Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/405 E. 2021/1134 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/405 Esas
KARAR NO : 2021/1134

DAVA TARİHİ : 25/04/2016
KARAR TARİHİ : 15/12/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 03/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; 20.05.2014 günü saat 06:45 sıralarında müvekkili ……. işe gitmek üzere Yenibosna Otobüs Duraklarına geldiğini, Her gün ……. hattını kullanarak işine giden müvekkil o gün otobüsün saatinden erken hareket ettiğini görüp, otobüse yetişmeye çalıştığını, otobüs perondan çıkmak üzereyken müvekkil ……. otobüse yetişip, kendisini beklemesi yönünde otobüs şoförüne işaret ettiğini, ancak ……. plakalı …… otobüsünün şoförü davalı …, müvekkili görmesine rağmen durmadığını, sağa doğru ani manevra yaptığını, bu manevra sonucunda otobüsün sağ ön tekerleği müvekkilin sol topuğunun üzerinden geçtiğini, çarpmanın etkisiyle yere düşen müvekkilinin sol ayak bileğinde kırık meydana geldiğini, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak müvekkilin yaralanmasına sebep olduğunu beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Davacı vekili, dava dilekçesi ile 20.05.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde müvekkilinin hastaneye kaldırıldığını ve maddi Zararlarının olduğunu beyan ederek maddi ve manevi tazminat taleplerinde bulunmuştur. |Bu iddia ve taleplerin tamamını reddediyoruz. Şöyle ki ;Söz konusu trafik kazası da müvekkilin hiçbir kusuru bulunmamaktadır. Dava konusu üzücü kaza tamamen davacının kendi kusuru nedeniyle meydana gelmiştir. Müvekkil, olay anında yola, trafiğin” durumuna ve aracın özelliklerine uygun olarak seyir halinde iken, davacı işe geç kalması nedeniyle dikkatsiz bir şekilde otobüsü yetişmek isterken ayağını sağ ön tekerin önüne koymasından kaynaklanmıştır. Olayın bulunduğu yer otobüslere ait manevra alanıdır ve müşteki müvekkilin göremeyeceği bir konumda olaya sebebiyet vermiştir. Meydana gelen olayda müvekkil gerekli tedbirleri almıştır. Ancak hem aracın özelliği hem de müştekinin dikkatsiz davranışı neticesinde elim kaza meydana gelmiştir. Olayda müvekkile izafe edilecek herhangi bir kusur söz konusu değildir. Olayın meydana gelmesinde tüm kusur aniden otobüse yetişmeye çalışan davacıdadır. Dava konusu olay ile ilgili Bakırköy …… Asliye Ceza Mahkemesinin ….. E sayılı dosyasından alına bilirkişi raporunda müvekkile tali kusur izafe edilmiştir. Mahkeme de tali kusuru göz önünde bulundurarak müvekkil hakkında vermiş olduğu karar tarafımızdan temyiz edilmiştir. Mahkemeniz tarafından olay ile ilgili kusur raporu alınmasını talep ediyoruz. Müvekkile kusur izafesine yönelik davacı yan beyanlarına katılmıyoruz. Tüm kusur, kazaya davetiye çıkaran davacıdadır.” Şeklinde olayın oluşumuna ilişkin açıklamalarda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının dava dilekçesi ile 20.05.2014 tarihli trafik kazası sebebiyle araç sürücüsü ile sigorta şirketinden maddi tazminat olarak, haksız fiil tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tedavi gideri olarak 3000TL, ulaşım gideri olarak 1000TL, eşi için yardımcı tutma ücreti olarak 4.800 TL, terör tazminatı olarak 1.400 TL, toplam 10.200 TL’yi, manevi tazminat olarak ise dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı sürücüden 15.00 TL’yi talep ettiği, davalı sürücünün cevap dilekçesi ile kusura, sağlık harcamalarına, ulaşım bedeline, yardımcı ücretine , manevi tazminata itiraz ettiği,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı …’nun kullanmakta olduğu ……. otobüsünün manevra yaptığı sırada davacının ayağının üzerinden araç lastiğinin geçmesi sebebiyle meydana geldiği iddia edilen kaza sebebiyle olaylardan dolayı tarafların kusur durumları ve bu kapsamda varsa maddi ve manevi tazminat alacaklarının belirlenmesi olduğu,
Dosyanın yapılan incelemesinde, tarafların SED araştırmalarının yapıldığı, davanın ……. ‘ye ihbar edildiği, davacının tedavi belgelerinin celp edildiği, 02.04.2018 tarihli ATK maluliyet raporuna göre davacı tarafın maluliyet oranının tespit edildiği, davacı tarafın dava dilekçe içeriğinden geçici ve sürekli maluliyet tazminatı hesabı talebinin olmadığı, davacının tedavi gideri talebi olduğu, Ceza Mahkemesi dosyasının celp edildiği, bu dosyada öncelikle keşif yapılarak rapor alındığı bu rapora itiraz üzerine ATK trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu alındığı, raporda davalı sürücünün tali, davacı tarafın asli kusurlu olduğunun belirtildiği, davalı sürücü hakkında bu rapora dayanılarak karar verildiği, kararın temyiz talebinin reddedilerek kesinleştiği, Mahkememizce, Ceza Mahkemesi dosyası da celp edilerek trafik bilirkişisi ……’dan rapor alındığı, raporda davacının %75 oranında, davalının %25 ornaında kusurlu olduğunun belirtildiği, rapora itiraz üzerine ATK Trafik İhtisas Dairesinden rapor alındığı bu raporda da davacının %75 oranında davalını %25 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, dvaacı tarafın alacak taleplerine ilişkin 11.10.2019 tarihinde açıklama dilekçesi sunduğu, ulaşım ücretlerine ilişkin ilgili kurumlara yazı yazıldığı, davacı tarafa terör tazminatının ödendiğine ilişkin yazı cevabının geldiği, SUT Uzmanı bilirkişi DR. ……’dan rapor ve ek raporların alındığı 19 nolu celsede yeniden rapor alınmasına karar verildiği ancak davacı tarafça ücret yatırılmadığından mevcut dosya kapsamına göre değerlendirmenin yapılacağı,
Konu ile ilgili yasal düzenlemeler gözden geçirildiğinde; 2918 sayılı KTK 85/1 maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesinin bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşübbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacağı”, 2918 sayılı KTK 85/son maddesinde ” işleten ve araç işleticisi teşebbüs sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu”, olduğu, 2918 sayılı KTK 86/2 maddesinde “sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin, kazanın oluşumunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse hakimin durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebileceği”, 2918 sayılı KTK 91/1 maddesinde “işletenlerin bu kanununun 85. Maddesinin 1 fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu” bulunduğu, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumlluluk Sigortası Genel Şartlarının sigortanın kapsamı başlıklı A.1 maddesinde “sigortacının poliçede tamınlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı KTK ya göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği… ” öngörüldüğü,
Somut olayda, trafik kazasından kaynaklı olarak davacının %75 oranında, davalının %25 oranında kusurlu olduğu, tarafların kusur durumlarına ilişkin gerek ceza dosyasında alınan raporların gerekse Mahkememiz dosyasında alınan raporların birbiriyle uyumlu olması, ceza dosyasında kabul edilen maddi vakıanın mahkememizi de bağlaması, ceza dosyasının temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği hususları da dikkate alınarak tarafları kusur durumuna ilişkin itirazlarına itibar edilmediği,
Maddi tazminat alacak kalemlerine ilişkin tedavi giderlerine yönelik olarak, emsal Yargıtay …….. HD’nin ……… esas ve …….. karar sayılı ilamı da dikkate alınarak Sosyal Güvenlik Kurumunun, 6111 sayılı yasa ile değiştirilen 2918 sayılı yasanın 98. maddesi kapsamında tüm tedavi giderlerinden değil, ancak sözkonusu madde kapsamında kalan tedavi giderlerinden sorumlu olduğu, belgeye dayanmayan tedavi giderlerinin, 6111 sayılı yasa kapsamında olmadığı, belgeli olmayan tedavi giderlerinden SGK’nın sorumlu olmayıp, sigorta şirketinin sorumlu olacağı, yani belgeleri giderler yönünden SGK ‘nın taraf olabileceği, belgesiz giderlerden davalı sürücü, araç sahibi ve sigorta şirketinin taraf olabileceği, SUT uzmanı bilirkişiden tedavi giderlerine ilişkin rapor ve ek rapor alındığı, davacının sağlık harcamalarının dava dışı SGK tarafından karşılanmış olduğu, davacı tarafın dosyaya herhangi bir sağlık harcaması belgesi ibraz etmediği, tedavi giderlerine ilişkin talebinin ispat edilemediğinden reddedildiği,
Davacının ulaşım giderlerine ilişkin yazılı belge sunmadığı, davacı tarafın hastane kayıt belgeleri ve tedavi evrak içerikleri de dikkate alınarak ulaşım giderinin sağlık uygulamaları tebliğine göre şehir için ambulans ücreti dikkate alınarak hesaplamanın yapıldığı, hayatın olağan akışına göre tedavisi sürecinde davacının ulaşım masrafı yapacağı, ancak davalının kusuru oranında bu miktarı talep edebileceği, hesaplama sonucunda davacının kusur oranı da mahsup edildiğinde 594,00 TL’nin alacak olarak talep edilebileceği,
Davacı tarafın terör tazminatı almaya kaza tarihinden sonra da devam ettiği, bu nedenle terör tazminatı alacak miktarı talebinin yerinde görülmediği,
Davacının eşi için yardımcı tuttuğuna ilişkin tazminat kalemi yönünden, bu ödemelere ilişkin belge ibraz etmediği, davacının polis memuru olarak çalıştığı, işi gereği kaza tarihinde hamile olan eşine iş saatlerinde yardımcı olamayacağı, bu zarar kaleminin doğrudan trafik kazasından kaynaklı bir zarar kalemi de olmadığı değerlendirilerek talebinin yerinde görülmediği,
Davacının manevi tazminat istemine ilişkin; 6098 sayılı T.B.K’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceği, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarının adalete uygun olması gerektiği, hükmedilecek bu para,nın zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşıdığı, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmediği, O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmesi gerektiği, takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiği, 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterildiği, bunların her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermesi gerektiği, hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği,
Bu ilkeler ışığında; kaza tarihi, somut olayın oluş şekli, tarafların kusurunun yoğunluğu, kaza dolayısıyla davacının uğradığı cismani zarar, tarafların sosyo-ekonomik durumları ve davacının hissedeceği manevi zarar dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-)Açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 594 TL maddi tazminatın dava dilekçesinde belirtilen haksız fiil tarihi olan 26.05.2014 tarihinde itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine , fazlaya ilişkin istemin reddine,
1-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 40,58.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 174,19.-TL peşin harcın mahsubu ile fazla yatan 133,61‬.-TL karar harcının yatırana iadesine,
2-Davacı tarafından yatırılan 29,30.-TL başvurma harcı ile 40,58.-TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan toplam 1.033,96.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 60,18.-TL’sının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … tarafından yapılan toplam 20,24.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 19,06.-TL’sının davacıdan tahsili ile davalı …’na verilmesine, bakiye kısmın davalı … üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 594,00.-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 594,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
B-)Açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 5.500TL manevi tazminatın dava tarihi olan 25.04.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ndan tahsili ile davacıya ödenmesine , fazlaya ilişkin istemin reddine,
1-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 375,71.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 256,17.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 119,54‬.-TL karar harcının davalı …’ndan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
2-Davacı tarafından yatırılan 256,17.-TL peşin harcın davalı …’ndan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan toplam 1.520,93.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 557,58.-TL’sının davalı …’ndan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … tarafından yapılan toplam 29,76.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 10,92.-TL’sının davacıdan tahsili ile davalı …’na verilmesine, bakiye kısmın davalı … üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davalı …’ndan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
7-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen kararının, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstanbul BAM ‘ne İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır