Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/361 E. 2019/1095 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/361 Esas
KARAR NO : 2019/1095

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/04/2016
KARAR TARİHİ : 21/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE; Davalı … müvekkilin ortağı bulunduğu İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün ….. sayısında kayıtlı “….. ve İhracat Tıc Ltd Şti” ortağı ve yetkilisi olduğunu, bahsi geçen şirketinin bir aile şirketi olmasına rağmen azınlık paylan bulunan müvekkiller şirketten dışlanarak kayıtlan inceleme, denetleme ve bilgi alma haklan engellendiğini, hatta 2009’dan beri yapılış olması gereken Genel Kurul dahil hiçbir toplantılar haber verilmediğini, şirket hakkında hiçbir bilgi de verilmediğini, hatta bahsi geçen davalı şirket 2009 yılından beri de kar dağıtmadığını, davaları yönettiği, müvekkillerin hissedan bulunduğu şirket kötü yönetilmekle olup şirket üzerinden haksız kazançlar sağladığı düşünüldüğünün, nitekim şirket kasasında nakit gözükmesine, hatta gereksiz avanslar dağıtılmış gibi gösterilerek yüksek miktarda kredi kullanıldığını, kullanılan kredilerin de şahsi menfaatler için kullanıldığı istihbar edildiğini, bu sebeple davalı tarafın yönettiği şirketin kötü yönetilip yönetilmediği, suistimal yapılıp yapılmadığı, kredilerin yerinde kullanılıp kullanılmadığı, kredi kullanımın gerekli olup olmadığı, kasada kayıtlarda gözüken paranın var olup olmadığı, dolayısıyla zarar ve suistimaller varsa miktannın, sorumlulannın ve verilen zarann tespitinin talep edildiğini, TTK. madde 553 gereği inceleme tespiti yapılarak son beş yıla ilişkin belirlenen hesaplanan zaranmn miktanna ve sorumlu zarar verenlerden tahsiline, sebep olunan zarar dava açıldığında hesaplama imkanı olmadığından, dava değeri arttıra ve her türlü haklar saklı tutularak şimdilik 10.000,00-TL alacak gösterilerek, HMK 107’ye göre belirsiz alacak ve tespit davası şeklinde bu dava açılma zorunla kalındığını, davanın kabulüne, davalıların yönettiği şirket sebebiyle zarara sebebiyet verip vermediğinin tespiti ile sorumlular ve sorumluluk oranlarının tespitine ve verilen zarann tespitine, sorumluların verdiği zarardan itibaren ticari faizi ile birlikte tazminine, mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ÖZETLE;Öncelikle davacının dilekçesinde belirttiği şekilde …… İhr. Tic. Ltd. Şti’nin kötü yönetilmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, davacının da dilekçesinde kendisiyle çelişerek, hem şirketin kötü yönetildiğini, hem de şirketin krediye ihtiyacı olmadığını ve uzun süredir karlı gözüktüğünü ve kar dağıtımı yapılması gerektiğinden bahsetmesinin ayrı bir çelişki olması, bu husus dahi işbu davanın tamamen kötü niyetli olarak açıldığının göstergesi olduğunu, hem davacı hem de kocası Bakırköy …. Noterliği 31.03.2016 tarihli …… Yevmiye Numaralı ihtarnamesiyle, Genel Kurul yapılmasını, kar dağıtımı v.s. gibi, aslından dava konusu hususlardaki taleplerini ihtar ettiklerini buna da müvekkil tarafça , Beyoğlu …… Noterliği 21.04.2016 tarihli …. yevmiye numaralı ihtarname ile olumlu cevap verildiğini, davanın reddi gerektiğini, davacının eşi …’ün daha evvel işbu şirketi 2008 yılına kadar şirket ortağı ve yetkilisi olarak yönetirken, şirketi ciddi zarara uğratması, elde edilen gelirleri kendi yararına kullanması, şirketin paraları ile şahsına lehine menfaatler temin etmesi ve yaptığı olumsuz tasarruflar nedeni ile şirketi o dönemde gerçekten de enkaza çevirmesiyle alakalı olduğunu, bu sebeplerde dolayı çok sayıda davalar açıldığını, şirketi kötü yöneten …..’ün şirketten uzaklaştırıldığını, şirket ortaklan aile fertlerinden oluştuğu içinde, diğer ortaklar, işbu davacıya manevide olsa zarar gelmemesi açısından dikkatli davrandığını, yine müvekkillerin yetkilisi olduklan ….. ve Tekstil Örme San Tic Ltd Şti’nin feshi davası açtıklarını, aynca da işbu dava ve açılan diğer davalan bankalara ihbar ettirmeyi de hedefleyerek, şirketin kredibilitesini de, bankalar açısından sorunlu ve kuşkulu hale getirmeye de çalıştığını, netice itibari ile işbu davalar her ne kadar ticari bir dava gibi gözükmekte ise de, sadece kin duygusu ile açıldığını, haksız davacının davasının reddi gerektiğini, davacının tüm taleplerinin haksız ve yasaya aykın olduğunu, şirketin kötü yönetilmesi gibi bir durum söz konusu olmadığı için işbu davanın reddinin talep edildiğini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER
İstanbul Ticaret Odası sicil kayıtları, …. bank Banka kayıtları, …. Bankası kayıtları, …. bank kayıtları, Yenibosna vergi dairesi yazı cevabı, Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası, Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası, Bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İş bu dava, TTK md. 644 yollamasıyla TTK 553 uyarınca şirket yöneticisinin sorumluluğunun tespiti ve tazminat talebine ilişkindir.
Uyuşmazlık, davacıların ortağı olduğu ….. İhracat Tic. Ltd. Şti.’nin davalının kötü yönetiminden kaynaklı zarara sebebiyet verip vermediğinin tespiti ile sorumlular ve sorumluluk oranlarının tespiti ile verilen zararın sorumlulardan tazmini talebinden ibarettir.
Mahkememizce uyuşmazlığın çözümü adına tarafların göstermiş olduğu tanıkların beyanına başvurulmuş ve tarafların sunmuşu olduğu kayıtlar ve dava dışı şirketin ticari kayıt ve belgeleri üzerinde teknik bilirkişiler eliyle incelemeler yaptırılmış ve bu konuda hazırlanan kök ve ek raporlar dosya arasına alınmıştır.
Dava dışı ….. İhracat Tic. Ltd. Şti.’nin ticaret sici kayıtları uyarınca; davacılar … ve … ile davalı …’un …. Şirketinin kurucu ortaklarından olduğu, şirketin 2005 yılında kurulduğu, kuruluşunda şirketin müdürlerinin ve temsile yetkili kişilerin … ve … olduğu, 11/06/2008 tarihli ortaklar kurulu kararı ile 10 yıllığına … ve …’un şirket müdürlüğüne ve temsiline seçildiği anlaşılmıştır.
Davacılar tarafından hükmedilecek tazminatın şirkete ödenmesi talebi açık olarak ifade edilmese de hukuki niteliği itibarıyla pay sahiplerinin dolayısıyla zararına istinaden açılmış bir sorumluluk davasıdır. Zira davacılar doğrudan zarara uğradıklarına dair bir iddia ileri sürmeyip kötü yönetime dayalı olarak şirketin zararının tespitini talep etmektedirler. Şirketin doğrudan zararı ortaklar tarafından da talep edilebilir, ancak bu durumda hükmedilecek tazminatın davacı ortağa değil dava dışı şirkete ödenmesine hükmedilir. Dolayısıyla davacıların zarar gören ortak sıfatıyla şirketin uğradığı zararın tazminini talep etmek üzere dava açma ehliyetleri bulunmaktadır.
TTK yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna tabi olacak kimseleri belirlediği 553. maddesinde “kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları” ifadesini kullanmıştır. Limited şirketlerde müdürler şirketin idare ve temsile yetkili organı sıfatıyla sorumluluk hükümlerine tabidirler. Somut olayda dava dışı Paktaş şirketinin 2008/01 karar numaralı, 11/06/2008 tarihli ortaklar kurulu kararı ile davalı … 10 yıl süre şirket müdürü olarak tayin edilmiş olduğundan, kendisine pasif husumet yöneltilmesi mümkündür.
Bu açıklamlar ışığında, iş bu davada TTK md. 644 atfına istinaden TTK md. 553 vd. hükümleri uyarınca aktif ve pasif husumet ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Esas yönünden yapılan inceleme değerlendirme uyarınca; BK md. 49 ve 114/2 uyarınca davalı yöneticinin hukuki sorumluluğunun doğması için dört şartın gerçekleşmesi gerekir. Bunlar, zarar, hukuka aykırılık, kusur ve illiyet bağıdır. Yönetim kurulu üyelerinin veya limited şirketlerde müdürlerin sorumluluğu ile amaçlanan, zarar verene isnat edilebilecek ve onun hukuk düzenince onaylanmayan bir davranışından kaynaklanan zararın giderilmesidir. Sorumluluğu düzenleyen TTK’mn 553. maddesine göre yönetim kurulu üyeleri, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar. Bu hüküm uyarınca yönetim kurulu üyelerinin TTK’na istinaden hukuki sorumluluklarına hükmedilebilmesi için zarar, kanuna veya esas sözleşmeye aykırılık, kusur ve illiyet bağı koşullannın gerçekleşmiş olması gerekir.
Bu tespitler ışığında somut olayda dava dışı ….. ve İhracat Ticaret Ltd. Şti.’nin 2008-2016 yılları arasında finansal yönden bir sıkıntı içerisinde olmadığı, 2016 yılında özsermayesinin 375.000,00-TL ödenmeyen sermaye tutarlarına rağmen 500.000,00-TL sermayenin üzerinde olduğu, 2009-2016 bilançolarında yıl sonunda kısa veya uzun vadeli banka kredisinin yer almadığı, 2008-2016 arasında geçen (8) yıllık döneminde gerçekleşen Brüt Satış Karı/Net Satışlar, Faaliyet Karı/Net Satışlar ve Net Kar/Ödenmiş Sermaye oranları sektör normallerinin üstünde gerçekleşmiş olduğu, dolayısıyla davalı …’un 6102 sayılı TTK.m.644 yollamasıyla, TTK.m.553 hükmü yönünden, şirket müdürü sıfatıyla sorumlu tutulabilmesi için gerekli kanuni ve akdi şartların oluşmadığı takdir ve sonucuna varılmıştır.
Bu açıklamlar ışığında davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan harçtan mahsubu ile fazla yatan harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,

Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/11/2019

Başkan …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Katip …
¸E-imzalı