulunduğu, yazının belgedeki imzanın üzerine bilgisayar ve ekipmanı yardımıyla sonradan eklendiği, dolayısıyla söz konusu senedin imzadan faydalanılarak oluşturulmuş olduğu, “protokol ve taahhütname” başlıklı belgedeki yazılar ile imzanın ( ….. adına atılı) kesişme noktalarının bulunmadığı, yazının ve imzanın altta/üstte olduğu hususunda değerlendirme yapılamadığı, söz konusu belgenin el yazısı ile yazılmış olduğu, imzanın metni onaylar mahiyette olup olmadığı hususunda teknik bir değerlendirme yapılamadığı, belgelerde … adına atılı imzaların eli ürünü olduğunun bildirildiği, bu mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen 31/10/2019 tarih …… Esas …… Karar sayılı kararı ile özetle “Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan bilirkişi raporuyla senedin metin kısmının daha önce atılan imzanın üzerine bilgisayar yardımıyla sonradan eklendiği tespit olmakla bononun kayıtsız şartsız muayyen bir bedeli ödeme vadini içermediği bu halde alacağın yargılamaya muhtaç hale geldiği…” gerekçesi ile davanın kabulüne ve takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut tutanak başlıklı 13/06/2013 tarihli belgenin incelenmesinden, tutanağın davalı …’in vergi müfettişine verdiği beyan olduğu, davalının alınan beyanında özetle; davacının ortağı ve yetkilisi olarak bulunduğu şirkette2005 yılından bu yana yaklaşık 6-7 sene bordrosuz olarak part-time görev yaptığını, 2011 yılının Kasım ayında ise bordroya geçerek tam zamanlı ücretli olarak çalışmaya başladığını, ancak daha sonra kendi işini yapmak istediği için 2012 yılının mart ayında şirketten ayrıldığını 462.131,44 TL tutarlı çeki nakit olarak tahsil ettiğinin doğru olduğunu, söz konusu çek tahsilatlarını tamamen …. Mam.San.ve Tic.A.Ş. ile ilgili olduğunu, şirkette part-time bordrosuz görev yaptığı dönemde şirket ortaklarından … (davacı) tarafından kendisine verilen çekleri banka şubelerinden nakit olarak tahsil ederek parayı kendisine veya müdür ……. ‘a teslim ettiğini beyan ettiği görülmüştür.
Davacı tarafça dava konusu senedin davalı tarafça haksız olarak ele geçirilerek doldurulduğu yönündeki sahtecilik iddiaları nedeni ile davalıların kötüniyetli olup olmadıklarının ispatı açısından tanık dinlenebileceği kanaatine varılarak tanık dinlenilmemesi yönündeki önceki ara karardan dönülerek davacı tanığının beyanı alınmıştır. Dinlenen davacı tanığı …… yeminli beyanında; “…… Mamülleri San.Tic.ve A.Ş. Firmasında finansman şefi olarak çalıştım, yaklaşık 7 yıl önce 2013 yılında emekli olarak bu firmadan ayrıldım, davacı …… şirketin finansmandan sorumlu yönetim kurulu üyesiydi, bende finansman şefiydim, direk ….. beye bağlı olarak çalışıyordum, davalılardan … ise şirkette benim altımda ofisboy olarak çalışıyordu, bizim departmanımızda bulunan kasanın anahtarı gün içinde … de bulunurdu, akşamları ise ona teslim edilirdi. Yönetim kurulu üyemiz …… herhangibir sebeple İstanbul dışına çıktığı zaman A4 kağıdına boş olarak imza atar ve bana teslim ederdi, bende bu boş kağıtlara imzalı olan belgeleri kasaya koyardım, kullanmamız gerekeni kullanırdık, kullanmadıklarımızı da ….. beye götürürdük ve kullandıklarımıza ilişkin olarak bilgi verirdik, kullanmadıklarımızı da imha ederdik. Davalı … bu belgelerden birini kasadan almış ve yerine de fotokoposini koymuş, biz de bunu farkedemedik ve ….. de almış olduğu imzalı boş belgeyi davaya konu senede dönüştürmüştür, kesinlikle ne şirketin ne de ….. beyin ….. beyden borç alma gibi söz konusu olamaz, zira ….. benim altımda çalışan ofisboy maaşı alan birisi olup 400.000 TL gibi bir parayı elinde bulundurması ve ….. Bey’e borç vermesi söz konusu bile olamaz. …’in şirkette gizli ortaklığı diye bir şey sözkonusu değildir, bunu gerektirecek bir hususta yoktur, söz konusu şirket büyük bir şirket olup …’in ortaklığına ihtiyacı yoktur , ben diğer davalılardan …… ve …i tanımam” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm delillere göre; davalı …’in davacının ortağı ve yetkilisi olduğu ….. Mamülleri San.Tic.A.Ş.’nde ofis elemanı olarak çalıştığı dönemde, davacı tarafça lüzumu halinde kullanılmak üzere boş kağıtlara imza atılarak kasaya bırakılan kağıtları haksız ve hukuka aykırı bir şekilde ele geçirerek ve boy kısmı doldurmak suretiyle birisini dava konusu 400.000,00 TL meblağlı bonoya diğerini ise bu “Protokol ve taahhütname” başlıklı belgeye dönüştürdüğü, dava konusu senedin tüm metin kısımlarının bilgisayar ve ekipmanları kullanılarak sonradan doldurulduğunun yukarıda ayrıntıları ile değinilen ceza soruşturma dosyasında, icra hukuk mahkemesi dosyasında ve ceza mahkemesi dosyasında aldırılan bilirkişi ve Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi raporları ile sabit olduğu, dinlenen tanık anlatımının da bu senet ve diğer belgenin metin kısmı boş vaziyette iken davalı … tarafından haksız olarak ele geçirildiğini doğruladığı, davacının ortağı olduğu şirkette ofis elemanı olarak ücretli çalışan davalının söz konusu senedin ve belgenin şirkete gizli ortak olmasından dolayı kendisine ortaklık payı olarak verildiği yönündeki iddiasının da hayatın olağan akışına aykırı olduğu, dosyada mevcut bulunan vergi müfettişine verdiği beyanda da şirket ortaklığı yönünde bir beyanının bulunmadığı, gerek icra hukuk mahkemesi kararı ile ve gerekse ceza mahkemesi tarafından verilen kararlarla da senedin sonradan sahte olarak bonoya çevrildiğinin kabul edildiği, davalı …’in cevabında dava konusu senedin kendisine dolu vaziyette teslim edildiği ve 20/12/2012 tarihli protokolde bu hususun not düşüldüğü yönündeki savunmasına dava konusu senetteki yazıların senetteki imzanın üzerine bilgisayar ve ekipmanı yardımıyla sonradan eklendiğinin söz konusu grafolojik imza inceleme raporlarıyla saptanmış olması karşısında itibar edilemeyeceği, davalı …’in iddialarının teknik bilirkişi raporları ile çeliştiği, dolayısıyla davalı …’in davacı ile aralarında 400.000 TL’lik senet verilmesini gerektiren bir ilişki bulunmamasına rağmen haksız ve hukuka aykırı yollardan elde ettiği imzalı ancak metin kısmı boş olan dava konusu senedi doldurmuş olması nedeni ile davacının bu senetten dolayı bir borcunun bulunmadığı, diğer davalılar her ne kadar iyiniyetli üçüncü kişi oldukları ve davacı ile davalı … arasındaki ilişkinin kendisine karşı ileri sürülemeyeceğini ileri sürmüş iseler de davalı … tarafından senedin haksız bir şekilde ele geçirilmiş ve sahtecilik yoluyla doldurularak kullanılmış olması nedeniyle bunun herkese karşı ileri sürülebilecek itiraz niteliğinde bulunan defilerden olması karşısına davalıların bu yöndeki savunmalarına itibar edilemeyeceği kanaatine varılarak davanın kabulüne, davalı …’in kötüniyetinin sabit olması nedeni ile aleyhine icra kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı takip dosyası ve takibe konu 30/06/2014 vade tarihli ve 400.000,00 TL bedelli davalı … lehine düzenlenmiş keşidecisi davacı … olan bonodan dolayı davacı tarafın borçlu olmadığının tespitine ve söz konusu bononun iptaline,
2-Dosya kapsamı itibariyle davalı …’in kötü niyetli olduğundan takip konusu miktar üzerinden hesaplanan 111.600TL kötü niyet tazminatının davalı …’ den tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 38.116,98-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 9.529,25-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 28.587,73 TL karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 29,20.-TL başvurma harcı ve 9.529,25-TL peşin harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyada yapılan 433,00-TL posta giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 44.950,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Bakiye avansın yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/07/2020

Başkan …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Katip …
¸E-imzalı