Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/549 E. 2018/361 K. 05.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/549 Esas
KARAR NO : 2018/361

DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ : 02/06/2016
KARAR TARİHİ : 05/04/2018
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 25/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 02/06/2016 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; 2003 yılından bu yana faaliyet gösterdiğini, İflas Erteleme talep eden şirket için genel bilgilerin verildiği, şirketin 2008 yılına kadar mülkiyeti kendisine ait toplamda 5-6 aracı ve kiralık araçlarla taşımacılık faaliyetini sürdürdüğünü, 2008 yılında 12’ye çıkardığı araç sayısı sayesinde C2 belgesi alarak uluslar arası lojistik firmaları arasında yer aldığını, müvekkilinin beyanına göre, şirketin tarihsel faaliyet sürecinin ise 2008 yılından itibaren büyümeye devam eden şirketin ağırlıklı olarak Gürcistan ve Azerbaycan’la birlikte Rusya ve Kazakistan hattında da yeni projeler almaya başladığını, 2008-2011 yılları arasında mevcut potansiyelini artırmaya çalıştığını, mülkiyetindeki ve kiraladığı araçlarla hizmet vermeye devam ettiğini, 2011 yılında tekraren yatırım yapılarak araç sayısının 22’ye çıkartıldığını, Aksaray-İstanbul’daki depo ve ve ofisten müteşekkil şubelerinin hizmete devam ederken daha kombine hizmet vermek üzere 2012 yılında 1000 m2’lik depo ve ofis kiralayarak lojistik firma ünvanına yaklaştığını, 2012 yılında 5 yeni araç daha alındığını ve toplamda 29 araçlık filoya sahip olduğunu, 2013 yılında filodaki eski araçlarını yenilemeye ve yeni yatırımlar yapılmaya karar verildiğini ve eski araçlarını satarak 20 adet daha araç alındığını ve yıl sonunda araç sayısının 40’a ulaştığını ve bu yatırımla sevkiyatlarında %40 oranında artış yaşandığını, 2014 yılında Rusya,Azerbaycan ve Gürcistan’da başlayan kriz ve bu ülkelerde %47’ye varan devalüasyon nedeniyle pazarın daraldığını ve bu sebeple Pazar kaybından dolayı 40 araçtan 3 yıl içinde11araç satılarak şirkete nakit akışı sağlanmaya ve şirketin borçlarının ödenmesine çalışıldığını, şu anda tamamı 2012-2014 model aralığında olan 29’şar adet çekici ve treyler ve Mart-2016 itibari ile 33 kişilik kadrosu ile müşterilerine hizmet verdiğini, müvekkil şirketin 31.03.2016 tarihi itibariyle vadesi geçmemiş 82.975 TL. ve vadesi geçmiş 87.425.- TL. vergi borcu bulunduğunu, SGK’ya borcunun bulunmadığını, müvekkilinin vergi ve sgk. Borçlarını önemli ölçüde ve düzenli ödediğini, şirketin zor durumu düşme sebep ve mali durumuna ilişkin olarak, 2014 ve 2015 yılları içinde ülkemizde yaşanan 4 adet seçim ve 2015 yılında komşu ülkelerle yaşanan siyasi ve ekonomik olumsuzkların ciddi rekabet ortamı yaratarak navlun ücretlerinin düşmesine sebebiyet verdiğini, Suriye ve Rusya krizleri ile birlikte türk plakalı olmayan araçların tercih edilmesinin yaşanan sıkıntıyı artırdığını, Uluslar arası nakliyeciler derneği Başkanı’nda yaptığı açıklamada Türkiye’de 60-65 bin TIR’ın son dönemlerde yaşanan sorunlar nedeniyle yaklaşık yarısının asli işi olan uluslar arası nakliye yerine iş yapamaz hale geldiğini ve boş yatmamak için ülke içinde ya da sorun yaşanmayan batı ülkelerine iş yapmaya çalıştığını, hali hazırdan o hatlarda çalışan firmalar olduğundan karsızlık pahasına çalışıldığını, 2015 yılında navlun ücretleri sefer başına 2.400-2.500 Usd aralığından %30 düşüşle 1.700-1.800 Usd.’na kadar düştüğünü, 2015 yılı ilk yarısında sefer sayısında azalma olmamasına karşın navlun ücretlerinde ciddi düşüşlerin yaşandığını, şirketin mali durumunun bundan olumsuz etkilenerek 2015 yılında 4 aracın daha satıldığını, 2016 yılında Azerbaycan’ın yeni gümrük sistemi sebebiyle seferlerin tamamen durduğunu, 2016-Mart’ın da tekrar başladığını ancak giden araçların uzun süre gümrüklerde alıkonulduğundan maliyetler sabit kalırken navlun bedellerinin yarıya düşmesinin finansal tablolarda sıkıntıların başgösterdiğini, 2015 yılında kar elde edilmesine rağmen bu karın ilk üç ayda gerçekleştiğini, her ne kadar 2015 yılında kar edilse de bu karların şirketin borcunu ve nakit akışının şirkete yeterli olmadığını, 2016 yılı ilk üç ayını zararla kapadıklarını, müvekkilin Gürcistan ve Azerbaycan’daki alacaklarını tahsil etmekte zorlandığını, bazı alacakların tahsili için yerel avukatlarla çalışıldığını, bir kısmının tahsil edildiğini ancak bilançoda şüpheli alacaklarda yazılı olan tutarların tahsil imkanının kalmadığını, müvekkil şirketin araçları satın aldığı mercedes benz, tırsan ve araç kredilerinin kullanıldığı iki bankaya olan kredilerini tam zamanında yapılmasının zorlaştığını, olağan gider ve personel maaşlarının ödenmesi konusunda Mahkemenin koruma altına alınmasına ihtiyaçları olduğunu, mevcut araçlarının tümünün araç kredisi ile satın alındığını, 2014 yılında başlayan kredi ödemelerinin 31.03.2016 tarihi itibariyle yarı yarıya tamamlandığını, müvekkil şirketin geçici nakit sıkışıklığı yaşadığını, şirket ortaklar kurulunun mali konuda değerlendirme yapması için görevlendirilen S.M.Mali Müşavir’in hazırladığı rapora göre şirket mal varlığının -1.821.717.- TL. borca batık durumda olduğunu, Sayın Mahkemece atanacak bilirkişiler tarafından da bu durumun tespit edilebileceğini, 31.03.2016 tarihi itibariyle şirketin mali durumunu gösteren mal varlığına dayalı bilanço gözönüne alınarak kanunen alınması gerekli yasal tedbirlerin ifası çerçevesinde TTK. 376 ve İİK.’nın 179. maddesi hükümleri doğrultusunda mahkemeye başvurma ve gerekli önlemleri alma yolunda 30.05.2016 tarihinde karar alındığını, dava taleplerinin hukuki nedenlerinin beyan edildiğini, İflasın ertelenmesinin zor duruma düşen borçluların işletmelerinin devamlılığını sağlamaya yönelik kurum olduğunu, bu düzenlemenin genel olarak değerlendirildiğinde asıl olarak sermaye şirketlerinin ve koopetatiflerin borçtan kurtulmasını ve devamlılığını sağlamayı amaçladığını, İyileştirme projesinin amacı ve konusu hakkında beyanda bulunulduğunu, Sonuç ve istek olarak özetle, talep ettikleri tedbirlerin uygulanmasına, borca batıklık halinin tespitine, şirket hakkında verilecek iflas kararının bir yıl süre ile ertelenmesine, iflasın ertelenmesi kararı ile birlikte talep ve dava etmiştir.
Davaya müdahil olan müdahiller talebin reddini istemişlerdir.
Dava hukuki niteliği itibariyle İİK 179 madde gereğince iflas erteleme davasıdır.
Dosya, şüpheli alacakların değerlendirilmesi için ilk bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, bilirkişiler tarafından tanzim edilen raporda ÖZETLE; Davacı …Ltd. Şti.’nin raporumuz içerisinde detay ve tespitlerin ışığında 31.03.2016 tarih itibariyle gerek kaydi ve gerekse rayiç değerler yönünden borca batık durumda bulunmadığı, davacı yanca beyan edilen 3.701.350.-TL tutarında olmak üzere 50 adet Yurtdışı müşterisine ait olarak ayırmış olduğu Şüpheli Alacak karşılığının heyetimizce rayiç değerlere göre şirketin mali tablolarında tahsil edilecek alacak olarak korunduğu, Mahkemece davacı şirketin huzurdaki davaya esas bilanço tarihine göre 120. müşteriler hesabı altında yer alan 50 adet alacağından toplam 3.701.350.-TL’nin şüpheli alacak olup olmadığına ilişkin içeriğinin icra ve dava şartı gerekmeden incelenmesine karar verilirse, heyete Lojistik-Yurtdışı Taşıma ticareti ve Yurtdışı Alacakların tahsili konusunda hukuki yöntemler ve davacı yanın sunmuş olduğu kendi avukatlarının alacakların tahsil edilemeyeceği metinlerini-belgelerini değerleyebilecek iki uzman bilirkişinin dahil edilmesi rapor edilmiştir.
Bilirkişi heyetine mahkememizce resen seçilen lojistik uzmanı Prof. Dr. …. ile …’ın ilave edilerek özellikle şüpheli alacakların durumu değerlendirilerek davacı şirketin borca batık olup olmadığının tespiti yönünden 1.heyetten ek rapor alınmış, bu kapsamda tanzim edilen raporda ÖZETLE; Şirketin alacaklarında kayıtlı olan 3.557.796,58.-TL’lik tutarın davacı şirket tarafından sektörel koşullar ve dosya içeriğindeki ilgili ülkelerden alınan vesaiklere göre tahsilinin imkan dahilinde bulunmadığının kabulünün gerektiği, tahsil kabiliyeti bulunmayan alacakların iflas erteleme davalarından rayiç bilanço hesabı yapılırken yapılacak hesaplamalarda aktif varlık olarak dikkate alınmaması gerektiği, bu itibarla davacının kök raporda rayiç olarak belirlenen öz kaynağı 3.152.426,00.-TL’sinden düşülmesi gerektiği, bu itibarla davacının 405.370,58.-TL borca batık olduğu, şirketin borçlarını karşılayamaz hale geldiği, borca batık göründüğü rapor edilmiştir.
Dosya, iyileştirme projesinin uygulanabilir olup olmadığı yönünde rapor alınması için 3 lü bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, bu kapsamda bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen raporda ÖZETLE; Davacı şirketin iyileştirme projesinde de ön görüldüğü üzere 300.000,00.-TL tutarında sermaye artırımı yapmayı ve artırılan sermayeyi 10/01/2017 tarihine kadar ödemeyi taahhüt ettiğini, rapor tarihi itibariyle ödenmiş olan sermaye, sunulu bilanço tarihi itibariyle doğal olarak şirketin mali tablolarına yansımadığını, davacı şirketin 31/03/2016 tarihi itibariyle kaydi değerli özkaynak değerinin + 1.533.656.-TL, teknik bilirkişilerce tespit edilen aktif varlıkların rayiç değerleri esas alınarak çıkarılmış olan rayiç değerli özvarlık değerinin ise – 405.369.-TL olarak negatif gerçekleştiği ve borca batık durumda olduğu, şirketin 31/03/2016 tarihi itibariyle borca batıklığı – 405.369 TL olmasına rağmen 31/03/2016 – 31/12/2016 tarihleri arasında zararının 90.778,27.-TL’den 281.322,36.-TL’ye yükseldiği dikkate alındığında, bu dönemde net 190.544,09.-TL zarar artışı olduğu, bu zarar artışı kadar borca batıklığın arttığı düşünüldüğünde, davacı şirketin borca batıklığı 31/12/2016 tarihi itibariyle 595.913,09.-TL olduğu, 2017 yılı başında 300.000,00.-TL sermaye ödemesi ile borca batıklığın ulaştığı en son seviyenin 295.913,09.-TL olduğu, şirketin proforma gelir tablolarında ve öngörülerin olmayan 190.544,09.-TL zarar her halukarda tekrar sermaye artırımına konu olmalı ve şirketin iyileşme umudunun varlığından bahsedilmek için tekrar yaklaşık 200.000,00.-TL sermaye artırımına gidilmesi ve borca batıklığın 95.913,09.-TL seviyelerine indirilmesi suretiyle iyileşme projesindeki aşınmanın giderilmesi gerektiği, yapılan analizlere ihtiyatla yaklaşılması gerektiği, ancak mevcut borca batıklığın, şirketin fon yaratma gücü ile karşılanabilecek seviyelerde olduğu düşünüldüğü, iyileştirme projesinde yer alan proforma gelir tablosu öngörüleri, 2016 yılının son 9 aylık öngörüsü ile 2017, 2018 ve 2019 yıllarındaki öngörüler incelendiğinde, satışlar hususunda geçmiş yıllar ile uyumlu bir hedef öngörüldüğü, kârlılık konusunda ise 2017 ve devamı yılllarda daha önce gerçekleşmeyen yüksek tutarlarda kârlılıklar öngörüldüğü, bu karşılaştırmalar sonucunda yer alan proforma değerlere temkinli yaklaşılması gerektiği, buna göre şirketin iyileştirme projesini geçmiş yıllar ile uyumlu seviyelerde revize etmesinin daha reel bir tablo yaratacağı anlaşılmakla birlikte, geçmiş yıllar performansına göre 95.913,09.-TL borca batıklığı karşılayabilir yetenekte olduğu rapor edilmiştir.
