Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/807 E. 2018/663 K. 25.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/807 Esas
KARAR NO : 2018/663

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/08/2016
KARAR TARİHİ : 25/06/2018
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 28/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekkilerinin davalı ile şifai olarak distribitörlük için anlaştığını, davalıya mal satışı ve güvence bedeli için ödemeler gönderildiğini fakat davalının anlaşmaya uymadığını, gönderilen bedellerin iadesi için açılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini icra inkar tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; yetkiye,zamanaşımına itiraz ettiklerini, davacıya herhangi bir borçları ve yükümlülükleri olmadığını, ticari kayıtları arşivde olduğundan ulaşmalarının zaman aldığını belirterek davanın reddini kötü niyet tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Ticaret sicil kayıtları, banka hesap hareketleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, avans alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.(İİK madde 67 )
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bakirköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı … tarafından borçlu …. Çorap Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ne yönelik 144.833,41 TL alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Somut olayda; Davacı taraf, davalıya ait ürünlerin … ‘da satışının yapılması için davalı ile şifahi olarak Distribütörlük/Tek Satıcılık anlaşması yapıldığını, anlaşmanın teminatı olarak davalıya ödeme yapılmasından sonra sözleşmenin imzalanacağının kararlaştırıldığını, işbu şifahi anlaşmaya istinaden davalıya 34.731,10 EUR havale ile ödeme yapılmasına rağmen karşılığında sözleşmenin imzalanmadığını ve davalı tarafından herhangi bir malda teslim edilmediğini ve dolayısıyla davalıdan 34.731,10 EUR alacaklı olduğundan bahisle alacağın tahsili için icra takibi başlattığı, davalının takip konusu borca ve tüm ferilerine itirazı neticesinde huzurdaki itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır. Davalı taraf ise savunmalarında; dava dışı … ile ticari ilişkilerinin olduğunu, davacının da dava dışı şirketin çalışanı olduğunu, davacının gönderdiği bedellerin dava dışı … şirketinin aldığı mallara karşılık gönderilen havaleler olduğunu, davacı ile herhangi bir ticari ilişkisi olmadığını ve davacıya borçlu olmadığından bahisle davanın reddini talep etmiştir.
Dolayısıyla uyuşmazlık konusunun; davacının davalının…. Distribütörü olup olmadığı, yanlar arasında ticari ilişki olup-olmadığı, davacının davalıya havale gönderip göndermediği, davacının gönderdiği havalelerin davalı ile ticari ilişkisi olan dava dışı … şirketinin borcuna mahsuben gönderilip gönderilmediği ve dolayısıyla davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı hususunda toplandığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce uyuşmazlığın çözümü adına tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi marifeti ile inceleme yapılmış ve farklı bilirkişilerden raporlar alınmış bu kapsamda mahkememizce dosya kapsamına uygun taraf iddialarını karşılar nitelikteki 25.04.2018 tarihli heyet raporu hükme esas alınmıştır. Buna göre davalı ticari defterlerinde, davacı ile davalı arasında olan herhangi bir ticari ilişkiye rastlanmadığı, davalı ile dava dışı … arasında Kasım/2008 döneminde başlayan ve Temmuz/2010 dönemine kadar devam eden bir ticari ilişki olduğu, davacının davalıya gönderdiği, 34.731.10 EURO havalenin, davalı kayıtlarında 2008-2009-2010 yıllarında olmak üzere toplam 34.722,50 EUR (8,60 EUR masraf) olarak, davacıdan değil, dava dışı … şirketinden giriş yapılmış olduğu vc ticari ilişki içerisinde dava dışı şirketin davalıya olan borcundan mahsup edildiği, işbu 34.722,50 EUR’nun dava dışı şirkete alacak olarak kaydedilmemesi halinde ise dava dışı ….’m bu bedel kadar davalıya borçlu olacağı. her ne kadar davacı tarafından. davalı ile yapılan Distribütörlük/Tek satıcılık anlaşmasına istinaden 50.000,00 EUR teminat olarak ödeme yapması halinde, akabinde sözleşmenin imzalanacağı iddia edilmiş ise de, arada herhangi bir yazılı sözleşme veya anlaşma olmadan, direk olarak davacı tarafından davalıya bu bedellerin gönderilmesinin ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacının işbu iddialarına dayanak herhangi bir delil (e-mail vb.) ve davalı ile ticari ilişkisi olduğuna dair de kendisine ait herhangi bir ticari defler ve belgede sunmadığı, yine davacı asilin 27.11.2017 tarihli duruşmada, “dava dışı şirket ile davalı arasındaki problemlerden dolayı, davalının kendisi ile çalışmak istediğini” beyan etmiş ise de; davacının davalıya gönderdiği havaleler, davalı ile dava dışı şirketin ticari ilişkisinin bitmesinden sonra değil, davacının davalıya gönderdiği havaleler tam olarak, dava dışı şirket ile davalı arasındaki çalışılan ticari dönemi/tarihleri aralığını kapsamakta olup, davacının, davalı ile dava dışı şirketin ticari ilişkisi bitlikten sonra da herhangi bir havale yapmadığı, aynı zamanda davacının gönderdiği havalelerdeki banka swift mesajlarındaki adres ile …. şirketinin adresinin aynı olduğu tespit edilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında; gerek davacı asilin beyanlarında ki çelişki, gerekse davacının gönderdiği havalelerin, tam olarak davalı ile dava dışı şirketin ticari ilişkinin başlangıç ve bitim tarihleri aralığına denk gelmesinden, gerekse de davacının davalıya gönderdiği havalelerin herhangi bir sözleşmenin teminatı olarak gönderildiğine dair somut ve objektif belgeler sunulmadığından, davacının gönderdiği havalelerin … şirketine olan borcun ifası için bu şirketin çalışanı olan davacı tarafından gönderildiği takdir ve sonucuna varılarak davacı tarafa davasının reddine dair karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar davalı taraf kötü niyet tazminati talebinde bulunmuş ise de dosya kapsamı itibari ile davacı tarafın kötü niyetli olduğu anlaşılamadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
2- Dosya kapsamı itibariyle davacı tarafın kötü niyetli olduğu anlaşılamadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine
3- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 35,90 TL red karar harcının mahkememiz veznesine yatırılan peşin harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerine bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 2.300,00.-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden hesaplanan 14.337,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 25/06/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır