Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/459 E. 2019/133 K. 11.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/459 Esas
KARAR NO : 2019/133

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/05/2016
KARAR TARİHİ : 11/02/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 11/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkil şirketin, davalı şirkete danışma personel hizmeti, danışma hizmet bedeli, danışma ve yönlendirme personel hizmeti verdiği ve buna ilişkin olarak takibe dayanak teşkil eden ve müvekkil şirket tarafından düzenlenen 31.08.2015 tarihli …. sıra numaralı fatura bedeli 9.987,36 TL ve 30.09.2015 tarihli …. sıra numaralı fatura bedeli 7.578,48 TL bedelli faturalar düzenlendiği, davalı yanın, ilgili faturaları müvekkili şirkete iade ederek ödemeleri yapmadığı, fatura bedeli olan toplam 17.565,84 TL.’nin tahsili İçin Çatalca icra Müdürlüğümün …. E. sayılı dosyası ile borçlu aleyhine takibe geçildiği, davalı- borçlu yanın bu takibe haksız olarak itiraz ettiği ve haksız İtiraz neticesinde takibin durduğu, izah olunan ve re’sen nazara alınacak nedenlerle, fazlaya dair her türlü talep ve dava haklarının en geniş anlamda saklı tutularak; haksız ve dayanaksız olarak borçlunun yapmış olduğu itirazın iptaline ve icra takibinin devamına, takibe kötü niyetli olarak İtiraz eden davalının % 20 ’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davalıya yüklenmesine karar verilmesi” arz ve talep edilmiştir.

Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Davacının, icra takibine haksız olarak itiraz edildiğinden bahisle huzurdaki itirazın iptali davasını açtığı, ancak davacının tüm iddiaları, anlatımları ve taleplerinin haksız ve dayanaksız olduğu, davacının özel güvenlik firması olduğu, davalı ile yaptığı sözleşme gereğince; iki adet elemanını davalının şirket binasında görevlendirmeyi ve bu suretle davalının güvenliğini sağlamayı üstlendiği, ancak, davacının, sözleşme gereğince edimini ayıplı ifa ettiği, iki adet güvenlik görevlisini istihdam etmeyi üstlenmesine rağmen, şirket binasında uzun süre tek güvenlik görevlisi bulundurduğu, davacıya eksik personel istihdamının kabul edilmediği defalarca iletilmesine rağmen davacı ayıplı ifasına devam ettiği, davacının şirket binasında tek güvenlik görevlisi bulundurmasında – yararlanan belki de bunu temin eden- silahlı saldırganların şirket binasına elini kolunu sallayarak girdiği, şirketin sahibi….’yı 18.09.2015 tarihinde makam odasında öldürdükleri, şirketin sahibi …ı nın ölümünün sebebinin davacının ayıplı ifası olduğu, …’nın şirket binasında ölümü üzerine, davacı ile görüşme yapıldığı, davacının ayıplı ifasını kabul ettiği, karşılıklı mutabakatla icra takibine konu faturaların davalıya iade edildiği, kütü niyet tazminatına hükmedilmemesini talep ettikleri, maddi durum karşısında davacının icra takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu açık olduğu, davacının % 20 ‘ den aşağı olmamak üzere tazminatla mahkum edilmesi” ile davanın reddini talep etmiştir.

Dava, Güvenlik hizmeti alımı sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen ilamsız icra takbine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

Davacı vekili delillerini, fatura suretlerini ibraz etmiş, tanıkları dinlenmiş ve icra dosyası celp edilmiştir.

Davalı vekili delillerini ibraz etmiş, tanıkları dinlenmiş ve Silivri Ağır Ceza Mahkemesinin…. E. Sayılı dosyası celp edilmiştir.

Çatalca İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde;

Davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine 12.01.2016 tarihinde 17.565,84 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı-borçluya tebliğ edildiği, borçlular vekilinin 08.02.2016 tarihinde borcun tamamına, faiz ve fer’ilerine itiraz ettiği, itirazın yasal 7 günlük sürede yapıldığı, işbu itirazın iptali davasının da yasal 1 yıllık sürede açıldığı görülmüştür.

Mahkememizce alacak ve kusur oranının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmış kök ve ek raporlar alınmıştır.

Mali Müşavir Bilirkişi ….ve Güvenlik Uzmanı ….tarafından düzenlenen 16/17/2018 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle;

Davalı …. Ltd. Şti. ile ibraz edilen Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesi olmadığı anlaşılmış olsa da, ayrıca davalı şirketin hizmet bina girişinde görevlendirilen … ve emekli Astsubay Kıdemli Başçavuş askeri personel olan ….’in görevlerinin danışma personeli oldukları iddia edilse de, şirket çalışanı …’ nin, “davacı firmadan 2 tane etaman güvenlik görevlisi olarak 2015 yılının şubat ve mart ayında çalışmaya başladığı, güvenlik görevlilerinden ikisi de binanın dış güvenliğini sağlamaktaydılar, şirkete giriş çıkış yapanların kimlik kontrolleri ve kayıtlarını yapmakla görevlilerdi, bu görevlilerden birisi yaklaşık 1 ay çalıştıktan sonra işi bıraktı, işi neden bıraktığını bilmiyorum”, şeklinde beyanda bulunduğu, 2 görevlinin Özel güvenlik Şube Müdürlüğünden olay tarihinde Özel güvenlik kimlik kartları olup olmadığının öğrenilebileceği, bu şekilde …. Ltd. Şti. tarafından özel güvenlik hizmetinin alındığını iddia etmesi nedeniyle adı geçen, Özel güvenlik şirketi olmadığı ve “Özel Güvenlik izin Belgesi” alınmadığı halde, verilen hizmet ile özel güvenlik hizmetinin verildiğinin anlaşılmasına sebebiyet verdiği anlaşıldığından, eşit olarak % 50 (yüzde elli) oranında kusurlu olduğu,
… Ltd. Şti.nin;5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun ile Yasanın Uygulanmasına ilişkin Yönetmelik hükümlerine göre; özel güvenlik hizmeti alınabilmesi ve özel güvenlik elemanı çalıştırılabilmesi için şirketin bulunduğu yer Valiliğinden “Özel Güvenlik İzin Belgesi” alınması ve Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesi yapılması gerektiği halde, Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesi yapmadan, şirketin kendi beyanına göre, adında güvenlik ibaresi olmayan … den özel güvenlik hizmetini aldığını iddia ettiği, buna karşılık davacı şirketin özel güvenlik hizmeti değil danışma hizmeti verdiğini iddia etmesine sebebiyet verdiği anlaşıldığından, eşit olarak % 50 (yüzde elli) oranında kusurlu olduğu,

Olayın vuku bulduğu döneme ilişkin davacı tarafından davalı adına düzenlenen 30.09.2015 tarihli, … numaralı ve 7,578,48-TL tutarlı faturaya ilişkin Güvenlik uzmanı tarafından taraflara addedilen %50 kusur oranın Sayın Mahkemece kabulü halinde davacının bu faturaya ilişkin alacağının (7.578,48/2=3.789,24) 3.789,24 TL olacağı,
Bu itibarla takip tarihi itibariyle davacının nihai alacağının (9.987,36+3.789,24 =13.776,60) 13.776,60 TL olacağı belirtilmiştir.

Güvenlik Uzmanı Bilirkişi …, …. ve Emekli Polis Memuru … tarafından düzenlenen 14.01.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
Davalının, şirket bünyesinde koruma ve kollama görevi yapmak için davacıdan iki kişi talep ettiği, bu kişilerin koruma ve kollama görevi ifa ettikleri, personellerin … ve … isimli şahıslar olduğu, …’in davacının talebi ile görevinden ayrıldığı, …’in is maktul ….’ının şirket bünyesinde yakın koruması olarak görevlendirildiği, …’in hizmetinin koruma hizmeti olarak değerlendirilmesi gerektiği, davalının özel güvenlik personeli çalıştırabilmesi için valilik makamından izin alması gerektiği bu izni almadığı, davacının ise personel maliyeti düşürmek ve zorunlu olarak zorunlu mali mesuliyet sigortalarını yaptırmamak için danışmalık ve yönlendirme adı altı hizmet verdiği ve bu şekilde hizmet verildiği, koruma sayısının iki kişiden bir kişiye düşürüldüğü ve yazılı özel güvenlik hizmet sözleşmesi yapılmadığından tarafların %50’şer oranında kusurlu oldukları mütalaa olunmuştur.

Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, alınan bilirkişi, kök raporları ve tüm dosya içeriği ile birlikte değerlendirildiğinde;

Dava, tacirler arası hizmet sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Taraflar arasında güvenlik hizmetinin verildiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Davalı hizmetin ayıplı ifa edildiğini bu nedenle davacının hizmet bedeline hak kazanamayacağını iddia etmiştir.

Maktülün öldürüldüğü döneme ilişkin davacı tarafından davalı adına düzenlenen 30.09.2015 tarihli, …. numaralı ve 7,578,48-TL tutarlı faturaya ilişkin Güvenlik uzmanı tarafından taraflara addedilen %50 kusur oranın mahkememizce kabul edildiğinden davacının bu faturaya ilişkin alacağının (7.578,48/2=3.789,24) 3.789,24 TL olacağı,
Bu itibarla takip tarihi itibariyle davacının nihai alacağının (9.987,36+3.789,24 =13.776,60) 13.776,60 TL olacağı kanaati mahkememizde hasıl olmuştur.

Tüm bu nedenlerle; Davalının Çatalca İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 13.776,60 TL asıl alacak ve ve asıl alacağa %9 oranında işleyecek yasal faiz ile birlikte devamına, alacak miktarının davalı tarafından bilinmesinin mümkün olmadığı, asıl alacak miktarında kusur oranında indirim yapıldığı bu nedenle alacağın likit olmadığı, itirazın da kısmen haksız olması nedeniyle tarafların icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalının Çatalca İcra Müdürlüğünün …. E. Sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 13.776,60 TL asıl alacak ve asıl alacağa %9 oranında işleyecek yasal faiz ile birlikte DEVAMINA,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Davacının fazlaya dair talebinin REDDİNE,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 941,08.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 212,16.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 87,83.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 641,09.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 29,20.-TL başvurma harcı ve 212,16.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 2.700,00.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.117,56 TL sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına
7-Davalı tarafından dosyada yapılan toplam 39,90.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 8,61 TL sinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, bakiyenin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
10-Davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
11/02/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır