Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/768 E. 2019/1252 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/768 Esas
KARAR NO : 2019/1252

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 16/08/2016
KARAR TARİHİ : 26/12/2019

BİRLEŞEN BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
2016/737 ESAS, 2016/807 KARAR SAYILI DOSYASI

DAVA :Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ :19/08/2016
KARAR TARİHİ :27/10/2016
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :24/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE: Davacı-karşı davalının, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde ……. sicil (no.lu 135.000 TL sermayeli, davalı-karşı davacı şirketinde %40 pay ve 54.000,00 TL ödenmiş sermaye ile ortaklarından birisi olduğunu, diğer ortakların %30 pay ve 40.500,00 TL ödenmiş sermaye ile …… ve aynı şekilde %30 pay ve 40.500,00 TL ödenmiş sermaye ile ….. adlı iki kardeş olduğunu, …… ve ….. adlı şirket ortaklarının davalı-karşı davacı şirketin %60 oranında hissedarları olduklarını ve hisse miktarı açısından tüm yönetim yetkisini kullandıklarını, çoğunluktan kaynaklanan haklarını kötüye kullandıklarını, davacı-karşı davalının payından kaynaklanan haklarını ihlal ettiklerini, şirketin aktiflerini kötü niyetle azalttıklarını, Davalı-karşı davacı şirketin müvekkili şahsın ortak olduğu tarihten bu yana kar payı dağıtmadığını ve müvekkilinin haklarını kullanmasına da engel olunduğu, ayrıca müvekkilinin davalı-karşı davacı şirkete borç paralar verdiğini bundan dolayı 15.08.2016 tarihi itibari ile 473.809,36 TL tutarında alacaklı olduğunu, alacağına karşılık defalarca ödeme talep etmesine rağmen bu talebine olumlu cevap verilmediğini, müvekkilinin şirket genel merkezine girmesinin engellendiğini, müvekkilinin %40 sahip olduğu şirkete giremediği ve şirketle fiili ve resmi olarak hiçbir şey yapamadığını, şirketin ağır ve telafisi imkansız zararlara uğratıldığını belirterek; davacı-karşı davalının, davalı-karşı davacı şirkette bulunan %40 nispetindeki TTK.m.641 hükmü gereğince belirlenecek gerçek değerinin esas alınması suretiyle belirlenecek çıkma akçesinin kendisine ödenmesi karşılığında TTK.m.638 hükmü gereğince şirketten çıkmasına karar verilmesini, belirlenecek gerçek bedele dava tarihinden itibaren TC Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için öngördüğü avans faiz oranın göre faiz yürütülmesini, davalı şirkete ait mallar üzerine dava neticesinde hüküm ve karar altına alınacak tutarın fiilen ve tamamen ödeninceye kadar geçerli olmak üzere ihtiyati tedbir konulmasını, davalı şirketin yönetimine dava neticesinde karar alınacak olan ayrılma akçesinin ferileri ile birlikte kendisine fiilen ödenmesine kadar görev yapmak üzere kayyım atanmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE:Davacı- karşı davalının müvekkili şirketin % 40 hissesine sahip ortağı olduğunu, dava dilekçesinde yer alan iddiaların tamamen gerçek dışı olduğunu, öncelikle davacının şirkete alınmaması gibi bir durumun söz konusu olmadığı,Davacı-karşı davalının 2016 yılı Temmuz ayı sonrası iş yerine gelmemeye başladığını, müvekkili şirketin İstanbul Başakşehir ilçesinde makine imalatı için kurulmuş bir şirket olduğunu, şirketin hali hazırdaki ortaklarının ……, ….. ve davacı … olduğunu, tarafların bu şirket hisselerini devralmadan önce 28.01.2011 tarihinde ortaklık sözleşmesi adı altında ve ekte sunulan sözleşmeye göre ……, ….. ve …’ın ortak oldukları, ancak birkaç ay öncesine kadar her şey yolunda giderken, tarafların firmanın selameti için var gücü ile çalışırken davacı … tarafından belirtilen hususlarda şirket içi karışıklık ve düzensizlik çıkarıldığını ve şu anda şirket faaliyetini büyük ölçüde sekteye uğratacak derecede eylemlerde bulunduğu ve şirketin ekonomik olarak yok olmasına zemin hazırladığını, davacı tarafın işe gelmemeye başladığını ve tedarikçi olarak çalışılan firmaları arayarak şirketin kapanmak üzere olduğunu ve paralarının kalabileceği yönünde beyanlarda bulunduğunu bunun üzerine tedarikçilerin müvekkili arayarak hesaplarını kapatılmasını istediklerini belirttikleri, bu durumun hızla yayıldığını, tedarikçilerde bu endişenin yaratılmasının şirkette malzeme alımına sıkıntı yarattığını, bu durumun müvekkilinni müşterileri ile olan iş ilişkilerini de temelden zedelediğini, dava dilekçesinde yer alan davacının müvekkili şirketten 473.809,36 TL alacaklı olduğu iddiasının asılsız olduğunu, davacının veya diğer ortakların şirketten olan alacaklarının şirketin muhasebe kayıtlarında ve banka hesaplarında belli olduğu, Ağustos 2016’ya kadar şirketin muhasebe kayıtlarını tutan kişinin davacı …’ın kayınbiraderi olduğunu, kayıtlar incelendiğinde şirketin diğer ortaklarının şirketin hesabına yatırdıkları paraların dahi … tarafından yatırıldığı gibi usulsüz muhasebe kayıtları oluşturduğunu, ancak yatırılan paraların ortaklardan …… ve ….. tarafından yapıldığını, davacının şirket ortaklığı süresinde İstanbul Başakşehir de bir ev satın aldığı, bu evi satın alırken …’ın hiçbir katkısının olmadığı, zaten o tarihte şirkete hisseden ortaklık borcunun olduğu, diğer ortakların bizzat kendi ceplerinden borç paralar vererek davacının ev sahibi olmasına yardımcı olduklarını, sonraki taksitleri de kısmen şirket ortaklarının ödediği ve banka makbuz kayıtlarında da mevcut olduğunu, bu borçların halen ödenmediği ve bu ödemelerin ….. tarafından açılan dava konusu olduğunu, ayrıca davacının ….. plaka sayılı 2015 model yeni bir şirket aracını da yanında götürdüğünu, bu aracın halen kendisinde bulunmakta ve onun tarafından kullanıldığını belirterek davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesini talep etmiştir.
Birleşen Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. esas sayılı dosyasında dava dilekçesinde ÖZETLE :Müvekkili şirketin makine imalatı için kurulan bir şirket olduğunu, şirketin ortaklarının ……, ….. ve davalı … olduğunu, tarafların şirket hisselerini devralmadan önce 28/01/2011 tarihinde ortaklık sözleşmesi adı altında ……, …., ….., … ‘ın ortak olduğunu, davalı …’ın şirket içi karışıklık ve düzensizlik çıkarttığını, şirketin faaliyetini büyük ölçüde sekteye uğratacak derecede eylemlerde bulunduğunu, şirketin ekonomik olarak yok olmasına zemin hazırladığını, davacı şirketin davalı ile ortaklığının devam etmesi hukuken mümkün olmadığını, bu sebeplerden dolayı fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne, TTK 640/3 md uyarınca ve taraflar arasındaki 28/01/2011 tarihli ortaklık sözleşmesi şartları uyarınca davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına, yargılama sonucunda tespit edilecek hissesine düşen bedelin taraflar arasındaki 28/01/2011 tarihindeki ortaklık sözleşmesindeki 5. Maddesi uyarınca 24 eşit taksitte davalıya ödenmesine, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… esas sayılı dosyasında cevap dilekçesinde ÖZETLE :Müvekkilinin davacı şirket aleyhine Bakırköy …… ATM ‘nin …… esas sayılı dava dosyası ile dava açtıklarını, davaların birleştirilmesini talep ettiklerini, davacının dava dilekçesinde belirttiği 28/01/2011 tarihli hukuken geçerli bir ortaklık sözleşmesi bulunmadığını, bu sözleşmenin taraflarına tebliğ edilmediğini, ayrıca sözleşmenin dosyaya da sunulmadığını, davalı şirketin 2004 tarihinde kurulmuş bir firma olduğunu, müvekkilinin davacı firma ile ortalığının 2011 Şubat ayında görüşülmeye başlandığını, şirket ortaklarından ….. ile görüştüklerini, …… ‘un ortaklık teklif ettiğini, müvekkilinin bu ortaklığa daha önce çalıştığı firmada bulunan ….. Torna tezgahını ….. ile satın alarak davacı şirkete demirbaş olarak aktardığını, davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği sebepler ve olayların gerçek dışı olduğunu, ticari itibar kaybının müvekkili tarafından yaratıldığı gibi hadiseler gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin kalıp konusunda uzman ehil bir kişi olup, şirketin iştigal konusunda kendi alanında tanınan bir kalıp uzmanı olduğunu, müvekkilinin şirkete girmesine izin verilmediğini, bu sebepten dolayı şirketin işleri yanlış yaptığını, hatalı ürünler yapıldığını, müşteri kayıpları yaşandığını, şirketin ağır zararlara uğratıldığını bu nedenlerle ilk önce iş bu davanın esasının kapatılarak Bakırköy …. ATM dosyası ile birleştirilmesini, davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini telep etmiştir.
DELİLLER
Esas ve birleşen dosyada bulunan taraf iddia ve beyanları, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 29/08/2016 ve 01/11/2016 havale tarihli cevabi yazıları, davacı ve davalı tanıklarının anlatımları, 24/10/2017 havale tarihli bilirkişi kurulu raporu, 13/04/2018 havale tarihli bilirkişi kurulu raporu, 17/04/2019 havale tarihli bilirkişi kurulu raporu, 12/11/2019 tarihli bilirkişi kurulu ek raporu, Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
ASIL DAVA YÖNÜNDEN:
İş bu dava, davacının ortağı bulunduğu davalı şirketten TTK’nun 638/2.maddesi uyarınca haklı nedenlerle çıkması ve kendisine ayrılma akçesi ödenmesi talebine ilişkindir.
Somut olayda davacı taraf, davalı şirketin diğer iki ortağı olan …… ve …..’un kardeş olduklarını ve bu ortakların şirketin % 60 oranında hissedarları olmaları nedeniyle hisse miktarları açısından tüm yönetim yetkisini kullanarak çoğunluktan kaynaklanan haklarını kötüye kullanmak suretiyle şirketi ve davacının haklarını ihlal ettiğini, şirketin aktiflerini kötü niyetle azaltarak pasifinin yükselmesine sebebiyet verdiklerini, davalı şirketin davacının ortak olduğu tarihten bu yana kar payı dağıtmayarak davacının payından kaynaklanan haklarını kullanmasına engel olduklarını ileri sürmüştür. Davalı şirket ise cevaben, özetle; davacının iddialarının tamamen gerçek dışı olduğunu, davacının yaptığı eylemler ve hareketlerin açık bir şekilde şirkete zarar verdiğini, bundan dolayı davacının şirketten haklı sebeple çıkartılmasına ilişkin Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… Esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ortağı bulunduğu davalı şirketten çıkması için haklı nedenlerin bulunup bulunmadığı, haklı neden varsa davacının şirketten ayrılma akçesi alıp alamayacağı hususlarındadır.
Mahkememizce uyuşmazlığın çözümü adına tarafların davalı şirketin kayıt ve belgeleri üzerinde teknik bilirkişiler eliyle inceleme yaptırılmış ve hazırlanan raporlar dosya içeriğine uygun bulunarak hükme esas alınmıştır.
Buna göre; davacının % 40 hisse ile ortak olarak bulunduğu davalı şirkette davacı ile dava dışı iki ortak arasında anlaşmazlık bulunduğu, davacının şirketten alacaklı bulunmasına rağmen alacağının ödenmediği, 2013 yılından bu yana ortaklara kar payı dağıtılmadığı ve davacıya kardan pay verilmediği, tüm bunların ortaklar arasında huzursuzluk ve güvensizlik ortamı yaratıp davacı açısından haklı neden oluşturduğu takdir ve sonucuna varılarak davanın ortaklıktan çıkma talebi yönünden kabulüne, ancak alınan teknik bilirkişi raporlarındaki hesaplamalar doğrultusunda davalı şirketin güncel durumu itibariyle öz varlığının negatif olması nedeni ile davacıya ayrılma akçesi ödenemeyeceğinden bu yöndeki talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN:
Mahkememiz dosyası ile birleştirilen Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… Esas sayılı dosyasında davanın konusu ise, birleşen dosya davalısının ortağı bulunduğu birleşen dosya davacısı olan şirketten TTK’nun 640/3.maddesi uyarınca haklı nedenlerle çıkartılması talebine yöneliktir.
Asıl dava için yapılan tüm açıklama ve gerekçeler birleşen dava için de geçerli olup, asıl davada davacının davalı şirketten çıkması için haklı nedenlerin bulunduğu kanaati ile asıl davanın çıkma talebi yönünden kabul edilmiş bulunması, yine birleşen davada davacı şirketin her ne kadar birleşen dosya davalısı ortağın şirketlerinden ayrılan şahıslarla ortak olarak başka firma kurduğunu iddia etmiş ise de davalı ortağın ….. Dizayn Ltd.Şti. ünvanlı şirkete 28/07/2016 tarihinde müdür olarak atanmasının hemen akabinde istifa etmiş olması ve bu şirkette ortaklığının bulunmaması karşısında bu iddiaya mahkememizce itibar edilmemesi ve davacı şirket tarafından haklı nedenlerin ispat edilememesi nedenleriyle birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
ASIL DAVA YÖNÜNDEN,
1- Davacının açmış olduğu ortaklıktan çıkma talebinin KABULÜ İLE; davacı …’ın İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde ….. sicil numarası ile kayıtlı davalı ….. Kalıp Yedek Parça Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden TTK’nın 636/3. Maddesi uyarınca haklı nedenle çıkmasına İZİN VERİLMESİNE ,
2-Davalı şirketin borca batık olduğu anlaşıldığından davacıya çıkma payı verilmesine YER OLMADIĞINA ,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 29,20 TL peşin harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 15,20 TL karar harcının davalı taraftan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 29,20.-TL başvurma harcı ve 29,20.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 7.665,75.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00.-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,

BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN
1-İspatlanamayan davanın REDDİNE
2-492 Sayılı Harçlar Kanununu uyarınca alınması gereken 44,40.-TL red karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 29,20.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 15,20.-TL karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00.-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK. 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı vekilinin yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.26/12/2019

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır