Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/752 E. 2021/1140 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/752 Esas
KARAR NO : 2021/1140

DAVA : Ölüm Sebebiyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 09/08/2016
KARAR TARİHİ : 16/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE; Davalı şirkete trafik poliçesi sigortalı ……. plakalı araç ………’un kullanımında iken 15.04.2016 tarihinde davacının kullanımındaki motosiklete çarparak çift taraflı ölümlü trafik kazasına sebebiyet verdiği, ……. plakalı araç sürücüsü ………’un kazanın oluşumunda “%100 kusurlu olduğu, davalı şirketin kazada kullanılan aracın ……….. poliçe no.lu Zorunlu Mali Sorumluluk ( Trafik) Sigortası ile maddi tazminat yönünden sorumlu sigortacısı olduğunu, davacının ölümüyle annesi, babası ve iki kardeşinin destekten yoksun kaldıkları iddia edilerek; 15/04/2016 tarihli kaza sonucu vefat eden ………’nun desteğinden yoksun kalan annesi ………, baba ……… ve kardeşleri ……….. ve ………. için, uzman bilirkişiye tazminat miktarları hesaplatılarak yasa hükmü ve Yargıtay’ın son kararları uyarınca destek tazminatının (davalı sigorta şirketi poliçe limitleri dahilinde sadece maddi tazminat yönünden sorumlu olduğu, manevi tazminat yönünden sorumlu olmadığı) kabulüne, ……… için 10.000,00-TL maddi 50.000,00-TL manevi, ……… için 10.000,00-TL maddi 50.000,00-TL manevi, …….. için 50,00-TL maddi 10.000,00-TL manevi, ………. için şimdilik 50,00-TL maddi 10.000,00-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 20.100,00-TL destekten yoksun kalmaktan kaynaklanan tazminat ile yine aynı şekilde toplam 120.000,00-TL manevi tazminatın faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı …….. vekili cevap dilekçesinde ÖZETLE; yetki itirazında bulunduğunu, zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, davacının avans faizi isteminin yasaya aykırı olduğunu, dava konusu uyuşmazlık tamamen haksız fiilden kaynaklandığını, bu nedenle kanuni faiz talep edebileceğini, talep edilen avans faizi talebi haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, ceza dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, öncelikle açılmış olan davanın yetkili mahkemelerde açılmamış olması nedeniyle mahkemenizin yetkisizliğine karar verilmesini, Sakarya ……… Asliye Ceza Mahkemesi …….. Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını, açılmış bulunan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan etmiştir.
Davalı …….. Sigorta A.Ş. Vekili tarafından sunulan beyan dilekçesinde ÖZETLE; müvekkil şirketin poliçe teminatının tamamını davacı tarafa ödemekle poliçe teminatını tüketerek poliçeden kaynaklı sorumluluğunu yerine getirdiğinden müvekkil …….. Sigorta A.Ş. bakımından davanın konusuz kaldığını, müvekkil şirketin yapmış olduğu tazminat ödemesinin diğer davalılar bakımından verilecek hüküm aşamasında dikkate alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
…….. Sigorta ile yapılan sulh protokolü, Adli Tıp Kurumu raporu, ıslah dilekçesi, aktüerya bilirkişisinden alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İş bu dava, trafik kazasından kaynaklı ölüm sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Somut olayda, 15.04.2016 tarihinde davacıların desteği olan ………’nun sevk ve idaresindeki motosiklete davalı sürücü ………’un kullandığı ……. plakalı aracın çarpması sonucu desteğin ölümüyle sonuçlanan trafik kazası meydana gelmiştir.
Yargılama kapsamında kusura ilişkin delillerin celp edildiği ve buna göre; Sakarya …….. Asliye Ceza Mahkemesinin ………. esas sayılı dosyasında alınan kusur raporlarında davalı sürücünün asli kusurlu olduğu, müteveffanın ise tali kusurlu olduğu tespit edilmiş, mahkememizce alınan 19.11.2018 tarihli ATK raporunda müteveffanın % 25 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücünün ise %75 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş ve alınan bu rapor ceza dosyasından alınan raporlar ile ve olayın oluş şekli ile uyumlu olduğundan hükme esas alınmıştır.
Davacıların destek tazminatına ilişkin olarak hasar dosyası, sigorta tarafından yapılan ödeme evrakları, sulh protokolü, SED araştırması ve emsal ücret araştırması dosyaya celp olunarak dosya içerisine alınmıştır. Davalı sigorta şirketi ile davacılar arasında yapılan sulh protokolü gereği yargılama sırasında davacı anne ………. ’ya 149.507,00 TL, davacı baba İbrahim’e ise 140.493,00 TL
ödeme yapıldığı tespit edilmiştir. İş bu ödemeler dava açıldıktan sonra yapıldığı için güncelleştirme yapılmamış ve ıslah dilekçesi doğrultusunda talep edilen miktarlardan tenzil edilmiştir.
Destekten yoksun kalma tazminatı Borçlar Kanunu’nun 45/II.maddesinde düzenlenmiş olup “Ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir.” şeklinde hükme bağlanmıştır.Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK.’nun 45/II. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.
Ancak, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir. Hukuk Genel Kurulu’nun 21.04.1982 gün, 979/4-1528 E., 412 K. sayılı kararında da belirtildiği gibi; BK.nun 45.maddesinde sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de nafaka hakkındaki hükümlere dayanır, sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır. O halde destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür.
Kardeşlerin birbirine karşı kural olarak bakım görevi yoktur. Ancak, bir kardeşin diğer kardeşe eylemli ve düzenli olarak yardım etmesi halinde, bu kardeş diğerinin desteği sayılır. Bu halde, davacı kardeşin refah halinde bulunması şartı aranmaz. Kardeşler arasında gerçek bakım ilişkisi olduğundan, hayatta kalan kardeş destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunabilir.
TMK.nun 364. maddesine göre, herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan kardeşlerine nafaka vermekle yükümlü olmaları nedeniyle desteğin refah içinde, destek tazminatı talep eden kardeşinde, yardım edilmediğinde yoksulluğa düşeceği ispat edilmesi durumunda destek tazminatı talep edebilir.
Somut olayda davacı kardeşler ……….. ve ……… ‘nın anne ve babalarının sağ olduğu, anne ve babasının davacıları koruyup gözetmekle yükümlü olduğu, desteğin ölmeden önce davacı kardeşlere eylemli ve düzenli olarak yardım etmesinin söz konusu olmadığı gibi sebeplerin birlekte değerlendirilmesi neticesinde, somut olayda M.K.364 madde koşullarının gerçekleşmemesi sebebiyle davacılardan ……….. ve ……… ‘nın destek tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan bilgiler ışığında desteğin anne ve babası olan davacılardan …….. ve ……… in ise destek tazminatı talepleri yerinde görülerek, destek zararlarının hesaplanması için dosya aktüerya bilirkişisine tevdi olunmuş ve hazırlanan kök rapor dosya içerisine alınmıştır. Yargılama sırasında sigorta genel şartlarına ilişkin Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonraki değişiklik ile emsal Yargıtay 17 ve 4. HD’lerinin güncel ilamları dikkate alınarak yeniden hesaplama yapılması için dosya tekrar bilirkişiye tevdi olunmuş, hazırlanan ek raporlar dosya içerisine alınmıştır. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin güncel kararları uyarınca tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağından ve kök rapor buna uygun olarak hesaplandığından 20.05.2019 tarihli kök rapor hükme esas alınmıştır. Buna göre; davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin tenzili neticesinde davacı ……… için 80.824,27 TL, İbrahim için 76.352,83 TL destek tazminatı hesaplanmıştır. Bu miktarlar üzerinden davacı tarafın destek tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Somut olayda kazaya karışan ……. plaka no’lu aracan sahibinin ……… olduğu, zorunlu trafik sigortacısının ise davalı ……..(……….) Sigorta olduğu ve 2918 sayılı Kanunun 85 ve 91. maddeleri uyarınca işleten ve trafik sigortacısı olarak sürücü ile birlikte meydana gelen maddi zarardan müştereken ve müteselsilen sorumludurlar. Ancak sigorta şirketi poliçe kapsamında sorumlu olduğu limit tutarında davacı tarafa ödeme yaptığından ve davacı taraf ile sulh olunduğu için sigorta şirketi yönünden sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir. Bu nedenle hükmedilen maddi tazminatın davalı sürücü …….. ve işleten ………. ‘den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Manevi tazminata ilişkin talebine ilişkin manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktar kadar olması gerekir. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda, davacılar ……… ve ……….’in çocuğunu, diğer davacıların ise kardeşlerini kaybetmiş olmaları nedeni ile akrabalık derecesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihine göre paranın alım gücü ve davalı sürücünün kusur yoğunluğu gibi nedenler dikkate alınarak; davacı tarafın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, davacı ……… için 40.000,00 TL, ………. için 40.000,00 TL, ………. ve ……….. için ayrı ayrı 8.000,00 TL olmak üzere toplam 96.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 15.04.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ……. ve ………’dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacılara verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafın maddi tazminat TALEBİNİN KISMEN KABULÜ İLE,
Davalı …….. Sigorta tarafından ödenen 290.000,00 TL’nin tenzili neticesinde; davacı anne ……… açısından 80.824,27 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren (15.04.2016) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ……… ve ………’dan müştereken mütesselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı baba ……… açısından 76.352,83 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren (15.04.2016) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …….. ve ………’dan müştereken mütesselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacılar……. ve ……….. açısından koşulları oluşmaması sebebiyle maddi tazminat taleplerinin REDDİNE,
Davalı …….. Sigorta yönünden sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacı tarafın manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ İLE,
Davacı ……… lehine 40.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ……… ve ………’dan müştereken mütesselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı ……… lehine 40.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ……… ve ………’dan müştereken mütesselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı ………. lehine 8.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ……… ve ………’dan müştereken mütesselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı ………. lehine 8.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ……… ve ………’dan müştereken mütesselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
3-A)Maddi tazminat talebi yönünden;
492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 10.736,76-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 68,65TL peşin harç, davacı tarafından yatırılan maddi tazminat talebine tekabül eden 1.470,00TL’lik ıslah harcı olmak üzere toplam 1.538,65TL’den mahsubu ile 9.198,11-TL harcın tüm davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
B)Manevi tazminat talebi yönünden;
492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 6.557,76-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan davacı tarafından yatırılan harçtan manevi tazminat talebine tekabül eden 409,86TL’lik harcın mahsubu ile bakiye 6.147,90 TL harcın davalılar ……… ve ………’dan müştereken mütesselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 409,86 TL peşin harçın toplama olan 454,26 TL’nin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-A)Maddi tazminat talebi yönünden;
Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince hesaplanan 18.881,82 TL maktu vekalet ücretinin davalılar ……… ve ………’dan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, (davalı sigorta sulh nedeniyle vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına)
B)Manevi tazminat talebi yönünden;
Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince hesaplanan 13.070,00TL maktu vekalet ücretinin davalılar ……… ve ………’dan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Davalı ……… ve ……… kendilerini vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 600TL bilirkişi ücreti, 407,00 TL yazışma gideri, 314,50 ATK Rapor ücreti olmak üzere toplam 1.321,50 TL gider maddi tazminat talebi ilgili gider olduğundan, davalılar ……… ve ………’dan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, (davalı sigorta ile sulh olma nedeniyle yargılama giderine hükmedilmesine yer olmadığına)
7-Bakiye masrafın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/12/2021

Başkan …….
¸e-imzalıdır
Üye ……..
¸e-imzalıdır
Üye ……..
¸e-imzalıdır
Katip ………
¸e-imzalıdır