Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/759 E. 2021/1053 K. 29.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/759 Esas
KARAR NO : 2021/1053

DAVA : Alacak (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/08/2016
KARAR TARİHİ : 29/11/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 03/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekillerinin varisi oldukları …….’ın ortak olduğu kooperatiften varislikten kaynaklı …….’a tahsis edilen taşınmazı talep ettiklerini ve ödenmesi gereken eski borçlarınıda ödediklerini, kooperatifin bu taşınmaza karşılık gelen bedeli ödemeyip eksik ödeme yaptığını belirterek dava tarihi itibari ile 60.000 TL’nin davalılardan tahsilini talep etmiş sonrasında davasını 297.000 TL’ye ıslah etmiştir.

CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; vefat edenin kooperatif aylıklarını düzenli ödemediğini yaptıkları hesaplama sonucu ödenmesi gereken bedelin davacı tarafa ödendiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacıların murisi …….’ın davalı kooperatife üyeliğinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Davacıların, muris …….’ın yasal mirasçısı oldukları, muris …….’ın kooperatif hissesini Büyükçekmece ……. Noterliğinin ……. tarih …… yevmiye sayılı hisse devir sözleşmesi ile satın aldığı, davacıların mirasçılık sıfatları davalı kooperatif üyesi olduklarının Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. Esas ……. Karar sayılı 28/04/2015 kesinleşme tarihli kararı ile tespit edildiği, davacılar murisine …… blok ….. numaralı işyerinin tahsis edilmiş olduğu hususlarında taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamakta olup, uyuşmazlık davacıların bu üyelik nedeni ile davalı kooperatiften alacaklı bulunup bulunmadıkları ve alacaklı iseler ne kadar alacakları bulunduğu hususlarındadır.
Mahkememizce taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek nitelikte görülen tüm deliller toplanmıştır.
Davacı tarafça, davalı kooperatife gönderilen Beyoğlu …… Noterliğinin 24/12/2015 tarihli …… yevmiye sayılı ihtarnamesi ile kooperatif ortaklığından kaynaklanan haklarının verilmesi talebinde bulunarak davalıya tebliğden itibaren 10 günlük süre verdikleri, ihtarnamenin davalı tarafa 29/12/2015 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
Davalı kooperatif tarafından davacıların murisine tahsis edilen C6 blok 17 nolu işyerinin tapuda ……. adına devir ve tescil edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce dava konusu olan üyelik ve taşınmaz hakkında bilirkişi raporu aldırılmasına karar verilmiş, bir gayrimenkul uzmanı ve bir mali müşavirden oluşan bilirkişilerce düzenlenen 03/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacıların murisine tahsis edilen taşınmazın keşif tarihindeki değerinin 350.000,00 TL olduğu, davalılar tarafından ödendiği kabul edilen 53.000,00 TL çıkartıldığında 297.000,00 TL bakiye hesaplandığının bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından sunulan 15/05/2018 tarihli dilekçe ile davanın ıslah edilerek 297.000,00 TL alacağın tahsili talebinde bulundukları görülmüştür.
Mahkememizce, davacıların varsa kooperatif alacaklarının denkleştirme kuralı uyarınca yerleşik Yargıtay kararlarında kabul edilen formül kullanılarak hesaplanması konusunda bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, dosyaya mali müşavir ve kooperatif uzmanı tarafından sunulan 17/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda, taşınmazın dava tarihindeki değerinin tespiti gerektiğinin bildirilmesi üzerine, 03/04/2018 tarihli bilirkişi raporunu hazırlayan bilirkişilerden ek rapor aldırılmış, dosyaya sunulan 16/09/2019 tarihli bilirkişi raporu ile söz konusu işyerinin dava tarihindeki rayiç değerinin 275.000,00 TL olarak tespit edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Taşınmazın dava tarihindeki değerinin bilirkişi marifetiyle tespit edilmesinin akabinde, 17/04/2019 tarihli raporu hazırlayan bilirkişilerden ek rapor aldırılmış, bilirkişilerce düzenlenen 05/03/2020 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; davacı ile aynı nitelikteki taşınmaza sahip normal bir diğer üyenin davalı kooperatife kooperatifin başlangıcından 2020 Haziran ayına kadar olan toplam ödeme tutarının kooperatif muhasebe kayıtlarına göre 12.727,27 TL olduğu dikkate alındığında ve davacıların da davalı kooperatife gecikme faizleri ile birlikte toplamda 40.263,90 TL ödeme yapmış olduğunun birlikte değerlendirilmesi sonucunda, davacıların üyelikleri gereğince davalı kooperatife borçlu olmadıkları, diğer bir deyişle davalı kooperatif nezdindeki üyelik gereği akçeli yükümlülüklerinin tamamını diğer üyeler gibi eşitlik prensibi dahilinde gecikme faizleri ile birlikte ödediklerinden, davalı kooperatif nezdinde davacılar adına tescil edilebilecek bir bağımsız bölümün bulunmadığının tapu kayıtlarıyla tevsik edilmesi neticesinde davacıların davalı kooperatiften tahsilini talep edebileceği tazminat tutarının dava tarihindeki bu bağımsız bölümün değeri olacağı yönünde sonuç ve kanaate ulaşıldığının bildirildiği görülmüştür.
Davalı vekilinin 05/03/2020 tarihli ek bilirkişi raporuna itirazlarının (12.727,27 TL tahakkuk miktarının sadece aidat ödemesi olduğu ve inşaat katkı payını kapsamadığı, davacı tarafın üyelikten kaynaklanan tüm borçlarını yerine getirmediği) değerlendirilmesi ve hesaplamanın Yargıtay kararlarında yer alan formüle göre yapılması hususunda bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, kooperatif uzmanı bilirkişinin hastalığı nedeni ile mali müşavir bilirkişisinin tek imzalı olarak sunduğu 20/11/2020 tarihli ek raporda, davalı kooperatifin defter kayıt ve belgelerinin anılan yıllar itibariyle sunulması gerektiğinin bildirildiği görülmüştür.
Mali müşavir bilirkişisine tüm kooperatif defter ve belgeleri üzerinde yerinde inceleme yetkisi verilerek ek rapor tanzimine kara verilmiş, bilirkişi tarafından sunulan 01/05/2021 tarihli 3. Ek raporunda, Yargıtay’ın yerleşik formülüne göre yapılan hesaplamada davacının talep edebileceği tazminat tutarının 209.851,37 TL hesap edildiği, davacı tarafın tahsil etmiş olduğu 30/12/2015 tarihli 53.000,00 TL’nin dava tarihi ile güncel değeri alarak hesaplanan 54.849,50 TL’nin mahsubu neticesinde davacı alacağının 155.001,84 TL olarak hesaplandığı görülmüş, alınan bu bilirkişi raporunun hesaplama yönünden gerekli teknik değerlendirmeyi içerdiği, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu (hukuki konulardaki yorumun bizatihi mahkememizce değerlendireceği) anlaşılmıştır.
Davalı tarafça her ne kadar zamanaşımı defi ileri sürülmüş ise de; davacı tarafın davalı kooperatiften çıkma iradesini davalı tarafça davacıya yapılan 30/12/2015 tarihli ödemenin kabul edilmesi ile birlikte ortaya konulduğu, 5 yıllık zamanaşımı süresi kooperatiften çıkma tarihinden itibaren başlayacağından gerek dava gerekse ıslah tarihleri itibariyle zamanaşımının dolmadığı anlaşılmıştır.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; davacılar murisi …….’ın davalı kooperatifin hissesini devir almak suretiyle davalı kooperatife üye oldukları, murisin 2008 yılında vefatı neticesinde kooperatif üyeliğinden kaynaklanan tüm haklarının mirasçıları olan davacılara geçtiği, davalı kooperatif tarafından davacılara bu üyelik nedeni ile 30/12/2015 tarihinde 53.000,00 TL ödeme yapıldığı ve bu ödemenin davacılarca kabul edildiği, dolayısıyla davacıların bu ödemeyi kabul etmek suretiyle davalı kooperatiften çıkma iradelerini ortaya koydukları, işbu nedenle davacıların kooperatiften ayrıldıklarının kabul edilmesi gerektiği, kooperatiften ayrılan kooperatif üyesinin toplam ödeme miktarın ne olursa olsun kooperatiften talep edebilecekleri alacağın denkleştirme kuralı uyarınca Yargıtay’ın yerleşik içtihatları ile kabul ettiği formül uygulanmak suretiyle belirlenmesi gerekeceği, bilirkişi tarafından sunulan 01/05/2021 tarihli 3. Ek raporunda bu hesaplamanın yapıldığı ve davacılara yapılan ödemenin hesaplanan güncel değerinin mahsubu neticesinde davacıların talep edebilecekleri alacak miktarının 155.001,84 TL olarak belirlenmiş olması nedeni ile yapılan bu hesaplamaya mahkememizce de itibar edilerek davanın bu miktarda kısmen kabulünün ve fazlaya ilişkin talebin ise reddinin gerektiği, davacı vekili tarafından her ne kadar faizin ilk davanın açıldığı tarihten itibaren hükmedilmesi talep edilmiş ise de, davacılarca davalı kooperatife gönderilen ihtarnamede 10 günlük süre verilmesi ve ihtarnamenin davalıya 29/12/2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla temerrüt tarihi olan 08/01/2016 tarihinden itibaren faize hükmedilebileceği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
155.001,87 TL alacağın temerrüt tarihi olan 08/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak muris …….’dan kalan miras payları oranında davacılara verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 10.588,18.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 5.072,65.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 100,00.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 5.515,53.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 29,20.-TL başvurma harcı ve 5.072,65.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 2.443,10.-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 1.275,03-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından dosyada yapılan toplam 650,00.-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 310,77-TL’sinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 18.675,18.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 17.439,82.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 29/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır