Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/675 E. 2018/154 K. 26.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/675 Esas
KARAR NO : 2018/154

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/01/2015
KARAR TARİHİ : 26/02/2018
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 19/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; 19/01/2015 tarihli dilekçe ile müvekkili şirket ile davalı şirket … AŞ arasında 01/01/2005-09/04/2010 tarih aralığında 01/01/2005 tarihinde akdedilen sözleşme, davalı … A.Ş ile 09/04/2010 tarih 01/09/2012 tarihli Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi ve 11/02/2011 ve 19/08/2013 tarihli ek protokoller ve diğer davalı … A.Ş 29/08/2013 tarihli ek protokoller gereği …A.Ş’ne enerji satın alımının devredildiğini, haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil edilmiş olan şimdilik toplam 3.000 TL kayıp kaçak bedeli ile sayaç okuma, iletim, personel satış hizmet ve dağıtım hizmet bedellerinin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek TCMB en yüksek avans faizi ile birlikte davalı şirketlerinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan 01/09/2012 tarihli abonelik sözleşmesinin 12. Maddesinde taraflar arasında uyuşmazlık halinde Bakırköy Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın … A.Ş’ne ihbar edilmesi gerektiğini, davacının davaya konu ettiği bedeller kendisine tebliğ edilen faturalar ile sabit olduğunu, davacının ödediği faturalarda yer alan miktarların toplanması ile dava değeri belirlenebilecekken belirsiz alacak davasını kabul etmediklerini, müvekkili şirketlerin kendi adlarına tahsil etmedikleri bedellerin kendilerinden tahsil edilmesinin mümkün olmadığını, personel satış hizmet bedeli adı altında bir tahsilatın da olmadığını, açılayarak davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE
Dava, kayıp-kaçak, dağıtım bedeli, PSH ve sayaç okuma bedeli tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
Tüm dosya kapsamından, davacı şirketin davalı ile aralarında yaptıkları elektrik sözleşmesine uyarınca elektrik aldığı ve aldığı elektriğe ilişkin olarak fatura taahhüt ettiğini, ancak davalının haksız olarak kayıp-kaçak, dağıtım bedeli, PSH ve sayaç okuma bedelleri adı altında ücret tahakkuk ettirdiğini beyanla, geriye dönük kesintinin yapılmaya başlandığı tarihten itibaren olmak üzere haksız ve hukuka aykırı olarak tahakkuk ettirdiğini beyanla fazlaya ilişkin ve sair tüm hakları saklı kalmak üzere şimdilik 3.000,00 TL’nin kayıp-kaçak, dağıtım bedeli, PSH ve sayaç okuma bedelini davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Dava tarihinden sonra 04/06/2016 tarihinde kabul edilen 6719 sayılı “Elektrik Piyasası Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun” ile 6446 sayılı yasada bir takım değişiklikler yapılmıştır. 6719 sayılı kanunun geçici 20. maddesine göre Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükmü uygulanacaktır. 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile değişik, 6446 sayılı kanunun 17/10. maddesine göre de Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda Tüketici Hakem Heyetleri ile mahkemelerin yetkisi bu bedellerin Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.
Yürürlükteki 6719 sayılı yasayla değişik 6446 sayılı yasanın geçici 20. maddesi gereği bu kanunun yürürlük tarihinden önce açılmış davalarda da uygulanması gerekmektedir. Bu sebeple bilirkişi incelemesi yapılması gerekmekte olup, bilirkişi tarafından yapılması gereken iş ise, 6719 sayılı yasa ile değişik, 6446 sayılı yasanın 17/10 maddesi gereği davalı kurum tarafından yapılan tahakkukların EPDK’nun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdı olacaktır. Mahkememizce bu yönde bilirkişiden rapor alındığı ve buna göre tahsil edilen tutarların EPDK tarafından yayınlanmış olan tarifelere uygun olduğu tespit edilmiştir. Bu açıklamalar ışığında sonradan yürürlüğe giren kanun ile dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
6719 sayılı yasa dava tarihinden sonra yürürlüğe girmiş olup, dava tarihindeki mevcut mevzuat hükümleri ile gerek Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından verilen kararlar ve gerekse Yargıtay 3. H.D. tarafından verilen kararlarda kayıp-kaçak, dağıtım bedeli, PSH ve sayaç okuma bedelinin istenmesi mümkün olduğundan davacı taraf iş bu davayı açmakla haklıdır. Nitekim yapılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan raporlarda da davacı tarafın talebine göre bir kısım alacak hesabı yapılmıştır. Ancak dava tarihinden sonra yürürlüğe giren mevzuat sebebiyle davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir. Dava tarihi itibariyle davacı iş bu davayı açmakla haklı olmakla birlikte, davanın değeri de bilirkişi raporu alınmadığından tam belirli olmamakla, AAÜT gereği karar tarihindeki maktu vekalet ücretinin davacı lehine hükmedilmesine, aynı gerekçeyle yargılama giderlerinin de davalı tarafından alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, kararın niteliğine göre diğer itiraz ve taleplerin incelenmesi gerekmemiş aşağıdaki gibi kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın konusuz kalması nedeni ile KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 35,90 TL red karar harcının mahkememiz veznesine yatırılan 51,24 TL peşin harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye kalan harcın kararın kesinleşmesine müteakip ve talep halinde davacı tarafa iadesine
3-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 1.051,50.-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T ‘ye göre hesaplanan 1.000 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine
5-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip ilgilisine iadesine
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/02/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır