Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/315 E. 2020/653 K. 16.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/315 Esas
KARAR NO : 2020/653

DAVA : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/03/2016
KARAR TARİHİ : 03/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 20.05.2013 günü … plakalı motosikletiyle seyrederken 14 yaşındaki …’ün yönetimindeki … plakalı motosikletiyle davacının aracına çarptığını, kazada davacının yaralandığını, … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle ZMMS sigorta poliçesinin olmadığını, bu nedenle … aleyhine dava açılmak zorunda kalındığını davalıların zarardan sorumlu olduklarını, davacının kazada ağır yaralandığını ve tedavi gördüğünü, vücudunda kemik kırığı oluştuğunu, davacının inşaat ustası olduğunu, günlük 120,00-150,00 TL arasında yevmiye ile çalıştığını, kazadan sonra işini yapamaz hale geldiğini, devamlı desteğe ihtiyaç duyduğunu, ruhsal çöküş yaşadığını, davacının özel tedavi görmek zorunda olduğunu belirtmiş ve şimdilik 1000 TL maddi 25.000 TL manevi tazminat talep etmiştir.
Davalılarda … vekili cevap dilekçesinde ÖZETLE; kaza tarihinde … plakalı aracın … no.lu trafik poliçesi ile .. Sigorta Şirketine sigortalı olduğunu, ancak sigortanın yapıldığı sistem saatinin kaza saatinden önce olduğunu, bu nedenle davalı kurumun bir sorumluluğun olmadığını, kazaya neden olan aracın cinsinin tespitinin gerektiğini, aracın hızının 45 Km/s’den veya silindir hacminin 50 cc’den küçük olması halinde sorumluluklarının doğmayacağını, davanın araç sürücüsüne ihbarını istediklerini, davacının delillerinin kendilerine tebliğ edilmesini istediklerini belirtmiştir.
Davalılardan … ifadesinde, davanın zamanaşımına uğradığını, davalının … Kebapçısı sahibi …’ün ısrarı üzerine araç kullandığını, bu nedenle davanın davalı yönünden husumet yokluğundan reddinin gerektiğini, davanın işletene ve araç sürücüsüne ihbarını istediklerini, davacının kaza tarihinde ehliyetinin olmadığını, olay ticari iş olmadığından avansa faizi istenemeyeceğini, istenen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirtmiştir.
DELİLLER:
…. Hastanesi evrakları, … Eğitim Araştırma Hastanesi yazı cevabı, Bahçelievler İlçe Emniyet Müdürlüğü yazı cevabı, Bakırköy …. Çocuk Mahkemesi yazı cevabı, Sigorta Bilgi ve Gözlem Merkezi yazı cevabı, Çelik İş Sendikası yazı cevabı, Devrimci Yapı İşçileri Sendikası yazı cevabı, Bakırköy …. Sulh Ceza Mahkemesi … Esas sayılı dosyası, Kusur Bilirkişisinden alınan Bilirkişi Raporu, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından alınan Adli Tıp Kurumu Raporu, Aktüerya Bilirkişisi Raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İş bu dava, trafik kazasından kaynaklı olarak meydana gelen cismani zarar dolayısıyla uğranılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Somut olayda, davacının 20.05.2013 günü … plakalı motosikletiyle seyrederken 14 yaşındaki …’ün yönetimindeki … plakalı motosikletiyle davacının aracına çarptığı, kazada davacının yaralandığı, yargılama kapsamında alınan ATK raporunda, davacı …’un 21.05.2013 tarihli trafik kazası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından malüliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği tespit edilmiş ve dosya kapsamına uygun ATK raporu hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce alınan 14/02/2017 tarihli kusur raporunda; … plaka nolu motosiklet sürücüsü davacı …’un %75, … plaka nolu motosikletin 14 yaşındaki sürücü …’ün ise %25 kusurlu olduğu tespit edilmiş, taraf itirazları üzerine dosyanın …’de otomotiv bölümünde görevli 3 kişilik öğretim görevlisine tevdi edilmiş ve 30/06/2018 tarihli İTÜ’de görevli bilirkişi heyetince tanzim edilen raporda; davada …’un %90 asli kusurlu, davalı sürücüsü …’ün %10 tali kusurlu olduğu tespit edilmiş ve bu tespit hükme esas alınmıştır.
Somut olayda davacı taraf Borçlar Kanununun 54 ve 55. Maddesi uyarınca meydana gelen iş gücü kaybı ve iyileşme süresi tespit edilerek maddi zararı talep etmiştir. Yargılama kapsamında dosya aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş ve alınan rapor uyarınca davacı tarafın uğramış olduğu maddi tazminat miktarı kusur durumuda göz önünde bulundurularak hesaplanmış, buna göre davacının kaza tarihi itibariyle uğramış olduğu geçici iş göremezlik maddi zararının emsal ücrete göre 750,00TL, asgari ücrete göre 241,52 TL olduğu hesaplanmıştır. Mahkememizce yapılan emsal ücret araştırması ve davacı beyanı göz önünde bulundurulduğunda belirlenen emsal ücrete göre yapılan hesaplama dosya kapsamına uygun görülerek hükme esas alınmıştır.
Davacı taraf dava dilekçesi ile bu zararının davalılar ile aracın ZMMS şirketi olan …’ndan müştereken ve müteselsilen talep etmiştir. Davalı …’nın ise 2918 sayılı Kanun 85. maddesi uyarınca kusurlu aracın trafik sigortacısı olması dolayısıyla meydana gelen zararda eksik teselsül hükümlerine göre sigortalı araç sahibi ile birlikte sorumlu oldukları sonucuna varılmıştır. Buna göre; davacı tarafın maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 750,00TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
Faiz yönünden yapılan değerlendirme uyarınca; kural olarak haksız fillerde faiz başlangıç tarihi kaza tarihidir. Ancak 2918 Sayılı KTK’nin 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2 maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresi, rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 işgünü olarak belirlenmiştir. Başvuru yoksa dava tarihinden itibaren davalı sigorta şirketinin temerrüt faizinden sorumluluğuna karar verilmesi gerekeceğinden ve somut olayda herhangi bir başvuru bulunmadığından davalı … açısından dava tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Davacı tarafın manevi tazminat talebine ilişkin yapılan inceleme de; Gerek mülga B.K’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı T.B.K’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakim olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakim bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez. Bu ilkeler ve olayın oluş şekli, davacının kusur oranı, kaza dolayısıyla tedavi geçirecek süre ve kaza neticesindeki uğradığı manevi zarar dikkate alınarak davacı … için 2.000,00TL manevi tazminata hükmedilmesi takdir ve sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafın maddi tazminat talebinin kısmen KABULÜ ile ,
750,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalı … yönünden dava tarihi olan 31/03/2016 tarihinden itibaren, diğer davalı … yönünden kaza tarihi olan 20/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 54,40-TL karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Dosyada davacı tarafından yapılan maddi ve manevi tazminat yönünden; ATK rapor ücreti 313 TL, bilirkişi ücreti ve posta yazışma ücreti olmak üzere toplam 2.551,00-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 228,00 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye gider avansının davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Maddi Tazminat Yönünden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 750,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen Maddi Tazminat Yönünden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 250,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafın manevi tazminat talebinin KISMEN KABUL İLE ,
Davacı … için 2.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 20/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine
6-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
7-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 136,62 TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Manevi Tazminat Yönünden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.000,00-TL vekalet ücretinin davalılardan …’dan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Manevi Tazminat Yönünden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı maddi tazminat yönünden kesin olmak üzere, manevi tazminat yönünden ise gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır