Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/345 E. 2019/634 K. 27.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/345 Esas
KARAR NO : 2019/634 Karar

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 27/06/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde, yük taşımacılığı işi yaptığını, hidrolik mobil vinç imalat ve satışı ile iştigal eden davalıya bir adet vinç siparişi verdiğini, vincin teslim edildikten sonra dava dışı firmaya ait yükün taşıma aracına nakliyesi esnasında vincin çember dişlisi gövdesindeki saplamaların dişinden çıkması (kopma, kırılma, sıynlma suretiyle) sonucunda vincin halat ucundaki yükle birlikte devrildiğini, vinçte gizli ayıp olduğunu, kazanç kaybı ve onarım masrafları yönünden maddi zarara uğradığını, ayrıca manevi zarara da uğradığını belirterek zararının tazminini istemiştir.
Davalı savunmasında, vincin ayıplı olmadığını, kazanın kullanım hatasından kaynaklandığını belirtmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalı tarafından davacıya teslim edilen vincin, yük taşıma esnasında kırılması nedeniyle meydana gelen olayda, malın ayıplı olup olmadığı, ayıbın derecesi ile maddi ve manevi zarar oluşup oluşmadığı, var ise zarar miktarının ne olduğu, davalının zarardan sorumlu tutulup tutulamayacağı noktalarında toplanmaktadır.
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin ….esas sayılı dosyası eldeki dava ile birleştirilmiş olup, 08.04.2016 tarihli celsede davanın bu davadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizce davacı tanığı … dinlenmiştir.
Dosya tarafların iddia ve savunmaları kapsamında bilirkişiye tevdi edilmiş, sunulan 21.01.2019 tarihli raporda; olaya konu vinçte gizli ayıp olduğu, vincin onarımının faturalandırıldığı, bu faturada belirtilen 7.080,00 TL’nin bağlantının onanmı için değiştirilmesi gerek parçalar ve işçiliklerin gerekli olduğu ve onarım tarihi itibariyle kadri maruf olduğu, kamyon şase ve bom bağlantı elemanları arasındaki anzanın 4 (dört) günde tamamlanabileceği, bu süre içinde davacımn vincini kullanamamaktan dolayı maddi zararını belgelemesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları ile toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilmiştir.
Onarım bedeli ve Kazanç kaybı talebine ilişkin olarak yapılan değerlendirme;
Yük taşımacılığı işi yürüten davacının, hidrolik mobil vinç imalat ve satışı ile iştigal eden davalıya bir adet vinç siparişi verdiği, imalatı tamamlanan vincin, Ocak 2014 tarihinde, davacıya teslim edildiği, vincin 20/06/2014 tarihinde dava dışı bir firmaya ait olan tekstil makinesini,… Ltd. Şti. isimli antrepo firmasının sahasından taşıma aracına nakliyesi esnasında, vincin çember dişlisi gövdesindeki saplamaların kopma, kırılma ve sıyrılması sonucunda halat ucundaki yükle birlikte devrildiği, Büyükçekmece …. Sulh Hukuk Mahkemesinin…. değişik iş sayılı dosyasına sunulan tespit raporunun olayın meydana geliş şeklini doğruladığı, huzurdaki dosyaya sunulan teknik bilirkişi raporunda, olayın kullanım hatasından kaynaklanmadığı, olaya konu vinçte gizli ayıp olduğunun belirtildiği, Büyükçekmece … Sulh Hukuk Mahkemesinin … değişik iş sayılı dosyasına sunulan tespit raporunun da bu hususu desteklediği, söz konusu raporların denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olduğu, diğer yandan vincin onarımının 08/07/2014 tarihinde … sıra no ile faturalandırıldığı, bu faturada belirtilen 7.080,00 TL’ nin, bağlantının onarımı için değiştirilmesi gerek parçalar ve işçilikler yönünden onarım tarihi itibariyle kadri maruf olduğu, yine kamyon şase ve bom bağlantı elemanları arasındaki anzanın 4 (dört) günde tamamlanabileceği, bu süre içinde davacının vincini kullanamamaktan dolayı maddi zararını dosyaya sunduğu irsaliyeli faturalar ile belgelendirildiği, günlük kazanç kaybının 500,00 TL olduğunun kabulü ile 4 günlük toplam kazanç kaybının 2.000,00 TL olduğu kabul edilmiştir.
Manevi tazminat talebine ilişkin olarak yapılan değerlendirme;
Manevi tazminat, zarar görenin kişilik değerlerinde, bedensel bütünlüğünün iradesi dışında ihlali hallerinde meydana gelen eksilmenin giderilmesi, tazmin ve telafi edilmesidir. Anayasa’nın 5,12,17,20,26. maddelerinde kişilik değerlerini ihlal edenlere karşı kişinin korunması garanti altına alınmıştır. Kanun koyucu, manevi tazminat davası açılabilecek halleri MK’un 24,25,85,143,126,305,BK’nun 47 ve 49.maddelerinde ayrı ayrı düzenlemiştir. Manevi tazminat hakkı, zarar görenin sosyal, fiziksel ve duygusal kişilik değerlerinin saldırıya uğraması durumunda öngörülen bir tazminat türüdür. Amacı, kişinin hukuka aykırı olan eylemden dolayı bozulan manevi dengesinin eski haline dönüşmesi, kişinin duygusal olarak tatmin edilmesi, zarar vereni bir daha böyle bir eylemde bulunmaktan alıkoymasıdır. Manevi tazminat, kişinin çekmiş olduğu manevi acıları dindirmeyi, hafifletmeyi amaçlar. Manevi tazminatın belirlenmesinde, her olayın kendine özgü özel hal ve şartları değerlendirilmelidir. Olayın oluş şekli, eylemin haksız fiil niteliği taşıyıp taşımadığı, tarafların kusur oranları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, manevi tazminatın sadaka niteliğinde olamayacağı gibi, davacının zenginleşmesine de sebep olmaması gibi olgular her davada, o davaya özgü olarak değerlendirilmelidir.Gerçek kişilerin yanında, tüzel kişilerin de manevi tazminat talep edibileceği ve şartları oluşmuşsa, manevi tazminata hükmedileceği Yargıtay tarafından ve öğretide kabul edilmektedir.
Buna göre, manevi tazminata hükmedilebilmesinin temel şartları, haksız bir fiilin varlığı, bu haksız fiilin davalı tarafından meydana getirilmesi veya davalının kusururun bulunması ve bu haksız fiil sonucu davacı tarafın zarar görmesidir. Somut olayda davacı olay nedeniyle itibar kaybına uğradığını iddia etmiş ise; bu konuda somut delil dosyaya sunamadığından zarar koşulunun ispatlanamadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenle, davacı tarafın manevi yönden somut olarak zarara uğradığı hususunun ispatlanamadığı kanaatiyle, talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
7.080,00 TL onarım bedeli ve 2.000,00 TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 9.080-TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Manevi tazminat talebinin şartları oluşmaması nedeniyle REDDİNE,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 620,25-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 65,00-TL posta gideri ve 600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 665,00-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 565,00-TL’sının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.724,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Manevi tazminat yönünden; davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
9-Bakiye avansın yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.27/06/2019

Başkan …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Katip …
¸E-imzalı