Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/395 E. 2019/1229 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/395 Esas
KARAR NO : 2019/1229

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/04/2016
KARAR TARİHİ : 19/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/01/2020

Mahkememizin 2016/361 esas sayılı dosyasından tefrik edilen ve yukarıdaki esasa kaydı yapılan iş bu davanın dilekçesi ve dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili13.04.2016 harç ikmal tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE;Davalılar …, … ve ….., müvekkilin ortağı bulunduğu İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sayısında kayıtlı “… Ürünleri Pazarlama ve Tic. Ltd. Şti.” ortağı ve yetkilisi olduğunu, bahsi geçen şirketinin bir aile şirketi olmasına rağmen azınlık paylan bulunan müvekkiller şirketten dışlanarak kayıtlan inceleme, denetleme ve bilgi alma haklan engellendiğini, hatta 2009’dan beri yapılış olması gereken Genel Kurul dahil hiçbir toplantılar haber verilmediğini, şirket hakkında hiçbir bilgi de verilmediğini, hatta bahsi geçen davalı şirket 2009 yılından beri de kar dağıtmadığını, davaların yönettiği, müvekkillerin hissedan bulunduğu şirket, kötü yönetilmekle olup şirket üzerinden haksız kazançlar sağladığı düşünüldüğünün, nitekim şirket kasasında nakit gözükmesine, hatta gereksiz avanslar dağıtılmış gibi gösterilerek yüksek miktarda kredi kullanıldığım, kullanılan kredilerin de şahsi menfaatler için kullanıldığı istihbar edildiğini,bu sebeple davalı tarafın yönettiği şirketin kötü yönetilip yönetilmediği, suistimal yapılıp yapılmadığı, kredilerin yerinde kullanılıp kullanılmadığı, kredi kullanımın gerekli olup olmadığı, kasada kayıtlarda gözüken paranın var olup olmadığı, dolayısıyla zarar ve suistimaller varsa miktannın, sorumluluklannın ve verilen zarann tespitinin talep edildiğini, Kararının miktarına ve sorumlu zarar verenlerden tahsiline, sebep olunan zarar dava açıldığında hesaplama imkanı olmadığını belirterek davanın kabulüne, davalıların yönettiği şirket sebebiyle zarara sebebiyet verip vermediğinin tespiti ile sorumlular ve sorumluluk oranlarının tespitine ve verilen zararın tespitini, sorumluların verdiği zarardan itibaren ticari faizi ile birlikte tazminini, mahkeme masraflan ve avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 12.05.2016 tarihli cevap dilekçesinde ÖZETLE … Ürünleri Pazarlama ve Ticaret Ltd Şti’nin kötü yönetilmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, davacının da dilekçesinde kendisiyle çelişerek hem şirketin kötü yönetildiğini, hem de şirketin krediye ihtiyacı olmadığını ve uzun süredir karlı gözüktüğünü ve kar dağıtımı yapılması gerektiğinden bahsetmesinin ayrı bir çelişki olması, bu husus dahi , işbu davanın tamamen kötü niyetli olarak açıldığının göstergesi olduğunu, hem davacı hem de kocası Bakırköy … Noterliği 31.03.2016 tarihli … Yevmiye Numaralı ihtarnamesiyle, Genel Kurul yapılmasını, kar dağıtımı v.s. gibi, aslından dava konusu hususlardaki taleplerini ihtar ettiklerini buna da müvekkil tarafça , Beyoğlu … Noterliği 21.04.2016 tarihli … Yevmiye Numaralı ihtarname ile olumlu cevap verildiğini, davacıların işbu davadaki talepleri, kar dağıtımı, inceleme vs gibi hususları, zaten bu yollarla alması ve gerekirse bu hususlarda mahkemeden yetki dahi alması mümkün iken ve ihtara olumlu cevaplar ile bu taleplerine cevap vermişken, ısrarla bu davayı açmaları da tamamen kötü niyetli olup, bu anlamda işbu talepleri açısından da muacceliyet söz konusu olmadığını, bu nedenle de davanın reddi gerektiğini, şirketin kötü yönetilmesinde yatan hikaye ise, gerçekte, davacının eşi …’ün daha evvel işbu şirketi 2008 yılma kadar şirket ortağı ve yetkilisi olarak yönetirken, şirketi ciddi zarara uğratması, elde edilen gelirleri kendi yaranna kullanması, şirketin paraların ile şahsına lehine menfaatler temin etmesi ve yaptığı olumsuz tasarruflar nedeni ile şirketi o dönemde gerçekten de enkaza çevirmesiyle alakalı olduğunu, bu sebeplerde dolayı çok sayıda davalar açıldığını ve şirketi kötü yöneten …’ün şirketten uzaklaştınldığını, şirket ortaklan aile fertlerinden oluştuğu için de , diğer ortaklar, işbu davacıya manevide olsa zarar gelmemesi açısından dikkatli davrandığını, ancak davacı ve eşi sürekli olarak müvekkilleri zor durumda bırakmaya çalıştığını, hatta davacının da annesinin de oturduğu evle ilgili izale-i şüyu davası açarak, annelerini de derdinden çöküntüye uğrattıklanm, bu arada, şirket ve diğer şirket ortaklannca açılan davalar da, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi …. E.Sayılı dosya ile kazanıldığını, davacının eşi …’ün şirket fesih için açtığı dava ise , İstanbul … Ticaret … E.Sayılı dosyanın reddedildiğini, davacının eşi …, şirket ortaklıklanndan …’ı şirkete gelerek yaralamaktan dolayı da Bakırköy …. Asliye Ceza … E.Sayılı dosyadan ceza aldığım, gerçekte olmadığım düşünülen bir borç ihdas etmek suretiyle alacaklı ….’ya icra takibi yaptırarak İstanbul ….. İcra … E.Sayılı takip açıldığım ve bu dosyadan 89/1 ve hisse hacizleri göndererek şirketi zorlamaya çalıştığını, bu takibe karşı İstanbul …. İcra Ceza …. E.Sayılı dosyadan İİK. 331 gereğince ceza davası açıldığım ve halen derdest olduğunu, son olarak da işbu davanın açılmasından hemen önce müvekkillerin aleyhine aynı davacı ve eşi … tarafından Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi … E.Sayılı dosyalanyla şirketin kötü yönetildiği iddiasıyla ve dava dışı …. Örme San ve Tic A.Ş.’nin feshi davası ve İstanbul …. Ticaret Mahkemesi … E.Sayılı dava ile de yine müvekkillerin yetkilisi oldukları … Çorap ve Tekstil Örme San Tic Ltd Şti’nin feshi davası açtıklarım, aynca da işbu dava ve açılan diğer davaları bankalara ihbar ettirmeyi de hedefleyerek, şirketin kredi bi li t esi ni de, bankalar açısından sorunlu ve kuşkulu hale getirmeye de çalıştığını, netice itibari ile işbu davalar her ne kadar ticari bir dava gibi gözükmekte ise de, sadece kin duygusu ile açıldığını, kötü niyetli bir dava olduğunu, şirketi asıl zor durumda bırakan ise davacının eşi … olduğunu, … 2008 yılına kadar yaptığı yöneticilik sırasında, yaptığı zarar verici işlemlerle şirketi zarara soktuğunu, bu sebeplerle de söz konusu dönemde şirket zararda olduğundan kar dağıtımı yapılamadığım, davacının eşi …’ün şirket ortağı olduğu dönemde yapılan sermaye artışı sebebiyle şirkete borcu mevcut olup, söz konusu borcun da halen ödenmediğini, davacının eşi dışındaki şirket yöneticileri de genel kurulda ibra edildiğini, bu nedenle haksız ve şirket menfaatine aykın işlem yapan davacının, aslında taraf sıfatı dahi olmadığını haksızlığı nedeni ile işbu davanın reddi gerektiğini, davacının Genel Kurul Toplantıları yapılmadığı ve çağnlann yapılmadığı iddiası gerçekleri yansıtmadığını, şirketçe genel kurul yapıldığını, davacıy
nce ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,

Dair davalılar vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/12/2019

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır