Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/681 E. 2018/1159 K. 11.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/681 Esas
KARAR NO : 2018/1159

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/03/2013
KARAR TARİHİ : 11/12/2018
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 14/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 14/07/2016 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekkilinin davalıya 804,61 TL borçlu olduğunu,Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasının Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Talimat sayılı dosyası ile yapılan haciz vasıtaysıyla öğrenmiş ve haciz tehdidi altında alacaklı olduğunu iddia eden davalıya 18/03/2013 tarihinde 2000 TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, müvekkilinin takipte alacaklı olarak görünen şirkete 5.732,58 TL borçlu olmadığını, davalının kötü niyetli takip yaptığını belirterek. %40 kötü niyet tazminatı talep ettiklerini, takibin teminatlı- teminatsız olarak durdurulmasını, Küçükçekmece …. İcra müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespitini, 2000 TL nin dava tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ile tahsilini ve tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde dilekçesinde özetle; Küçükçekmece …. İcra müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile cari hesap alacağına istinaden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davacı vekili, davalı tarafından müvekkili hakkında yapılan Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında davalıya olan borcunun yalnızca 804,61 TL olduğunu, yapılan takipte haciz esnasında icra tehdidi altında davalıya 2.000 TL ödendiğini ileri sürerek müvekkilinin Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespitini, müvekkilinin davalıya ödediği 2.000 TL nin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte iadesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında takip dosyasındaki borcun ödendiğini belirterek 804,61 TL nin düşülmesinden sonra 9.565,39 TL nin davalıdan istirdadını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının borcu haciz esnasında kabul ederek ödeme yaptığını, borç miktarının daha az olduğunu davacının ispatlaması gerektiği savunarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İşbu dava İİK 72. Maddesi uyarınca kesinleşen ilamsız icra takibine karşı açılan menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce …esas ve …karar sayılı ilam ile ” ilamsız takibin dayanağı olan irsaliyeli faturada teslime ilişkin imza bulunmadığı ve bu faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalının kendi defter kayıtlarına göre davacıdan takip tarihi itibariyle 804,61 TL alacaklı olduğu, bu miktar alacak için yapılan takip giderleri ve faizi ile birlikte davalının davacıdan 1.102,30 TL talep edebileceği, davacının toplamda icra dosyasına 10.370 TL ödediği, davacının borçlu olmadığı halde ödediği 9.267,70 TL nin davalıdan istirdadının gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, bu miktarın davalıdan tahsiline” dair karar verilmiş ve bu hükmün davalı vekilince temyizi üzerine Yargıtay …. Hukuk Deiresi’nin …. esas ve …karar sayılı ilamı ile ” Uyuşmazlık konusu takibini dayanağı 29.04.2010 tarih 5.732,59 TL lik fatura olup, kural olarak ispat külfeti davalıdadır. Alınan bilirkişi raporunda, uyuşmazlık konusu faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu raporunun dördüncü sayfasında gösterilen tablodan anlaşılmaktadır. Bu durumda ispat külfeti davacıya geçmiş olup, faturanın ticari defterlerinde kayıtlı olması malın teslim alındığı anlamına geldiğinden, ödemenin davacı tarafından kanıtlanması gerektiği düşünülmeden dosya içeriğine uygun olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.” gerekçesi ile bozulmuş ve yeniden iş bu esasa kaydının yapılarak yargılamaya davam olunmuştur.
Mahkememizce yarılama kapsamında davacı tarafa varsa söz konusu faturaya ilişkin ödeme belgelerini sunması için imkan tanındığı ve davacı tarafın ödeme makbuzları, banka dekontları ve çek ile ödeme yapıldığına ilişkin bilgi ve belgeleri dosyaya sunmuş olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce bu kapsamda önceki bilirkişiden ödeme belgelerine ilişkin ek rapor alınmış ve tek tek ödeme belgeleri irdelenmiş ve buna göre davacının ödeme iddiasını ispatladığı, takibe konu faturayı ödediği anlaşılmıştır. Bu kapsamda icra tehdidi altında davacı tarafın 9.262,70 TL ödediği anlaşılmakla bu kısım üzerinden davanın kabulüne ve 9.267,70 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bu alacağın 2.000,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren reeskont faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile,
9.267,70 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bu alacağın 2.000,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren reeskont faizi uygulanmasına,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 633,07-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 167,90-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 465,17-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 24,30-TL başvurma harcı ile 97,90-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 974,00-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 944,00-TL’sının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, yargılama giderinin bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.180,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı vekili kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 297,69.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafına verilmesine,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede Yargıtay Temyiz Yolu başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
11/12/2018

Katip …
¸E-imzalı

Hakim …
¸E-imzalı