Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/651 E. 2019/317 K. 12.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/651 Esas
KARAR NO : 2019/317

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/06/2016
KARAR TARİHİ : 12/03/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 28/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE;Davalı yanca müvekkili aleyhine Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü… esas sayılı dosyası ile kambiyo senedine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, takibe konu çekin müvekkili şirket tarafından önceki ciranta “…. Mobilya”ya iade edildiğini, müvekkilinin alacaklı olduğunu iddia eden tarafa hiçbir ticari ilişkisi bulunmadığını, müvekkili şirketin alacaklı olduğunu iddia eden taralara hiçbir ticari ilişkisi bulunmadığını ve müvekkili şirketin davalıya hiçbir borcu olmadığını, takibe konu çekteki ciro silsilesi gereğince arada başkaca ciro bulunmadığından davalı tarafın müvekkil şirketten alacaklı olduğunu yazılı delillerle ispatlaması gerektiğini, müvekkili şirketin ticari ilişkisinin icra takibine konu çek üzerinde kendisinden önce gelen dava dışı … Mobilya şirketi ile olduğunu ve müvekkili şirketin anılan firmaya da borcu olmadığını aksine dava dışı …. Mobilya şirketinden alacağı olduğunu, müvekkili şirket tarafından anılan çekin talepleri üzerine dava dışı firmaya iade edilmesi ve iade işlemi yapılırken sehven ve iyi niyetli olarak cironun iptal edilmemiş olması nedeniyle icra tehdidi ile karşı karşıya kaldığını belirterek Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibi ve takip dayanağı çekten dolayı müvekkil şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitini ve davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili 12/03/2019 tarihli duruşmasında; İflas kararının kesinleştiğini, çek aslının üzerinde cironun iptaline ilişkin olan herhangi bir beyan olmadığını, davacı tarafın kötü niyetli olarak icra dosyasındaki çek fotokopisi üzerinde söz konusu şerhi yazdığını, söz konusu çek kambiyo çeki olup sebepten mücerrettir, cirosunu iptal etmeyen davacı tarafın sonuçlarına katlanması gerektiğini, bu sebeple davanın reddini kötü niyet tazminatına hükmedilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER
K.Çekmece … İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kambiyo senedinin tahsili için başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir. (İİK madde 72 )
Uyuşmazlık, takibe ve davaya konu 50.000,00 TL lik çekte cirosu bulunan davacının bu çekten dolayı bir sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, çek fotokopisi üzerinde ki davacıya ait cironun iptalinin geçerli bir ciro iptali sayılıp sayılmayacağı ve bunun davalıya karşı ileri sürülüp sürülemeyeceğine ilişkindir.
Küçükçekmece …İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı … tarafından borçlular …Ltd.Şti. , ……Ltd.Şti., ve …A.Ş.’ne yönelik 51.616,36 TL asıl alacağın tahsili için kambiyo senedine dayalı takip yapıldığı, icra dosyasındaki çek aslı üzerinde davacı …. firmasının cirosunun iptaline ilişkin bir ibare bulunmadığı tespit edilmiştir.
Somut olayda davacı taraf, ticari ilişki kapsamında dava konusu çeki aldığını ve ciroladığını, daha sonra çeki önceki ciranta “…. Mobilya”ya iade ettiğini, iade işlemi yapılırken sehven ve iyi niyetli olarak cironun iptal edilmemiş olması nedeniyle icra tehdidi ile karşı karşıya kaldığını, alacaklı olduğunu iddia eden tarafla hiçbir ticari ilişkisi bulunmadığını, çekteki ciro silsilesi gereğince arada başkaca ciro bulunmadığından davalı tarafın kendi şirketlerinden alacaklı olduğunu yazılı delillerle ispatlaması gerektiğinden bahisle takip dayanağı çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitini talep ettiği; davalı taraf ise takibe konu çekin kambiyo senedi olduğunu, sebepten mücerret olduğunu, cirosunu iptal etmeyen davacının sonuçlarına katlanması gerektiğini beyanla davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davacı çekte ciranta olup, çek arkasında beyaz cirosu bulunmaktadır. Senedin beyaz ciro ile devri halinde, her hamil hak sahibi sayılır. (TTK m 684) Yine dolaşım süresi içinde bir çek, ciroyla üçüncü kişilere olduğu gibi, keşideci veya çekten dolayı borçlu olanlardan (ciranta, avalist vb) birine de devredilebilir. Bu kişiler de çeki yeniden devredebilirler.(TTK 788). Bu hükümler uyarınca, ciro silsilesinde davacıdan sonra davalı hamilin gelmesinin, çekin davacıdan alındığı anlamına gelmeyeceği, çek kendisine dönen cirantanın ticari ilişki kapsamında çeki hamile vermiş olabileceği, dolayısıyla davacı tarafın davalı ile ticari ilişkisinin bulunmadığına yönelik savunmasının davacıyı sorumluluktan kurtarmayacağı anlaşılmış ve davacının bu yöndeki iddialarına itibar edilmemiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/19-6 Esas, 2011/236 Karar sayılı 27/04/2011 tarihli kararında da belirtildiği üzere, somut olayda ödeme nedeniyle çeki kendisinden önceki cirantaya iade eden davacının, iadeden önce kendi cirosunu iptal etmesi gerektiği, iade öncesinde cirosunu iptal etmeyen davacının basiretli tacir gibi davranmadığı, cirosunu ve çeki iptal etmeden ödeme nedeniyle çeki iade etmesinin, kötü niyetli olduğu ispat edilemeyen hamile karşı ileri sürülemeyeceğinden, davacının borçlu olmadığı yolundaki menfi tespit davasının reddine karar vermek gerekmiş, bu yöndeki aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının Davasının REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 881,48-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan 837,08-TL harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 6.288,39.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,

Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/03/2019

Katip …
¸E-imzalı

Hakim …
¸E-imzalı