Dosya kapsamı, davacı ve müdahil tarafların beyanları, bilirkişi raporu göz önüne alındığında yukarıda özetlenen dava dilekçesi itibariyle davacı taraf Davacı şirketin 2003 yılından bu yana faaliyet gösterdiğini, araçlarla taşımacılık faaliyetini sürdürdüğünü, 2008 yılında 12’ye çıkardığı araç sayısı sayesinde C2 belgesi alarak uluslar arası lojistik firmaları arasında yer aldığını, 2011 yılında tekraren yatırım yapılarak araç sayısının 22’ye çıkartıldığını, 2012 yılında 5 yeni araç daha alındığını2013 yılında araç sayısının 40’a ulaştığını 2014 yılında Rusya,Azerbaycan ve Gürcistan’da başlayan kriz ve bu ülkelerde %47’ye varan devalüasyon nedeniyle pazarın daraldığını 2014 yılında başlayan kredi ödemelerinin 31.03.2016 tarihi itibariyle yarı yarıya tamamlandığını, şirketin geçici nakit sıkışıklığı yaşadığını, .M.Mali Müşavir’in hazırladığı rapora göre şirket mal varlığının -1.821.717.- TL. borca batık durumda olduğunu, mevcut durumu itibariyle şirketin iflas etmemesi için İİK 179 maddesi kapsamında iflasın ertelenmesini talep ettiği görülmektedir.
Mahkememizce davacı tarafın sunmuş oldukları iflas ertelenmesine ilişkin projeler bilirkişi incelemeleri ile incelettirilmiş, davacı şirketin mali yapısı bilirkişiler’e çıkartılmış ve atanan kayyım vasıtası ile şirketin mali yapısı ve yapılan işler ile iflas erteleme projeleri denetlenmiştir.
Dosya kapsamı itibariyle alınan bilirkişi raporları ve kayyım raporları dosya kapsamına uygun ve denetlemeye elverişli oldukları anlaşılmakla mahkememizce kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamında alınan bilirkişi heyet raporu ve 9 adet alınan kayyım raporları itibariyle, davacının iflas erteleme davasını açtığı tarih ve 28.06.2016 tarihinde verilmiş olan tedbir kararı itibariyle geçen süre içerisinde davacının sunmuş olduğu projelerin değerlendirilmesinde vede alınan son kayyım raporu itibariyle davacı şirketinin kayden (-) 788.956,17 TL batık olmasının tespit edilmesi, şirketin kaydi zararların zaman içerisinde azalacağı yerde artmış olmasının tespit edilmesi, hedeflenen satış rakamlarının yarı oranında tutması ve bu kapsamda karlılığının düşmüş olması, iyileştirme projesinin gerçekleşmediği ve bu projede yer alan tahminlerin çok geresinde ve zarar oluştuğu tespit edilmiştir.
Davacı şirketin mahkememize sunmuş olduğu proje ve gerçekleşme durumları, davacı şirket merkezinin tam faaliyette olmaması, zararların giderek artması sebebiyle iyileştirme projesinin uygulanamadığı ve belirtilen hususların yerine getirilmediği anlaşıldığından, alacaklarını mağdur olmaları durumu da dikkate alınarak davacının iflas erteleme taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği, mevcut borç durumu dikkate alınarak davacı şirketin iflasına karar verilmesi gerektiği kanaati gelmiş olmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı tarafından mahkememize açılan iflas erteleme davasının REDDİNE,
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı …’nin İFLASINA,
İflasın 05/04/2018 günü saat 14:40 itibariyle AÇILMASINA,
Mahkememizce verilen tedbir kararlarının kaldırılmasına,
Mahkememizce görevlendirilen kayyımın görevine son verilmesine,
İflas kararının derhal Bakırköy …. İcra Müdürlüğüne bildirilmesine,
İflas kararının Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirilmesine,
Alınması gereken 35,90.-TL harçtan peşin alınan 29,20.-TL’nin mahsubu ile eksik 6,70.-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Bakiye gider avansının karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı tarafın yokluğunda, müdahiller Asli Müdahil … vekili Av. …, asli müdahil …. Vekili Av. … ile asli müdahil … vekili Av. …, asli müdahil …bank vekili Av. …’nın yüzüne karşı, diğer müdahillerin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.05/04/2018

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır